Loading documents preview...
ÖNSÖZ Rahim Olan Allah'n Ad ile balarm. Dünya tarihinde ün yapm büyük insanlarn deeri genellikle dünyay terk edip ahir ete göç ettikten sonra
Rahman
ve
anlalmtr. Deerli
air, ilim
çok dünya hayatna gözlerini
adam
olan kiiler, daha
yumduktan sonra ün ka-
zanmlardr.
uras
çok ilim adamlar, savmduklar fikrin doruluuna ve yüceliine inandklar Hattâ için çou kez zulme ve ikenceye uramlardr. Jm çoklar, öbürlerini zindanlarda son derece acüar içinde geçirmilerdir. Ve bir ksm, âlimler de inandklar mukaddes davalar urunda can vermilerdir. 1
da
bir gerçektir ki, bir
Acaba Tercümesine Allahn inâyetiyle muvaffak olALEMLERN SIRRI ve AHÎRET LMLEduumuz adl kitablaRME //K TUTAN BAHA BÇLMEZ Gezâlî bunlarrmn yazar bulunun büyük imam, .
u
NC
mam
dm
hangisidir?..
mam Gezâlî hayatn
hapishanede geçirmemitir ve savunduu dava urunda her türlü tehlikeyi göze almam%$Ur. Bunun büyük bir srr ve azim bir hikmeti olsa gerek.,. Evet O, davas urunda büyük tehlikeleri göze almamtr. Çünkü davasn söndürmek deil, devam et$vii yarda brakmak deil, bitirmek istiyordinî taahhütleri ne olursa Vc^zifesini üzerine terine getirmeliydi. Her türlü felâketi göze alsayd, ,
,
balad
ald
fâni
hayat ortadan kalksayd
balad i yarm
kalacak-
—6— t, gayeye vasl olamayacakt. Düündüklerini gekçekletiremiyecekti. Âlem-i te
slama bu kadar büyük
bir hizmet-
bulunamtyacakt.
Bunun
gününün hükümdarlar ile iyi geçinmek, ancak o sayede balad ii bitirmek, çeitli çevrelerden Islama olan hücumlar kendi felsefî görülerini ortaya sererek çürütmek, Islâmn her dinden daha üstün bir din olduunu bütün cihana duyurmak ve bunu üstün zekasyle güçlü kalemi ve keskin gömüleri üe isbat etmek istiyoriçin
du...
Evet O, yüzlerce kitab yazmakla, her konuya cesaret ve metanetle girmekle bu arzusunu en iyi ekilde baar-
may salamtr. O büyük
Alim, Islama amanszca saldran filozoflar
susturmu, zndklar, ehli dalâlet ve buVat püskürtmü ve nefis ile eytan a esir olanlar da hizaya sokmutur.. 9
te
bütün bunlar baarabilmek için O, zamannn hükümdarlar ile iyi geçinmek zorunZuunu dumyutur. Yoksa bir takm akl ermiyen kiilerin dedii gibi dünya deildir. Bümeta' için onlara körü körüne boyun yük imam bu gibi zillet ve meskenet kokan davranlar-
emi
dan tenzih
imam
ederiz..
Gezâlî'nin ilmî kudreti ve derunî dirayetinden
bahs edecek olursak, bir kaç
Bu
cild kitap
yazmak
gerekir.
O
büyük bilginin bu yönüne temas etmiyeceiz. Bu babda ancak sununla yetineceiz. j sebeple
j
imam
GfezâU'nin EhluUah'dan
Ur
zat
ölduumL onun
son derece ilmi bir dirayete sahip bulunduunu isbat edecek en büyük delil ve elle tutulur en bariz isbat, fkza çadilimize çevrilen bütün Mtablarnn kap%üm\tmckr..
nda
Evet,
eer
O, gerçekten
ermi ve
visal'i
hak etmi
bir
mânâ alannda nüfuz ve söz sahibi olmasayd, gerçek hak ehM üim ve irfan sahibi bulunmasayck, zat olmasayd,
bu derece revaç bulurmuydu.. Bütün insanlkdan bu kadar ilgi görürmüydüf
eserleri
'..
u halde büyük mamn kitablar
dikkatle
okunmak,
ruhlarn derinliklerine onun feyzinden azamî derecede sokulmal.. Onun baha biçilmez öütleri, güzel duygulara susuyan gönüllerimize, dünya sevgisi ile kararan kalblerimize doru esen birer meltem olmaldr... Biz mütercim olarak âcizane onun bu eserini tercüme etmekle, büyük âlimin mübarek ruhunu âd edebilmi, bizlere cömertçe sunduu feyzinden içebilmi isek, gerçekten kendimizi bahtiyar sayacaz...
Say ve gayret
bizden, tevfik ve hidayet Allah 3 dan..
Naim Erdoan
GR Hamd
Allah'a mahsustur.
(O Allah
Rubûbiyetinde ilk, ezeliyetinde kadim, hakimiyetinde hakim, izzetimde kerîmdir.. Onun, zâtnda ve sanatnda benzeri, memleketinde ise ei yoktur! Yapcdr. Herey onun kudreti Ue yaplmtr. Ezelî ve sfatndan hariç olmyan kelâm ile konuan da odur!
Onun nimetine hamd edilmesi için de
ki,)
Gazabnn bertaraf ondan yardm isterim. O Allahtr, Rabederim.
bimdir, eriki yoktur,
Rubûbiyetinde ei yoktur! Rahmetini dilediine tahsis eder. Peygamberlerini Muhammed (SeUeUahu aleyhi ve sellem ve alâ âlihi ve îtretihi) ile
sonuçlamtr..
d
Günün insanlarn, iç ve gayelerine ulamak için gerçek himmet ve gayretten ksr görünce, yeryüzündeki krallar 'dan bir topluluun, benden, istediklerini elde etmek ve bu uurda kendilerine yardmc olacak ve tu-
k
görülmemi bir kitab yazmam rica edince, istihareye yattm ve (Âlemlerin srr, iki cihandakileririin kefi) diye adlandrdm bir kitab yazdm. tacak misli
Bu
kitab, bir çok bablara, makalelere, konulara ayrdm, îçinde çok doru mertebelerden de bahsettim. Bu kitabda, Memleket idaresine istekli olanlarn nasl hareket edeceklerini, ilerini nasü yoluna koyup tedvir edeceklerini
zel
açk
öüt
olarak anlattm. Ordularn gönlünü almak, güh ve hareketlerle kendine çekmek, babnda baar
s&lyabilecek bilgin ve takvaya ermi kimselerin bu ko-
—
10
—
zuda daha hakim bir mevki elde etmeye muvaffak olacaklarn da izah ettim.. Bu (kitabm) ilk beenen ve bana Yolculuktan ikinci dönüümde, nizamiye okulunda okuyan Selmiye ehlinden Tumurt olu Muhammed isimli maribli bir ad£m olmutur. O, ayn zamanda bana tavsiyede de buljjfanutur: Bu çok kymetli bir kitabdr. Deersiz kiilerin yarnda bunu yaymak doru olmaz! Çünkü içinde açklanmas gereken öyle deerli srlar vardr ki bugünkü dünya bundan nefret edebilir. Bu kitab, öyle kymetli bilgileri, kefi imkânsz öyle srlara iaret etmektedir ki, o srlar hükemadan gayri
u
hiç
kimse anlyamaz...
nallah, Allah seni, istediin hereyi ihtiva eden bu kitabla amel etmeye muvaffak klar..
BARLAR OTUZ MAKALEDE AÇIKLANMITIK
—
BRNC MAKALE ansl, ansz, baaran, baaramyan kiiler arasnda mücadele ve çekimeye mahal olan gayet büyük bir itir. Kskançlk, garez, hiyle, desise ve benzeri bütün kötü huylar ve duygular ondan ileri gelir. Böyle güç olan bir eyi elde edebilmek ve onu ayakta tutabilmek için mutlaka £üyük bir insan olmak, köklü bir sabr sahibi bulunmak ve çok miktarda Bu imkânlar buparayada malik olmak gerekmektedir. lunmazsa bu büyük i baarlamaz! Bununla beraber yüce bir himmet de gerekmekteHakimiyet ve
idare, iyi,
kötü,
—
'
dir.
Nitekim Muaviye: (R.A.) «Yüce i ve gayelere vasl olmak için âzami himmet gösteriniz! Ben Hilâfete ehil deildim, çaltm, gayret ettim ve ona nail oldum..» demitir. Eskilerin hikâyeleri, haber ve eserlerinden holana-
can
muhakkaktr. Bunlar
okuduum zaman
görecek-
biraz hariç, hiç kimse krallk derecesine, babas veya annesinden dolay erimemitir. Görmüyormusun, Mülk'ün asl varisi ve must hakk olan evlad Resul (S-A-V) den bu mülk nasl zorla alnmtr!.. imdi biraz sana, Zul Karney'nin kssasndan bahs
sin ki, insanlarn
edelim: O,
Cebelolu Sa'bdr. Annesinin
Babas dokumac idi. O, Beni Humeyr Kostantin
Oymanda
— istanbul —
bir
ad
Heyelânedir.
yetimdi. Annesi,
ehrinde oyuncak
eyay
tehir
.
—
12
—
eden bir Galeri bulunduunu duydu ve olunu oraya götürdü. (Çocuu orada gezdirirken) oyuncaklarn üattode duran bir resim gördü bu resim Kiraln Heykeli idi. Annesi
Ona:
— Yavrum bunlardan istediini
Çocuk hemen elini kiraln tacna uzatt. Annesi ondan bir kaâ defa menetti ise de çocuk bir türlü elini ondan çekmedi. Bir Yunan onu gördü ve aralarnda öyle bir konuma geçti: Sen Heyelâne ve bu da olun Cebelolu SAfcdny oeil mi? seç, dedi.
— — —
Evet! lerde beni ve çoluk
çocuumu
himayenize almak artyla size büyük bir sr açklayacam, dedi ve çoeuga dönerek sözlerine öyle devam etti: Sen dou'ya ve batya hükm eden büyük bir kral olacaksn! (bunu duyan annesi onu) gizlice Babil topraklarna kaçrd. Sonra ka-
dn
o
adamn
sözlerini
dorulayacak üst üste tam üç rüya
gördü:
— Rüyasnda sanki yer bir ekmek olmu ve olu onu yemi olarak gördü. K 2 — Rüyasnda, Olunun denizlerin bütün suyunu içmi ve topraklarm yemi olduunu gördü. 3 — Rüyasnda olu, göe çkm, yldzlar bir bir 1
toplam
ve
ay
elleri ile
svazlam
bir halde gördü.
hzrla buluunca, ona bu rüyay yorumlave büyült bir kral olacam, peygamber ve hekimlerle buluacan, buna benzer nice büyüklüklere erie-
m
Bilâhere
ceini müjdelemitir.
Bu kssa'dan
.
hisse
almak istersen unlara dikkat et-
melisin:
Bir ey'i mutlaka
baarmak
azm ve himmet, srlarna yap! îin sonunu getirmeye çal Esbaba tevessül et! Bu kitab sakn elinden brakma! Sonra; ki* istersen
—
13
—
t
zû
beyaza,
beyaz da kzla boyamasn
becerebilenleri
iyice tedkik et!
Bu anlattm
vasflardan yoksun isen, kendine yaredecek, destek olacak kimseleri bulmaktan aciz isen, kendini bu yönden güçlü hisetmiyorsan o zaman ilim salibi olmaya çal, zuhd-ütekva yolunu seç! Kendine sadk kalacak ve yolunu takip edecek bir çok örenci bul! Adetlerini çoalt! Sana uçuup gelmeleri içm baz kerametler edin! Doruluktan ayrlma, dürüstlüü de elden brakma! Eer mutluluk meltemi bir gün esecek olursa, talebelerine, insanlarn iledikleri fsk-ü fücurdan bahs et! rtikâb caiz olmyan ilerle megul olduklarn da açkla! Her snfta ve tabaka'dan sözlerine, özlerine güven-
dm
1
j
diin arkadalarn uyar. Sözünü dinleyecek ve sana güvenecek kimseler güçlenince, insanlardan kalbur üstü olan havas tabakasn, güzel ve uyumuak sözlerle kendine cezpetmeye çal! Kendine muhalif saydklarn ve inad elden brakmyanlar da açk munazare ve tartmalara davet et! Daha sert olanlara da sert davran! islâm'n zuhurunu,
doup yayln
bir gözden geçir..
Görmüyor musun slâm dini nasl zuhur etmitir. lk önce muarzlarna nasl davranmtr. 'u ayeti dikkatle oku: «(Habîbim öyle) de:
Ey
tapmakta olBenim (kendisine ibadet de devam) Kâfirler,
ben
sizin
duklarnza tapmam ». edeceime de siz kulluk ediciler deilsiniz. Ben (zaten) (hiç bir zaman) tapm deilim. Siz ; sizin taptklarnza de benim kulluk etmekte olduuma (hiç bir zaman) tapdeilim. Siz de benim kulluk etmekte olduuma (hiç
m
bir vakit) kulluk ediciler deilsiniz. Sizin dininiz size, be-
nîm dinim bana.» .
(1)
(1)
_
El-Kâfinm
sûresi âyet: 1,2,3,4,5 6
Önceleri böyle müsamahakar davranan slâm, saadet zirvesine çiknca güçlenip kendisini zinde hisedmce ba-
knz
muarzlerme nasl klnç çekmitir: «Onun için o Küfr edenlerle (muharebede) karlatnz zaman boyunlar
m vurun!»
(1)
-
Düman malûp
edip
srtn
yere getirdikten sonra, düman bar yapmak istediinde onu cizyeye balyarak onlara nasl bar ilân etmitir: «Eer (dümanlar) ban* meyi ederlerse, sen de ona yana ve Allaha güvenip dayan.» (2)
a
* i
kavuup irade çadrlermm direkleri semVya doru yükselince baknz ne demitir: «Hiç bir peygambeZafere
ar
rin yer
yüzünde basp (harp edip) zaferler kazfcincaya kadar (muharip dümandan) esirler almas vaki ol-
mamtr.»
(3)
f I
Ey
Hakimiyet isteyen kii! îte sen de bu mînvâl •
nsanlara akü ve mantklarna göre hitab et! Adalet ölçülerinden sakn ayrlma! Her yerde adaletle hükm etf
kar
sayg duymay iar edin! Askerleri doyur, krklar sar! nsafdan ayrüma! Etrafndakileri yani âlimleri ve memurlar doyur! Bunu baaramazsan, hakkn srtn yere getirmek, adâleti kkten ykmak için rüvet yaygn bir hal alr. Halk arasmda zulFaziletli kimselere
mün gayri ihtiyarî artar, kalpler senden çevrilir, kem gözle sana doru yönelir. Parkna varmadan iç ve dtan çökmeye yüz tutarsm... (1)
Muîammed
(2)
El-Enfâl sûresi âye: 61
(3)
El-Enfâl sûresi âyet: €7
sûresi âye: 4
— unu da
15
—
hatrdan çkartma
mazlumun, senin istek kadar büyük bir himmeti ki,
Ve &yelerini sfra indirecek vardr. Dürüstlüü kendine düstur edinen salam karakterli üstün ahlâkl kiilerin himmeti gibi bunlarn himmetleri de bulutlardan yamur boaltabilecek kadar tesirli olur!..
Sbneltekin'in
olu Sultann
Bir gün O. Hint kiralna bir -r- Siz
Halik inkâr
u kssasn dikkatle oku: elçi
göndererek sordurdu:
peygamberleri yalanlyorsunuz. Buna ramen ömrünüz uzun oluyor. Biz ise, Âllajt'k inanyor, peygamberlere sayg gösteriyoruz. Yine de Ömürlerimiz sizinkine oranla ksa oluyor. Bize bunun srrn açklar msnz?.. ediyor,
— u üzerinde meyva bulunan
bakî O yerinden kopana kadar sana cevab vermiyeceim. Sen dur ve yerinden kprdama, dedi.
aaca
Sonra gösünü iirdi, onun yerinden kopmas için yürekten bir temenni de bulundu. Himmeti ve gayreti kuvvetlendirdi. Aradan çok bir zaman geçmeden aaç sallanmaya, insanlarda kaçmaa balad. Aaç büyük bir gürültü kopararak yere ykld. Melik (kral) elçiyi görünce
haykrd: *
—
«îte benden beklediin cevab!.. Sultana deki: Bir tek himmet, büyük bir meyvesi bulunan aacn yerinden çkmasn salarsa, nasl olurda mazlumlarn himmeti zalimlerin yok olmasmda, köklerinin kazlmasnda tesirli olamaz! ayet hakszla urayanlarn himmeti zalimlere tesir edemiyorsa muhakkak dualar bulutlardan öteye geçemiyor da ondandr
Baz geçmi
kitablarda varit olmutur:
den intikam almazsam ben de zalimim...»
«Eer
zalim-
16
Sonra
unu
da
iyi bil ki,
— adalet heybetle olur. "Gere-
çou
kirse öldüreceksin. îcab ettiinde asacaksn. Çitatei* kez bunlar, halka huzur, memlekete sükun getirh*. Yer-
yüzünün düzelmesini salar.. tf Çünkü Sultan, yeryüzünde Allah'n gölgesldir: Her mazlum ona gelir ba vurur ve derdini döker. (l)
Ta
Öyleyse gediine koymakta tereddüt gösterme! Çünkü yerinde icabnda öldürmek, cinayetleri^ ofctaâftn kalkmasn salar. (Sizin için ksasda hayat vardr!)
yurulmutur. Bedir
{
Savama
katlan Büyük
ahab Amr
bia el-Âs
uyarm
ve onu, büyük iler balamaya tevik etmitir de kasidelerinde göyle demitir: (R.A.) Muaviye'yi
«Muaviyem! Halkn derdi
Muaviyem ömrümde etmi deilim!»
bitmez...
bir kerrecik olsun sana
bouna
biat
«Nice yal insanlar tanrmki zekâ ve kuradaklar sayesinde harblerde büyük!» baarlar kazanmtr. Ülkeye hakim olup onu düzene sokmak için dier bir usulde paray esirgememektir. Baka çarelerle de bal edilebilir fakat cimrilii terk etmeden, mazlumun sesim kt* lak vermeden, orduyu doyurmadan bu iler baarlmaz. halde halkn durumunu yakndan izlemek ve incelemek için kendine bir vakit ayrmalsn! Çünkü maiyetindekilerle halkdan gaflet etmek zulmün meydana gelmesini tevlid eder. Eski kitablara bir bak: Kisrâ'nm kz o kifcab* lan «Divan» diye adlandrrken yalan söylememitir.
u
.
(1)
r
.
Ebu Hureyre
dan rivayet edilmitir: Rj&sultijiah sellallahu aleyhi ve sellem öyle buyurmulardr:* «Sultan Yeryüzünde Allah'n gölgesidir. Zayf ona gelir v« sulm'a urayan ondan yardm ister. Her kim Dünyada Allah'n sultanna ikram ederse kyamet gününde Allah da ona ikram eder. (R.A.)
17
.
âm •
Katiplerin gündüz
—
yazdklarn
akam
olunca bir göz-
geçir.
Göreceksin, bir kiraln gafletinden nice mazlumlar
hakszlklara uramtr! Vaziyet normal halde ise, herkezin ileri geri konuma müsaade etme (Çünkü basn derde girer.) Ksas âtart hir ey varsa, hemen icra et. Yalnz bunu yapar IggjjE Allah'n sana gösterdii yoldan emrettii prensiplerden ayrlma! Vellahu âlem.
Âlemlerin
Srr
—2
ÎKNC MAKALE Sultann oturmas, knda.
siyaseti,
uykusu ve gecesi hak-
larm hazrlayp getirmeleri için ev halkna emredersin. Bundan sonra atna biner dar çkar, halkn dertlerini dinlersin! Hakszla uruyanlarm sesine kulak verirsin. Ülkede ceryan eden olaylar gözden geçirirsin. Daha sonra haricî ve dahilî dümanlarn errinden kurtulmak için
gereken tedbirini alr, silâhn
kuanr
öylece döner-
sin sarayna...
Bayram günleri halk ve yabanc elçileri kabul etmek için ayr bir yer hazrlatrsn. Mazlumlar dinlersin. Oraya gelen kalabalk halk sah sollu ikiye ayrrsn. Gözünden herkesi daha
iyi
görebilmek, kötü niyet
ta-
dn
halkn ortasn açk brakrsn. htiyaç sahihlerini dinler, tanmadn kiilerin durumunu da incelersin. Bilmediin kimseler hakkmda tatminkâr bir bilgi elde etmedikçe, onlar yakndan tanmadkça, yannda istihdam etmezsin! ilim,
akl, tecrübe erbâbmdan
onlarla memleket ilerini
adamlarn olsun ki enine boyuna rahatça gör%©-
de takvaya ermi ehli Salâh kiilerden olsun. Günahkârlardan, Ali ahin emrini yerine getirnijten f asklardan olmasn.. Çünkü kendine hayr olmyan kiibilesin. Vezirlerin
nin
bakasna
hiç
hayr
olmaz!..
ölen
vakti oldu
mu
meclisden kalkarsn.*
Kiraln divanda bir gözcüsü olmaldr! O, günü gününe saati saatna olub bitenlerden kiral haberdar etmelidir.
Kral, yemek sofras kurulduunda askerlerini, arkadalarn çarmal, yakn dost ve akrabasna ikramda yerine getirmeli.. Bu hususta bulunmal, taahhütlerini adeta erimelidir. Krk kableri, yklan gönül evlerini tamir etmesini bilhassa baarmaldr. Hele yemeini hazrlayan aç'ya bir gözcü dikmei katiyen
hmâl
Yemei
etmemelidir.
aç
tayan daha
sonra da kiraln önüne koyan kii bir lokma yemelidir. (îte Zarolu ehr.-i Baz, kendisine ikram ibret dolu olaylar)
önce
tatmal, sonra
:
ölmütür! /aan, arkadann kendisine ikram ettii yarm kadeh zehirli arapdan ölmütür! Onan Peygamberi Hazreti Muhammed (S.A.V.) in kendisine sunulan zehirli kzarm etten yemesi ölümüne sebeto ofemtur! Koca Halife Haz! Ömer'in srÎ8m Lu'lüenin edilen
yaran elmay yedii
için
bça
tma sapJandnda Abdurrahman veçhenin
bana
Hoca
kz
zehirli idi..
bin Mulcem,
indirdii
îmam Ah
klç da
Kerremellahu
zehirli idi.
Hasar, kocas Hasan bin Ali'yi zehirle-
ykanmam
üzüm
bunu bir frsat kabul ederek hemen onu zehirlemi ve ölümüne mitir.. Bir
gün
istemiti,
sebeb olmutur.. Buna benzer nice örnekler vardr ki saymakla bit-
Evet, yemek, su, uyku, yatak
çarafndan
bile
ze-
—
D
20
ülkelerle de ilgin bulunsun:
Mektuplaarak iKm~
lorini elde
etmek
gibi çeitli
klkta adamlar göndermek
sakn
ilgini
Halife
için
gayret
et! Fakir, sofî, tadr, tabîb
suretiyle onlardan
kesme!..
Memunu düün: Dier
ülkelerde kendisine
haber ulatracak bir çok güvenilir sadk insanlar vard.
Bütün krallar bilhassa buna dikkat usul ve perensipleri bu idi...
ederlerdi.
Onlara*
.
ÜÇÜNCÜ MAKALE Melik'in, kendisine sunulan gizli raporlar inceleme-
baz mühim
si,
dar dir.
yarsna
ka-
uyumamas
uygundur. Gündüz uykusu, gecedeki uykusuzluu için bir çareGece meydana gelecek yorgunluu giderir.
.
'
ileri çözümlemesi için, gece
Melik,
ayrca
teskin edecek
baz
yorgunluunu
giderecek,
sinirlerini
ilaçlar kullanmaldr.
Damgal fesadç çnmaldr!
kiilerin tezvirlerinden bilhassa ka-
Gelen bütün haberleri, insaf ve mantk süzgecinden geçirmelidir. Her habere inanmamaldr. Çizgiler birbirine benze ye bilir. Bu yüzden de çok defa kiiyi, artabibilir.
Osman bir Affan'm ilk dehâs, Ebu Bekr Olu Muhammed hakkndaki imzay fark etmesinde görülmütür. Bu husus, hikayecilerin nakl ettikleri insanlarn siyerinde açk açk izah edilmitir. Kadnlar arasnda yapt tercihin kimse farkna *armamaldr. Çünkü kskançlktan doan zararn telâfisi mümkün deildir. Kadnlarn kskanmas, çok defa erkeklerin hasedinden daha büyük felâketler tevlid eder. Kiraln siyasî yönü de kuvvetli elmal.. Knanmak endiesiyle, srtn büsbütün uursuz bir güvene dayamamanda^.. (Yani bana bir ey olmaz deyip srt üstü yatmamaldr..) air'in sözü nekadar açktr: «
—
Akrabalar olsa
bile,
insafszlk, insanlar arasn-
da uçurumlarn meydana gelmesine sebeb
olur!..»
,
— Kii,
hj
—
22
—
babasnn arkadalarnn
hatrlarn sormal, onlardan
Resül-u Ekrem'in (S.A.V.) bir bak:
u
Sk sk mübarek hanelerini ziyaret dna, ayaa kalkarlard. Bir gün
—
fakir olsalar da-
ilgiyi
kesmemelidir.
göz alc
davranna
eden bir Yahudi ka-
Hanm
Aie
(R.A.)
Ona:
— Bir Yahudi kadna m ayaa kalkyorsun Demee kalmad, Resülüllah (S.A.V.) hemen eevab verdi— Bu kadm, Hatice zamannda bu evi sk sk ziya?
ler: «
ret ederlerdi.
vam
ediyor.
O
vefat ettikten sonra yine bu adetine de-
Anda sadakat imandandr!!..»
air: «Suyu
kuyu'a den saylrsn..» demitir. içilen
pislik
atma
ki
zalimler-
DÖRDÜNCÜ MAKALE LDERLK VE MEMLEKET DÜZEN HAKKINDA Liderlik hususunda îslâm bilginleri ihtilaf etmilerdir:
Bazlarna göre Nas (Kur'andan
ayet)
bunu tayin
etmitir: «Bedevilerden o geri braklanlara de ki: «Yaknda çetin bir harp ehli olan bir kavme, kendileri ile muharebe etmek, yahut (muharebesiz) onlarn müslüman olmalarn salamak üzere da'vet olunacaksnz. Binâenaleyh (onlarla döümek hususunda) itaat ederseniz Allah size güzel bir mükâfat verir, evvelce döndüünüz gibi dönerseniz sizi elem verici bir azabla azaplan-
drr.»
(1)
Ebu Bekr
vefatndan sonra halk kendine itaat etmelerine çarmtr. Ve halk da onu halife olarak kabul etmi ve uymutur. Baz müfessirler, (Hani peygamber zevcelerinden (R.A.)
Peygamberin
birine gizli bir söz söylemiti.»
(2)
ayetinin tefsirinde
öyle demilerdir: Peygamber Hazrati Aie'ye hitaben «Benden sonra halife baban olacaktr..» Bir kadn Peygambere: Seni gayp ettikten sonra kime ba vuracaz? diye sorunca Peygamber Ebu Bekr (R.A.Ju göstermi-
—
lerdir.
Ebu Bekr lemin
(R.A.)
salnda
Peygamber
imamlk
reidir!.. (1)
El-Fetfe;
(2)
Tahrini sûresi âyet: 3
16.
etmitir,
sellâlahu âleyhi vesel-
imamlk
ise dinin di-
—
24
—
Naslardan ayrlmayanlarn dedikleri bundan ibarettir. Sonra tevil yoluna saparak öyle dediler: Eer Ali (K.V.) Halifelerin ilki olsayd umulan semeriyi vermezdi. Sonra onun dördüncü olmas erefine bir halellik getirmez. Çünkü Resulullah (S.A.V.) de peygamberlerin sonuncusudur.
u
Bu
usûl ve prensiblerden ayrlanlar iddiada bulundular: Bu, iddianz tamamen havaî ve isteklerinize uygun düen bozuk bir iddiadr. Hilâfet ve hükümler babn-
meydandadr: Davud, Süleyman, Zekeriya ve Yahyay (Allann selâm üzerlerine olsun) buna örnek da ölçü
verebiliriz..
Hanmlarna
dediler:
Hilâfet
(Makam)
kimindir?
Onlarda «Onundur» diyerek bunu kabul ettiler. Bu da batldr. Çünkü bu miras yolu ile- olsayd Halife Abbas (R.A.) olurdu.
Fakat delil apaçk meydandadr, perdeyi aralamtr: Halk topluluu, bayram günü irad edilen hutbenin metninde
O
hutbede Resul-i Ekrem S.A.V.) öyle demitir: «Ben, kimin mevlas olursam Ali de onun mevlâsdr!» (1) ittifak
etmilerdir:
<
Bunun
üzerine
Ömer
(R.A.)
«Ey Hasann babas b-
ravo sana! Benim dostum oldun. Hatta her dostumun dostu oldun, demi, Peygamberin bu sözüne rza göstermitir.
Sonralar Riyaset sevgisi galip geldi, sancaklarn dalgalanmas, atlarn harb alanlarnda aha kaldrlmas, ülkelerin feth edilmesi sevdasna düüldü. Dönüp dolap yine ilk anlamazla düdüler. Onu artlarna attlar azc k bir menfaat karlnda sattlar. (1)
Bu
îmam
Aihmed Musnedinde, îbni Mace'de Berrâ'dan, Tirmizî, nesaî, Ziya Zeyd bin Erkam'dan (R.A.) hadisi,
rivayet etmilerdir.
—
25
—
hasta yatarken, hokka ve begetirin, size mükülünüzü hal edeyim, benyaz bir den sonra kimin i bana geçeceini açklayaym, dedi. Ömer hemen oturduu yerden frlad. Brakn adam, görmüyor musunuz, hastadr?.. Fazla skmayn, onu ra-
Peygamber
(S.A.V.)
kâd
hatsz etmeyin, dedi.. Bunlardan sonra anlyoruz ki, naslarm tevili yoluna sapmanz, batl olmu ve icmaa avdet etmi saylrsnz! da açk olarak anlatlmtr: Abbas? Ali, Hanm ve Evlâd biat merasimine katl-
u
mamlardr. Sakîfeliler,
uymanzda
Hazrecli'ye
size
muhalefet
etmilerdir.
Bbu se iken
Bekr'in olu,
Muhammed, babas ölüm döein-
onun yanma girmi, babas ona: Olum amcan çar da hilafeti ona vasiyet ede-
— yim. — Hak üzere mi yazaym, yoksa batl üzere mi? — Hak üzere yaz! — Eer hak üzere yazacaksam oullarna tavsiye etmen — unu bunu senden bakasna daha hilâfeti
gerekir...
lâ-
iyi bil ki
yk
görmekteyim.
Bunun
üzerine
babasnn yanndan ayrlan Muhamyanma gitti..
med doru Ali'nin Onun (Ebu Bekr'in)
Resulullah
sallallahu
aleyhi
ve sellemin minberindeki «Ben sizin en iyiniz deilim, bana destek olun!» sözü, bilinen eylerdendir. Bunu O, aka m, yoksa gerçek mi olarak söylemitir? Yahut halk denemek için mi söylemitir? Eer aka olarak söylemi ise, halifeler böyle ciddi meseleleri aka yapamazlar! Eer ciddi söylemi ise, bu, o takdirde hilâ:
fet
makam
ile
badamaz.
Denemek
için
söylemi
ise
— u
ayet
karsna
26
—
«Kinden göüslerinde (dünyadan kalma) ne varsa hepisini söküp atacaz.» (1) Durum, böylece vuzuha kavuunca, bu, onlarn bir ittifak saylm olur. Bu söz tabu ki Sadr-i evvel'e' ait
olmu
bir söz
dikilir:
olur.
çekien kiinin zamanna
Ali'nin ve onunla
Bu babta Peygamberin hükmü
katidir: «
— Her
gelince: iki
ha-
lifeye birden biat edilirse,
onlardan birini öldürün!» bu ne kadar garip bir eydir?.. Bir hak ikiye nasl bölüneEvet, Hilafet, bir cisim deil ki ikiye bölünebilsin, araz deil ki inksam kabul etsin, cevher de deil ki tec-
bilir
mümkün
didi
olsun!..
Öyleyse, bu nasl
Ebû Haizm'in
alnp
satlabilir?..
rivayet ettii bir hadisde sabit
olmu-
tur:
«—
Ahirette görülecek
davasdr. erleri
Allah,
Ali'nin
dâvalarn
ilki,
Ali
doruluuna hükm
ile
Muaviye
edecek, di-
Allah'n dileine kalacaktr..» îslâmn muballii bulunan Resulullah sellellahu aleyhi ve sellem, Ammar bin Yasr'a demitir ki: «Seni, azgn ise
cemaat öldürecek, îmam'm (islâm Liderinin) azgn ve zalim olmas kafiyen doru olamaz.» îmamet, iki kii arasnda paylalamaz, tpk Rubûbir
fejyet gibi..
Onlardan sonra gelen bir gruh da
u iddia da bulun-
mutur: Yezit, Hüseyn'in öldürülmesine
imdi
sana, bir biri
vereyim: Bunlardan
biri,
kumandann
kafiyen raz olmamtr.. ile harp eden iki kiral misal dierine galip gelince, onu aca-
haberi olmadan öldürür mü? (Asla!) Habersiz öldürmek, ancak bir hata mahsulü ola-
ba
askeri,
bilir! (1)
El- Araf: 43.
—
27
—
Bir de Hüseynin öldürülmesini, düün: Arada geçen iddetli, çarpma, cierlerini kavuran iddetli susuzluk,
bann le
kesilip
tanmas
gibi feci olaylardan sonra böy-
bir hata ihtimali kabil midir?
öldüren kii, Bir arksnda Ali'yi öen Cariye'yi Ali'ye kininden ötürü mü öldür mütür, yoksa Cariye'ye
dolay mi öldürmütür?.. Yezid ile Hüseynin olu Ali Bir Muaviyenin olu muhavereye baknz: Zeynel Abidin arasnda geçen olan kininden
u
Yezid:
— Sen, Allann kati ettii kiinin olusun! — Ben, insanlarn nahak yere öldürdüü kiinin oluyum, dedi ve u âyeti okudu: «Kim bir mümini öldürürse cezas, içinde ebedi kalc olmak üzere cehennemdir. Allah ona, gazap etmitir, Ona lanet etmitir, ve ona
çok büyük bir azab hazrlamtr.» (1)
Ya
Yezid, Rabbine ceza
m veriyorsun?
neme koyup ebediy orada yakp, ona
lanet
Onu
cehen-
mi ediyorsun?
Diye onu susturmutur.. Bu deliller hükümsüzdür, hiç bit eriat hakimi bu-
nun doruluuna hükm etmez, diye sanz cevabmz hazrdr:
bir itirazda bulunur-
—
Milyonlarca kiinin de bildii bir hadise vardr: Bin ay minberlerde Ali'ye sövdünüz! Bunu size, kitab m, Sünnet mi, yoksa peygamber mi emretmitir?.. Onlardan sonra gelenler, Hilâfet makamna, kitab,
sünnet ve icmai ümmetle mi oturmulardr, hayr hayr! Onlar o makama ancak Ebu Müslim El-Horosanî'nin klma sayesinde oturmulardr.. Birde klnç kadar keskin olan, Muarr'in sözüne baknz:
u
(1)
En-Nisâ:
93.
— 28 — «
— Benden
sonra hilafet otuz sene devam edecek, ondan sonra- krallk (balyacak..) Abbasa söyledii mucizesi de akllara durgunluk vermektedir: «Ey krk kiraln babas!» bakmz (Mulûk) demitir de (Halife) dememitir.. (Bununda derin ve gayet ince bir
u
anlam olsa gerek.) imdi senvey Mulk-üdevlet isteklisi, te bulunuyorsan Allah'a tam manasyla fedakârlklarda bulun! Sabrl, dikkat ol!
k:
îyi ölç, biç,
baarya
tahammül etmesini
böyle bir dilekkulluk et! Malî
ayn zamanda
bil,
titiz
bara önem
ulaabilesin. Allah Teâla en iyi bilendir...
ver
BENC MAKALE ile
Mülkünü artrmak istersen, dier devlet adamlar tan, her yönden zengin olmaya bak, onlar kendine
çekmeyi bil! Eline geçen frsatlar deerlendir! Eskiler ne demiler: « Rüzgârlarn eserse, onu frsat bil, çünkü her dalgann sonu muhakkak sükûnettir!.. «Memleketin ana kilit noktalarna güvendiin büyük adamlar yerletir. Gayene vasl olmak için emniyet ve huzur köprülerini kur!
—
Fikirlerini
benimseyen bulunursa, onlar güzel
ilaç-
larla beslet
Sonra askerlerin
da
iyi
sayma
bak,
yaknlarnn saysn
hesapla!
Gelirini, giderini iyi tedkik et!
Bir sene içinde ordu-
yu tam üç defa tefti et! Öncülerin Güvendiin insanlardan olmak artydört yüz kiiden az olmasn.. la
—
—
Bir ülkeye harp ilân edecek olursan gayet temkinli
elman
gerek..
ban
derde girecek olurda bir sknt ile kar karya kalrsan, askerlerini saf saf yaparsm. ayet öndeki saf malup olursa arkadaki onun yerini alr.. Onlar yüksek bir yerden seyret! Hücuma geçmeden zafer kazanabilirsen ne âlâ hemen zafer bayram dikersin.. Sonra kendine en iyi atlar ve adamlar ayr. Çünkü hiç belli olmaz, önceden sana hiyanet eden sonradan da
ayet
hiyanet eder..
—
30
—
Askerlerin arasnda çok kurnaz kimselerin bulun-
Daima onlarla ifreli görü. ayet savamadan bir ganimete sahip olursan
sun.
man
yine de
o za-
dümanlarn
göz önünde tut! ayet onlarla harp yapmak zorunda kalrsan, acele et. Belki harbi kayp ederim diye tereddüt gösterme. Zul-Karneyn'in Dara askerine yaptm düün! Onlar nasl perian edip baarszla uratt, ilerledikçe ilerledi.
Atlgan
Geri kalma! Sefere çkarken durumu iyice gözden geçir. Gerekirse harp hayvanlarn çoaltrsn ya da azaltrsn.. Katilleri iyi tanyabilecek casuslarn bulunsun. Korkaklardan uzakla! Nöbetçilere dikkat et!
ol!
noksanlayor
Hazinelerini iyice incele
fazlalayor mu, dikkat et! Mutlaka gflafflfifc gerekiyorsa, her
mu, yoksa
m
kadar, geri at cîincfi zengin olaju tercih et diyorsa da aen, mnlra, soy ca vey a güzellik bakmndan zengin olan terc ih et da hatrnda olsun ki, casuslar olmyan, etrafdair sk, sk haber alamyan bir kural, ruhsuz cesedden fark,
,
.
!
u
szdr.
Skntl
anlarda
lâzm olacak korunma
nnda ta. Çünkü bana remezsin
aletlerini ya-
neler geleceini önceden kesti-
!
Askerlerin arasndaki
anlamazla
dikkat
et.
Bu
anlamazl küçümseme! Halk
tarafndan
gönderilen
heyetleri
kabul
et!
(dertlerini dinle!)
fitne
uçan
yakacak
konumalardan
menet Vezirlerine emret:
nsanlarn
cek neleri varsa kontrol etsinler.
yiyecek, içecek, giye-
Halk ürün yetitirmek-
— 31 — hem sana nemde
ten alkoyma. Çürikü ürün, bîni hacette
Tarm Efor hu
lâzm isleri
jfcgP
gerekli araç
vft
insanlara
olur. ile
urasmvanlarn
fakirlik
dnlaysnyla
gerdim temm
haline
yiig
etmelimin
bir
çeviriyorsa,
bak
:
ona
ayet, bu, bir
uzat?
Nitekim Hind kiral:
luu
ile
iftihar ederim.
«Memleket tavuklarnn çok-
Çünkü
O, hakimiyet belirtilerin-
den bir parçadr..» demitir. Övleyse mülk. Qj£JtÇ£r]£ ayakta,
durabilir.
ÇfâfjBSP
olmadan mülk ayakta duramaz..
sk
Evet, Melik, Valilere de dikkat eder; hazinelerini sk kontrol eder. ürününü baka ey ile satmya
Eer
gücü yeterse ve buna imkân
bunu da yapar. Halife Memun ikide bir silahlarn, çadrlarn tefti ve kontrol ederdi, vekiline bu hususta dikkatli olmas için emirler verirdi..
bulabilirse
ALTINCI
MAKALE
VALLERN TAYN Bölgelere vali tayin ederken dikkat et! Halka
efkatli ve
yumuak
olanlar tayin
kalkamyacaklar yükü yükleme
et..
kar
Onlara, altndan
ki ülke felâkete urar..
Onu ve tayin ettiin Kal 'enin askerlerini iyice doyur. Onun gelir kaynaklarna ve suyuna dikkat et. Kal'enin muhafaz için divar ve burçlarna dikkat etmeli,
oralara kendilerine güvenilir nöbetçiler dikmeli-
sin.
Bizzat kendin kontrol etmelisin. Gece askerlerle tilâttan
ban
kaçm
ki, birisinin
ih-
kötü niyetine, su-ikasdna kur-
gidebilirsin!
akir görme. Çünkü bir sine k kocaman d^v^yi haklayabilir ttir çok akrfth1ftr flûfctUgU biyîlr ylanl a r ül rî iTTmislerdir l
r
—
.
Küçük
diye hor bakma. Zira nice ejderhalar akrep-
lerin zehrinden ölmülerdir.
Vali'nin içki içmemesi
lâzmdr. Emir de
çki cezalandrsn. Çünkü öyle..
tefti etsin ve içenleri *çkide, bir çok belâ, afet, akl sarsacak, insanlar arasniçilen yerleri
fesad ve hased kazanlar kaynatacak zararl unsurlar vardr.. Mülk sahibi kiilerin kskanld herke-
da
ssin
fitne,
malumudur.
Neca, Ebu
Talip
olu
Cafere sordu:
\
— 33 —
— Peygamber eshab yemek parlar? — Yere sofray kor, onlarla «
ile
yerken nasl ya-
birlikte yer.
dalarnn r-eidir,
sevgisini
kazanmak
için
Bu
arka-
en büyük tevazu ör-
sanrm.
— Evet
doru
söylüyorsun..
Çünkü
O, kral olsay-
içki,
yemekler yerdi, sofrasmda kaymak eksik etmezdi, para'ya mala, mülke son de-
rece
dükün
d, kendisine has mükellef
Ona selâmm ulatrmanda bir saÇünkü O, herkese iyi davranyor;
olurdu..
knca görmüyorum.
yabanclarn, kaside söyliyen herkesin aznda onun nadolamaktadr.. Haz. Süleyman, haftay, bir ksmn askerlere, bir
m
ksmn halkn meselelerine, dier bir ksmn ibadete, kalan ksmn da hikmetleri dinlemeye ve kadnlarla megul olmaya ayrrd..
Ara sra öyle
«Ey ülkenin sahihleri! ayrlmayn! Çünkü
derdi:
Ehli ilim ve ehli salâh'dan
ardnz
zaman,
sizi
doru
yola
Aklnzn takld eyi size onlar açklar. Öfkelendiinizde sizi yumuatmay ancak onlar baarrlar. Elinizde avcunuzda bir eyiniz olmadnda size haronlar koyar.
cyacak olan yine onlardr.. Mü'minlerin emiri, Ali bin Ebu Talip der ki: «CehPin kardeiyle arkada olma, sakn bundan sakn! Nice cahiller vardr ki, kendisine arkada olan halim, selim kiileri felâkete sürüklemitir.. Kii, kiinin
aynasdr, gezdii arkada le ölçülür,
dr..
tannr. Hereyi, benzeriykalbden kalbe de hiç üphe yok ki bir yol var-
Buluunca
ile
birbirlerini tanrlar..»
Melik, elenceyi azaltmal,
den uzak durmal, alay ve naldr..
bo
güldürücü basit sözlermizahlardan da holanmaÂlemlerin
Sim
—
3
— Vezirini,
daima
34
—
ilim söyleyen,
sakâh
bildiren, insan-
larn tabaka ve snflarna göre hareket etmesini bilen gayet kabiliyetli ve dirayetli kimselerden seçmelidir.. görüCehaleti yaygn bir hal arz eden kiilerin nülerine aldanmayn! (onlarn riya kokan sözlerine sa-
d
kn kanmayn!)
u ksa hikâyeyi dikkatle oku:
Bir gün Behlûl, Harun Reid'in meclisine girer, bir köeye büzülüp oturur ve Harun Ona: meclisin üst tarafna kaldr, der.
— Ban — Oturduum
yer yok olacana göre üstüde yok olacaktr diye mukabele eder ve öyle bir beyt irad eder:
Pabuç düzeltmeye de raz olursun, yeterki adam ol! Çünkü Ruhî kemale ermemi kii yükselemez. Hak etmedii mevkiye çksa bile bir gün yine ayaa düer..» Kral, kendi nefsi
için
kendine has yemekleri seç-
mesi gerekir. Halife
memun,
memunuye
denilen
yemei
tercih
çok severdi. Emeviler et yahnisini çok severlerdi, etin derisini yüzer içini yerlerdi. Ebu Talib El-Mekkî anlatmtr: Peygamber sellellahu aleyhi ve sellem öyle buyurmulardr: Cinsi gücüm azalnca durumu kardeim Cibrile anlattm, bana et yah-
ederdi. Irak valisi mahallebi'yi
nisini
yememi
tavsiye
etti..
Zülkarneyn safra bolantsn
bâh
teskin ettii için zr-
severdi.
Bir def asnda safradan dolay, aln terlemi ve karpuza su, bal, sirke kartrp içmi ve derhal iyilemi..
Kaim ve Filozof
dan
unu
kartrp ekmei
Mencuk
yaplm îyi
ince
ondan yapard.
arad der M: Zayf mideler ekmek daha yararldr.
pimemi ekmek
için ince
de mide için zararldr.
un-
YEDNC MAKALE HZMETÇLER HAKKINDA
k
zevk sahibi, güçlü ve güzel kokulu olmas gerekir.. Ekmek ve hazrlamasn sebzeleri iyi seçip mükemmel bir ekilde
Kapclkla
itigal eden kimsenin,
giyimli,
bilmesi de gerekmektedir.
Aç
ve sakî hakknda da ayn eyi söyleyebiliriz.. Yemek içmek hususunda tasavvuf ehlinin adab, krallarnkine benzer. îbrahim Bin Edhem Zuhd-ütakva içinde yaamay tercih etmitir.
Yemek
d.
Ar
— içmek babnda
gayet mütevazi davranr-
yemeklerden çok hafif olan tercih ederlerdi. Bütün savaçlar ve kendilerine fikir danlan kii-
lerinde böyle
Askerler
olmas gerekmektedir.
kn
klada
kalmal, sefere
ancak yaza
doru çkmaldr.
çkma
mevsimini iyi düzenleyip ayarlamaldr. Bir sene içinde dört mevsimin
Balarndaki kumandan
bulunduunu
sefere
bilmelidir:
Hazirann yarsndan Eylül'ün yarma kadar yaz, Kânun-ü Evvel'in yarsna kadar sonbahar, Azar (Mart) m yars na kadar kÇ Hazirann yarma kadar da ilkbahardr, ite günein menzilleri bundan ibarettir. Bunu Peygamber haberi de teyid etmitir: «Aylar yarlannca zamanlar da deiir..» Kral ikinüden sonra çkarsa iyi yapar. ayet çkmazsa, Raiyyemn (halkm) ikâyetlerini dinlemek, yahut
— 36 — îfcret
baz kssalar
ihtiva eden kitablar
okumak
yerinde oturur. Eski krallar selâma oturduklar zaman, bir su-ikas-
için
da
verecek
uramamak
kafes arkasnda otururlard.
için,
Kral'n, tp, tarih, Acem ehnamesini, Acem, Deyleme tabi olanlarn kssalarn, okumas münasip olur. Kiraln kendini koruyacak muhafzlar olmaldr. Bu muhafzlar onu nereye giderlerse beraberinde gidip herhangi bir kötülük gelmemesi için kiral korurlar. Hamama girdikleri zaman da muhafaza ederler. Nice krallar
hamamda
n yem
öldürülmülerdir..
Kendi evindeki hamam tabiiki kral için daha iyidir. Ey insanlar, kiralnz öldüü zaman, onun hastal veya ölümünü, ortalk iyice salrinlegiaceye kadar hir kirala,
hia.t
—tamamlanlma
,
ya.
kada.r
gUtofiM-
niz!
Sen ey kral! Allah'a hamd et, sevab ilemeye devam et, çünkü bitmeyen zikir odur. îbni ebiddün ya, Taberî tarihinde, afii mezhebi ile dier mezheblerde görüp okuduklarn çoalt! Kisralar gibi bid'at ehili olup sapklardan olma! Biliyorsun ki onlar, bid'ât ve taknlklar yüzünden helak olup gitmilerdir. Nimetlerin ecir kanatlar vardr, onlar ükürle takviye et, Allah'a, kar salah yolunu takip, et! Salih bir melik-e
ölüm melei geldi kulana
unu
fsldad: «
— Merhaba!
Sen, gelenlerin en
de en deerlisisin!» Kral ona:
iyi,
beklenilenlerin
«Emrolunduunu
yap, de-
yince..
«—
Sen ruhunu, istediini yerine getirmedikçe almam, diye cevab verdi. Bunun üzerine Salih kral abdest ald namaza durdu, tam secdede iken ölüm melei gelip ruhunu kapz etti.. (Her eyin) en iyisini bilen üphe yok ki Allah'dr!
BÎR
KAÇ GÜZEL HKÂYE
Buveyh olu Mahmud, Irak topraklarna sahip olunca, hizmetçisine bin dinar verip öyle emretti: îsfihan ehrindeki Sultan Sokana git, sokan tam banda bir ev vardr. çinde yal bir kar - koca oturmaktadr. çeriye gir, selâm ver ve de ki: Olunuz, nasl olduunuzu soruyor. Onu özleyip önlemediinizi bilmek istiyor. Bu emri alan hizmetçi derhal oraya gidiyor, durumu onlara anlatyor, «siz fakir insanlarsnz, ihtiyacnz vardr, ihtiyacnz karlamak üzere size bu kadar para getirdim, diyor. htiyar, biz zenginiz,
çünkü bizim gönlümüz zengindir, gönlü zengin olan kii, her zaman, her yerde zengin saylr, diye cevab veriyor ve derin bir nefes aldktan sonra msralar okuyor: «— Üstümde elbiseler vardr. Eer bunla bir para
u
ile
ölçülecek olsa bir para onlardan çok daha
kymetli bu zat, dünya-
Lâkin içlerinde bir zat vardr, eer daki bütün insanlarla karlatrlacak olursa deer baolur;
kmndan
hepsinden fazla olur...» Kiral, elendirecek olan arkcs, güzel sesli olmahdr.. Ne var ki asla teanniye sanmamaldr.
Türkü söyleyen Ebu-Say: «
—
veriyor, tir.
Senin
akn
kii, sesini
için
kim ne derse
ayarlamasn
bilmelidir.
knanmam, bana ayr
desin, asla
bir zevk
aldrmyorum..» demi-
.
Türkü veya ark söyleyen kimsenin musiki bilmesi lâzmdr. Usul ve notadan haberi olmas gerekir. Hele
.
— 38 — Sîmâ'nm musiki kitablarna ttlâ olmas arttr. Biz bunu, ayrca (Essebiyl Lienâissebîl) isimli kitabmzda açkladk. imdi size ondan bir nebze anlataym: felek'in deverannda öyle bir sesler vardr ki akl banda olan bir kii onlar duyacak olsa yerinde saAli Bin
u
bit duramaz...
Musa
me
(Aleyhisselam) Dörtlü, altl ve sekizli nanotalarn onlardan almtr. Hristiyanlar bunlardan
ksmn
uygulamlardr. jUlhân Rumun, Tecnis Irak'n, Zekalk acemin, dallar zencinin veya habelilerin, Bora yahudilerindir.. bir
Sokrat:
—
ibadet gösterilerinden çkan seslerin nameleri, dönen feleklerde dalga dalga olur: Nazar, sihir ve istis«
ka sahiblerinin hizmetleri gibi tesirli olur. tafsilatyla yerinde anlatacaz inaallah..»
—
Bunlar
ayet
kralla bulumak ve görümek sana nasip olursa, Filozoflarn aadaki gösterilen tavsiyelerinden
ayrlma:
—
Kralla bulutuunda, kendini korumak için en esasl vikaye elbiselerini giy! yanma girdiinde kör olarak gir; ondan ayrldnda da dilsiz olarak ayrl!..» «
SEKZNC MAKALE Vezir yerinde oturur, mabeynci
clar önünde
oturur.
Kimse
yannda
skk vaziyette
olur.
Yaz-
olmaz. Mec-
heybet ve vekarle dolu olur. ihtiyaçlar, mabeyneilere söylenir. Kâtiplere yazdrlr. Vezirin Ittlana arz edilir. Bilahare melike götürülür. Emirleri kral verir. Vezir tebli eder. Bundan sonra uygulamas halka düer... lis
Bazlarna göre
Melik,
Cum'aya
ç.'kmaz,
ancak ken-
klar Cum'a. namazm.. Evet, kendi maiyetiyle birlikte, kendisine ayrlan kapal bir yerde namaz klp herkes daldktan sonra maiyetiyle birlikte ordan çkarlar.. Onun (Kiraln) haftada iki günü olmal: Biri hatim dieri ziyaret için. Sabah namazndan sonra Meük için Kuran okunur. Sonra tevbe yaplr. Bunlardan sonra vaiz vaizini yapar, daha sonra da ihlâs muavvizeteyn ve tatiha ve elif lam mîm okunarak duas yaplr. Duay imam yapar. Duada Melik'e ve Müslümanlara dua edüir. Melikin Hafta içinde bir halvet ve inziva günü de olmaldr. O gjjpdfi O- ™kir ve ibadetlerle meaffil olur. Memleket ilerine, hesap ve kitab ilerine de bakmacisine tahs is edilen hir verde
.
.
s en
için kendilerine, iyi bilendir..
ayr
bir
gün
tahsis edilmelidir.. Allah,
DOKUZUNCU MAKALE EKMEK, AÇI, KASAP Kasap, dince zayf olmamal. Zira dince zayf olan kasap gereken temizlie riayet etmez. Necis ve mide buda landran kirliliklerden uzak durmaz. Ekmekçi ve böyle olmaldr. Hamur tekneleri, piirme araçlar ve un et gibi eylerin temiz olmasna da dikkat göstermelidir. yannda yemek kitablar bulunmaldr. Merubat, çeitlerini, tatl ve meyvelerin en güzellerini, güzel ve nefis kokulu olanlar ez cümle vücuda yararl olan yiyecek ve içecek çeitlerini tammanasiyle an-
aç
Açnn
açklayan kitablar yanndan eksik etmemelidir. Evet ey insan! iyi yemek piirmek daha dorusu yemek piirme sanatn örenmek istersen bunlar öreten Mtablara ba vur. (Kitabussebiyl)in sonunda bundan bir latan,
nebzecik bahsettik., aklî ilimleri tabul-Makasid, ki tabunnecat) 'a
örenmek
ba
istersen,
(Ki-
vur! daha derinlere
Din esaslarn bildiren, eyhimiz îmam El-Haremeyn'in (El-Muhît,el-Irad) adl kitablarna müracaat edebilirsin. Bu hususta yararl olacak kitablarmz ise unlardr: Kitabul-iktisad fil-itikad, kitabu kavaMil - akaid, Erridalmak, derinliklerden
incileri
almak
istersen,
<
sâletül-Kudsiyye)
...
Tp
hakknda
En
iyi bilen
bu konuda da kitablar en yararls, fazlasiyle mevcuddur. Bu anlattklarmn ayrabilmen kendisiyle amel edilendir. Hakk, batldan için bütün erî kitablar mütalaa etmelisin. bilgi istersen,
Allahtr...
41
—
MEMURLARIN DERECELER Hesap, Cebir, mukayase ve ölçme olarak
olmyan
haberi
f
ilimlerini bilmiyen
çaltrma! Çünkü bu
ilimlerden
birine:
— Zaviyeli yer hakknda ne dersin diye bir sual rarsan — Arnla ve karla diye eevab vermeye so-
:
ölçersin,
kalkr..
Alnacak memurlar, muhasebede imtihan edilir. Kaübler yaz ilerinde imtihana tabi tutulur. Her memurun kanun kitablarmdan da haberdar olmas gerekmektedir. Onlarda aranacak vasflar: Akl ve zekâlar yerinde cjmah, fazl ve ihsan sahibi bulunmal, az veya çok, yerine göre Dairede kalmasn, ie tahammül göstermesini bilmelidir...
Ahlâkan da kâmil olmas gerekir ... Kimse tarafndan kötülenmi, bakalarna lisânen saldrm, insanlara lakap takm olmamaldr, Sa.tra.nr.
oynamalnda, bir saknca görmediler.. Fakat
BjüaaE oynamasna reva* vftT-mprmpv Azdeir? kumar oynamak için (cebinden)
kardnda,
masûm
zar ç-
kendisine:
—O kesilmesi lâzmdr, denildiinde cevab u olmutur: — Onu terk etmekle, elimi bizzat kendim kesmi elin
ol-
maz mym?... Haccac bin Yusuf'un toprak yemesi de ikâyet korusu oldu. Ona, himmet buyur da brak toprak yemesini, cediler. O da azm etti, kötü itiyadmdan vaz geçerek bir daha toprak yemedi...
— — 42 — imdi
Ey Kral?
Ali
himmete kii, sabr
ulaabilir. Mü'minlerin emiri Ali (K.V.) ibretle
sin»
u
sözünü
oku:
yorgunluun
«Yücelikleri,
*
nn
sayesinde
SMildSE
isteklisi geceleri
.rmlîVpHnP dalmyan lrimaP
uymasa Hem
ftdebilit-
aziz olrrmfr
mj ? tepesinden, kayalar nakl etmek, bence kihifi
J
Dalarn
nispetindi* ejdfi
inni pIHa pHpfoilir
ilerin minnetlerinden daha iyidir!
çalp kazanmak
aypdr, dediler, ben de: Asl ayp dilencilik yapmaktr, diye cevab verdim.. Altm sene yaayan kiiyi düünün. O sürenin yarsn gece alp götürmütür. Kii, ömrünün dörtte birini de nasl geçirdiini sada solmad çar-çur ettiini bilemez. Dörtte biri ise, kâh hastalkla kâh yallkla kâh çoluk çocuun istikbalini düünmekle geçer.. Mademki Hayat böylece bölünüp heba oluyor, öyleyse uzun ömürDelikanlya
—
—
lü
olmay istemek
m
neden?...»
ONUNCU MAKALE Ey
Melik!
Mülkünün devam etmesini
istiyorsan, ordu-
Sonra bütçeni iyice tedkik et.. Bütçenden baz malî fedakârlklarda bulunman gerekirse cimrilik yapma müsbet yer-
na güzel bak! Onu,
lerde
tenbellik ve nifakdan koru!
ondan harca...
ayet karndaki dümandan
srtn
korkar,
tirmee takat yetiremezsen o zaman
bar
yere ge-
yollarn ara-
tr.
Zaman dediin, aynen gezegenler gibi seyr eder.. Onun yaknlarn kendine, rüvetle dahi olsa çekmee bak! Onlar, ona kar kkrtmaya çal! Birinin devletine zarar getirmesinden korkarsan, ona mudahanada bir yollarn ara, ona kar gayet müsaknca görme. tevaz ve sempatik davranmaktan da geri durma. Felek sana, ayet aksi davranrsa sabr etmesini bil. Çünkü birgün o, sana da gülümseyecektir. o yerde Bir yeri muhasare etmek sevdasndaysan,
Bar
yaayanlarn arasm bozmak rini
için, birlik
ve beraberlikle-
boz!
Süleyman Rüsteme yazmtr: Ben, yanndakilerin, sana bir su- Kasd yapacakla-
rndan korkuyorum. Hattâ
seni
yakn zamanda düman-
larna teslim edeceklerinden endie ediyorum. Dier yandan da Rustem'in arkadalarna öyle bir hitabda bulunmutur:
Bence bu adam sizi harcyacak.. Kendi namnza ondan korkup çekinmelisiniz. O, sizin ona kar geldiinizi, cnu sevmediinizi hattâ ona bir kötülük düündüünüzü
—
ayet Kal'ay ehrnBaz'a
iddia ediyor.
olursa
unu
—
44:
iyi bilin ki
kabak
sizin
.
edecek patlyacak-
teslim
banza
tjr...
Sonra aralarnda harp kopunca hepisi ehr-i Baza kaçtlar. Süleyman bunu bir frsat bildi. Rüstemi öldürdü, ehr-i Baz esir etti ve her iki taraf bir bir klnçtan geçirdi.
humlarm rini
bala
ek, î
onlarn bölünmelerini, bir birine dümele-
Düman
kalesindeki birlii boz!
ayrrsn ve ary kovandan ç-
Kendi gücünü ikiye
halkn
çkarrsn.. Üç kötüden biri ol, iyilik görmek için, mazlum, üzerine atlayp düman malup etmek için, zalim, düman malup edince maln yama etmek için de karga olî Kale içinde yaayanlara da bir mesaj gönderirsin: Kendi yararn, cannn selâmet ve emniyette olmasn
karr
gibi kale
bir bir kaleye
arzu eden varsa saffmuza iltihak etsin, diye... Kalenin zabtnda iyi harp eden, cesur askerleri yk olduklar mühim yerlerde dikersin.
Kendin bir
su-i
kasda kurban gitmemen
için
lâ-
içeri-
den çkp, tekrar girmelerine müsaade etmezsin. Hazreti Muhammed (S.A.V.) i düün: Hayber kuçkmasna mani olmad. atmasnda, içerdekilerin
dar
dar
Onlardan çou ne müsaade etmedi.. ki
ma
çknca
Banda bulunduun i gayet güzel devam
daha
bir
içeriye girmeleri-
askeri ikiye bölersin.. ediyor.
O zaman hemen
Baktm hücu-
geçersin.
Ok atmak, Mzrak
sallamak derken, kal'eyi ele geolmazsn.. Kaleyi ele geçirdin mi
de farkmda bile içindekilere yani halka ilimezsin. Allah (C.C.) en iyi bilendir... çirirsin
ONBKÎNCt MAKALE Sefere
çkmadan,
önce sefere
bir süre
sefer aletlerini hazrla, askerlerine
çklacan
duyur! arkada, halk ida-
re edebilecek dirayetli bir vekil
brak! Yannda,
ihtiyaç
duyacak olduun eyleri yapabilecek sanatkârlarn bulundurulmasn da sakn ihmâl etme! Askerleri sevk ve idare edebilecek gayet becerikli, becerikli olduu kadar da emin, bir önceki savalarda ün yapm kiiler bulunsun! Vezir olarak seçecein kii, Siyaset erbabnn hal tercümelerini, ülkelerin, krallarm hal ve hareket tarzlarn iyi bilen gayet bilgili ve uyank kimselerden olmalîbni Murre'nin
kitabndan haberi olmas, îbni Kuteybe'nin (Kutubul-Baytare) sinden bilgisi bulunmas gerekir. Çünkü bu kitablar, hasdr,
(vezirin)
(Kavâninil-Melik)
talklarn çeitli devalarndan bahs ederler.. (Hayvanlar hakkmda da bilgisi bulunmas gerekir) Hele at cinslerinden haberi olmas en mühim bilgiler-
tam altm cinsdir. iskender, atma bakar, hastalndan anlard. te bu, en çetin bir Tp ilmidir. Zira onun hakknda bakasndan bilgi istenmez. dendir. Biliyorsun ki Atlar,
Hayvanlarna,
çadrnn kapsnda lerdi.
ve yahut oturup bizzat kendileri nezaret ederyemlerine,
pencerelerde
Kendisine:
Bu kadar hayvan bakclarn
var,
neden bizzat ken-
cevab hazrd: Neden olmasm, bunlar kendimindir, kendim
din nezaret ediyorsun, diyenlere
—
dir.
•/ .
için-
Bir gün at hastalanmt.. rildi
O
Ona Çovan suyundan
içi-
da, bi iznillâihi teâla iyileti..
Zimmîlerin kabirlerinden elde edilecek havas
cüm-
lesindendir:
Peygamber
(S.A.V.) e
bundan
sordular.
Cevab ver-
di:
«Zimmîlerin kabrinden intikam sayhalar duyarsn, kâh korkarsn, kâh korkmazsn.. Horktuun zaman ,
(baz havaslarla) ifayab
Bu
olabilirsin..
ve cemadattan kitabn bölümlerinde, bun-
tip havaslar, hayvanlar, bitkiler
bir çoklarnda bulunabilir.
Bu
dan çok bahs ettik... Ebu Hüreyrenin öyle dedii nakl edilmitir:
Ömer
binil-Hattâb,
Kudüs ehrini
feth ettii zaman,
Abdullah bin Mes'udu oraya Vali tayin etti. Oraya muhacir olarak gittiimde yanma girdim. Ne bir terifatçs vard, ne de bir muhafz... Sebebini sorunca böyle eyleri Osman hdas edecek £,kibetini de kendi gözünüzle göreceksiniz.. Baktm ki atn kendi eliyle tarayp kaarlyor.. Sebebini sordum, cevab aldm: «— Resulullahm (S.A V.) öyle buyurduunu duydum: ( Her kim fafindi h ayvann kendi eliyle tararsa, kllarn tamizlerse. her bîr tanesine karlk tam on sevah verilecektir..) ben bu sevab haska.sma, vereceimi sanyorsun? Kendine, ve kurtarrna kendin hak? "Rn. Rgni azdran kibrinden daha
u
.
—
m
iyidir !..»
Ebû Hazim'den de ayns nakl edilmitir: Dedi Ömer bin Abdul-Aziz'in yanma gitmigtim. Lambas necek oldu. Kendisine: Hizmetçiyi /çaraym, dedim.
— — Hayr! — Ben kalkp
yakaym, dedim.
ki:
sö-
— unu
Hayr! Olma?
ilâve etti:
dedi ve kendisi düzeltti ve sözüne
Kalktm. Kalkarken ben Ömerdim. Otur-
dum, yine ben Ömerim.. (hani deien bir ey var mdr?) Kahr olsun mütekebbirler! diyerek iiri söyledi: «Yükseline' insan, tevabi artn^ RnhiiHpninr>P ingan
u
Kii, dallar siz
aacn
eilmi aaçtan meyve
dal yukar hoplar.»
toplar,
meyve-
ONÎKNCI MAKALE Nasl uyuyacana dair Yolculuktaki muhafzlarn, keskin zekâl ve
atlgan olsun. Kendi nefsin
için bilhassa
uyank ve
dikkatli
gayet
olman
gerekir.
Gündüzleri uyu! Geceleri hikâye ve siyer okumak, Memleket sorunlarn gözden geçirmekle vakit geçir! gayet kale içinde olursan, muhafzlar kaplara ve duvarlara nöbetçi dik (Ku bile uçurtmasnlar..) Kapclar ehli-Salâh'dan, uyank ve zeki kimselerden olsunlar.
Uykunu, güzel ve kapal bir yerde uyu. Ailen darda olsun, Kap anahtar yannda bulunsun. Cann, baz cariyeler isterse, souk ve kat bakllar tercih etme! unu da unutma ki, h affij ruhlu çirkin Ca'fer essadk (R.A.) ye sordular : Neden siyahlar, beyazlara tercih ediyorsun? Onlar, yaza da gelir da... Onlarn daha nice
— —
güzellikleri
ka
vardr
ki siz bilemezsiniz?..
Abdul-Melik bin Mervan: Kr\ gjizf»! cinsi temas en vahi kadnla yaplandr!, dedi. Eskiden baz Melikler, Scak ilaçlar içmekten çekinirlermi de onlara, Felan erkek, felan kadmla öyle cinsî hayat yaad, böyle ilikiler kurdu diye hikâyeler anlatarak ilaçlar içmrlermi... T
— 49 — Haccac'n olu derki: «Kadnlar, yasllardan
flfigfl,
gecel eri
kendilerinden
uyuyan Mdcakleactea nefret edgde&j» (1) Halife Memunun yannda, biri siyah dieri beyaz iki Cariye ihtilaf ederler: Beyaz Olan: Beyaz kar, ilaç olarak kullanlabilir, Günein beyaz güzeldir, elbiselerin en iyisi, beyaz olanlardr, yumurta, kömürden daha güzeldir, der.. Siyah cevab verir: kömürü yazm cfihpnngm g-ihi aina.fr nlan giigiaiac Hîr Vmi^A
—
— Kn
Yal
düen
ayb
Gözde beyazlk körlüktür. Siyah kadir gecesi, bin aydan hayrldr.. Genç kzlar,, karayaz delikanllara mest olurlar.. Srf n«Kara yazl delikanllar sevdii için onu severim. cnu sevdiim için de kara balara baylrm..» irini de söyliyerek beyaz eariye'yi mat eder,.. kiilere
'akln
iddetlidir.
Bana, kendisine son derece güvendiim
biri anlatt:
Halife Mansur, alevîleri öldürmeye giriti.
rinden bir çok aleviler
kar
sevgisi bulunan
Onun er-
Yemene
kaçtlar. Sonra Ehli Beyt'e
Memun
halife olunca, Fatmîlerin
gelenlerinden kimlerin
kaldn
Kendisine Yemende, onlardan bir grup insanlarn bulunduunu haher verilince, derhal onlara haber sald. Onlar da aralakarar aldlar: Her biri, vekil veya hizmetçilerinden kendilerine benziyen birini göndeecek, böylece Halife hayr murat etmi ise mesele yok, ayet kötülük murat tti ise yine kendilerine bir ey olmam olacak ve bu sayede nesilleri ila yevmil-kyame devam edecek.. ileri
sordu.
mda
•de
îmam
her konuya temas ettii gibi, Seksolojiyi ihmal etmemitir.. Hayret dorusu!., (mütercim) Alemlerin Srr — 4 (1)
Gazali,
— 50 — Mermna ler.
gönderdikleri, adamlar izaz, ikram gördü-
Orada evlenip
kaldlar..
Orada
yerletiler, üreyip tü-
rediler..
îte onun: «Biz cnlar da bize
in
kar
beyte kar kötülük düünmeyiz kötülük düünmezler» sözü bu gerçeehli
en bariz ifadesidir!... Vellahu Alem..
i
ONÜÇÜNCÜ MAKALE Hileli
Yeminler
(Yemin edeceksen) îbni Sureyc'in beya etüzi ekilde yemin et. Önceleri ona itibar etmezdim, arkadalarmzdan bir topluluk onu kabul ederlerdi. Sonra, armakla. kaynatltog Mgatete» Kulunçlular için bir yarar görünce (fikrini kabul ettim.) Evet, her ihtilafl meselede hakim hükmünü verince,
ihtilâf
ortadan kalkar.
Yemin nüshasnda,
tevil
yolu
ile
feshine gidilecek
anlamlar bulunmaldr. Yemin, yemin ettirilmek istenen kiinin niyetine göredir.
tiz
Vekil tayin ederken, onun akdi hususunda biraz tive dikkatli olman gerek. lafzlar bilhassa genel ma-
na ifade eden cinslerden kullan: «Talakm veya vekilimin ika edecek olduju talâk, her ne zaman üzerine vaki olursa
bosun!»
gibi...
söz ve fetvalarn yasaklama! Bunlar sende gizli kalsn. ahidlerin hakimlerin
Hukemâ"nn kabul edince
yazs da yannda
,
bulunsun. Bunlar,
sakn anlamlarn
anlamyaçak kimselere teslim etmiyesin. Çünkü O, yeminin ne olduunu bilemez. Allah, kelimeleri ve sfatlar
yemin__eta^ Ulema bunun edilip
bulunan lâfz-
et.
larla
min
ile ilgili
dnda
kalan mukaddes eylerle ye-
edilmiyecei hususunda
ihtilâf etmilerdir.
—
52
—
Yemini Kamus: Kiinin bir ey yalan olduunu bildii halde o ey hakknda yemin etmesidir. Bu ülkeler için pek zararl olan bir eydir. Oturduun zaman, ey Kral, edepliler gibi otur. Az konuanlardan ol. Çünkü çok konumak ne kirala ne de kendini bilen bir muttakya yarar.. Sözle, alimlere bir çok faide salyabilirsin. Müftülerin hata yaptna zahip olma. Verdikleri fetvalar bir
karlatr.
biri ile
Resulullah sellellahu aleyhi vesellemin öyle buyur-
duunu duydum: «
(1)
— Müftüler sana fetva verseler de sen
di nefsine
(yine) ken-
dan»
Bunlarda Peygamberin (S.A.V.) sözleridir: «Helâl açktr, haram açktr, aralarnda üpheli eyler vardr.» üphelendiini brak; üphe duymadn al!»' «Helâli kendine azk edinen kimsenin duas kabul olur, kiilii
gidiat (Tavr-ü hareketi) düzelir, sözü geçerli olur, emniyyet ve huzuru bol olur, ekli güzel, zürriyeti temiz olur, nutfesi aydnlanr, göz çok olur, hikmeti bilinir,
ya
zahir olur, öfkesi az olur, kalbi rikkat bulur
günâh
ey Ali! haksz (kazanlan) dirhemi geri
olur.
Ya
hafif
vermek,
Öfkelenen kiiye Allah gazab eder, zulm eden de zulma urar, çok sadaka verenin zurriyetine yar-
dm
Ali!
görür..»
Herkesin gidecei yer ayndr.
Dönü üphe
yok
ki
sadece onadr!
insanlarn bazlar zulma urarsa, hepsi zulma usaylr: «Kim bir can, bir can mukabilinde veya
ram
(1)
Bu
hadisi,
müftün..) lâfz
ile
Buharî Tarüde rivayet etmitir.
(îsteftl
nefseke ve in eftâkeî
—
53
—
yeryüzünde bir fesad çkarmakdan dolay olmayarak, öldürürse, bütün insanlar öldürmü gibi olur. Kim de onu, kurtarrsa bütün insanlar diriltmi gibi olur.»
v
(1)
nsanlara, sadaka vererek, hayr yaparak, adil ve efkatti davrranaraS, iyilikte bulunursan, bundan herkes istifade eder. Çünkü yaplan iyilikten herkes faydalanmaktadr. Kiinin hanmna: «Senin bir bouyorum!» sözünü görmüyormusun? Bunu söyledii vakit bir ksm deü, kadnn hepsi bo olmaktadr.. Çünkü talâk (boama) tecezzi kabul etmez (yani bölünmez.) Ey Melik! kendisine uyacan bir îmanm bulunsun! Dinini bilen bir kimse olsun.. Bu imamn ihtiyar ya daamâ olmas zararl deildir.
ksmn
Sonra Ülkendekilere yaz ve hesab öretmelisin. Öretmenin köle veya yal olmas sakncal deildir. Kadnlarn da dinlerini öreten kimseleri bulunmaldr.. Ey Melik! biliyorsun ki zaman çok bozuldu... Erkek erkekle, kadn kadmla megul olmya balad... Bu, (Lutilik) en büyük günâhtr! Çünkü bu, Allann gazabn mucibtir...
Baz
ibâhiyeciler
Bu konuda
onlar pek
bunun cevazine ileri gittiler.
Kâh
kail aklî,
olmaktadrlar.
kâh naklî de-
serd ederek ortaya bir çok üphe ve tereddütler savurdular... «Yerde ne varsa, hepsini sizin ( faideniz) için yaratan Odur. (2) gibi ayetlerin zahirini delil göstererek liller
dediler ki: Eskiden insanlar böyle idi: Helâl, bir
ey
haram
diye
yoktu. Sonradan peygamberler geldiler (kendilik-
lerinden bir çok yasaklar koydular. Helâl olan eyleri ha-
ram, haram olanlar da helâl (1)
El Madde:
(2)
Bakara Sûresi
32. 29.
ayet.
ettiler.
— 54 — Ebu bah
Bekr'in (R.A.) Hanife
klmasn buna
oullarnn mallarn mu-
delil gösterdiler.
maPeygamber hitablar ya mevcudadr, ya da dum'a.,. Madum olan muhateb olamaz. Mevcuda olan hitablar da, zamanndakilerle yaar, onlarla ölüp gider. Nusayriye gibi baz mübahçlar, ite bu gibi üphelere sarlp saptlar, saptrdlar. Yeri* gelince hepsini ayr
ayr anlatacaz...
Ey
Talip!
Sana temiz giyinmek, temiz ve güzel ko-
kular sürünmek, az ve öz
konumak
güzel ve yararl hasletleri
açkladm.
gibi kiiyi yücelten
davran! Yaknn olsun, olmasn hiç biri senden yalanmasn... sözleri calibi dikkattir: Filozoflarn Uç kimse var ki, zamannda ve yerinde terbiye edip,
Arkadalarna da
edebli'
u
kendini
saydrmazsan Çocuun,
— 2 — Hanmm, 3 — Hizmetçin... 1
Sakn
bana
belâ olurlar :
krallara fazla sokulma!
Çünkü
onlar
seni,
yaklatrrlarsa sâna ikence yaparlar, kendilerinden uzaklatrrlarsa bu defa da üzerler... te krallara vereceim öütler bunlardr». Bunlar elde etmeye çalrsan mutluluklar seni beklemektedir. Allah bir eyi murat ederse mutlaka sebeplerini halk eder. Kaza ve kaderi onu kmldatr.. Allah, Meryeme ya hurmay, aacm sarsmadan da kendilerine
gibi
aacn
Meryem
Süresindeki ayette de anlatldsallamasn emr etti meryeme.. Çünkü her
verebilirdi lâkin
eyi Allah sebebe balamtr.
ta
Eer krmz
tala beyaz haydi ne duruyor-
birden yapmya kadir olabilirsen, sun yapsana! Gayret ve himmeti az ve yetersiz olan kiiler, bir baaramazlar; üstelik seni de tembel yaparlar. Yani
ey is-
— tediklerini elde
tediine
55 ^-
etmene mani
olurlar.
Halbuki isteyen,
is-
çalmak
ve gayret etmekle ulaabilir. Ehli Tasavvuftan bir zat, bunu duyunca, «Kendimi memlekete talep etmek babnda bir deneyeyim» dedi. Kendisi, ilim irfan ve edeb bakmndan yüklü olduu için, bu yetenei kendinde buluyordu. Tuttu önce kapclara yaklat, onlarla Kirala hizmet etmeye balad. Hüsn-ü Huluk'u her tarafa yaylr oldu. Sonra balar ölünce
u
onun yerini ald. Derken kademe kademe yükselmeye balad. Derken Vezir öldü.
Nam
etrafa
yayld
için derhal
vezirin ye-
Halka hükm etmee, onlar adaletle idare etmeye balad. Herkes tarafndan sevildi. öhreti Memleket çapnda yaylmaya balad. Derken Kral da öldü, halk derhal onu balarna kral tayin ettiler. Zaten Srf bu gaye'ye nail olmak için önceden kiraln kz ile de evrini ald.
lenmiti.
Muhammed
bin Sabbah' gördüm:
«Elmevt» karesinin dibinde inzivaya çekildi. badete koyuldu. Kal'e halk onu kale içine almak istiyordu. Kalenin içini gezdirmek arzusunda idiler. Lâkin onlarn arzularna ram olmad. Ha bire Mürit toplamaya balad, Onlara nefis mücadelesinin nasl yaplacan, eyh'e itaatin ne demek olduunu öretti. Müritlerine durmadan kendinin büyüklüünden bahs etti. O kadar mâhirane
hemen hepsini kendine balad. Derken halk da kendine çekmee muvaffak oldu. Müritlerine durmadan unu telkin ediyordu: nsanlar eriati terk ettiler. ilerlettikçe hekes ona mensup
sözler söyledi ki
i
olmaya koyuldu. ava çkt. Kale halknn çou onun müritleri idi. Kapy açtlar. çeriye girdi. Kale sahibi avda öldürüldü. Onun ölümünü frsat bildi ve kale Bir
gün kalenin
sahibi,
— 56 — halknn bana geçti, idareyi eline ald. Nam, an, mezhebi yaylmaya balad. Durmadan batmî mezhebini yaymaya balad. Bunu duyunca dayanamadm (kavasmlBatmyye) isminde bir kitab yazdm. (Onlarn batl inançlarn red ettim.) Ve unu açkladm: insanlar son samanlarda ite böyle yoldan sapacaklar, eriat elden brakacaklar din adna bir çok hurâfet ve bid'at yollarna
sapacaklar...
Yürüyecein
tik.
îte Ey
Melik, sana gerçekleri izah etyolu da gösterdik. Bu yola sülük eder-
sen mutlaka isteklerine nail olursun...
Ömer binil-Hattab, El-Hatie'ye, Abes ile Zibyan'm kssalarm bir arada derlemesini emr etmitir. Demek ki' böyle kitablar derlemekte, okuyup tenevvür etmekte bir saknca yoktur.
En
erimen için peygamberlerin hayatItrîm oku! maksadlarna ulamak için, biliyorsun onlar dümanlara kar sabr etmesini ve tahammül göstermeulvî gayelere
bilmilerdir...
sini
Neticede dilediklerini de elde elemi-
lerdir.
Süleyman olu Davud'un hikâyesini biliyorsun: Gayret etti. Azm etti. Çocuk olmasna ramen Catu-
I
ti
öldürdü. Talût'un
kz
evlendi. Talût
Debba
idi.
-
krallann hikâyeleri de bu minval üzredir.
te
îbni Kuteybenin,
kitabn geç!
(Kitabul-esbaö
bir gözden geçir; basit eylerle
vel-Maarif )
adl
uramaktan
vaz
Bak air ne demi:
,« s.
.
ile
—
Edebli olursan
korkma
feleklere
yükselirsin.
Yerdeki altn görmüyor musun, zaman gelir .kiraln tac
Vahi hayvanlar görmüyor musun, dövüp etmekle nasl raks öreniyorlar ne saldrmyorlar?.
..
Nasl
terbiye
ehilleip sahibi-
Harun Reid öldüü zaman, Emini kendi yerine halife tayin etti. Me'mun ise îsfihan'a firar etti. Kaçarken beraberinde Hasan bin Sehi de vard. Me'mun,
zuhd ve
tekva yolunu tercih etti. Büyük bir camide oturarak ibadet yolunu seçti. Ondan ilim örenmek, feyzinden istifade etmek için, etraftan bütün insanlar akm etti. Sehi olu Hasan, geedeb, san'at,
ilim,
mütemadiyen: «Halife bu olmal idi, Halilâyk olan bu idi. Böyle bilgili alim dururken, ilden halife olur mu? Buna uyun! Bu, ilk müslümanlarm adetidir!» diye telkinde bulundu. Nihayet halk iknaa muvaffak olup, Memuna tam seksen bin asker toplad. Zaten acemler, Eminin baarleni insanlara
szlndan memnun
deillerdi.
Bunu
bir frsat bulup der-
Me'mun'a iltihak ettiler. Tahir bin Hüseynin kumandasnda büyük bir ordu hazrland ve eminin üzerine hücum edildi. Eminin ordusu malûp oldu, Emin öldürüldü ve bu suretle Me'mun'da halkm bana geçib hahal
life
oldu..
Buna benzer
nice takâyelerimiz vardr.. Sana, him-
met ve gayretini artrmak
için
bu çok hikâyelerden an-
cak bir kaç tanesini anlatyoruz...
Dimne, El-Maazî ve AbduPvehhabm hikâyeleri bilinen eylerdendir, (bunlar okumalsn!) yalan veya doru olmasn aratrmana hiç lüzum yoktur.. îmam afü derki: dümesi, vücudun toptan yklmas demektir. Sözüne, ve andlamalarna sadk kal! Seni, ev halkn (dini yönden) kontrol edecek biri buKelîle-
Ban
lunsun.
Memleket meseleleri de
megul
ile
de
urasn! Narh
ileri
ile
olsun.
Her nekadar insanlar, fiatlandrma ilerinden men edilmilerse de bunda bir saknca yoktur. Çünkü zaman
:
— 58 — deimi,
insafszlam tamamen ahlaken
insanlar
bo-
zulmulardr..
nsanlarda emânet, emniyet ve güven denilen eyler
kalmamtr.
Haberde varit olmutur: Cenab- Hak, Musa (Selâm üzerine olsun!) y, Peygamber olarak gönderdii zaman Firavn'a dediler ki, Çömezin Musa (AleyhisselamJ) illetlerin illetinden bat f
Bunun üzerine Firavn emr etti, Musa'y hisselam) yanma çartt. Ve ona öyle hitab etti: ediyor.»
(Aley-
— Ey oul, konuduunu dia ediyormuun, bu doru mu? — Evet, — Buna ne oldun? — Saadet oku — Hangi yönlerinden duyuyorsun — Alt yönümden... — Her peygamberin mucizesi bulunur. Söyle bakasen, illetlerin illetiyle
id-
dedi.
nail
ile
ile...
sesini?.
lm, senin mucizen
nedir?..
Bunun üzerine Musa (aleyhisselam) hemen elindeki asasn ortaya att, O asa o anda büyük bir ejderha oldu. Orada bulunan baz bozuk ruhlu kiilerden birisi: « Se-
—
rendibden bir
denek
getirilirse
demee kalmadan hemen Musa
o da böyle yian olur, (Aleyhisselam) \ cevab
yetitirdi
— îte Denek
al,
dediin
doru
ise senin elinde
de
ylan olsun bakalm...
Adam, beklenmedik bu sözü duyunca
akna
app
kald,
döndü. Diyecek bir söz bulamad..
Bunu
akma
seyr eden Pirayn da urad. Ne diyeceini bilemedi ve kendisini öyle demekten alamad: O, gerçekten mucize göstermitir. Ona uyunuz!» «
—
— 59 — Külli Saadet,
tjrma- yolu
Ana
ile
Ana
Feyizdendir.. Sonra taharri-
ara-
kabul ettii her mahalle (yere) akar.
ana illetten, akllarn idrakmdan aciz kalfeyzi vehmi usulü ile tenai eder, Ana feyizden, illetBütün ruhlarn ler illetinden sadr olan ise faâl akldr. sadr olduu ana kaynak ise Küllî ruhtur.
d
feyiz,
Mahlukata akldan
nnn pencerelerden
tecelli
içeriye
Peygamberlere akln dayan güne gibidir...
eden
ise,
sadece
szmas kadar
tecellisi ise,
açk
Güne
bir eydir..
arazide parl-
te
bu anlattklarmz Peygamber efendimizin mübarek sözünün anlamdr: «— Allah, Yaratklar karanlklar içinde yaratt. Sonra kendi nurundan onlarn üzerine birazck verdi. Bu nurdan nasibini alan hidayete erdi. Bu nurdan kendisine
u
bîr
ey
isabet etmiyen
ise,
bir biri üzerine
karanlklar
içerisinde kald..
u ey
ayetlerin ifade ettii
anlamda bundan
baka
bir
deildir:
(Habibim) gösünü senin (faiden) için (açp da) geniletmedik mi? Senden yükünü de kaldrp attk.» (1) «Öyleya, Allann, gösünde müslümanlk için inirah verdii bir kimse -bu sayede o, Rabbinden (gelen) bir nur üzerindedir. (2) «
îte brahim aleyhisselam'a tecelli eden nurda bundan bakas deil idi.. Bu, balangçta zayft: Önce yldzlar gördü- ibrahim Bu, benim rabbimdir dedi.- Vaktaki bu nur îbrahime tecelli edip, Mucahede ve himmet yolu ile himmet kanad kuvvet buldu, envari kudsiyye ile onu donatt, Manevi alanda yükseldikçe yükseldi, Ondan sonra gözüne ne ay, ve ne de (1)
El-înirah:
(2)
Ez-Zümer:
1,2.
22.
güne göründü:
—Hepsini
:
—
60
ederek— öyle haykrd:
terk
— «
—
Ben yüzümü,
yerlerin
ve göklerin yaradcsia çevirdim asla müriklerden deilim!» îlâhî nurun kendisinde parladn görünce artk ne mala ehemmiyet verdi, ne de evlâda... Hattâ ne de kendi
ite vücudum atelerin olsun. Olum kurban, malm da feyezan olsun, demekten kendini alamad. Ey Melik! ite sen de böyle ol! Bu minval üzere ol da: sana sr perdesi açlsn, Hak yolunu göresin, alemlerin ehvalini feraset mikyas ile ölçesin. Zalimi, mazlumdan ayrd edebilesin. unu da asla hatrdan çkartmamalsn Zenginlik, mal ve can, dünyevî ve uhrevî saadetleri elde etmek içindir. Yukarda göstermi olduum yoldan gidersen, kendini nefsin ve eytann ivâlarndan rak edersen, saadet oku ile, sana kar gelip ba kaldranlar mutlaka yenersin. Ancak o sayede yüce himmetleri» zirnefsine...
vesine erersin..
Yaradlmlarm kymeti,
sevab
için
komakla
anla-
lr. Aksi halde bo cesedlerden akp giden ruhlardan baka nedir ki onlar?.. Baz güzel hikâye (kitablarmda) öyle yazlmtr: Bir gün melekler, birbirlerine hitaben: Rabbimiz insan olunu bir nutfeden yaratt, sonra ona kymet verip kendine dost ittihaz etti de ona büyük bir hakimiyet verdi, dediler.
—
Cenab- Hak Meleklere:
—içinizden vahy
eti.
en tekva ve zahit olan birini seçin, diye Onlar da içlerinden Cebrail ile Mikâil (Aleyhis-
selân) lan seçtiler. Onlar, ibrahim aleyhisselâm'm koyunlarn samak maksadiyle ala toplad bir gün yer yüzüne indiler. brahimin Dört bin tane çoban, dört bir tane köpei kö-
61
—
boynunda da
peklerin her birirlerinin
krmz
altndan koyunu, bir o kadar
—
krk bin salan da at ve develeri bulunduunu gördüler.. Her iki melek de, koyunlarn topland bir halka
vard
yerde
dikil-
diler. Birisi:
«Subbûhun, Kuddusun!» krd. Öbürü:
diye-
davûdi bir sesle hay-
«Rabbul- Melâiketi verruh!» diye mukabelede bulundu.
brahim
—O sm
aleyhisselâm onlara:
söylediklerinizi tekrarlayn, size
vereceim,
daha tekrarlayn
dedi. Bir
sizin olsun, bir
malmn yanmalmn hepisi
daha tekrarlaym malm, canm evlâdm-
n eyim varsa- hepsi sizin olsun» dedi.
Bunun te
üzerine
kerem buna
Gök
melekleri
derler!..»
Ardan
öye
hakirdi: «
— s-
bir ses duyuldu: «Dost,
dostuna uygundur!»
Maln varlna veyahut
imdi sen ey Melik!
una
yoklu-
aldrma!
Cömertlie dair kssalar, (Esselsebîl ve îhya-i Ulumeddin) adl kitablarmzdaki yerlerinde bahs edeceiz..
anlatlmtr: amllar, günlerce süren muhasara'ya tahammül edemez oldular, nihayet teslim olmaa raz oldular ve öyle elediler: Biz ehrin anahtarn ancak Müminlerin emiri Ömer binil Hattab'a teslim ederiz. Bunun üzerine, Ömer (R.A.) bana bir at bir de Merkep getirin dedi. Medinenin Futuh'ü Seyfeddin
ileri gelenleri,
Ömer'den «
u
el-
ülke Hakiminin bir erefi vardr! deyince
cevab aldlar:
— Bizlere Ülkelerin
miyeti veren
Kûfî'nin kitabnda
Göün
fethini nasip eden ve bize haki-
sahibidir! içlerinizi temiz tutun ve
gerçek mutluluu feleklern ötesindeki nur ölçüleri cvlde
etmeye çalnz!...»
ile
,
— 62 — Bu mukim cevabdan
sonra yoluna devam
Yolda giderken Merkebi çamurlu bir göle dütü. Island, çamurland. Ata binmesi teklif edildi, fakat ata binmekten imtina etti. Ona:
—
Askerler, hristiyan din
gelenleri gelip
itirirsen
iyi
ve
adamlar ve ehrin
u
ban
sana selâm verecekler, üstü yaparsm! dedüerse de O, aldrmad..
Aradan çok geçmeden, reisleri
etti.
ileri
am
ehalisi
balarnda
ileri
de-
Din
olduu halde tantana ve debdeÖmer (R.A,) o halinde görünce
gelenleri
be içinde çka geldiler. hep bir azdan haykrdlar:
i
— Sen Ömersin!
Sana sayg duyuyor, önünde hürmetle eiliyoruz. Sana itaat ediyor, emirlerine de boyun eiyoruz.. Mesih'in dedii çkt: «
«Yamal üstü
ba
çamurlanm
biri gelirse
O
çok
büyük adamdr, ona selâm verin ve sayg gösterin!»
de-
miti..
Bütün bunlar, Allah elçisinden feyz alanlarn srrdr! nasl meydana çkp tecelli etmitir, gördünüz ite!.. Allah elçisi'nin feyiz pnarlarndan sade Ömer deil, binlerce hatta yüzbinlerce insan içmitir..
yan) isimli kitab, bu zamanda ne vuku veren hakikatlarla doludur.
(Hutbetul-Be-
bulacan
haber
u
halde Ey Melik! Biri senden anlamay talep ederse ve o insan müslüman olursa onunla anlamakta tereddüt gösterme!
ayet
Kâfir olursa ve onu yenmeye gücün yeterse,
hemen frsat kaçrmamak
anla! anlama belirli bir süre içinde olsun. Dört aydan az olmasn. Himmetin safi, olup yüce memleketde bir bulursa o zaman keniçin
e
dini
tam manasyla yetimi bulursun. Ve herkesin sana
el-pençe
durduunu
görürsün.
63
Demek her eyde si
esidir ki
bu
esas olan nefsin tezkiye ve terbida ancak halvete çekilip Allah'a yalvarmak
mümkün
ve onu zikr etmekle
olur.
mükâefe-i Melekutü salar, inam lâhut alimine balar. Bu suretle de Lâhut alemin nasût alemine galebe çalar' Ondan sonra da lâhî nurlar kan-
Çünkü ba
halet,
olmak, senin için iden bile deildir... air'in biri: « kâseler, ne yazk ki bize bos geldi. Dolu ve Sonra rüzgârla dolunca hafifledi ve içindekilerle uçmaya koyuldu. îte cisimlerde böyledir. Ruhî inkiafle gedili
—
ar
liirler...»
Ana
saadet
illet'den
arab,
üzerine bir
damladm,
artk muhabbet nurlar üzerine arl arl boalr. (Ruhun manevî gdalar olanca gücü ile alr..) ite o zaman, halk kendine klmçsz bend edersin, Herkesin sana boyun ediini görürsün! Krallardan bazlar mzraklarnn ucuna öyle yaz-
mlardr:
«—
Üzerimdeki Silâhlar Davud
dünyann
tannm
kahramanlar
yapm
deil lâkin ona boyun emekte
biran bile tereddüt göstermezler!.» Zira onda öyle bir Allah emri vardr .
ki,
Cömertlik
urunda, cimrilik ateinde yanmaa deer..» Baktmki yüzüne cihat kaps kapand, talep kapsndan kovuldun. O zaman, yine geri dönme bu defa da kendini zühde ver! Çünkü insanlar iki türlüdür: Ya nasik (badet eden) ya da Malik (îbadetsiz dünyala sahib olan)..
Bunun canl
bir örneini,
anlatan iirinde görürüz: «Sinek gibi (Mütevazi)
me! Ya da
ba
ol,
ol,
Frezdak'n Hazreti Ömeri kendinde
salon ortaya düme!..»
aalk
his et-
— Buna benzeyen ti
64
—
bir iir de, Müminlerin emiri Hazre-
Ali (K.V.) söylemitir: * stediin
ekilde, kendisine boyun eilen Melik
mazsan, bari boyun lerinin hepisini elde
een
Dünyada edemezsin öyleyse Onlar bir köle ol!
ol-
istedik-
(Allah
terk et!
için)
Hayat
iki
eyden
miyyet. Kii, bu
iki
însan her eyi
'
ibarettir:
ey
ile
Ya
ibadet,
ya da haki-
yüceliklere eriir.
mükemmel
olsa
da bu
iki
eyden
mahrum' olursa yine de O, benliine erememi demektir.» Muaviye, olu Yezid'e öütte bulunmu:
u
ayet
hakimiyyeti yitirirsen, hiç olmazsa
mihrab
için)
yitirme!
(ibadet
(böylece büsbütün kendini bitir-
me!) 3§te
bu
prensiplerle eski insanlar, arzularna
nail
oldular.
Hattâ bir çok melikleri, zahidlerin kaplarn andrmakta olduklarm gördük.. Bundan dolaydr ki Kueyrî öyle demitir: «Bir fakir, emirin kapsnda olursa emire de yazk olur, fakire de.. Fakat bir emir fakirin kapsnda olursa Hem emir, hem de fakir (son derece) mutlu olur..» Kalpler, iç marifete nail olup ona Celâl nuru münke-
hastalklarn tahliye ve tasviyesi salanm yüce âlemlerin kefi ve ulvî mânâlarn srr kendisine bah edilmi demektir ki, artk bütün melekler etrafnda el-pençe dururlar ve devaml olarak yannda dört döner* ler... O kii artk, Cennet köklerini ve içindeki göz alc huri ve glmanlarm müahade etmeye balar... Nitekim Allah elçisi peygamberler peygamberi Hazreti Muhammed (S.A.V.) Harise hitaben öyle buyurmulardr:
if
olursa, iç
—
Naslsn ey Haris?
— Allah'a gerçekten iman
ettim..
—
—
65 Her eyin hakikati vardr, senin kati nedir?
— imannn haki— Nefsimi tamamen dünyadan çekip onun saa sola yapmasn
yalpa
layormu
önledim. Kendimi sanki cennetlerde dogibi his ediyorum.
Cehenem
görüp onlarn feci halini seyr ediyormuum gibi duyuyorum, kendimi.. Sanki kendimi Rabbimin arnda apaçk duruyor his ediyorum...
—
imdi
ehlini
Allann, kalbini nurlandrm olduu bir mümini oldum. Sen buna devam et! Sen de ey me-
tanm
«Ömrünü, günlerini ve vakitlerini üçe taksim et: Üçte birini nefsine, üçtebirini Milletine, üçtebirini de Rabbna (Ayr) unu da asla hatlndan çkarma: nsanlar etrafnda, ancak menfaatlar için dört dönerler. Allahdan baka lik!
herkes, seni kendi nefsi ve
çkar
için sever.
Allah
ise se-
ondan hiç ayrlma! Bo ümit ve kuruntulara kaplma! Âdem kadar yaasan dahi bir gün gölgen zail olacaktr. Üstaz El-Cuveynî, meayihinden naklen bana anlatt: Mahmud bin buveyh'a sormular: ni,
senin için ister. Öyleyse onunla
talip
oldun Bir
—
kadn
def çalp
ol,
Amr
u
Bin Spt'ya ait olan iirini söylerken duydum: «Cesur olan kii, emel ve arzularna nail olur, yese kaplan kii ise, eli böründe kalr...» Felek, tatl ve ac (hadiselerle) doludur! «Bunu duyunca, ülkenin idaresine talip oldum. istedim,
çaltm
El-Hallâcdaki
ve gördüünüz gibi ite elde ettim.
azm'm büyüklüüne bakn:
Onu kskananlar, ona
bulunmu, cnu hulul ile itham etmilerse de o, korkmadan bu ithamlara aldrmadan ölüme raz olmutur! Onu gerçek Âlemlerin Srr — 5 çeitli isnadiarda
— yönü
ile
66
—
*
anlamayanlar onun zahiri haîine kail olmular-
dr. Çünkü onun
batnn anlayamamlardr..
Ebul-Abbas bin urey'ha sordular:
— Hallaç hakkndaki fikrin nedir? — Benden daha çok fakih olan bir da ne diyebilirim rum.
—
ki:
adamn hakkn-
Gerçekten dediklerini anlayamyo-
Ondan duyduun
bir cümleyi bizlere nakl
eder
misin?
—
(
Konumalarnn
öyle diGaip olann ki
birinde bizi göstererek
yordu: «Hazr olann ehadeti bâtl olur, ise sahih olur...»
Bu
gibi insanlar
hakknda Allah
elçisi
öy-
(S.A.V.)
buyurmulardr: « Ebrârm hesenât, Mukarraplarm kötülükleridir. «Çünkü onlar tecelli saffnida durup, olanlara kar nedamet duyarlar. Vaki olacak eylerden korkarlar, Tam bir ruh perhizi içinde Allah'dan bakasna iltifat etmezler. Bu suretle onlar, mücâhede, tasfiye, tezkiye hakknle
—
toplam
da
olduklar ihmlerin kanadlar
sût âlemlerin perdelerini
yrtp
ile
uçarlar, na-
âlemlerin istikrar
ettik-
yerden çkarlar, nasûtiyet lâhutiyyet sfatlar ile kaynar. Sonra tertemiz ruhlar aslî madeniyyetGrine dönüür. Vacibul-vücud meltemleri yüzlerine esmeye balar. Ba's-ü badelmevt istirahat çadrlarnda, sadakat kökünde, Muktedir melik'in nezdinde istirahata çekilirler. Sarhou baknz ne diyor: leri
Ak «
— Ak, hepten yok
olmaktr, diyene Allah rahmet
etsin!...
Sapasalam
kalb
kalbimi birine kaptrrsam, ondan sade-
(Sormayn) hicrandan kalbim gesinde çekilmi uyumaktadr.»
ce
kalr.
evk
göl-
— 67 — mdi
ey melik! Sen de yüceliklere erimek ak. mahbûba kavumak evki kalmam ise, o taktirde halet-i ruhiyyen iire ne kadar da uygun düer: « Eer müibrem bir ihtiyac karlayamyorsan, hacet sahiblerinin sende bir ümidi kalmam ise, erefi ile yaayan ahsiyet sahibi deilsen, günü kendinden f aide beklenen kimse de deilsen, O zaman dünyada yaamanla ölmen arasnda hiç bir fark yoktur, demektedir. Zira bir kibrit çöpü, senin hayatndan daha çok önem tar... Buna benzer bir iir daha: « Öldürmek ve harp yapmak bize, eteklerini sü-
u
—
Har
—
rüklemek
ise
kadnlara gerek...»
u halde insanlarn
kalplerini, kitablar
ve hediyeler
vererek kazanmaya çal. Büyüklerin ve küçüklerin sevgi ve sempatisine mazhar ol! Ulemaya da ikramn olsun bol... Onlarn açklar-
n
kapat,
bala. Muhammed
kusurlarn
Bir bak,
seni,
Mustafa (Aleyhisselâm)
nasl terbiye etmitir: «Bana zulmedeni afv etmek, bana gelmiyeni ziyaret etmek, bana vermeyene vermek, sükûtumu fikir, sözümü ibret klmakla emr olundum» buyurmutur. (Nezâket ve insanlk kurallarn kâianata duyurmutur.» Sana gelen elçilerin sözlerini ayr ayr dinle, söyle? diklerini ve tekliflerini iyice gözden geçir. Cevab vermekte acele etme! Cevab ve düünerek ver. Gelen misafir elçilerini güler yüzle uurla! Tatl sözlrle gönül-
ar
lerini al!
Eski bir hikâye
Arap hekimi, kisrânn yanma girdii zaman, ona çok bada bulundu bazlar bundan dolay onu knadlar. cevab verdi: Krallk kolay deil. Herkesin gönlünü al-
u
— 68 — mak
lâzm.. Hakimiyyet hiç bakarsn olmaz.
belli
olmaz, bugün olur
yarn
Eskilerden meliklik sana böyle intikal etmitir. Senden de gelecek nesle öyle intikal edecektir (Çünkü hiç
kimse burada baki deildir.) Müminlerin emiri Ali (K.V.) nin
u
örneklere dikkat et: «ikbal benzerler: Meyvesi bulunt
ulan
bir nankörlük içinde
yanndan
ürinden mülhem
zaman
ayrlverirler.
.
.
Oysa on-
o aaçtan iylik grömülerdi. Önceden sevdikleri sonradan kesmee koyuldular. Yer ehlini
lar,
c
insanlar bir
sinde kiilik azald,
Onda
biri
aa-
kadar olan
Tecrübe etmedikçe, hiç kimseyi eme! Zira kiinin çoukez içi uymaz...» nsanlardan holandn kimseleri kendine elçi seç. Allah insanlardan ve meleklerden elçiler seçmitir. Allah, peygamberlii kimlere vereceini en iyi bilendir... Hamama girmek istediinde, Çaramba günü girmei tercih et. Eserde varit olmutur: «Krk gün içinde dört defa hamam yapan kimse, fakirlikten kurtulur..» ^.Allah'dan hacetlerini istemek için, perembe ve cuna...
dma
ma
geceleri halvete çekü!
Peygamberler, âlimler, erenler o gece erdiler muratlarna...
iir:
«Hatr-u hayalimden geçmiyenler oldu. Haber sorma
hayr
bekle!»
Cuma günü
vardr ki, kim onu idrak ederse mutlaka istedii olur. Lâkin bu saat hususunda Görü ayrlklar meydana geldi: Kimine göre bu saat gürfün ilk saatlerine düer. Bazlarna göre bu saat günün otftasdr. Dier bir ksm alimler de günün sonudur, dediler. bir saat
Fatma
(R.A.)
Cuma
günü, günein
batn
vermek için, Cariyesini darya dikerdi, 0 Gece En'am süresini oku, hiç kimse x
ile
haber
konuma,
zira o sûrede «Allah, elçiliini nereye vereceini çok iyi bilendir.»
(1)
Evet Allah.dan dile, Allah peygamberlerine verdiini kimseden esirgemez. uras da bilinmesi gereken husustur ki, Her peygamberin kendisine has bir günü vard: Cumartesi, Musa, Pazar îsa, Pazartesi brahim, (Allann selâm üzere mahsustur.
lerine olsun!)
Nuh AleyhisselamJ a Sal günü zafer müjdesi gelmitir. Çaramba günü Zeradety Erminiyye ehalisine galip gelmitir. Perembe ve cuma günleri de Cihan Serveri Hazreti Muhammed salallahü aleyhi ve sellem efendimiz (
hazretlerine tahsis edilmitir.
Müneccimler, hafta günleri hakknda öyle dediler: Her yldzn bir günü vardr: Cumartesi Zuhel'in Pazar güne'in pazartesi ayn, Sal merih'in, Çaramba Atared'in, Perembe Müterinin, Cuma da Zuhrenindir...
Onlarn çouna
göre, Resulullahn talihi,
Zuhre
ile
ilgilidir.
Onlar bunun
srrn
çözemediler. Biz
birazm açkla-
yalm:
Musa (Aleyhisselâm) batya doru dua
O
yönde tahkim etmek
Zuheii
için...
îsa aleyhisselâm'm kblesi
Peygamberimiz
etti,
günee doru
Muhammed Mustafa
doudur.
Sallallahü aleyhi ve
sellem'in kblesi de Kabe'dir.
Bunlar öyle bir sr küpüdür ki, ona, Allah'n istedikimseden bakas muttali olmaz! Çünkü O, Harem-i
*
i
(1)
En'am
Sûresi, ayet: 124.
—
—
kar durduu
erife
oku
70
zaman, Zuhel'in oku saa, Günein El-Ceda da tam iki omuzu ortas hizasma
ise sola,
dümütür. Böylece mutluluk tamamlanmtr, hiç kimseye konmuyan devlet ve talih kuu sadece ona konmutur... Hüccete erimi, kelimesi ali olmu, ümmeti mesud, eriat da kavim olmutur. Ona, doudaki Türkler, batda ise maribliler iman etmilerdir. Onlarn hemen hepsi klnçla deil, kitab okuyarak iman etmilerdir.
imdi
Isann, Sahilün kiral ve doktoru olan Calinosla arasnda geçen kssay dinle *
:
Calinos, îsa'ya:
— Ben,
Kânun aynda
Sadece bu ter,
senden yerden adam diriltmeni istemiyorum, felç olan
u
adam
iyiletir ye-
dedi.
—
Bana
bir karpuz getirin, dedi. Getirdiler,
adama
ve adam yank ekmek renginde bir eyler derhal iyileti. Allann izni ile hiç bir eyi kal-
ondan
içirdi
kustu.
Ve
madan ayaa
kalkt..
îsa aleyhisselâm Calinos iman edeceine tehdid etbalad, derken îsa Mabede ibadet yapmaya girdi. Calinos ise Esatoriye ve Kerasiye hastalna yakaland.
mee
Ve sabaha
kar
da
öldü.
olu
Yusuf, Bana otlarnda büyük havaslar bulunan El'herkan adndaki bir yerde anlatt. Ondan bir nebze bu kitabda, biraz da (Es-selsebil) kitabmzda anAli
latacaz.
eyhul-îslâm Yusuf dedi
ki:
zamannda yanma gittim, olu mahmuda Sabotaj yapmt.
El-Muarrî'nin
Kral
Salih
Berahmîdir, Resmin
da yenmiyeceini
adna
if
idia ediyor.
kail
olmad
Vezir
Onu
El-Muarrî,
gibi,
hayvann
— Peygamberliin de
olacam
ileri
71
—
akim safiyetyle
insana nasip
sürüyor.
bunu Kiraln yannda o kadar tekrarlad ki, Jhayet Kral Ebul-Alâ El-Muarrî'yi yanma çartt. ArVezir
dndan elli atl askeri yollad. eyhin yanma arkadalarndan rumu haber verdiler. El-Muarrî de Mescide
adam
girerek du-
girdi (ve ibadete
koyuldu.)
iki
Müslim yanma girerek: Ey kardeim olu! Bize olan oldu... Seni kral yanna istiyor. Seni göndermezsek bunu yapamayz. Teslim edecek olursak bu da bizim için bir ar vesiylesi olur..
—
El-Muarrî:
—
gul
ol,
Sen merak etme! Misafirlerini arlamakla mebenim, beni koruyacak kralm vardr. O, himaye-
sinde olanlar elbette korur, sen tasalanma! dedi.
Sonra hizmetçisine su getirmesi çin emir verdi. Hizmetçi suyu getirdi, tertemiz ykand ve gece yarma kadar namaz klp Allah'a dua etti. Sonra hizmetçisine sordu:
— — —
Merih nerede Filân menzilesinde
Onu
Sonra i»leti!
iyice gözelt!
u
duay
okuduunu duyduk:
Ey mahlûkatm yaradcs,
nin yalnz senin himayendeyim
sözüne ilâve
!
«Ey
illetlerin
ey Kadimel-ezel ben, seVezir, vezir!... Diye de
etti.
Sabah afak sökerken büyük bir gürültü duyuldu.. Bir de baktk ki, misafirhane, krk sekiz kii üzerine yklmam m?.. Güne domak üzere iken de Mektup kuu bir mektup getirdi. Mektupda «eyhi rahatsz etmeyin, Vezirin
— hamam ykld
üstüne
eyh
— — —
72
(öldü) » diye
yazl
idi.
bana dönüp sordu:
Nerelisiniz?
Allah topraklarmm birindenim..
Herkazlsm! Sen Ali olu Yusufsun! Seni beni öldürmeye gönderdiler ve benim zndk olduumu iddia ettiler? dedi ve bana unu dikta ettirdi: «Beni öldürmek amacyla sabahladlar, fakat beni öldürmee kalkmadlar. Oklarn bana nian aldlar. Fakat bana deil, benden birkaç mil uzaa attlar. AskerleSen,
,
\apacaklarn
bilemediler.
Evet, onlara, Firavun hâkimiyetini sona erdiren
s-
oullarn kurtaran Musa (Aleyhisselâm)m asasyla kar çktm... (Çünkü) ben, devaml oruç tutarm, zikirle gecelerimi ahlarm. Yemei ancak iki bayramda ail
yerim..
Nefsimden, kötü amel ve emelimden korkarm. Bu yüzden de hayvan etini yemem! Onlar, eriatn haram bütün eylerden menederim...
kld
Zavalllar bana, böyle yüce mertebeleri terk etmemi emrediyorlar. Ben ancak Allah'a ibadet ederim, bunun da istemem. Çünkü ibadetimi srf ona tazim
karln etmek
için
yaparm...»
îmdi ey Melik?
Eer
sende bu evsaf mevcut ise bil ki, muratlarn tümüne nail, gayelerin hepsine ermi olursun! Dümanlarn kahrolur, Kalen suve ile Necai gibi olursun! Belki de
yorulmadan bütün kaleler
açlan Melik Essüfyanî
kendisine
gibi olursun!
Birçok topraklar ve ekinlere de sahip olursun! Çün-
kü insanlar mala kymet
verirler..
Sen bu anlattm nasihati dinlersen, skender mutlu olursun!
gibi
— 73 — Olmas imkân
dahilinde olan her
ey
sana müyesser
olur.
Hufcbetül-Beyân)daki enteresan haber: «Hiç üphe etmeyin! Mutlaka adil, salih, muttaki bir
kral gelip ülkeye hâkim olacak! nsanlara iyilikte bulunacak.. (Herkes ondan memnun kalacak). Bu, Allah dilerse yetmi üçten sonra olacak... Buraya kadar yazdklarm, sana sunduum Rebbanî lavatrmdandr... Kalp perdesi iyice aralannca, manialar ortadan kalkar. Lavh-i mahfuzdakiler ona görünür. üphesiz gayp âleminden de haberi olur. una da üphe yok ki, gayb bilen Allandr. Ama dilediine de bildirir. Görmüyor musun, krallar, srlarn dilediklerine îyar'n Sultan Mahmutla geçen macerasn dinledim. Ey Melik! Bu nüktelere ve iaretlere dikkat et. Eer öütten holananlardan isen, sana verdiim öütleri dinler ve ibret alrsn. Evet bir Melik, facir ve fasklar yanma alacana* âlimleri alsn.
Onun
için
bu davran daha yerinde
olur,
sanrm. -
Allah bir
eye hüküm
verdi mi
o,
muhakkak
olur.
Yeryüzüne bir varis lâzmdr. Allah ona -yeryüzünekullarndan dilediini varis klar. Birinci ksm burada bitmitir.
imdi
ise ikinci
ksma
balyoruz...
:
RAHMAN VE RAHM OLAN ALLAH'IN SM LE BALARIM Baz zaman kendisine ihtiyaç duyulan eye biz (Namus) = esas deriz: îlâç gibi.. Lâkin güç durumlar avam halk yannda, esasa ba vurmadan hal etmee çalrz..
Düün
Dinin sahibi, insanlara akllarna göre hitap etmitir. Kimine (Ahrette) ebedî olan güzel çocuklar verecek, kimine, dikensiz kira.z, kimine meyvebir kerre:
tklm tklm
leri
himmet
olmu muz aaçlar
verecektir.
sahiplerine de kendi cemal-i ilâhisini
(Yukarda arzettiimiz
ettirecektir...
nakledelim «Ya sinek (gibi)
Yüce
müahede
iiri bir kerre
daha
)
cl
ol,
küçüklüüne aldrma! Ya da
sakn ortaya düme!» unu da iyi bil: Zaman insann
sevgilisidir.
ba
nsanlar-
güruh var ki, Allah'a ulamak için, kendilerine bir mezhep bulurlar: Zühd yolunu seçerler. Tebih çeker, gece ezan okur, maaralara kapanp durmadan zikrederler. Kimileri de var ki büyük iddialarda bulunurlar. Bu iddialarn isbat etmek için de arkadana:
dan
bir
— Filân
yere
git,
unu unu
bulacaksn, der.
Bir taife de var ki Nur gösterir. Dier bir taife de sözde keramet göstermek için kabirler arasnda oturur, bin bir çeit göz boyacl yapar. Bazlar da tlsmlarla urar, havada seccade uçurur, suda yürür. Onun için, mucize, sihir, keramet arasn iyi
ayrdetmek
gerekir:
Mucize insana gösterilen âdet üstü hakatlerin devam etmesidir: Kur'an- Mecid gibi.. bu mucizelerin en büyüüdür, zira ona kar çklmaz, kimse onun hamet ve azametini susturamaz..
te
— 75 — *
mükâefe
Keramet ve
ehline gelince:
Onlar çaltlar, hizmet
çalmalar
Bu
neticesinde
kalkt. Zikirle, kalbin
ettiler,
uratlar,
didindiler.
gözlerinden gaflet
karartsn
perdesi
giderdi, kirini temizledi.
ve mücadele sonunda da O, müahede ve mükâefe ehli oldu. Bu sayede de kalbler, sadakat ve tasdik nurlar ile nurland, mukaddes ruhlar, durmadan gelime ve ilerlemeler kaydetti. Böylece lavh- mahfuz
Amansz çalma
münkeif
oldu.
Hasta ve
rezil
sjrr
cisimlerden tertemiz hatralar zahir
varln
kemal kalbna inklâp eder. Ehli Cud, sohbetinden alacan alr, tarikat semalarndan hakikat ylolup,
dzlar parldamaya balar. îlk önce zayf bir yldz kaps açlr. Sonra imann süslü penceresinden Rabbai bir nur yaylr, da Ibrahimî
kamer olur. Hakikat güneinin pnarndan muhabbet pnarlar fkrr. Sonra saffet ve sadakatla dolan kalb, tam bir vefakâr edasyla yüce himmetler burakna iner..
bir
Bir melee ve felee rastlar. tiyak kanadlar açlp, hayet sular ile sulanm manevî bir araziye rastlar. BöyleBil-külliye ona iltihak ce beeriyet libasndan syrlr. eder. «
air:
—
Teselli
unutmayacama
(Bulamadm) aradm.. dair haremeyne yemin ettim..»
çarelerini
Bundan sonra
Ak-
nee
ve surur
meclislerinin
Sizi
kaplar
Sadk, derin bir vecdle keder caddelerinin sokaklarnda haykrr: «Kulunu ne diye hicranla öldürüyorsun?» ayet böyle olan bir kuldan tahammülsüzlük müahede edilirse, bilin ki, onu, kudret eli bu hale sokmutur. Balangçta cunûn olur, fakat sonunda bu, funun'a inkiaçlr.
lâp eder.
—
76
—
Balangçta onu, bir sürü name ve semalarla dolamakta görürüz. Edeb ve samimî davranlar ayet onu kapdan uzaklatrm ise, anlaki araya perde çekilmitir. Yok eer bunu köprü yapmaa muvaffak olmu ise, o köprüden, bu takdirde ilmi esar vastasyla ilmi ekber geçer. O ilmi ekber ki O'na marifetler ilmi derler! Böylece O, âklarn halleri ile hallenir, sadklarn makamlarnda yer Lahûtî hikmet aaçlar altnda, Rabbul-Aleminin yannda kemal-i zevkle, derunî bir nee ile istirahata çealr...
kilir.
tir.
Cismanî camlar krlr, onu saadet devletine yükselOndan sonra da keramet izhar etmee balar...
gördümü yüzünü ayann tozuna koyar. Amirî kabilesinden Leylâ ile Mecnunun hikâyelerinden nakledilenler malûmunuz olsa gerek: Mecnunun omuzunda yedirip içirdii bir köpek görAhbablarndan
birini
düler ve sebebini sordular.
kapsn
Cevap verdi: «Onu, Leylâ'nn
korurken gördüm..»
iir:
«Mecnun, boluklarda bir köpek gördü.
O
köpek onknadlar: ni-
dan büyük ihsanlar gördü.. Onun bu halini çin bu köpee bu kadar lütuf ta bulundun? diye sordular. Ne olur beni knamayn! Gözlerim onu bir defasnda Leylâ'nn kaps önünde görmütü (baka ey sormayn!) Bunu, Peygamber sallâllahu aleyhi vesellemden nakledilen bir haber teyid etmektedir: Zat-i Riâlet penah'a: Niçin felân kimsenin cenazesini klmyorsun? Ben namaz klmyanm cenazesini klmam, buyur-
— —
Bunun üzerine Ömer (R.A.) «Ben onu, ram namazn klarken gördüm» dedi. du.
iki rek'at
bay-
:
—
Nafileden ibaka
namazn öyle
nasl
klaym?
namaz klmyan
bir kimsenin
diye cevap verince, Cebrail .gelip
dedi:
— Ya
Muhammed (S.A.V.) Onu, bir kerecik olsun bizim kapmzda gören olmad m? (Bir ses duyuldu) «Onu benim kapmdan geri çevirirsem, kimin kapsnda duracak?.. üphe yok ki, ben onu af ettim. Meleklerim af edilmesi için istifarda bulundular. üphesiz Allah'n hiç kimseye ihtiyac yoktur.»
ONDÖRDÜNCÜ MAKALE insanlar, Kiraln taatma sevk edecek öütler Yukarda geçen sahifelerimizde, kiiyi hâkimiyete sevk edecek olan üç yolu anlatmtk. Burada da baka bir usul tarif edeceiz.
Önce unu demek isteriz: Ey Melii beenmeyip, onu (kimmi o ki, anas, babas, çoluk çocuu, mal-mülkü sayesinde baa geçiyor) diye ayplayan kimse (Seninle münâkaaya girmeden soralm): Ken'an olu Nemrûd kim idi? Ba-bostan sahibi Ad kim idi? îdris bir terziden baka ne idi? Nuh, Marangoz, brahim Koyun Çoban deilmiydi? Davud demirci, Talât derici, Salih tacir, Süleyman Havvas îsa saraç, Âdem çiftçi deil miydi Sen CenabHakk'm âyeti ile öüt almazmsm: «Sen mülkü kime dilersen ona verirsin, mülkü kimden dilersen ondan alrsn. Kimi dilersen onun kadrini yükseltir, kimi dilersen onu alçaltrsm.» (1) unu da iyi bil ki mutlaka uyulmas gereken bir Kiraln bulunmas lâzmdr. Görmüyor musun, ar, karnca ve dier hayvanlarn birer emiri (lideri) vardr. Akl kula ile dinle! anlarsan misafirler gibi durma, ona kar gayet itaatli ol! Aksi takdirde klç, boynunu î
u
vurmak için beklemektedir. eriatn sahibi, Cihann Peygamberi (S.A.V.)in mübarek sözünü duymadn m?: «Emiriniz, habeli bir
u
köle olsa dahi uyunuz!» (1)
Al-i Imran, 26
— Allah Taâlâ:
79
«Allah'a ve Resule,
(Ulil-Emre) itaat ediniz!» (1)
Akl «Ey mazsn!»
rzk
ve sizden
olan
buyurmutur.
demi:
sahipleri ne
güçle
—
arayan kii! îçin
bo
ise
bunu bula-
ahinler güçle, nasl yerlerde yiyecek buluyor kuvvetle, Sinekler zayf olduklar halde nasl bal yiyor hikmetle..
Ey akl banda ma! Eskilerin
olan kii!
bama
Ksmet ve
Zaman ve
devletle
ura-
gelenlerden ibret al!
kaderlerine
raz olanlar görürsen onlar
ziyaret et!
Çünkü insanlarda
öyle havaslar
vardr
ki,
kiiyi
mk-
nats gibi çeker. ZüTkarneyn hakkndakini duymadn m?: Krk kiiden müteekkil Hindli himmet sahiplerini görünce, onlar rahatsz edecek, himmetlerini datacak çareler düündü. Onlara kar plânlar kurdu. Himmetlerini ve azm-üsebatlarn davullarn çkard gürültü gibi gürültülerle
datt.
Birlikleri
dald,
üzerlerinden silindir gibi geçti.
Kitabul-Melik adl eserimizde serdettiimiz mânalara bak, onun muhteviyat sana yeter sanrm.. Verdiimiz
iaretlerden faydalan! Kelime yalanlama!
Çünkü
onlar
mucizelerin kardeleridir.
unu
da
iyi bil ki,
basz
cisim,
günesiz gök düünü-
lemez.
Yeryüzü, imar, ticaret, ziraat, zenginlik, fakirlik, mülk, siyaset, emirlik ve vezirlik gibi unsurlar olmadan yerinde duramaz. halde her ey birbiriyle tanzim ve tertip edilmektedir. Bu hakikatlar size sonradan açklayacaz...
u
(1)
Nisa
suresi, 59
ONBENC MAKALE YERSZ DELLLERN ÇÜRÜIÜLMES Delil
hakknda ortaya çkacak
Ey nünazara
itirazlar bulunabilir...
çinizden hiç kimse yok ki, ortaya att bir mesele 'hakknda bir delil getirmesin.. Ancak getirdii delili, baka biri nakza kalkr. Pekâlâ imdi soralm: Nakza urayan ey, nasl delil ehli
î
olabilir?..
nakz edene gelince: Eer onun delili de baka bir delil ile nakz edilmi ise, ona illet girmi demektir ki, delil dizisinden çkar. Çünkü nakza urayan ey illete maruz kalm demektir. Öyleyse her delil sarslm ve hatta hastalanmtr.. Kesinlik ifade etmekten aciz kalmtr. Bunu öylece izah etmeye çalalm: Delili
menkul veya makul olup da ona nakz ariz olursa, hükmü veya kavli bâtl olur. ayet kavli bâtl olur dersen, eriat olursun. Çünkü hükümle kavi birbirine tabidirler.. Yok eer hükmü bâtl olmutur dersen o zaman onunla amel de bâtl olmu olur. Eer bu Serdedilen
delil,
ykm
dediklerimiz sabit olursa
berce
boa
getiren) in
çkm
olmaz
anlayndan
hem
kavi,
hem de hüküm
bera-
m?
Binaenaeiyh müstedil (delil meydana gelecek eserler nerede
kalr?..
Farzet ki, delildir, pekâlâ
delilin,
kyas yolu
ile
elde
edilmi
aklî bir
nakz edilmi menkul bir delile istinad etmek suretiyle nasl elde edilebilir? Eer kyas deilse, sorulan soru nasl neticelenecek? halde tahlil ve isbat ibu,
u
— 81 — hüküm bâtl
Eer
sözün illet ve malûlün çemberine girdiini farkedersen malûlden ayrlan illetin ne olduu sorulur. Yoksa illet malûlden ayr deil midir? Eer malûlden ayr deilse delil olmas nayoluyla elde edilecek
sl
mümkün
oldu.
olabilir.
gayet malûlün içinde ise illet ya onun cinsidir veyahut da gayridir. Eer onun gayri olduuna kail olursan öyle ise sözünü açklamak için delilin nerede ? Eer o onun cinsidir dersen illiyet ve malûliyet münasebetlerini tam
eyi an-
Bir
Fakn
layan herkese edilmitir. delil
Buna
nerede?
Fkh
deniliyor.
ona nasl
tahsis
dair eserler gösterin hani nerede? Kesin
Görü
nedir? Münazara, nücaveze ne ifade
ederler?
Mücavereyi açklama usulü
ile
hüccetten
mükülün
edersen ve bunu da: -Biri bir açklamada bulunduunda- «Falan kimse açklama yapt, falan kimse mektubunu aydnlatt» diyerek açklamaya giderilmesidir diye tarif
kalkrsan ve
burhan da çürütülürse, hüccet mekle bir eyler elde etmeye kalkman neye yarar delil,
Delillerin birbiriyle
çatmas
bike veya Cidali Cebal usulleriyle
getirdim dersen bu
bo
halinde Cidali
getirki?..
mütea-
hasmnn srtn
sözler ve istilâhi lâfzlar
yere
eer
de-
metni nakzla ve hasmlar tarafndan frlatlan illetlerle kesilirse mutlaka kayda deer bir cevap vermelisin. da iyi bilinmelidir ki (buras demagoji ve çelimsiz lilinin
u
savunma müdahale
yeri deildir.
Cevabn
sualsiz ise
bu zayf
bir
Meselenin bizatihi kendinden ise nakza kesin bir delil getirmen icap eder. Zira nakza delil hasta bir delildir ki, cevaba elverili olamaz. Hüccetten veya söylediin eyi tarif etmekten soruaklî veya lursan, bu husustaki bilgin nakza nakli bir delil tekil ediyorsa isbatlayabilirsin. Çünkü bir olur.
uramam
uram
uramam
Alemlerin
Srr
6
—
82
—
ya kendi nefsiyle olur ya gayriyle olur*. Eer kendi nefsiyle olursa o artk kesinlemi bir delildir. Tasdiki burhanlarn burhan da tasdik saylr.
eyin
tarifi
adamdr! Bu bir gecedir.. Bu bir gündüzdür.. On, beten çoktur» dediim zaman, bunun isbat edilmesi gerekmez. Çünkü bu, bir burhana muhtaç «Bu
Meselâ,
bir
deildir.
îte bir mesele hakknda delilin böyle açk ve seçik olmal. Çünkü böyle olursa illet malûlünden ayrlmaz. Burhanlar, genellikle tasdiki, yahut sebepleri açklanm, yahut da nakz edilmemi menkul burhanlar olmaldr. Zira menkul bir burhan, nakza urarsa, delilin hük-
mü
zail olur.
îte «kesin Sonra yorsunuz.
siz,
delil»
sözümüzün manâs budur!
Haber-i
Âhâd ve
mursellerle istidlal edi-
urakonuulmutur.- Sonra Mü-
Biliyorsunuz ki bunlarn bazlar
mtr
ta'na
-haklarmda ileri geri tevatir de sizce delildir. Onda da gerçek eletirme ve ara*
temaya önem
babnda hadiseler ve münakaalar koparmaktr. Hakk meydana çkartmak için gerçek aratrc says ise cidden azdr...
•
veriyorsunuz. Zira gayeniz, riyaset
ONALTINCI MAKALE TAHARET, ÂDAB VE SEBEPLER
D ç
temizliinin farz olduu iyice bilinmelidir.. temizlii, kalbi, Allah'dan baka her eyden te-
ve
iç
mizlemektir..
Kalbde, bu safi,
kâmil tahareti bulursan, bil ki, o kalb, Rabbani feyze, Ledunnî ve ilâhî ilimlere mahal ololur. Esrar perdesi açlp, keramet pnarlar fkrr. Akl, ehvet çukurlarndan havas ve maarif semalarna uruc eder. Bundan sonra da Rubûbiyyet srlarna eriir. Böylece kemale ermi akl cevheri murakabe kürsüsüne
mu
Sonra Hazret-i El-Kuds arna yükselir. Ondan sonra da kendisine çok mükellef ve deerli bir ak sofras takdim edilir, mahabbet ziyafeti çekilir. Ondan meydana gelecek nurlar, karanlk tabiat heykellerini aydnlatr. Temcid lavhnm üstünde tevhid kalemi yazmaa balar.
oturmu
olur.
Bakarsn
ki,
onlardan kimi said (Mutlu) kimi
(bedbaht) olarak kayda geçer.. Bir kerre de sana bu iç âlemi
me
asla
aldrmazsn (ondan
münkeif
hiç
ak
oldu mu, ölü-
korkmazsn!)
çünkü
ölüm, aslnda sevgilüeri birletirmekten baka bir ey deildir (Vuslattr!) kadar var ki birbirlerinden nefret
u
eden ruhlar ayrlmlardr. Onlara: Doru söylüyorsanz, haydi ölümü isteyin, denilecek.. Çünkü o ruhlar ölüm talep etmezler., (daha dorusu buna cesaret gösteremezler..)
—
-
— Bir
nazm duydum:
84
—
«Karlatn
ac,
eer
sevgili-
hirleeceksen diner...» Tahliye yurdunda, visal kâseleri sana sunulduunda, yüzüne hafif ve serinletici meltemler esecek ve takdim münadisi: «O halde nefaset isteyenler, bunu arzu etmelilerle
dirler» (1) diye
haykracak.
ite o zaman ruhun aydnlatc bir melek olacak. unu da bilmeni isterim: Allah mahlûk at yaratm ve onlar üç 1.
2. 3.
snfa ayrmtr:
snf -ki onlar meleklerdir.Mücerred ehvet snf -ki onlar hayvanlardr.Akl ve ehvet snf -ki onlar insanlardr.. Mücerred akl
Görülüyor kii âdem oullar her iki taife arasnda bir varlktr. Akl, ehvetine galip olanlar, meleklere, ehveti akllarna galip olanlarsa hayvanlara iltihak ederler.. Kur'an- Kerim'in bir âyetinde (Emrolundiiun gibi doru ol!) buyur ulmutur.. (îte iç temizliini elde ettikten sonra) temizli-
d
ine
dönersin.
Bu
gerçekletirmek
için
u
öütümü
dinle:
Önce tertemiz bir su al! Abdesttan önce elini iyice yka! Abdest alacan zaman kbleye dön! Üzerine su
sçratmamaya dikkat
et!
Besleme çek, misvak kullan, farza balarken niyeti ce unutma! Abdestin farz altdr: Yüzü ykamaya balarken niyet etmek, yüzü ykamak, kollar dirseklere kadar ykamak, ban ön ksmn mesh etmek, ayaklarn topuklar(1) Et-Tatfif:
26.
85
n
birlikte
ykamak. En sahih
(âyette belirtildii ekilde
— kavle göre tertip azalarn
ykanmas)
Hayzdan = kadnlarn ayba
(1)
hallerinden
ykanma-
lar da farzdr.
Cenabetten = cünüplükten ykanmak da farzdr. Cünüp kimsenin ve aybal kadmm, ykanrken niyet etmeleri farzdr. Abdesti bozan hususlar: Uyumak, hangi nedenle olursa olsun akln zevali (gitmesi), erkein kadna dokunmas, -yalnz dokunann cteil de dokunulann da abdesti bozulur.- Bu hüküm en
doru
kavle göredir..
Ferce (avret mahalline) dokunmak... (2)
Camiye girme adab Camiye sa ayakla
:
girilir, sol
ayakla
çklr. Kii,
kbleye arkasn çevirmez. Namaz klarken günee veya aya doru durulmaz.. Ancak güne ve ay perdeleyecek bir mania bulunursa o zaman o tarafa durmakta -kbleye dütüü takdirde- bir
saknca yoktur. Taharet almak Her temiz olan bir eyle kii taharetlenebilir.. Ancak ekmek ve sair kendisine sayg duyulan yiyecekler gibi eylerle taharet yapmak asla caiz deildir. Peygamber Sallâllahu Aleyhi Vesellem buyurmulardr: :
(1)
mam
olduu için, abdestin farzlarm kendi mezhebine göre sralamtr. Hanefi okuyucularmn bir yanlla kaplmamalar için, bilhassa buna dikkatlerini Gazâlî afii
çeker ve hanefilerde abdestin farz drrt
olduunu hatrla-
trm.. (Mütercim) (2)
Bu saydklarnn bazlar,
hanefilerde abdest bozmaz.
(Mütercim)
— 86 — «
—
Kemiklerle
Çünkü
taharetlenmeyiniz!
onlar,
cinden olan mümin kardelerinizin yiyecekleridir. Allah c kemikleri etlendirir de onlar ondan yerler.,» Helaya girerken kii duay okur: «Allahm sana bütün pisliklerden, murdar ve necis
u
eytandan
snrm.»
Helâdan çkarken kiinin okuyaca dua ise udur: «Allahm beni afv et! Benden ezay (beni rahatsz eden eyi) gideren ve bana salk veren Allah'a hamd olsun!»
Durgun suya, yer yarna, sokak ortasna, deniz kysna, meyve veren aaç ve dier aaçlarn altna abdest bozulmaz..
Teyemmüme
gelince
souk, vüyara ve benzeri özürlerden dolay kii te-
er'an makbul olan cuttaki tehlikeli
yemmüm,
:
bir özür, korkutucu
yapabili.
Teyemmüm
Anlattmz
toprak ve ele
yapan
tozla yaplabilir.
özürlerden ötürü, cünup, hayz, lohusa gibi
ykanmalar gereken
kimseler
Teyemmüm, yüz ve
teyemmüm
edebilirler.
darbdan ibarettir. Öteki fakihler, ta, duvar ve her toprak cinsinden olan eylerle teyemmümün caiz olduunu LÖylemilerdir. Lâkin bu, vaktin duhulundan (yani vakit girdikten) sonra yaplr. Teyemmüm yaplrken elde bulunan alyans çkarlr. Teyemmüm eden kimse, abdestli olan kimseye na-
maz
kldrabilir.
eller için, iki
Bunu Peygamzer
(S.A.V.)in
ashab yap-
mtr. lar
Temiz olmak artyla, yaralar üzerine sarlan sargüzerine abdest alrken veyahut ykanrken mesh et-
mek
de caizdir.
—
87
—
NAMAZ 1
Bu
bahsi, fazla deil, sadece iki
makalede özetleye-
ceiz. Birinci makale,
batmî hükümleri ve
makale de namazda duyduklar manevî
zahirî hükümleri, ikinci ariflerin
hakkndaki bilgileri ihtiva edecek. Bilmi ol ki, farz namazlar be vakit namazdan
zevkler
iba-
rettir..
Rekâtlar on yedi, sünnetleri ise ov sekiz rekâttr. Zahirî hükümleri unlardan ibarettir: Temiz bir su ile abdest almak,* elbiseyi temizlemek, bedeni temizlemek, namaz klnacak yen temizlemek, kbleye dönmek, Fatiha okumak, rükû ve sucudda iyice durmak, iki secde arasnda dorulmak, rükûdan dorulmak, rükûda üç defa (Sübhane Rabbiyel-Azîm) secdede üç defa (Sübhane Rabbiyel-Alâ) demek, -en az budur. Bundan fazla da söylenebilir.- Namaz vakitlerini bilmek...
Namaz
vakitleri
:
sadktaki afak sökmesidir. Eda vakti güne douncaya kadar uzar. Öle vakti, günein göün ortasmdan batya doru meyletmesi zamanmdan ikinci vakti girene kadardr. îkindi vakti, ölenin son vakti olan her eyin gölgesi iki misli olduu zaman balar, güne batana kadar devam
Sabah namazn
vakti, fecri
eder.
Akam
balamasyla balar. Yats vakti ise, gökte beliren krmz afak'm gaip olmasyla girer, sabah vaktine kadar devam eder... Ebu Hanife ile El-Muznî'ye göre, beyaz afak gaip olduu vakit, takvaya eren ebrarm namaz vaktidir... vakti, gecenin
— 88 — Ezan artür, farz deildir.
(1)
Namaz
klarken, edeb kurallarna riayet etmelisini Fadiahtan çekinir gibi Allah'dan hayâ edeceksin. «Sana bakanlarn, ehveni yapma! beni!» mealindeki haberi duymadn
m?
Kur'an- Kerimde: «Yoksa onu kimsenin görmiyeceini mi sanyor?» buyurmutur. Allah,
namaz vakitlerine (bilhassa dikkat etmelisin! Yalnz öle namazn, çok scak olduu günlerde biraz geciktirirsin, nitekim Allah elçisi: «Öleni soutun (geciktirin) sabah aydnlatn, ikindiyi geciktirin.» buEvet,
yurmulardr. Sonra
klarsn: Duhâ, teravih, iki marip arasndaki namaz, gece namazlar, Cumann* on nafileleri
Sünneti gibi namazlar...
Cumann adabna da miye
erken gitmek,
riayet etmelisin:
Kehf
sûresini
Ykanmak,
okumak,
ber (S.A.V.)e bolca salât-selâm getirmek
ca-
Pe;
Cumann
larmdandr.
O gün
on iki rekât hacet namazn alt selâmla klarsn. Fatihadan sonra (o namazda) bir ayetül-Kürsî ve üç ihîâs okursun.
secde edersin Lebisel-izze,
tukrimu
Namaz tamamlayp fari olduktan sonra ve secdende unu söylersin: «Sübhanellezi
ve kale
bihi,
bihi,
Sübhanellezi tatifu bilmecdi ve
Sübhanellezi ahsa külle
hanellezi la yenbeittesbihu illâ lehu,
eyin
bi ilmihi, Süb-
Sübhane
zilizzi velf
Sübhane zittavli verrahmeti, Es'elukellahummje maakidil-izzi, min arike, Ve munteharrahmeti min k}-
keremi, bi
tabike,
(1)
Ve
bismikel-azemi ve Ceddikel-Alâ ve bi kelimatv-
Hanef ilerde ezan Sünnet-i Müekkededir. En dorusu mam Gazâlî'nin bu fkhî meselelerini malûmat kabilinden okumal, tatbik bakmndan herkes kendi mezhebinin icapla-
rn
yapmaldr. (Mütercim)
— 89 — kettammati külliha elleti lâ yücavizhunne birrun velâ facirun, en tusalli alâ Muhammedin ve Ali Muhammedin.» Bu duadan sonra mümkün olan eyleri dilersin. Necisli yerlerde, gasp edümi topraklarda, ipek elbisenin içinde, altn yüzük giyinik olarak namaz klamazsn! Namaz, son derece tevazu ve huu içinde kl! nsanlar cemaatle namaz klmak için bir araya gelince sanki kyamet kopmu da bir araya gelmiler sanacaksn. Ezan okuyan kiinin sesini, srafil'in sûr sesi olarak telâkki edeceksin.
Hatibin konumasn da, Cenab- Hakk'n kullarna tevbih ve itabla tecelli etmiçesine kabul edeceksin. Namazda hep beraber ayakda durma, araf attaki Allah'n huzurunda durmak gibi sayacaksn!..
Sonra topluluun camiden ayrlp
dalmasn, kya-
metteki dalmaa benzeceksin! Malûm olduu veçhiyle oradaki insanlarn bir frkas cennete giderken dier bir
frkas da cehenneme Abdestin
srr ve
gidecektir.
hikmeti: Azalan temizleyip terbi-
ye etmektir.
nsan tpk ye ve
kma
bir
aaca
benzer:
Nasl
ki
aacn
terbi-
bakma
ihtiyac varsa ite insann da terbiye ve baöyle ihtiyac vardr..
Evet aaçlar budamak, molozlarn almak, olmak ve trnaklar kesmee benzer.
Zaman zaman
ykanp
aaçlarn sulanmas
ayn
tpk tra insanlarn
temizlenmesi için abdestle gusla benzer. Aaçlarm etrafn temizlemek, insann ruh yapsm .ayakta tutmak için güzel huylarla süslenmesine ne kadar
da benzemektedir!...
90
—
Evet insann, dünyevî tortular atmas, ruhan gelimesini engelleyecek manialar arkaya atmas, marifet baklalarn bitirir, kalbi bir takm çirkinliklerden, temizler.
aacn
insan
nehirlerinin
hayet göz yalar ile sulamak, akl kenarlarna fazilet pnarlarn aktmak, o
aaca, muhabbet kularnn ötmesini tevhid
bülbüllerinin
akmasn
kazandrr.. Marifetin tümü, bereket havuzlarnda parldayan yakn nurlar, sadakat melteminin safas, marifet bahçelerinin geçidinde iman nuru ile alev alev olur...
Ezel Münadisi, müritlerin kalbleri ile öyle çarr: « Baka kalplardan, ne arkl ve ne de garpl olan
—
ate demeden zeytin
aacna
bile
yanmak hassasn tayan mübarek
bürünün!»
u kudsî mektedir: — Mü'min
hadîs,
bu gerçei ne kadar güzel
dile getir-
kulum, bana nafile ibadetlerle yakladevam eder. Tâ ki ben onu severim. Bir de ben onu sevdim mi, artk onun gördüü gözü, duyduu kula olurum. Benimle duyar, benimle görür.. Benimle gören, be«
maa
duyan kuluma vereceim mükâfat'n en az udur: benimle kendi arasnda olan perdeyi kaldrr, ve misalsiz beni temaa eder. Ona öyle bir nur bahederim ki, gerçek hakikatlar -batllardan- ve gerçek malûmatlar -cahildenayrd eder..» ri
imle
Açklamas
:
Nafile namazlardaki leri,
onlar mukaddes
müahede günei
snra
ederler, kalp
domaa
huu
ve vecd içinde olan kalberitirir. Rubûbiyet celâlini
hakikatlar
balar, akl mizan, zahir olur.
semasndan
marifet
yakn köprüsü
gibi
— te
bu,
Peygamber
91
—
(S.A.V.)in:
«—
Onunla
bizi, ra-
hata erdir ey Bilâl!» sözü ile, Cenab- Hakkn: «Secde et ve yaknlk elde et!» kavlinin açk bir ifadesidir! Cafer Essadk der ki: «Bir
arif,
yüceliler sahibine secde edince -aradaki-
perde kalkar, temiz kalpler sidre-i Münteha'ya yükselir, Mukaddes nurlar tecelli eder, Hakkn harem bahçelerinin kaplar açlr. O, bu halet içinde yayanlara istediklerini verir.»
Tevhid ehlinden bazlar bunu, öyle ifade etmilerdir:
eyler istiyorum, o da benden istiyor. stediklerimi, onun istei urunda terke hazrm!» Namazda, kalpler hayvani hislerden arnnca, kalb sahalarndan vesvese karanlklar, gam bulutlar bertaraf edilmesi için müahede hasl olur. O sayede felekleri, melekleri aynelyakn görmek iden bile deildir.
«Ondan
bir
El-Kaz Elbestî der
—
ki:
Hakk
görmek, ancak ondan bakasndan kör kalmakla mümkündür! Onu, gözleyen gözler mutlaka onu görürler. O, her eyde zahirdir. Ne var ki, maiet derdi ve manâsz hevesler araya perde geriyor..» Evet, kalb, içinde bir aac bulunan arsaya benzer. Biri o aacm altnda namaz klmak ister. Fakat üstünde onu kraat ve münacatmn lezzetinden mahrum edecek fazlasyla cvldayan, yüksek sesler çkaran kular var... Kalkp kular kovacak olursa namaz vaktini ve o derunî zevkleri kaçracak.. O derûnî lezzetleri elde etmek için aac kökünden ykmaktan baka çare bulamaz.. «
te sen
aacn
diktin Aade kalbine dünya sevgisi c vesvese ve gam keder kazanmakla doldurdum Kurtulmann çaresi kalbine dikmi olduun o dünya sevgisi aakesmektir. (Sen de öyle yap ite!)
cn
!
Cüneyd: «Dünya üzüntüsünü braktm iim yoluna girdi, ahiret üzüntüsünü terk ettim, kalbim düzeldi.» Namazdaki hikmet, hadimin mahduma takarrup etmesi eklinde tecelli eder. Çünkü onu mahdum, daima zül ve inkisar kalbnda görür. Sen de hiç farkna varmadan, Allah seni namazda böyle durduun için Makam- mahmuda yükseltir. Sokrat'n: «ibadet ekillerinden ve tezahürlerinden yükselen nameler, dönen afak- Semay çn çn çnlatr.» sözü gayet dorudur. Çünkü dua ve niyaz kaplar açktr. Bunu Kur'an- Kerim'de anlatmtr: «Güzel kelimeler ancak ona yükselir. Onu da iyi amel yükseltir.» (1) Davud Peygamberin mizmar malûmdur. Bir eye ihtiyaç duyduu zaman, nefisleri ile mücadele eden kiileri çarp mihraplarnda durdururlard. O mizmar, Müritlerin kalblerini teshir etmek ve Davudun ihtiyacnn biran evvel karlanmasn salamak için, onlarn himmet ve niyetlerini bir noktada toplamak ,
amacyla durmadan çalnrd. Ve bu tiyac derhal görülürdü..
Davud'un ihyaplan dualarn
suretle
Istiska için
icabeti gibi..
Kalbî ölçüler, ancak mahallin taharetiyle zahir olur. Kalplerden perde kalkarsa, engeller de kalkar. Orada Hak yolu uzanr, marifet cennetlerinin kaplar da açlr. Dünya sevgisi ile kararm ve lekelenmi ard duygular/ yerini iyi ve makul duygulara terk eder. Durum bu oluntca, ihtiyaçlarn mevlâna arzetmekte bir saknca görme! Kalbine nedamet gömleini giydir, yüzünü tevazu^ toprana koymakta da beis görme. unu da iyi bil ki, her eyin bir vezni vardr. iirin vezni ise Aruz'dur.
(1)
Fa tr
Sûresi, âyet: 10.
— Mümeyyizin
93
—
ey
incelemekle olur. Yiyecek ve içecekler kaplarla ve avuçlarla ölçülür. Sofilerin ölçüsü de ibadet için gündüz ve gece vakitlerini iyi
ölçüleri bir
ayarlamakla olur.
konumas, insicaml konumakla olur. Hatiplerin ölçülü
ve
Kyametteki mizan
da,
ayarlamak
sözleri iyice
yapm
olduun
amelleri öl-
çecektir.
Günah
yaptn
kötü ilerin zulmetiyle, sevap kefesi de yaptm iyi hareketlerin nuru ile dolacaktr. Öyleyse durumunu iyice incele ve davranlarn da dorult. (Doru yoldan ayrlma!) ibrahim Aleyhisselâm, tetkik ölçüsü kendisine zahir olunca önce tetkik yoluyla gördüü e3 r e «bu benim Rabkefesi
...
bimdir», dedi.
Sonra kendisini,
imkânna
iki
kefe arasmda
dimdik durmak
sahip olduunu görünce: «Yüzümü yönelttim!» demekten kendini alamad.
(Allah'a)
I
ONYEDÎNCt MAKALE Havas'n says, saylmayacak kadar çoktur, çözümü irin tefsiri yoktur.
niçin ishal
Müshil ilâc
ile
yapyor, bu niçin kabz
Kabz
ilâc gibi... Bu, yapyor diye soranla-
yz.
O zeri
halde eriat Tabibine, helâl, haram,
eyler
gibi
mubah ve
vazetmi olduu esaslara nasl
ben-
itiraz ede-
biliriz?..
Kurann havassmm ifasnda neye Onda
özel
anlamlarn
Vakie sûresi
tereddüt edersin?
özel kaideleri vardr.
Bu, zenginlik ve mal elde etmek için okunur. Gam, kederi bertaraf etmek için Duhan sûresi, belâ ve bakalarndan gelecek her türlü zararlar gidermek için de Kehf sûresi okunur. ilâçlar tek kullanmak mümkün olmad gibi, âyetleri de tek okumak -ona bir sûre katmadan okumak- matlubu hasl etmez. gibi..
Müneccimi susturmak için bir mesele.. Küre noktasnda doan bir kulda tasarruf sahibi olan yldz onda nasl tasarruf etmitir? Tab'i ile mi, yoksa cinsi ile mi?..
u u
Yoksa Hasiyyeti
Eer
Tab'i
ile
biatlar çeitlidir.
ile
mi?..
tasarruf
Eer
etti,
dersen biliyorsun ki ta-
Cinsi ile dersen,
o,
semavîdir,
bu
Turabîdir (topraksal) dr diye karna çkarz. Eer Hasiyyeti ile dersen, Hasiyyet, bakâs olmayan bir arazdr.
ise
Hasiyyet sorarz:
ile
olduunu
m
kabul etsek
bile,
sana
unu
yldz da yoksa ahsta mdr? Bunu mutlaka açklaman ve isbat etmen gerekmektedir. Hasiyyet,
ÖNSEKZÎNCÎ MAKALE nsanlar havas hususunda farkl
fikirler
ihtilâf
ortaya atmlardr.
etmilerdir. Yani
Bitki ve hayvanlarn
hasselerine gelince, bunlar, saylmayacak kadar çoktur. Tavanlarn cierleri, cierlere iyi gelir, gözleri de
gözlere iyi gelir.
Domuzun
iç
ya,
hayvanlarn
yemine
elverilidir.
Eein
beyni öldürücüdür.
Hudhud'da birçok yararlar vardr ki, bunu, (Kitabül-Hayvan) sahibi geni olarak anlatmtr. Fazla hararet ve fazla souk öldürücüdâr. Yemekten sonra su içmek zararldr, idrar inesi telef edicidir. Hyarn özünden az yararldr. Tahü seks gücünü artrr. Et yanisi de çnk faidelidir.
Nar suyu içmek mideyi
rahatlatr. Karpuzun faidesi
de çoktur. Meyvelerin en ten önce yenendir. bile zararldr.
iyisi,
en olgunudur.
En
iyisi
yemek-
Armut müstesna yemekten sonra az
Yemekten sonra hemen su içmek mekruhtur. Azar azar içilmesi müstahabdr. Yaz günleri ac yemek çok faidelidir.
,
ncir ve üzüm gibi meyveler insana çok yarar. Narn az, yemekten sonra yararldr.. Uyku zamannda yemek de makbul saylr. Narn az, yemekten sonra, uyku za-
man ldr..
zararldr. Bilhassa ekisi, seks severler
için zarar-
ONDOKUZUNCU MAKALE çecekler hakknda. Skencebîn, Zül-Karneyn için yaplan ilk araptr. Bu-
nun en
iyisi
en çok
bekletilenidir.
deyi rahatlatr, cierleri r.eke, nilüfer araplar gelir.
Elma suyunda
bin takviyesinde
souk
Nar suyuna
serin tutar.
da bilhassa
zihin
gelince, mi-
Haha, meaçklna iyi
firçok faideler vardr. Bilhassa kal-
yarar görülmütür.
Gül arabna gelince, bu da safra bulantlarn önler. Ayva'da da çeitli faideler mevcuttur. Daha dorusu her vücuda, neye ise onu vermelidir. Mide alteylere mahal olmaldr. ayet saydmz meyve sular
alm
baz midelere zarar veriyorsa o zaman içeceklere tahammülü olmyan midelerin sahipleri perhiz yoluna gitmelidir. Radis-i erifte varit «
dr.
olmutur:
— Mide,
hastalklar yurdu, perhiz ise ilâçlarn ba-
Öyle
her bedene
ise,
erbet içmee
alm
alt eyi veriniz!» vücutlara ihtiyaç
annda er-
bet verilmelidir.
Ebu Talib Ei-Mekkî der ki: «Salam iken ilâç içmeye yanamayn. Çünkü
lnza
sa-
zarar verir, ilâçlar son baharda kullanmak,
baharmdakinden daha
iyidir.
o,
Baklalara geline, en yararhs Helyun
bni Kuteybe Peygamber rivayet eder:
ilk
Çünkü o mevsimde meyve
bol olur, ilâçlarn tevlid edecei zararlar
unu
o,
(S.A.V.)in
bertaraf eder.. ile
Istinaçtr.
öyle buyurdu-
— «Dört
haie vardr
97
ki Cennettendir. Üzerlerine
her
gece cennet suyundan bir damla damlar. (Onlar unlardr) Isfinaç, Hindiba, Helyun, El-His..» :
HeTyun, vücudu ya tutar, El-His kan yapar. Yumurtann en yararls, rafadan olandr. Hyarn
en
iyisi, içidir..
Allah'n Resulü (S.A.V.) buyurmulardr: «
— Ya olsun, kuru olsun
incir yeyin!
Çünkü
o,
cüz-
zam, frengi ve nukres hastalna iyi gelir..» Doktorlarn iddiasna göre, incir fcayz kanma da
iyi
gelmektedir.
çkan karpuzlar sona kalan karpuzlardan daha Son baharn hyar hummadr.
îlk iyidir.
Sonbahar rüzgârlar nezle yapar. Herkesin içtii kaptan su içmek birçok hastalklar tevlit eder. îdrar inesi
Karpuz çekirdei yemek, idrar zorlatrr. Hamam ve pis yerlerde mercimek suyu ile ykanmak mekruhtur. Mercimek suyu ile kaplar ykamakta beis yoktur. Çöven, bedende hasl olan rutubetleri kurutur. Kiiyi imanlatr ve ayn zamanda esmerletir. Susam macunu, saç diri tutar, teni yumuatr. Ayaklardaki çatlamalar önler, Cüzzam hastaln da önler. Kabak, kara bulanty önler, kabak tatls ise azdaki kurumaya çaredir. En yararl tatl, hamuru ekerinden fazla olandr. Tatllarn en güzeli yumurta tatlsdr. Kadayf tatls, tatllarn kiraldr.
En yumuak
tatl, sabuniye
ve kâfuriye tatllardr-. Badem ezmesi ardr. En iyisi iyice olandr. Et yahnisine gelince: En iyi pienidir. Bunun en lezzetlisi, keçi ve koyun etinin tazesinden yaplandr. Risalet-penâh efendimiz (S.A.V.) öyle buyurmulardr: Âlemlerin
Sim
:
—
98 «
—
Kardeim
ettim;
bana
gücümün azaldn ikâyet yememi tavsiye etti. Onu yeyin-
Cebrail'e cinsî
et yahnisini
kudretime kavutum..» Tavuk etinden fazla yemek, vücudun hemen her yerinde hararete sebep olur. ce eski cinsî
Kzarm
kuzu
eti
biraz
ar
olmasna ramen
ye-
meklerin en güzelidir.
bahsedelim Bir defasnda Osman bin Affan (R.A.) Resulü Ekrem'e (S.A.V.) fndk ve fstk'tan yaplm kadayf takdim ve ikram etti. Efendimizin mübarek yüzü burutu ve «bu zengin
yemeidir!» diye söylendi.. Sonra kendilerine süt ve hurmadan yaplm bir yemek takdim edilince Aie (R.A) ya dönerek öyle buyurdular:
— Ondan
ye ey Aie! bu, insan semizletir...» Peygamber (S.A.V.) umumiyetle bal yerlerdi. Dünya zevk ve lezzetlerini elde etmeye gücü yettii halde bunlar terk eden kimse saysz ecir ve mükâfata «
mazhar
olur.
Çünkü
o,
nefisle
çekimi, nefsin
güzel ve^
cazip gösterdii eylerden uzak durmutur..
Bu
çelimsiz
dünya ve karanlk hapishaneyi
'terk etti-
in zaman
neye üzülyorsun? Sen aslnda zelil olan eyleri terk etmi oluyorsun.. Sen bunu yapmakla yüceliklere yükselmi oluyorsun. îlmi, tevhid gibi yüce bir ilim elde etmi oluyorsun ki o, Allah bilme ve tanma ilmidir.. Aklî ve naklî delillerle Allah' bilirsen, sana öyle bir
kanad taklr
ki onunla
Çünkü ruhlar üç snftr: 1
—
Arif ruh,
melekût âlemine uçar gidersin.
— 2
3
— Nazik — Zahid
—
99
(ibadet eden) ruh, ruh...
Bu üçünü bir araya getirebilen kimseye ölüm ve dünyadan göçü zarar vermez. Çünkü o, artk kemale ermi, daha dorusu kemal âlemine yükselmi, sonsuz mükâfatlara nail olmutur. Ona öyle yüksek makamlar, mukaddes nurlar lütfedilir ki, ruhanî meleklere orada komolur. Onlara yanna gelip, hiç duymad, görmedii birçok ilimleri ona öretirler. Böylece o, bu tefessüh etmi dünyadan ayrlr, hiç bozulmayan ve nimeti bitmiyen bir âleme karr gider. Bir Hadîs-i Kudsî «Kullarm için cennette, hiç bir gözün görmedii, hiç bir kulan duymad, hiç kimsenin natr hayaline gelmedii mükâfatlar hazrladm.»
u
:
Bu
kudsî hadîs; Cennette, cennet nimetlerinin öteidrak edemiyesinde, insanlarn görmeden yaamadan, cekleri bir nimet olduunu göstermektedir.
Çünkü
tanmadan, görmeden
onu,
tarif
etmek im-
kânszdr..
gücü yetmiyen bir hadm, nasl onun lezzetini bilemezse, Kudsî hadîsde anlatlan Cennet nimetleri de görmeden, tatmadan bilinemez.. Cinsî ilikiye
u halde te
onu, ancak, gören ve tadan
bilir..
o büyük nimet, kerim olan Yüce Allah'
müa-
hede etmektir.
görmeden müahede lezzetini idrak etmek mi istiyorsun. îte bu imkânszdr.. Korkaklar harbin lezzetini idrak edebilirler mi? îmdi
1
sen,
Bunca
gaflet ve masiyet
kalkmasn nasl
istiyebilirsin
içinde, ..
aradan
Duymuundur:
perdenin
— Zeynel- Abidin (R.A.) kendisi
ile
100
—
namaza
durduklar
mahbubu arasndaki perde kalkard.
zaman, Kalbi
ile
yüce melekût âleminde seyran ederlerdi... Mü'minlerin emiri Ali (K.V.)nin: « Semavat yolunu sorun bana da size haber vereyim!» sözünün anlam bundan baka nedir ki?.. Sen ey gafil Ey nefsinin kulu ve ehvetinin azat kabul etmez esiri! Demek ki, ebrar ve mukarreplerle beraber olmak istiyorsun?.. Olanca cehalet ve Evliyann kerametine dil uzatmakla istiyorsun bütün bunlar?.. Heyhat!.. iir: «Yüceliklere ucuzca ermek istersin, hiç ar olmadan bal olur mü? Sen cahilken, benim senden raz olmam istersin, o cahil halinle sevgiüler senden honut olur mu?..» Çal! nkâr etme! Hüsn-ü zannn atna bin! Biran evvel gaye ve hedeflerine ula! ifâ gömleini giy! ayet mülakat, erefli âlemin melekût zirvesine yükselmek istiyorsan daima az yemei tercih et! Resulul-
—
!
m
—
l&h (S.A.V.) öyle buyurmulardr: « Zahitler, dünya erefini ve ahire t nimetlerini elde etmee muvaffak ol-
mulardr.» Bir gün Mecnun Llyla'ya selâm verdi. Leylâ selâmn almad. Mecnun nedenini sorunca Leylâ'dan cevab
u
ald: «
—
Dün
gece birazck olsun uyudun!
Eer aknda
samimî olsaydn uyumazdn!» Buna Mecnun
u
mukabe-
lede bulundu: «
— Bütün
çalma
göremedim. Belki
la beni!» — Demek
ve gayretlerime ramen,
rüyamda görürüm diye
sizleri
uyudum, ba-
unuttun da hayalimle uratn.. Ne yapaym seni göremeyince bari timsalini göreyim, dedim.. Bunun üzerine Leylâ öyle bir iir söyledi:
—
ki beni
:
:
—
101
—
-f-
Perian halim, Mecnun'unkinden deiik deildi. Aramzdaki fark ancak idi: Mecnun akn aça vurmutur, Ben fakir Leylâ ise, ak içinde saklyarak ölmütü...» «
u
Rasulullah (S.A.V.) dediler ki:
—
r
Bir
Hind,
ile
ak urunda
ölmülerdir..
— Bilâkis ak talamadklarndan ölmülerdir, Bunun üzerine Aie dedi ye izah — Bu sana da evk ve kavuma hasreti di-
ki
etti.
sevgili ile
iras etmez
mi? Bana
gelince ben, sen öldükten sonra ar-
tk yaayamam!
— Sen
benden sonra yaayacaksm; lâkin bana kavuuncaya kadar üzüntü içinde olacaksn dedi ve mübaî
rek sözlerini öyle bitirdi: ^Birbirlerini seven çift ölürse, biri eini, sanki gurbette olan birini bekliyormu gibi beklesin...» * •
ltR «Gözden rak olanlarn
görütüümüzde
geliini görüyoruz,
onlarla
hasretimizi gideriyoruz.
Ayrlnzla dünya
bize dar olup,
Frat suyuna dalan
kii gibi olurum.
Aramzdan uzaklatn zamandr dersini
k
ben gerçek
ak
alrm.
Bir yere oturduumuzda, larz, öylesine
ki,
aramzda yok olan hatr-
meclisin neresinde
Sddk- Azam'a
ölüm
gelip
oturacamz
yaklanca,
hanm
bile-
öyle
haykrm
—
Eyvah ayrlyoruz! Bana gelince, ne mutlu banaki uyorum, demi..
—
sevgililere
kavu-
—
u halde ey
insan,
102
eer
—
sevgililere
kavumak
istiyor-
korkma, Darul-Bekada onlara muhakkak kavuacaksn, hazrlan ölüme.. Gece ibadetlerle muzaffer olmaya çal! Çünkü kii tncak gece kaim olmakla menzile erebiîir. göreceksin ki, Allah'a güvenerek hareket edersen ölümden hiç ylmayacaksn! Bir Sabinin unu terennüm ettiini duyunca. Cüneyt üstüaü yrtt: «Zamanm görüyorum da çok hain geçiyor.. Muga-
san ölümden hiç
ban
lete
bo sözlerle bitiyor...» Zamanm beni bir hal üzere brakmtr.
Halim
nice
Ameller su yüzüne çkp, cisimlerde toprak olunuyumazlar, az yerler. Az uyurlar. Onlara ca... itiyak bostanlarnn kaplar açlr, marifet güneleri doar. Ferdeler arkasnda kurbiyyet çiçekleri açar. Rab cemaJPhin nurlarndan kalb köeleri tam manâsyla aymauku çarr: dnlanr. Aradaki perdeler kalkar, Kâinat srlar çözülmütür! varlklarn hakikatleri tevazzuh etmitir! Diye... -Bunun üzerine ona, çeitli mükâefeler hasl olur, keramet serpintilerine mazhar olur ve nihayet en yüksek makamlarla tebir edilir... Ebul Hasan Ennûri der kî: Ebi Yezid El-Bestamî'nin odasnda ya hurma gördük.» Bize: olur:
Âklr
âk
—
Ondan yeyiniz. Resulünün yanndan «
O, bize
Hzrn
hediyesidir,
Al-
Oysa ben onu ancak Allah'dan talep etmitim.. Hzr vastas ile istememitim onu. Bir de baktm ki hzrn ellerinde durmuyor mu on-
lah
getirmitir..
lar?..» dedi.
Sonra onu takip eden Cuma günü yanma girince, bu defa altn tabak içinde ya hurma gördük.. Bize ondan biraz ikram eder misiniz? dedik.
—
)
— 103 — — Hayr, o bana getirilmi deildir, diye mukabelede bulundular.. — Nasl olur bu, anlatr msnz? — Gece oturup kur' an okuyordum... Ani bir aittir, sizin için
ses:
ite hediyen! Bunu bizzat -vastasz olarak- bizden al! artk aramzda vasta yoktur!..» Marifet zevklerinden yoksun olan ey gafil! unu iyice aklna koyman isterim: Allah dostlar, Allah', âklarn, sevgililerini aradklar gibi ararlar... Rabia bir keresinde:
—
Dün aramzda geçen o ulvî olay hakk için, bugün beni eyhim ubeyd olu Yunus ile bulutur!» derde«
mez hemen Yunus
içeriye girdi ve:
— Mutlaka olacak bir ey hakkndaki duan boa
ti...
!
yolunu göster!» Cüneyt çaltrd bir
u
talepte bulundu: hemen imdi bunu brak da bana sevgililerin
diyecek gibi olunca Rabia
«— Ey eyh
git-
dama
ücret verirken, öte yandan
adam atld ve: Bana da bir
— ey vermez misin, ey eyh, diye — Ey ahmak çalmyorsun, de bizden ücret
ses-
lendi.
lep ediyorsun,
eer
bir
ta-
sen de onlar gibi
çalsaydn mutlaka
ücretini alrdn...
eyh
önünden geçerken evin sahibesi duydu: «Sana yaptn ey kakocasna öyle dar vereceiz, her eyi bele istiyorsun! Tembel olan adam benden daha iyi çalr, doru Gasöylüyorsun hanm, dedi ve sözüne unu ilâve etti: « yeme ulaamadm, havam eridi.. Tembellik belâs kymetimizi hiçe indirdi. Çalsaydm, elbette sevgilim benden honut olacakt. (Her kadn gibi o da bizden memnun ka-
—
lacakt.
iblî, bir evin
çktn
—
. .
YRMNC YEME,
sn
Allah insan vermitir.
MAKALE
ÇME VE SOFRA ÂDÂBI
yaratm
ve onun
yaamas
için
de
gda
-
Yeme hususunda Bir
ksm
insanlar çeitli karektere sahibdir. aza kanaat eder, az yemek, az içmek, az uyku
son derece, kendisini ibadete verir. Ve bu suretle de meleklere benzer... ile
mdi
ne kadar az yersen o kadar gök ehline ben-
sen,
zeyebilirsin
!
Bunun
faidesini de,
kalbin
yumuamasnda
bulursun..
Gayesi göbek iirmek, karn doyurmak olan kiinin sema ehlince pek deeri yoktur. Yemek ve meyvelerden az yemek, insan için son derece yararl bir davraolur.. Çok yemek yemek hayre alamet olmasa gerek.. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin gayet az yediinden haberin yok mu?.. Az yemekte tp ve züht oldu unu sana haber vermediler ? Evet, karnlarda iç ateleri vardr ki, içeriye giren
sal
n
m
her
ey yakp
kavururlar..
Cehennemin yedi dar
kaps
var:
kaps
vardr. Karnlarn da o ka-
— Hrs kaps, 2 — irret kaps, 3 — Nemime kaps, 4 — Durmadan ackma kaps, 5 — Hatalara az aldr kaps, 6 — Haram yeme sevdas kaps, 1
7
— iybet
(Kiiyi arkadan çekitirme) kaps...
Cesedfn, cehenneme delalet edecek yedi kaps var: duyma, görme, konuma, karn, avret nahalli, iki el, iki r.y ak...
ite bunlar,
çirkinliklere sebeb olan, kiiyi
sürükleyen kaplardr. Bunlarn en ki karnlardr..
elebas
hiç
Kötü ilerin en kötüsü ise, kullara zulm larnn haklarna riayet etmemektir..
nsanln salk
kötü yola
üphe yok
edip.
Baka-
yüce peygamber (sellellahu aleyhi ve sellem) buyuruyorlar: «— Herkim haramdan iki lokma yerse, tam krk gün duas geri çevrilir.. Göbeini (haraflidan) iirip büyütenin yeri hiç üphe yok ki tabibi,
cehennemdir..»
BAZI HARAMLAR: Gasp
edilen (soygun)
dan elde edilen mal, hrszlk-
tan kazanlan mal, kiralk katil olmakla elde edilen mal, yol kesmek, rüvet almak, haram olan eyleri satmak ve-
ya satn almak, hak etmedii eyi almak, gibi gayr-i meru usûllerle kazanlan bütün mallar.. (îhyâ) kitabmzdaki helal - haram bölümünde tafsilatla anlattmz buna benzer haramlar...
HELÂL KAZANÇ: Asl
ta
helâl olan eylerdir.
gibi eyler..
Ve meru
lan bütün mallar... I
Yumurta, yamur,
usûllerle elde edilen
odun ve kazanot,
—
—
106
AVLANMA Avlanma yolu
ile
elde edilen kazanç
hakknda
âlim-
arasmda görü ayrlklar vardr (bence): avlanmamak daha iyidir... Dürüst çalarak el emeinle elde ettiin mal, en heler
lâl
maldr..
Ebul-Huseyn Ennurî, Ebu Yezîd ve Suf yan bin Uyeyne birleip, paralarnn bir ksm ile ekmek aldlar, dier ksmn fakirlere sadaka olarak dattlar... Yemek ye-
mek
sofraya oturduklarnda, Suf yan: Acaba bu ekmek nasl meydana gelmitir ? Bunun nasl ekilip biçildiini biliyor musunuz? Diye sorunca, Bilmiyoruz, dediler. Bunun üzerine ekmei orackta braktlar, yemeden çekilip gittiler... için
— —
HAHAM DENLEN EY? lalmaz. Onun
Yaratc
için
birdir.
Muammadr,
kolayca an-
sana birazn anlataym: Mahlukat hep onun feyzindendir.. Bu
parcasma tecavüz, hepsine tecavüzmü gibi kabul edilir. Nitekim Cenab- Hak kaatil hakkmda öyle buyurmutur: «Kim bir can, bir can mukabilinde veya yer yüzünde bir fesâd çkarmaktan dolay olmayarak, öldürürse, bütün insanlar öldürmü gibi olur. Kimde onu kurtarrsa bütün insanlar diriltmi gibi olur.» (1)
feyz'in bir
I
BR
ADAM, HANIMINA: «SAÇIN BENDEN BOTUR!» derse, kadnn bütünü ondan bo olur... Tasaddukta bulunduun zaman bundan hem san', nemde masnu'u (Yaradan ve yaradlan) memnun etmi olursun. (1)
El-Malde:
32.
—
107
—
Helâl bir lokma, indellahda bir çok sadakalardan evlâdr..
acktktan sonra yere yakn bir sofrada üç parmanla ye! Sofradan doymadan kalk! Yemee otururken de bireyi örenmek için Hocann önünde oturur gibi saygl ve hürmetkar bir ta-
Yemek yemek
istediinde,
vrla otur!
unu
da
iyi
bilmi
ol ki,
Allah haramdan bereketi
kaldrmtr.. Scak yemekte dört zarar vardr:
— Dileri çürütür, 2 — Renkleri sarartr, 3 — Cieri hasta eder, 1
—Barsak
iltihabna yol açar.. Yemekten önce ve sonra el ykanr..
4
koca için, birbirlerinin izni olmadkça, azda koku yapan eyleri yemeleri katiyen caiz deildir.. Çünkü böyle bir hareket eler arasnda nefret uyandrr, gereken alaka ve sevgi balarnn yava yava çözülmesine
Kar
-
hattâ birbirlerinden kopmalarna yol açar.. Rü^un aksine, güzel kokular eleri, birbirlerine daha çok serdirir, birbirlerine da^a mükemmel bir ekilde kay-
natrr.. Öerek yemekten önce ve gerekse sonra elleri ykamamak, elbiseleri kirletir çirkin, kokular meydana getirir.
Mademki helâldan gaye;
kalpleri temizleyip
günâh-
lar azaltmaktr, öyleyse onu talep etmek, ilim talep
mek "
et-
gibi farzdr..
uda muhakkaktr
ki,
insan hayre
iletmiyen ilim
mutlaka zararldr. Bir Hadis meali: «Herkim bir sene helal rzk yerse, ona ar tarznda bir (ufuk) açlr, kalbinin nurlar parldar.»
—
108
Bu, gönülleri açan, marifet nurlar saçan, kalplerde hikmet pnarlar fkrtan, gaflet perdesini aralyan, gurur sedlerini kaldran ebedi seâdetin kimyasdr... Onun sayesinde, tevhid semâsnn saffeti, levh-i Mecid'in zarafeti zahir
ve münkeif
olur,
kiiyi,
mukarrep
meleklerinin tesbit sedalarm iidir hale sokar... da iyi bilmeni isterim ki rRuhlar öldükten sonra, ancak kullara yaplan zulm ve hakszlklar da rehin alnrlar. Bunun sr ve hikmeti; yek-dierinden
unu
karln-
alacakl olan kimselerin,
zurunda davalamasdr
adil, alim,
Böylece
bâki olan hakimin hu-
arasnda adalet ve müsavat salanm olur. Allann huzuruna selim bir kalple gelmek erefine nail olan kimseler bu gibi hâllerden istisna edilirler... Çünkü onun zimmeti kullara hakszlk etmek gibi kötü ve çirkin ilerden tamamen kurtulmu ve beri olmutur. Bu dereceye yükselmi ve kemal bulmu ruhlar, arzu
ettikleri yerlerde
Hadis meali:
. . .
ikamet
edebilirler.
«üphe yok
lerini ziyaret ederler,
onlar
iki kul
ki,
ruhlar, evlerini ve aile-
yolda bulurlarsa, Allah'a $ükr ederler kötü yolda bulurlarsa, geri dönüp öyle hayiyi
;
krrlar: Evladlarm, sakn dünyaya kaplp, benim
gibi
aldanmayn!...»
Her türlü
kir,
günah ve zulümlerden arman ruhlara
ya cevher, yahutta melek eklinde, veya da cism-i latif olarak, istedikleri yerlerde (kular kibi) uçarlar... Hepsi, müdrik hassas ve cisimlerden ayrllarnn farkmda olurlar... gelince: Onlar,
Yine bir hadis meali «zulmü bertaraf etmek için verilen bir dirhem Allah katnda, dört bin kabul edilmi hac:
dan daha
iyidir...»
Hac ve çalmalarn, günahlardan korktuun o
günahlarn kökünü kaz!...
içinse,
YRM BRNC MAKALE RUHLARIN TERBYES
En büyük dümann, hiç üphe yok ki nefsindir. Nitekim Resul-i Ekrem (S.A.V) bir hadisde bize bunu olanki omuzun arasnda buca açkl ile anlatmtr: « lunan nefsin, dümanlarnn en idetüsidirî» (1)
—
(Ne mi yapar?) seni felâkete götürür, vebale sürükler... Seni aalklara sevk eder... Lüzumsuz heva ve heveslere kaplmana yol açar... Sana yedirir, seni yuvarlar, daha sonra da öldürüp tam manasiyle sana hakim olur. (Ona frsat vermemek için) onun kötü duygularn, çelimsiz uydularn, beyhude satamalarn, doymaz tama'larn, kökünden kazyarak bertaraf et! Hadis Meali/ «— Allah nefsi yaratt zaman sordu: Ben kimim?.. O da cevap verdi Ben, ben kimim?... Bunun üzerine Allah onu çe-
— —
:
itli ikencelerle terbiye
etti.
Ne zaman ona: «Ben kimim » diye sordu ise O, (Küstahça/» Ya ben, ben kimim » mukabelesinde bulunmutur. En nihayet onu tevazu ve açlkla terbiye etmi ve ancap ondan sonradr ki ondan müsbet bir cevap almtr
:
—
«Sen öyle bir Allansn
ki,
senden
baka
hiç
Ma-
but yoktur!» Nefsin bir zenci kadnna benzer: Daima kendi (pis) ehvetini tatmin etmek için sana askmt olur. (1)
Bu
hadisi,
en azls,
iki
El Baynakî
u
lafzla rivayet etmitir:
omuzunun arasnda bulunan
«Dümannn
nefsindir...»
—
—
110
Doyurduun zaman, daha fazlasn ister... Ona yun emediin zaman da seni yüzüstü brakr, gider.
boKi-
iyi belâya sürükleyenin ta kendisidir nefis! Evet O, bütün alçaklklarn ve bayalklarn ana kaynadr! O, bir canavar, o bir köpektir, bazan da yrtc, aralan ve saldrgan kaplandr!...
Amansz dümandr! Onun hastal
O,
çok; ilac ise
gayet azdr!
Ondan kurtulmann yegâne
çaresi,
balca
yoiu,
on
dar
muhalefet edip kap etmektir: «Nefis senden bir ehvetin tatmini için bir dilekte bulunursa, mutlaka ona bir yol bulunur, fakat sen, onun isteklerine mümkün olduu kadar muhalefet et! Z'ra onun arzusu düman, ona muhalefetse dostluktur!» Bir hastay
düün: ilâcn
aclna
tahammül gös-
termeden ifa bulabilir mi?
bakmz
El-^Bustî kendi nefsi için
—
«Akll
ahlâkm nefis,
durmaz beni alaya
kii,
güzelletirir.
alr,
inzivâ ise
Ne kadar güç bir durumdaym
!
zira
canavar gibi üstüme saldryor...»
Onu ile
ne söylemi:
terbiye etmeye niyet ettin mi, ikence
döv onu! (Nasl m?) Tevazu
kamçs
kamçlan
kamçla! imtihan ateiyle iyice piir! lmi, onun en kymetli dostu olarak kabul et! Salih bir amel daima samimi arkada olsun onun... Ona güzel huylar öretir, salih amelleri sakn kazandnrsm... Ona kar nazik davran, fakat onun yüz göz olma!
unu
da
iyi bil:
azap etmek, Lâtifin Nefsini cihad
eder mi? Hayr ise uçurum...
i
Allah
ile
lâtiftir.
anndan
kibrini
Lâtif olan kimseye
deildir.
azabma uratan kimseye (Müslümanlarda güzel
hiç Allah azab
bir) adettir,
er
!
.
— Onu
111
—
nafile ibadetlerle terbiye
et,
eyhinin önünde
ve murakabesinde iyice tehzib et!
Hocaya itaat ana-babaya itaattan Zira Hoca, gerçek mânada bir babadr. Çünkü,
unu yektir.
da
iyi bil ki:
yolu öretiyor, örenciyi, cehalet karanlndan marifet ve ebedî saadet aydnlna kavuturuyor, tertemiz bir kurtulua, meleklere katla O eritiriyor.
O doru
günahlardan uzaklatrmak u halde hoca, örenciyi Ana-baba
ise; cinsî arzulaen tesirli bir doktordur. rn tatmin etmek için ehvet atelerini yaktlar... Sonra karlkl tatmin edilen ehvet senin gibi bir meyve verkaranlna, çile di. Hulâsa yokluk karandan cehalet
için
dolu dünyaya getirdiler.
Dünyaya tanman
cihetinden belki
doru
yaptlar
aklen pek de iyi baaramadlar bu ii... Ben eyhul - îslâm Ali olu Yusuf'un sohbetinde genç
amma
Muarrî nefsi için öyle bir nr söyledi: «Hayatm boyunca oruçluyum, iftarm benim ancak ölümdür. îte ancak ogün kendime gelirim, sabah akam derken ecel gelib, zaman beni yalnz brakt. Dediler ki: Felân kes, arkadana kar gayet samiyoktur midir, (inanmam çünkü) dünyada samimi kimse Zira balar, o mevkie hiyanetle gelmi, müdafileri
bir delikanl iken,
ise sekâbetle ileri
îster iyi
ol,
ister kötü...
mutlaka efendisin. «Vallahi
atlmtr. Bir mevkie
kavutun
mu
.
doru
söze kulak asmadlar...
Çünkü Onu
mübalaa ve palavra sandlar..» Bu iir, lâzm olmyan bireyin lüzumu bahrindedir. Bunu anladn undan belli olur :Onlar ii, kartrdklarnda, onlara kulak vermezsin, seninle elendikleri za-
manda da asla sarslmazsn! Nefsini, böbürlenmekten çekver. Çünkü kibir, nefsin pek holand huylardandr.
—
112
Büyük gayeye erimek
—
istersen o nefsi,
krk sabah
veya dört ay inzivaya çekilip bir evde haps et.. En iyi davran ite budur. Hiç bir ey'e ihtiyac kalmyan bir ölü gibi his et, kendini... Sana ve vücuduna uygun ve yarayan ne bulursan onu ye. eriat yoluna götürecek sebep lere tevessül et.
Nefsini iyice ezebilecek bolluklarda yürü! Evin ka-
k
daha elveranlk olsun zarar yok... badetlerin için rilidir. Farz namazlarn sakn terk etme! yice uykun gelmeden uyumaa kalkma.
Acktn
zaman yemein üçde
ikisini ye.
Bunu
lama olarak hesablarsak otuz alt lokma tutar. Z krin: (Lâ ilâhe ülellâh El-Hayyul-Kayyûm) ;
Bunu
dille
orta-
olsun.
söylemekten yorulursan, kalbinle devam
et.
let, ler..
Üzerine gelenlerden korkma! Bakarsn, çirkin hayacin, eytanlar, melekler ve muallimler bir bir gelirSana kimya öretelim, derler. Dier bir da seni, urada bir define var diye
ksm
aldatmaa çalr. vad ederken, dieri de tehdid yoluna sapar, hiç birine kulak asma! Çünkü doruluk sayesinde sana bir çok eyler görünebilir. Kalbini perdeleyen maniler bir bir ortadan kalkar. Kalbin ile lavh- mahfuz araOnlardan
sna
biri
çekilen perdeler aralanr, oradakileri
görmee ba-
larsn..
Herkese, müahedelerini anlatmaa balarsm, rüya da gördüklerini uyank halde görmee balarsn.. Kalp nurlanr, göüs açlr, kâinat yrtlr, örtülü ve kapal ,olan gizli srlar açlr. Bu suretle bir nevi mucizeyi andran ile kerametleri göstermee muvaffak olursun! Mucize keramet arasnda tahaddî ve izhar bakmndan farklar vardr... Evet, Kul, temkin derecesine eriince, hemen hepisi
Cenab- Hakkn hükmü
ile
husûle
gelir.
srr tezahür eder: «Bununla metini durmayp söyle» (1)
linin
Kavmi arasnda
bir
Ve
u kavli
celâ-
beraber Rabbinin
ni-
eyh, ümmeti arasndaki pey-
gamber mesabesindedir. eyhsiz
eyhi olmyan
kiinin eyhi, eytandr!... ölen kimse, Cahiliyet devrinde ölmü gibidir..
Çünkü
eyh
kiiye,
Allah'a nasl
tir,
doruyu
varlacam
gösterir, hakikati
öre-
anlatr...
unu
da iyi bilmi ol ki, halvet ve inzivaya çekilen melbir kiiye, zamanla perdelerin içinden kurbiyyet temleri esmee balar, yaratklarn kalp snrlar ona açUverir. îyi insanlar, Hak ehli durmadan onu ziyaret ederler... Ona baktn zaman, gayet nazik, lutufkâr, sözü sohbeti dinlenen mütevazi bir zat olarak görürsün.. Çünkü Allah, Onun kalbine tecelli etmitir. Onu sözünü duyve böylece murat ve maksadlarma erdirmitir. Artk bu safhadan sonra ona, müahede günelerini açar, hafifyat (gizlilikleri) bildirir, kâinat gösterir..
mu
Vasl-
Billâh olan kiinin belli
Güzel huy, çok yolcusu, çok alim
kanç,
Ve çok bir
alâmetleri
un-
söz ve tevazu... Bu yolun ramen, hiç bir zaman, ks-
ilim, tatl
olmasna
kibirli, zalim,
bal
facir deildir!
yiyen, çok
uyuyan da deildir. O, melekûtî
ruha sahibdir. Cebrail himmetini takviye etmi, srafil
mutluluk
sûrunu üfürmütür... Bu, ona verilen mânevî kuvvettir. O, marifet sahasnda yürür. Tâ ki Celâl evi ona tecellî eder. Bu suretle ona eyle bir meleke hasl olur ki, Su ve havada yürümek, uzak mesafelerin kendisine yakn olmak iten bile deildir. (1)
Ed-Duhâ: 11
Âlemlerin
Srr
—
8
—
114
—
îte böyle bir adama yaklan, onun feyzinden, ayn, güne nurundan faydaland gibi, faydalann! Velîlerin o akla
durgunluk veren
halleri,
çou
defa
müritlerine ve örencilerine intikal der.. Peygamberliin, Musa (Aleyhisselâm) dan Nun olu Yua'a intikal ettii
una
gibi...
keyfiyeti,
rulamaz.. ilmi
da bilhassa
Ey
çekmek
isterim:
Bu do-
bu durum ve ehvali bilmiyen kimseler asla Tpk kimya ilminden habersiz olan kimsenin bu
dorulamad Kör
dikkatini
gibi..
olan kii, ay' nereden görebilsin!
farkma varmadan nasipsiz olarak yok zavall insan, o zaman yannda hiç bir dost ve ahinsan!
olursun,
bâb da kalmaz. Karnn
imi,
gözü'nün
feri
gitmi,
dilin
azalm, günahn çoalm, bo ümidlerin fazlalam bir halde Rabbn durumunu görürken kvranr durursun! Öyleyse yanndaki kiinin sana seslen-
balanm,
ilmin
diini duy: «
— Mademki,
nefsin tasallutundan,
eytann
kümünden kurtulmu hürler gibi olamyorsun r ayplama! Murada ermileri kötüleme!...» Levhin ardndan çarana kulak ver:
tahak-
bari onla-
— Hüsn-ü zanda bulun:
Sen attn da onun için atldn, sen yaraladn da onun için yaralandm! ayet &en ilgini kesmeseydin onlar da senden ilgilerini kesmek, mütemadiyen seni ziyaret ederlerdi. Hizmet etseydin behemehal sen de hizmet görürdün! Lâkin ne yazk ki Uf tür«
lü
si
doymak bilmiyorsun! (Ruh yapn harab oldu) hiç bir eyin kalmad. Hepboa gitti. Öldüün zaman pimanlk duyacaksn ama
iten geçecek... unu da hatrdan hiç çkartma: Allah daima, takvaya eren ve bir de ihsan edenlerle beraberdir iir: «Bedbin kiiye de ki: (ne zamana kadar devam edecek bu halin? Ne hayatn arnyor ne de bize görünüyor
i
(sun!)
...
YRM KNC MAKALE
ZKR
says Müminleri zikre çaran ayet ve hadislerin pek çoktur. Biz bunlardan bir kaçn serd edeceiz. Önce ayetler: «Öyleyse siz beni (taatle, ibadetle) ann, ben iman de sizi (sevable, mafiretle) anaym.» (1) «Ey edenler, Allah çok zikr edin.» (2) «Rabbini, içinden yalvararak ve korkarak (fakat) yüksek olmayan bir sesle sabah ve akam an. Gafillerden olma!» (3) bu ayetlerde zikirlerin mertebe ve vakitlerini beyan etmitir. (Acaba bunlarn hangisi daha iyidir?) Bunlarn en iyisi ve en güzeli olan zikr-i hafidir. Çünkü onda dinleyiciyi rahatsz etmek diye bir probGörülüyor
lemle
ki,
Allah,
karlamazsnz!
Sonra bu zikir, gösteri ve nifak gibi iç hastalklardan da tamamen arnmtr.. O, ayn gizli oruçla, gizli verilen sadakalara benzer.
îslâmda buna çok tevik edilmitir.
Cihan serverine, Helâl maldan sadaka olarak veren kimse ile, sabah namazndan sonra güne doana kadar zikirle megul olan kimse arasndaki üstünlük hakknda lah'a zikr
u
cevab vermilerdir: etmek daha iyidir!»
sual edenlere,
(1)
Bakar es:
(2)
El-Ehzâp:
(3)
El-Arâf: 205.
152. 41.
«
—
Elbetteki Al-
«—
Her kim sabah vaktinden günekadar Allah zikr ederse, krmz altn
Bir hadis meali
in domasna
:
krmz
deveyi tasadduk eden kimsenin alaca sevab alr. Abdul-Muttalip oullarndan sekiz köle azat
yüklü yüz
etmi
gibi sevab alr.»
Zikir üç çeit olur: 1 Dil ile yaplan zikir.. Bu, tilâvet ve ibadetlerde
— yaplan 2 — Zikri çeitlerinin en 3 — Kalp
mustahabdr. Hafi - Gizli zikir... Bu, ibadet ve sadaka
zikirdir ki,
den
el
-
ileri
geleni ve alâsdr.
zikri...
îte bu
zikir sayesinde kii,
etek çeker, yalnz ve yalnz
mahbubu
ile
her ey-
megul
olur...
—
Bir Kudsî hadis meali: « Beni içinden zikr edeni kendi nefsimde, beni kalabalk bir topluluk arasnda zik edeni, meleklerimin yannda anarm.»
Sonra
yok oluu müteakip ikinci yok olu hada kiinin Hazret El-Kudsi görebilmek için,
birinci
sl olur. O kendinden tamamen geçivermesidir. halde zikir senin için vaz geçilmez bir iar olmaldr. Ancak bu sayede, ölüm senin üzerindeki yükleri kaldrr, zikr eden meleklerle beraber olursun!
u
îyilik
karlkl olduuna
göre, zikrin
boa
gitmez,
yaptm
varlk tarafndan kendine yaklatrlrsn. erefli bir kurbiyyet ve mesud bir visaldir bu!. Zikir; Önce Kuran okumaktr.. Sonra tebih çekmek, sonra salavat- erife getirmek, sonra da istifar daha sonra da duadr... ite zikri kendine iar edinen kiinin vazifeleri bundan ibarettir..
bilâkis zikrini
Buna devam
et
ki,
O
sana nubûbiyet srlarn açsn,
seni yüce bir hale soksun.
Bu
sayede melekleri görmee balarsn. Müslüman cinler de senin hizmetine koarlar. Kendi organlarn bile
— 117 — sana itaat etmee balarlar. Kulamdaki pas gider de cemadatîn tebihini duymaa muvaffak olursun.» Hiç bir eyi hariç deil, hepsi ona hamd üe tebih eder.» (1) Evet, zikrin meyvasmdan sana çok eyler verilir. Ru-
hunu
etmi olursun ki, Zeynel-Abidin'e o yüce makamlarn sana da bah edildiini gö-
o derece terbiye
verilen
rürsün...
Zeynel-Abidin bir gün ve gece ieeribin secde yapard, (yani bin rek'at namaz kiki,
Bunun semeresini de görmütür. Çünkü O, Namaza durduu zaman
lard)
perdeler açlr,
H^azreti Elkudsi
(Allah') görür olmutur. Zikir sayesinde nice makam sahibleri,
mükâefe
de-
Su ve hava da yürüdüler. Melekler de onun sayesinde, eref ve saadetin zirvesine yükseldiler. Yemek içmek gibi nefsanî eylerden azade olduklar recelerine yükseldiler.
için zikre
devam
ettiler.
Fikir
arabndan içmek
için,
dün-
ya durdukça daimilik kazandlar. Evet zikir, Melâikenin tenzih ve tebih görevleridir. Zikir sayesinde mütekebbir krallar mütevazi zahidlerin yanma cezp edilir. Ancak o sayede aklar mertebesi elde edilir, sadklar, derecesine bali olunur. Kalpleri cezp etme melekesi onunla elde edilir. '
Sadakatle zikr eden, hüsn-ü edep
\
zikirle
bütü çareler elde
kapsnda
bekler,
edilir.
Ancak onunla, dünyann ikbal ve ikdam pabucu çka rlp atlr ve derûnî vesveselere galebe çalnr.
-
Zikr eden kimse, kabinin safâ turun'da, mukaddes vadîde durur ve Rabbinin: «üphesiz ben Alemlerin Rab-
b
Allahm!» sözünü duyar.. ite sana ibret alabüecein (1)
El-îsna: 44.
bir
Hikâye
:
bin Ebs-Salt Essekafî, kendisini peygamberlie namzet görürdü, (bir gün) Kardeine:
«Ümmiye
Ben buradaym, bana yemek yapver!
dedi.
Kardei
dedi ki:
— O, uyurken öyle bir ey gördüm:
ku
gelip içeriye girdi,
gösünü yarp
Pencereden
iki
içinden siyah bir
nokta çkardlar. Biri dierine: sordu: Nasl kafal bir adammdr?
— — Evet, evvel gelenlerin ezberlemi. — Nasl ruhan temiz mi bari?. — Hayr! — Öyleyse kalbini ona geri
ilimlerini
tam manasiyle
çünkü ona peygamberlik yakmaz... Peygamberlik ancak Abdul-mutçevir,
yarar, dedi. Uykudan uyannca kssay ona anlattm. örenince alad ve irticalen öyle konutu:
talip Sülâlesine
«—
Durumu
Gamlerim uydu, yolcular geziyor. Gözümü yumuyorum, yalar durmadan akyor.. Bana )
faakt beraat asla! (Hiç belli deil) ya alev alev yanan çardaklarla çevrili atee atlacam.. Ya da ebrâra vad edilen, cazip bahçelerle tezyin edilmi cenne-
yakn
te
veirldi,
atlacam.
Onlar (ahiret ehli) iki frkadr: Bir frkas yastk ve koltuklarla süslenmi cennete, dier bir frkas ise alev aley yanan cehenneme girecek, kötü amellerini ya-
nnda
görecektir.
iki menzil bir olmaz..
Çünkü yaplan iler
bir deil-
dir...
geller keser..
yapmaa kalktüar m,
önüne endünya çkar, Cennet yolunu arayanlarn yolunu
insanlar bir hayr
Kul var
tr?..
nefsini
knamtr.
Zira kendini muraka-
varl
idrak etmitir. Öyleyse neden devaml özenirsin, madem ki ölüm gelip sana çatacak-
be eden bir
yaamaa
ki,
Ondan kaçan
kii, bir
gün mutlaka tuzana düe.
cektir...
steyerek ölmezsen bile yalanarak öleceksin. Çünkü ölüm bir erbettir, ki, insan onu er-geç içecektir!..» Cieri parça parça olan kii de ölmütür! irk onun, maksadma ve gayesine ulamasna mani olmutur! ehvetler, yol kesicidir! Zevkler, bo kuruntu ve hayaller birer mtania tekil ederler.
Susayan kimse, bulanna da tahammül eder. Gece yürüyen kimse, gündüzün kavurucu scandan kurtulur. Kendini ehvet ceryanma kaptran kiinin savrhp atlaca yer, üphesiz ki keneftir... kii, Nefisle mücadele ederek ulvî yollar kat eden önüne gelen engelleri sabrla ber taraf ederek mutlaka vüce merteblere erecektir.
Çok yiyen ve zamannda de asla iflah etmiyecektir...
tedbirini
almyan
kimseler-
YRM
ÜÇÜNCÜ MAKALE
NEFSLE MÜCADELE ETMEK VE ONA KARI TEDBR ALMAK Allahm Resulü
(Sallallahü aleyhi ve sellem)
buyur-
mulardr: « Küçük cihad'dan büyük cihada döndük.
— — Cihad-i Ekber nedir Ya Resulellâh? diye sordu — Nefisle mücadele etmektir, diye cevab verdiler
-
lar...
(1)
«
—En
büyük cihat, nefis ve kötü temayüllerinle çarpmandr.» Yine Allah elçisi (S.A.V.) öyle buyurmutur: «Dü-
manlarn en büyüü,
iki
omuzun arasnda bulunan
nef-
sindir!»
Bir hadis meali daha: «Ben ancak, en üstün ahlak tamamlamak için gönderildim..» (2)
Nefsin ahlâk çirkindir.. Onun hacminin küçük olmasna bakp aldanma. Aslnda O, yedi kat gök ve yer-
kadar genitir. O, alev alev yanan bir atetir. Onda, gözle görünmiyen bir çok canavarlar, ehvet köpekleri, öfke arslanlar, muhalefet çakallar, hiyle^ve
ler
desîse tilkileri, yatar!..
Çirkin vesvese, kötü temayüller askerleri Deylemî Allah «En büyük cihat nefis (1)
(2)
etmitir: dim..»
Buhar! bu
elçisinin ,ve
hadisji,
öyle buyurduunu nakl
kötü temayüllerinle
sana ediyor:
çarpmandr.»
Ebu hurey reden öyle nakl ahlak tamamlamak için gönderil-
(El-Edeb) de
«Ancak ben küzel
ile
—
121
—
eytan ancak orada pusu kurabilir.. bütün bunlar o ufack kal'e içinde tam tekmil seni saldrmak
için
te sap-
trmak, dünyaya ve geçici menfaatlerine taptrmak amacyla çöreklenmilerdir. Kalbe gelince: O, bir ehirdir, içinde de melek otu-
Aslnda O, lâtif, idrak edici, bilici, Ruha üfürülmü Çam kozas eklini andran o et parçasndan ap ayr bir eydir! Muhatap olan O et parças deil, Asl muhateb korkun, bunda olan akldr. «Ey akl sahipleri benden kalbi olan için hiç üphe yok ki bir öüt vardr, kavrayan kulaklar» gibi ayetlerden kasd edilen mana ite burur.
dur!
Yukarda iaret ettiinrz nefis ise ehvetin esiridir. Gaflet zinciri ile kskvrak balanmtr. Ba döndürücü hayal ve kuruntularla perdelenmitir. Dünyaya son derece meyli vardr hattâ dünyaya delicesine ak clmutur. Bu suretle ba dönmü adeta sersemlemi bir ekilde aalk çukurlarna yuvarlanmtr. v
Kendisini felâkete sürükleyecek olan cesedinin teziyesi, gelitirip büyütülmesi ile meguldür! Evet, ona ül-
etmi ve
ak
olmutur. Bir gün nankör cisim, onu unutacak, onu bilmemeçllk ve tanmamazlktan gelecektir. Hattâ ona iade edil'diinde, ondan nefret edecektir ve nihayet Rabbmm sesleniini duyacaktr: «Dön rabbine, sen ondan raz, o senden raz olarak..» (1) fet
u
te
bu hitab, muhatabn varln gerektirmektedir. Çünkü mevcud olmayan bir eye hitab edilmez. Bir hadis meâli bunu ne güzel teyid etmektedir: « Her Perembe ve Pazartesi günleri, ümmetimin kötü amelleri bana sunulur. yi gördüklerime sevinirim için de Allah'a yalvarrm
—
(1)
Elfecr Suresi, ayet: 28
— (unu
m
122
—
hatrlatmak isterim:) Zanîlere
bizzat
öfkesi son derece iddetlidir!»
kar
Allah'
(1)
Bir hadis meali daha:
«—
Bana çok
salat-ü selam getirin.
Çünkü Salâtnz
bana sunulmaktadr.» ci!
imdi sen, ey yalanc, ey sersem, ey gafil, ey Bakyorum da sâni' ve kadir olan Allah' bundan
mi
tevil-
a çiz-
göstermeye yelteniyorsun da ruhlarn cisimlere ki: avdet etmiyeceindenx söz ediyorsun! ve diyorsun Ruhlar, san- kadim'e avdet eder... Pekâlâ O ruhlar, onun zatmdr, yoksa ondan bagibi
kas
mdr?
nun
karsnda
Sualine ne diyeceksin
app
Tabii böyle bir soru-
kalacaksn!
Sonra sen, nasl olur da inkâr yoluna sapabilirsin? Nasl tahakküm edip de onun sonsuz kudretini inkâr edebilirsin?
Annenin karnnda büyüten, terbiye kabir karnnda terbiye edemez mi?
Seni, tiren,
Birde
u
edip yeti-
iddiada bulunuyorsun:
— Kemikler çürüyüp bir birine karnca bunlar birinden nasl ayrlacak? — Görmüyor musun: Her eye gücü yeten O büyük bir-
altm, Sanî nasl topraklar birbirinden ayrm, ondan gimü, demir bakr ve daha binlerce madenler meydana, getemitir... Sen bunlar yapamazsn Amma Allah Öyle mi ya? O, Her eye kadirdir. Diledii eyi, dilediinde
hemen yapmaya gücü L
yeter,
'
,
Bu ladisi Ed-Deylemî ile El-Hakîm öyle nakl etmiler«Ameller; pazartesi ve perembe günü Allah'a sunulur. AyCuma g-ünü de ePygamberlere, baba ve annelere sunulur.
(1) Öir:
rca,
Amelleri güzel olarak görürlerse sevinirler yüzleri sevinçten bembeyaz olur. Öyleyse Allah'dan korkun ve ölülerinizi üzmeyin!» ,
— Sen sen
Ebû
doru
acizsin.
Bir
123
—
eyi yapmaa gücün
Ali Biri Sina'nn sözlerine aldanyorsun.
söylüyor, yoksa
Muhammed
Hem O, mu
yetmez...
(Sallallahü aleyhi ve
mi? Her ikisinin yapt ie ve söyledikleri söze iyi bak! Ondan sonra bir eyin doruluuna veya doru olmadma hükmet! Bu hususta akim hükmüne müracaat et ve davây ona götür. Bu akldr, O nakildir, diye itiraza kalkrsan, o zaman ihtiyaçlarna verecekleri cevab gözden geçir. Sonra verilen cevaplarn isbatn kendilerinden istemen gesellem)
—
kendin cevab verecek olursan o takdir de sen, ya muariz, ya da tabib olursun! Sonra sen? Ahiret doktoruna nasl itiraz edebilirsin? Senden Önce gelenler sana nisbetle daha akll ve görgülü idiler. tiraz ya da taciz'in küfür olduunu anladlar da ondan kurtulma çarelerini arayp iman ettiler. Öyleyse sen ey insan, seni ikide bir ek ve üphelere sürüklemeye çalan nefsine cihad ilân et! eriata uy, Peygamberin buyruklarna kar diküme! Allah'n sana bir rekir. Buria yine
hediyesi olan
-
Kitabna sayg duyman
gerek...
Kiinin, kiraln hediyesine kar çkmas ve onu hiçe saymas çok çirkin bir eydir!. Nefsine ram olup dediklerini yaparsan, emirlerine boyun eersen emin ol seni felâketlere sürükler...
u geceye, gündüze,
yaza
ka,
ilk
bahar, son baha-
ra, ölü haline gelen yerlerin tekrar diriliine, ister iste-
mez uyuyup uyanmana, bir bak! (Bunlar kim idare edi,yör, bu ileri kim düzenleyip yoluna koyuyor, hiç düündün mü ..) Daha nice böyle akllara hayret veren açk deliller vardr ki sen onulan bilmezsin! (daha dorusu bilmek istemezsin..) ite bunlar idrak etmee çal ve sonra ne-
— file mücahede
—
124
etmee devam
Göreceksin nefsinin kötü arzularn yerine getirmek öyle dursun, bilâk s onu kmyacaksm! Onun güzel sfatlarn da elde edeceksin.. et!
:
(Çaresi mi?) Çaresi, öyle: Öfkeyi honutlukla, kibri tevazula,
cimrilii cömertlikle, hasislii
sükutu
zikirle,
tokluu
açlkla, gafleti intibahle, herkesin
balamakla,
uykuyu, uykudan fedakârlk yapmakla
yannda oyna-
yp zplama
halvete çekilmekle, mudaheneyi sdk ile, ehveti ezmekle, batl hakla yenmekle elde edilir, nefis terbiyesi Ruhun kemali, ve duygularn ze-
aalk
vali
mümkün
ancak bunlarla
Varln
için tehlike arz
baya
olur..
eden
afetleri bertaraf eder-
sen emin ol ki gaflet perdesi aralanr. Belki de büsbütün ortadan kalkar.
eytann ivâsma
tabi
olmak sevdasmdasn. Bir de
kalkp Allah' sevdiini iddia ediyorsun. Hani tevhid halvetinin eserleri nerede?.,
ksa bir kssa:) Bir gün Davud aleyhisselân vaaz verirken biri uyudu. Bunun üzerine Allah: «Ey Davud! Bir kimse beni sevdiini iddia edip de sonra uyursa, bil ki O, yalancnn tâ kendisidir!» bu(îbret verici
—
yurdu.
(Ksa bir Kssa daha:) ibrahim Aleyhisselâm, Rüyasnda olunu kurban etmekle emr edilince Olu ona: «
rak
—
ite
babacm,
dedi
Bu
kiinin, dostunu unuta-
uyumasnn cezasdr!..» Adem (aleyhisselâm) uyuyunca Havva yaradlp
cud alemine air: «
vü-
geldi...
— Hayret
dorusu,
ona yasak (ve ar)
bir
olur....»
ak
nasl uyur? Her uyku
demitir.
125
unu
Yukarda anlatmtk... Kalbin bir eeytan; Çirkin arzu ordusuna, dünya
iyi bil:
hirdir. Nefsinin
sevgisi askerlerini, vesveseleri,
n,
Bo
Bu
askerler,
bo
ümitleri, kötü zanla-
megaleleri, muhalefet silâhlar, ki bir borular kötü öhret davullar, hakaret khnçlar, hokkabaz adamlar, toplayp kalp ehrini ykmak için hücuma geçer.
bu ehri
kuatt
zaman,
eer
o
ehrin az-
manevî gücü, güzel ahlâktan meydana gelen adamlai
savunmas yaplmazsa, zikir bekçisi, uyursa sadakat ve samimiyet kaleleri yklr, nefis eytan kalp srlarnn üstüne çömelir, ameller hazinesinin perdeleri yrtlr, bütün ülkede ek, üphe avemesi dolar, muamele aaçlar kesilir, amellerin mallaehrin gerei
Evet,
r yama
gibi
Emellerin meyvalar yenir, kitab hakknda üphe vaki olup, insanlar dostlarna, arkadalk yapmaktan nefret duyar. Herkes mevlâsna asi olur. edilir.
Onlarn her lece
hava ve hevesine tabi olup böyhepisi burunlar üstünde cehenneme sürüklenip gibirerleri
derler: -«(Azgnlar)
yalardan
derler:
kendilerini
(dünyada)
ba-
saydmz
adamlar neye görmüyoruz? Biz onlar elence edinirdik. Yoksa gözler (imiz) onlardan uzaklap kayd m?» (1)
Sende onlardan olmak istemzesen hazrlkl ol, îman nurunun erefine bak, gönlünü düzelt, dirilecein gün elbet meyvasn görürsün! Kendini nereye altrrsan, ahirete de onunla gidersin! Evet unu bilhassa kulana küpe yap: Nefsini terbiye edersen ruhanî bir melek; gaflet ve
ehvet peinde koarsan, Huzur-i eytan olursun.. (1)
Sad
sûresi,
ayet: 62,63
îlâhî'den
koulmu
bir
Devaml
olarak
kötülüü emr eden
nefsinle
sana arz ettii tehlikelerden kurtulup «levvâme» haline inklâp etsin. Sonra (çalmak sayesinde) onu levvâme halinden «Mutmainne» makamna yükselt! Tpk
dele et ki,
Sultann, basit bir memurunu, kâtip makamna oradan da vezirlik makamna nakl edip yükselttii gibi... Sonra onun davranlarna bakar, inceler. Çünkü Onun ileri bakasnn ilerine benzemez. Bakalarnca kusur saylmayan iler onun nazarnda kusur saylr. nefsi terbiye etmekle megul olan kii de böyledir.
te
Bir
makamdan
Ebrarn hasenat daha
-
derecede mesabesindedir.. ileri
bir
makama
iyilikleri
-
olanlarn)
yükseltir ruhunu.. Zira
Mukarrebeleri (Onlardan seyieleri
(kötülükleri)
Kiiyi Allah'a götüren (yol kolay kolay kat' edilmez!) Zira Mesafe yaratklarn nefes says kadar çok (uzak) dr. Makamlar, ruhlarn durumuna göredir... Pey-
gamber
sallallahu aleyhi vesellem,
bir
makam'dan
bir
makama yükselirlerdi.. Onun yükseldii makamlar, hep mükâefe makamlar idi.. Nitekim Cihan Peygamberi buna bilhassa dikkati çekmitir: « Kalbimi, üphesiz ehvet kuatabilir. Bu yüzden ben günde yüz defa Allah'a istifarda bulunurum!» (1) (S.A.V.)
—
Müminlerin emiri Ali (R.A.), nefis
hakknda
bir
nazmmda öyle buyurmutur: \ < Dünya lezzetlerinden kendimi çektim, nefsi] buna altrdm.. Nefsim, zamann atafatna kar deerli idi. Sarslmaz azmimi görünce zillete boyun edi..
—
(1)
Bu
Davud ve
hadisi,
Ahmed, nusnedinde, ^Hislim
sahihinde,
nesai El-Eger El-Müznî'den rivayet etmilerdir.
•
Bbu
—
127
—
Ona öyle haykrdm: «Ey nefis erefli olarak öl! Dünya önce yüzümüze güldü, sonra arkasn döndü.. Gfeldii zaman cömertlik onu tüketemez, arkasn dönüp gittii zman da cimrilik onu geri çeviremez... (Evet!) nefis, yiid'in
rursan
ler)
ba
dik,
aç
brakt
brakrsan
yerde durur: doyu-
ba
eik olur...» sakm ona yüz verme!
îmdi sen de onu terbiye et, salih(aleyhisselâm) veliler (ve Peygamberler, in makamlarna bak! Sevap ve senây ganimet bil.
Sadklarn zikri hiç bir zaman fasklarn zikri gibi deildir! Zamanla bunu mutlaka anlyacaksm! Bo sözleri ve yersiz davranlarn çirkinliini duymuundur. Duymazsan bile az sonra meydana çkacak duyacaksn.. Çünkü insanlar uykudadr. Öldükleri zaman uyanacaklardr! Sen,
meyvas olmyan
bulunmayan
bir
aaç
hiç kimseye göigesiyle faidesi
gibisin!
ban
dazlak süsleyen Evet sen, yalanc saçlarla kafal kadnlar gibisin. Emanet saç, balarndan düünce dazlak kafalar meydana çkacaktr! Ne yazk ki sen, üzerindeki kük kyafetinin düzgünlüü, göz alclna kapldn! Yarn kâfile kalknca yol da kalacaksm zavall!...
Azn da olmayacak ve kâfile çavuuna,
ne olur beni geri yolla da biraz azk tedarik edeyim kendime, diye yalvaracaksn...
Yalvaracaksn
amma
heyhat!...
Aljah elçisine (sallallahü aleyhi vesellem) e, ölünün yanandaki ya damlasnn sebeb ve hikmetinden sual ettiler...
öyle cevab
verdiler:
— 128 — —
Küçük çocuk Levh-i mahfuzda ana-babasmm ackl durumunu müahede ettii için, Büyükte kendi i«
müahede edip, hanm, çocuklar ve mallabrakp gittii için, gözlerinden ya aktrlar
lerini bizzat
rm
geride
ve bu yanaklarnda görülür..» ite ey gafil! bundan öüt al, durumunu bir kerre daha gözden geçir! Seni uyanmaya davet ettim... Gönlünü ve himmetini
uyank
tut!
üphe
yok
ki zafer senindir...
Bütün gayesi yemek yeyip karn iirmek olan kim-
kanmdan
senin deeri,
(Sözlerimi)
kenidni daha dim..
Amma
çkard ey
anlarsan,
iyi bilirsin.
siz
uyanm
olursun!
Ben (lâzm
(ey insanlar)
öüt
kadardr. gelen)
(evet)
sen
öütü
ver-
verenleri sevmezsiniz!
.
YRM DÖRDÜNCÜ MAKALE Ak, evk, Müahede, Mükâefe,
r
Öütler, Naklî ve
Aklî Nehiyler
uras muhakkaktr
Muhabbet Allah ile velîleri arasnda mümkün ve carîdir: «îman edenlerin Allaha ait sevgileri ise (hereyden) salamdr.» (1) ki,
Habis nefsin seni kkrtarak: « Göremediin ve senin cinsinden olmayan
— nasl seversin?» dersen, cevabmz hazr — Sen, Sann hakimin yaratm olduu u «
zam
varl
görmüyor musun?
birini
muaz-
O
güzelim balar, bahçeler, aaçlar, kayalar talar, yeillikler, ne güzel yaratlm!. Bir bak ne güzel döenmi bu yeryüzü!. Gece, gündüz, yldzlar, güne, ay, büyük yldzlar, tüm gezegenler ne kadar akla ve hayret vermektedir. San' hakimin bu güzel sanat, kendi varlna delâlet etmez mi? Mahlûkat yaratan, kâinat donatan O ulu varlk ne yüce bir varlktr! Onu, bütün mevcudiyetimle tebih takdis ve tenzih ederim!... Kendine bir bak: Eer düünürsen, kendi nefsinin, mükemmel, akla hayret verici bir nizam ve intizam içe-
aknlk
yaratlm oluun, senin için u boluklarda düün ve duyduun varlklardan daha muknî bir risinde
tekil etmez (1)
mi,?.
Bakare
gördelil
.
sûresi, ayet: 156
Âlemlerin
Srr
—
9
»
130
—
Evet kendi varln bile, Allah'n var olduuna en büyük ve en canl bir delildir! Çünkü Allah seni sevdi de yaratt.
Konuan
bir kimsenin
konumas,
kendisinin mev-
cud olduunu göstermez mi? airler ne demi: « Yetikin genç bir kz kavmine hitaben: (Görmedii kiiye insan alur mu?) sözü tuhaf deil mi? Dedi ve ilâve etti: Gözlerim, yadan iki çeme olmu... Gözüm onu görmezse, mutlaka gönlüm onu hayal eder...» eyh Ebul-Ulâ El-Muarrî kendi nefsi için öyle demitir:
—
ak
«Ey millet, kulam, bir canlya aktr. Kulaklar, çoukez gözlerden önce ak olur. Etrafnda hastalk olan öldürmütür. Bizi öldürenler tekrar,, bize can vermemitir. Çünkü onlar, Vücud bakmndan, Allah yaratklarnn en zayflardr!» Bu hususta varit olan Hadisler pek çoktur. Hemen hepisini (ihyâ) kitabmzda serd etmi bulunuyoruz. Bulada yalnz bir kaç tanesini nakl etmekle yetineceiz: «Beni seven, 'yalancnn biridir. Çünkü gece olunca benden (Gafil bir halde) uyumutur!» «Kulum, bana nafile (ibadetlerle) yaklamaya gayret eder. Ve ben de onu severim. Bir kerre de onu seversem artk ben onun duyduu kula ve gördüü gözü olugözler, bizleri
rum
! .
.
.
ak ayn eylerdir. Bunlarn km mauka balanm olmasdr. Sevgi ve
en üstünü,
a-
Sevgide esas olan samimiyettir. Mauk'un sözlerini güzel görmektir. Böyle olunca, taleb himmeti, evk atelerinin
kvlcm
Ak ye
hali,
çevirir.
ile alevlenir.
insanda iddetlenince, kiiyi adeta divâne'
— 131 — Mauku
daha
iyi
görünsün diye kalp semâsnn kap-
lar açlr. Emeller gelinleri, visaller meclisinde raks etmee balar. Temenni kavallar, çalar, temenni davullar da vurmaa balar. Eski adamlar öyle demilerdir: «Onu arzuladm. Hayâl gücümde canlanmca, sanki da yanma gelmi gibi, sevincimden oynaonu
çarm
maa baladm.. Çardm,
«Buyur!»
dedi.
stedim, onu görünce, ne-
rede ise ölecektim...
çktn
zevkle onun namaz kldn, girip seyr eden mescid'in duvarlarnn talar olsaydm!» te böylece toz havaya kalkar, Temenni buharn görürsün. Yorgunluk buhar takviye olur. Kalplerdeki o ne belirli bölünmeyi his edersin. Ondan sonra da sende uyku kalr ve ve ne de rahat.. Bunu müteakip de zayflama ve sararma devresi balar. Uykusuzluk belirtileri görünüp o kocaman, i-
Keke
man
vücutlar
yava yava
erimeye balar...
El-Munî:
Ak
olan,
yüzünden tannr. Çünkü yüzü sararm-
tr.
O
kendisine kurban edilen kimse deildir. Çünkü O, sanki kurban olmak için yemlenip beslenmitir!...» de-
mitir. Hadisde:
«—
Her gece
bir
münadi öyle
seslenir:
Dikkat edin! Allann lâneti çok yiyen, çok uyuyanlardr,
ademolu! sen, bunun için mi yaratldn? Hesabn hafif olmasm, cesedinin saln, hastalklarn azalmasn, arezlerinin münsalih olmasm, uykunun azalmasn, seni zikrinin çoalmasn, murad edip de mahbûbunun (ey)
ona
iletmesini, seni kendisine
kar
masiyetten alp
da
taata getirmesini istiyorsan nâfüe (ibadetlerine) hz ver. (Böyle yaparsan) felâh bulur, selâmete erersin! •
—
132
—
EVK VE MUKÂEFE unu
bilhassa iyice bilmeni isterim:
evk, Kiiyi, mükâefe haline kavuturur... evk, Mauka kavuma ve onunla buluma arzusudur! Mauka kavumak, ancak mükâefe ile elde edilir.. Mükâefe, ya ayan beyan bir halde olur, ya da kalbi bir keyfiyet arz eder...
O,
mauk'un,
ak görmee tahammül edebilecek bir
halette tecelli etmesidir.
Lâkin ayan beyan tecelli etmesi, kalp ve gezle görmek olur ki bu hal, bütün hallerden daha iyi ve zevklidir. Allah Elçisi (Sallallahü aleyhi vesellem) in durumu gibi...
O, onu, îsrâ gecesi,
hem
Bu
Abbas ve
babta, Aie, Ibni
kalple
hem de
gözle gör-
Ali (Allah cümlesin-
den raz olsun) dan nakl edilen iki rivayetin shhatmda en ufak bir ek ve tereddüdümüz yoktur! unu da iyi bil ki, gerçek mükâefe, Mahbûbu tam manasiyle görmektir. Bu ise sevenlerin derecelerine göre deiir... Tabii ki herkesin bakp görmesi bir deildir. Bunun en az derecesi kalben görmektir. Gözle görmek, bazlarna göze gelip giden bir arazdr. Bunun en yüksek derecesi, hem gözle hem kalple (her kisi ile) mü-
ahede
etmektir..
Gaflet ve hava perdeleri ortadan kalknca,
mahbûb
3 ak, tam mânasiyle beeri libâs ve cismanî manialardan syrlp bambaka bir hal alr. Perde arkasndan hitab duymaa balar: «Bir vahiy ile, ya bir perde arkasnda yahut bir elçi gönderip de kendi izni ile dileyeceini vahy etmesi olmadkça Allah'n
tecelli eder;
—
133
olmamtr. üphesiz ki hüküm ve hikmet sahibidir.
re kelâm söylemesi
mutlak bir (1) Bu mertebeye bir erdi mi, o zaman kâinatta
dir,
olup bitenler
sa
O, çok yüce-
hakknda
Aleyhisselâmm
uzanr kendi
Ve
ne...
ne yiyor, ne bunlarda haber veririm. Elbette
halini alr: «Evlerinizde
fciriktiriyorsanz size sizin için,
bir hitap
bütün
eer iman
edicilerseniz,
kat'i bir ibret
var-
dr.» (2) Melekler ve bütün müslüman cinler onun emri altnda ve itaatmda olurlar. Allah ile arasmdaki perde yrtlr. Bu sayede kâinat esrarnn hulâsasn bilmee ba.
.
.
Evet lütuf meltemleri esince, gaflet perdeleri kalkar, kâinat diledii ekle inklâp eder. Zira iki irade bir birine
karnca,
bir olarak tezahür eder...
Yukarda, Sofiyehin durumunu anlatrken geçmiti: (birbirimizi) «Görünce onu gördüm.. Onu görünce gördük..»
Nasût
onun
ona gayb'den haber veren, ona bir çok varidat getiren lâtif bir anlam olur, ki o varidatlardan bazlar, keramet meyvalar, ve gaybî eylerle konuma melekesidir. Onu ancak bilen bilir. Bilmiyen kimseler onu inkâr eder. Bozuk arazilerin gitmesiyle nefis cevherleir. Kudgiyyet kesp edip, gaybî iler artk ona ayan beyan olur... alemi,
için,
Bir itiraz: Bu anlattklarn peygamberlere ait eylerdir. Nasl olur da buna Allah velîleri ortak olabilirler?..
Aslnda gayib
ilmi,
kimse bilemez. (1)
Es-urâ:
(2) Al-i
51.
tmran:
49.
Kadîm
olan Allah'dan
baka
hiç
— 134 — Ancak, Allah raz olduu kullardan bazlarna bunu bildirebilir. Duymadn Bir ayette Allah ne buyurmutur: «(O) bütün gayb bilendir. Öyle ki gaybma kimseyi muttali etmez O. Meer ki beenip seçtii bir peygamber ola. Çünkü O, bunun önünden, ardmdan gözetleyiciler di-
m
zer.»
(1)
Ayetteki (Meerki bir peygamber ola) sözü, avam halkn, gaybi bilmek, Allah üe kullar arasnda ortak bir itir diye sanmamalar içindir. Ayetin tefsiri de ortaya bu ihtimal uzak
attmz
elmasa gerek...
Çünkü Krallarm hazinelerine, memluklar muttali olabilir. Maukun baz gizli taraflarn, gerçek ak müahede edebilir. Çok güzel yaplm bir tablo gibi... Bunu (her ne kadar bakalar görebilir, ondan bir hisse kapabilirlerse de) ancak onun gerçek eklini tam manasiyle sahibi bilebilir..
te
buna dair bir ayet: «îte misaller! Biz onlar insanlar için irâd ediyoruz. Alim olanlardan bakas onlar anlamaz.» (2) Cuneydînin öyle dediini duydum: «Herkes hallaçtr, lâkin herkes harrac deildir!»
Ebu Yezîd El-Bestamî
—
:
Temkin derecesine ulaan, öyle bir doktordur ki, halkm sr kürsülerinde oturup, malikinin (Allann) izni ile memlûkun (Kulun) srlarna mûttali olur. Selmasl Fatma, Selmasl müezzin ezan okuduktan sonra, evinden çkp öle namazn Bestamda cemaatle klmaz myd?...» «
(1)
El-Cin sûresi: 26, 27.
(2)
El-Ankebût:
43.
ayet, bu
mümkün
deildir.
Çünkü böyle
hal
bir
peygamberler için bile varit deildir, nasl olur da bakalar için varit olabilir, dersen, cevabmz hazr: hükm Sen Allah'a karg m, yoksa kendine kar ediyorsun?
m
Eer
Allah
namna hükm
ediyorsan, küçüksün bu-
na akim ermez.. Kendi damar ve kemiklerini hattâ sarndaki kvrmlarn saymaktan bile aciz olan, nasl olur da Allah
ile
salih kullar
arama
girebilir?
Sonra, Allah peygamberlerine ne verdiini, sen bileceksin
Nakil
eyi
ne
.
tank
ile
didikleyen akl
ayet baz
karna
ilimlerini bilebilirsen, her-
dikilir...
srlarna, çocuun ve komun bile vakf maz... Ancak asl sahibin Olan Allah bilebilir. Senin
iç
ola-
olduu Resulüne) gaybi bildirir, buhenüz vusul perdesini aralayamamsn.
Allah (Seçmi
yurmu, sen ise Bu halinle mi Allah ile Resulü arasmda ceryan eden lara vakf olacaksn?... Önceden seni uyarm, baz eylere dikkatini
olay-
çek-
mitik: Nefsinle sava, ikide bir inkâra
kalkma!
Zira ne-
savaman, gözündeki gaflet perdesini kaldrr. Oysa senin gözünü dünya bürümü, himmetin gayet zayflafisle
m...
Hamam
böcekleri nerde, o yüce ve erefli
makam
nerde?...
Hüsn-ü niyet ve iyimserlik, en büyük iksirdir! Hem öyle bir büyük iksir ki her cehli ilme inklâp ettirir. Ona
smsk
sarlan kii, vicdanen müsterih olur... ite sana özet olarak (anlattklarm) bir nevi muhabbet, evk ve m
.
BÖLÜM Kiiyi, sefalet ve sefahatten al koyacak zecrî tedbirler, yukarda geçen vad ve veîd'i anlatan, serapa bir öüt mahiyetini tayan ayetler, ilginç hikâyeler, kiiyi
korkutan veya tevik eden iirlere gelince, (bunlar saylmyacak kadar çoktur..) Öyleyse daha kalben tekâmüle erememi olanlar korkutun! Ruhan yükselmee ilk admn atan kimseyi de daha fazla ilerlemesi için tevik ediniz Zira yeni balyan kii, cehalet yurdundan henüz çkmtr! Kaynamas, sapmamas, batl uçurumlarna yuvarlanmamas için gereken sedler çekilir. Ruhî tekâmül babmda ilk admm atp ilerlemee balyan kimseye gelince: Onun günah afv edilmi, kalbi rikkate ermi, mücahede güçlendirilmidir.. Öyleyse dar geçidi geçebilmesi için hzl admlar atabilen bir deve lâzm... Nefis Mücahedesi, derunî terennümler, kalbi, kurak"
!
ak
tan heryeri çatlam adeta ölü haline gelmi bir yeri, iddetli yamurlarn canlandrd gibi, canlandrr. Ona nev-i Nema verir. Güzel güzel amellerle onu adeta yeertir...
îte verir
.
bu, Müride
bambaka evk alar, ayr
bir reng
.
(Biraz da
Ebu Hyyan
Ettevhidî'yi dinleyelim:)
«Güzel namelerin faidesini anlamyorsan,
daha kaba olan develere bak
:
Kularn cvlts
senden ile uzun
—
138
—
saharlar zevkle nasl admlyorlar, uzun mesafeleri günlerce
yürüyüp
kat' ediyorlar?..
Acem
meayihinin, «Helvât- Erbaniyye krk inzivâ» diyee adlandrdklar inzivâya çekilmen lâzm.. Onlara göre O inziva celâ (ayrl bir kenara büzülü) dür.
îte bunu adet
edin!
Sonra yemein de ölçülü olsun.. Hergün bir lokma eksilt! Yahut yemek yerken ölçülü ye! Yemeini hergün biraz daha azaltr, hafif yemekler saffma katlrsn. Bir Hadis meali: « Dünyada en çok doyanmz, kyamet günü açl en uzun olannzdr!» Bunu baarabüirsen, nefsini yani kendini Allah'dan
—
bakasndan alkoymu olursun. Dünya sevgisi ve çizgisine meyi etme hammedi (Sallallâhu aleyhi vesellem) sfat öyle buyurmulardr:
—
ki,
sana
Mu
intikal etsin..
deilim Devaml olarak Rabbimin yannda kahrm. O, bana yedirir, içirir...» îte bu, sadk ve samimi olan kimselerin halidir. Zinhâr yalanlayc sapklardan olma! «
Hiç
biriniz gibi
:
Mukarrebler (Allah'a yaklamak erefine nail olan kiiler) den olamazsan, bari ashab- yemin (Saclar) dan ol! Hamd, Alemlerin Rabb Allaha mahsustur.
:
YRM BENC MAKALE
LM VE AMEL
Allahm yaratm olduu insanlar unvann ancak üç snf kazanmtr: 1 Alim
— 2 — Arif 3 — Nasik
(badete kendini
içinde
(Havas)
veren..)
Alim, ilme kendini verib de zahirî ilimler elde eden, ve elde ettii ilimleri tatbik eden kimseye denir. Allah, Onun, iledii güzel ve yararl iler sayesinde batnî ilimlere de varis klar. Muhabbet, evk, Rza ilmi, kader, mü-
kâefe, murakabe
ilimleri gibi
çok üstün
ilimlerin varis-
çisi klar...
Aslmda bu
ilimler, Sofiye, Safiye,
Sadka ve Vafiye
taifesinin ilmidir.
Bu
ilme eren havasdan
baz
isimler verelim
El-Hasen, Süfyan, Fazl bin îyaz, Ebî yezid El-Bestamî, EbulHasen Ennurî, Habibul-Acemî, Maruf El-Karhî, akik El^Belhî, Muhammed bin Hafif, Bir bin Saîd, Ahmed El Havarizmi, Ahmed Eddarânî, Haris El-Muhassibî Siressakati, Eb:l Hüseyin bin El-Mansur El-Hallâc,
El-Cüneyd, EJiblî, Ebû Nuaym El-Kadî... Kalplerinden Allahm zikri fkran bu
te
adamlar, Zahiri
ilim
öhreti ve ehveti
ile
megul
Allah olan,
Himmetlerini Zeydilere sarf eden, nam ve gösteri için beyaz elbiseler giyen, Kitab tevillerle karartan, yrtklar kapatmaa da bir türlü yrtklardan kurtula-
urap
—
140
mayan, kötülüklerden kurtulamayan cinsden insanlar deildir.
Onlar, feyiz ve bereket
Gerçek kan-
zenbilleridir.
dillerdir onlar...
ahid
olan,
varlu akna
dalan ve o
akn
derinlik-
lerine inen onlardr!...
kamatrc Mülkünde gözleri türlü bo itibarlara kar karn ve gözü tok
Dünyann olmayan, her
geçici
ve göz
olan yine onlardr!...
Birde dünya'ya kendisini kaptranlara gelelim:
esaslar onlara göre, fuzulî eylerdir.. Bütün hüner ve marifetleri, raks ve elenceden öteye geçemez. Akrabalkla, Shabîlik arasn ayrt edemezler.. rtikâp etikleri vebal ve ayplarn en korkuncu: Mauklarn unuttular, geçici menfaatlerle uratlar. Gerçek ibadet ve taat merdvenlerini unuttular da halka gösteri için seccadeler serdiler. Allah' ve hakikati unuttular. Gerçee (Ihlâs)
bel
balamadlar.
Bir hadis meali: üphesiz Allah (Müraîlerin elbiselerini çkarp Cennetin kaplar üzerinde) ite yalanclarn elbiseleri! «baresi bulunduu halde asar..» det
Çünkü onlar, Dünyada srf öhret kazanmak yapmlardr.
Bu
tip kimseler üzerlerindeki elbiseleri, Ehl-i Kehf'in
sadk köpeklerine balayacaklard ve derisini
için iba-
kendileri de
aralarnda taksim edip kendilerine
onun
elbise edine-
ceklerdir...
ite Dünya sofilerinin mükâfat! Perian hali! îte Ahiret sofilerinin mutluluk fkran hali! Çünkü Ahiret sofileri ilimle ameli bir araya getirebilmi ve zafere kavumu kimselerdir. Dediler, dediklerini yaptlar. Samimi oldular dâvalarn gerçekletirdiler.
— Örendiler, örendikleri
141
de amel
ile
Sözleri, özleri bir oldu.
ve tekva
ehli
—
Asl
ettiler.
ilim
ve mafiret ibadet
bunlardr ite!
Onlara bu hale ulatran içlerindeki parldayan yüksek imanlar ve yüce himmetleridir. Bu sayede itiyak kanadlar ile Mukaddes ve zevali olmayan bahçelere uçtular. Gayip ilimlerinin çiçeklerini bir bir toplamaa hak kazandlar. îte bunlar, Ahiret için (bir lokma, bir hrka) deyip de fakirlii
iar
edinen, ve sebebleri bir tarafa
iten fakir sofilerdir!..
Ahiret bilginlerine gelince: Onlar
hakknda da baz
açklayaym: El-Hasan El-Basrî, Süfyan bin Üyeyne, Mezheb sahibi Essevrî, Ettai Ettahirî, Ebu Said ElHudrî, Ebu Hanife Ennu'man bin Sabit Ei-Kufî, Malik bin Enes El-Medenî, Muhammed bin îdris Eafî El-Muttalibî, Ahmed bin Hanbel E,ibanî, El-Muznî, îbni uisimler
reyh, El-Hed'dâd,
El-Kaffâl,
Ebu Hamid, eyh El-Imam Ebu îs-
Ebuttayyip,
Üstazimiz Ebul-Maalî, Elcuveynî, hak, brahim El-Firuz Âbadî, (irazi) ad ile tannan.. Bu zatn eyhimizle, Sultann yannda bir tartmas olmutur. Bende yanlarnda oturuyordum. Gördüm ki: Mu-
nazareden maksadlar, bir birlerine üstünlük taslamak, yekdierini mat etmek deil, bilâkis hakk izhar etmek meselenin derinliklerine ve hikmetlerine nüfuz etmek idi.. Sözlerini süsleyip
hasmn malup
etmek, ayetin met-
kalkmak, Peygamber haberlerini tezyif etmek, ez cümle muhaseme ve demegoji gibi pek çirkin, âlimlere yakmayan davranlardan tamamen arnmlardr bu gibi alimeler.. nini
bozup bin bir
îte bu
tevile
nitelikleri
ta kendileridir.
tayan
kimseler, ahiret alimlerinin
!
— Bu
142
—
aynen peygamber esbabna benzerler: Fetva vermeye yetkili iken daima fetvay bir birine havâle ederler. (O, benden bu hususta daha lâyktr!) deyerek arkadan, kendinden üstün görüp fazilet örnekleri tip alimler,
gösterirler...
(1)
Bize gelince: Biz kötü alimleriz. Birbirlerimizi karartmaa çalgrz, gerek lisan ve gerekse kalemle birbir-
hücum
lerimize
u
ederiz..
ve frkalara bölünen kiilerin haline bir bak Bir hadis mealî:' taife
— Her
kim hak ettii halde gösterii terk ederse Ona cennetin en yüksek yerlerinde bir kök yaplr!» (2) (Bu hadisin altmda kendimizi inceliyecek olur«
sak) Ahirette bize ne ev verilecektir, nede
tmam
hurî...
Ebu Yusufla bir mesele hakknda tarttktan sonra bir rüya görmü. Rüyasnda, cennete girmi ve nurundan bir taraf prl prl, olan bir hurî görmü ve ona sormu:
— — aitim,
afiî, (R.A.)
Sen kiminsin? Hurî,
Hak ettii demi ve
u
«— Hakk
halde
gösterii
iiri ilâve
çirkinliklere
ve gösterie bir kartal gibi
etmi
eden sözüne: terk
kimseye
kartrdlar. Sonrada batla
hucüm
ettiler.
Ilâh'dan kaçtlar, Kabirler adedince yalan söylediler. Nasl Ilâh'dan ecir isteyebilirsiniz ki, siz gösteriden kendinizi
Bu
kurtaramadnz!»
beytinden sonra afiîe
() imdiki, yarm
kalm
demi
ilimleri
ile,
ki:
dier meslekdalarna
üstünlük taslayan, kimseyi beenmiyen, rakibini srf gözden düürmek için, yapc tenkidden ziyade faaliyetlere ba vuran baz meslektalarmzn kulaklar çnlasn!.. (Mütercim).
ykc
2()
Bu
hadisi Tirmizî
ile
ibni
Mace
rivayet etmilerdir.
— 143 — •
Ey afiî, kl-ü kal kama nail olamazsn!
Eer çkmak
ile,
zahiri gösterilerinle
bu ma-
gerçekten samimi isen ve cennete sahip istiyorsan, ilmle amel etmen gerekir. Ülkelere sasen,
hip olmak istiyenin, tehlikeleri göze almas gerekir. «Uyanzaman anladm ki, gösteri için yaplan ibadet,
dm
kendisine bilgin süsü vermek için elde edilen ilim, kiiye ahirette hiç bir f aide temin edemez.
Bir ayet mealî: «Rabbinin katnda, ahiret Müttakiler içindir».
îte
ahiret alimleri, ite
fakirleri!
îte dünya
dünya
alimleri!..
te
fakirleri!
ite
ahiret
ahiret alimleri! (Hepi-
sini bir bir izah ettik..)
o tembelliinle kerametlerden bahs edersin! Bunca kusurlarnla yüksek kökler istersin! (Buna imkân var hiç?...) Sen, tabu bir baka kiisin. Bütün çaban, üpheler Sen,
m
uyandrmak,
gerçekleri yalanlamak gibi eylere harcyor-
sun.
«Tozlar kalkmca göreceksin:
Ardndan
gelen at
m-
dr, yoksa merkeb midir?» diyen aire hak vermek gerek..
saylmayacak kadar çoktur. anlatan ilimdir: eriat ilmi, El-Vahi-
îlim kollarma gelince,
En
faidelisi, ahireti
dTnin
tefsirleri,
Sahih hadisleri
okuma ve örenme
içine alan kitablar,
Kur'an
gibi..
Akideni güzelletirmek ve kuvvetlendirmek istersen, eyhimizin imam El-Haremeyn'in (Levakihul-Edille) kitabn okuman lâzm.. Daha olmazsa (Kavaidül-Akâid)
kitabn okumalsn.. Selef -i Salih yoluna sülük
etmek istersen mutlaka
—
O kitab, din esas(Necâtul-Ebrâr) kitabn okumalsn! lar hakknda en son telif ettiimiz kitabdr..
— Bu kitabn
144
—
sana hayli teliflerden bahs ettik.. stediini oku, dilediinle amel et! nallah yaknda buluiçinde,
uruz.. Senenin mevsimleri bilinen eylerdendir: Yaz, sonbahar,
k,
ilkbahar...
«Günei ziyal, ay nurlu yapan, yllarn saysn ve hesab bilmeniz için Ona (ayn seyr-ü hareketine, muhtemenziller tayin eden Odur.» (1) Müminlerin emiri Ali (K.V.) dedi ki:
lif)
«Bu
hava ikbal edince, onu alm, arkasm çevirip gidince de ondan saknn! Zira aaçlarnza yapzarar, derilerinize de yapabilir. Çünkü önü iyi ve güzeldir. Sonu ise yakc ve zarar vericidir..» (güzel)
t
limler içinde, sihir, kehanet, bakr gümüe boyamak gibi zararl olan da vardr.. Bunlar yapan ve uygulayan kimse mutlaka ahiretini yitirmi demektir.. Kazançlar'dan ruhlarn tiksinti duyduu çeitler de var:
Cenaze ykamak, mezar kazmak, süpürkecilik yap-
mak
gibi..
Ahiret ilimlerini talep etmekte sana yardmc olacak ilimleri tahsil etmekte en ufak bir tembellik gösterme! Bilgili ve bildiini tatbik edici ol ki, Allah'n güzel yur-
dunda en büyük gayeye
eriesin..
te
orada, Melik-i Muktedirin yannda, Cennet ve cennet nehirlerinin kenarlarnda, ruhun en ufak sknt
duymadan gayet rahat ve komfor lirsin!..
1
(1)
Yunus
sûresi ayet:
5.
içinde istirahata çeki-,
ACAYP FENLER VE SEFERLER BÖLÜMÜ Cihan serveri? kainatn Peygamberi, peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sellellahu aleyhi ve sellem) efendimiz buyurmulardr:
— Kaf da arkasnda batda, günein krk yl varamad beyaz bir yer vardr» Ashap sordu: — Ey Allann Resûlü (S.A.V.) Orada yaratklar var mdr? — Evet, orada Allah'a göz ucu kadar gelmeyen, «
asi
Adem
eytan tanmayan,
aralarnda, kendilerine eriatimizi öreten, hüküm veren, ayrca kitab- azizi talim ettiren meleklerin bulunduu çok muhlis müminler varve
dr..
— Ey Allann biraz bu garip ve acip eylerden bahs etmez — Mümin cinlerden bir hanm arkadam vard, kaç yl benden uzaklat, nerede olduunu sorunca bana u açklamada bulundu: «Kaf da arkasndaki Beyaz bir elçisi bize,
misiniz?..
bir-
yerde ikamet eden kz kardeimin yannda idim.. Pekâla onlar Mümin midir? Diye sorunca,
u
cevab
verdi:
— Evet, onlara kitabn okudum, iman yerin ardmda ne var?» soruma da: — Kar, su hava, karanlk dalar vardr.!» «
ettiler.
«
O
diye
cevab verdi.. «Pekâlâ oraya güne çkabiliyor mu?» sorumu da: (Evet!» le karlad.. Alemlerin
Srr
—
10
1
—
146
—
Temim bin Habib Eddari'nin hadisesi de pek gariptir: Onu bir gün, cinler kapp gitmiler. Vard yerlerde bir çok garip eyler görmü, hattâ Deccâlm bal bulunduu kökü de görmü.. Ona sormular: «Sen hangi Millettensin?» diye.
— Muhammed aleyhi ve sellem'in ümmetindenim, diye cevab vermi.. — O, Peygamber olarak gönderildi mi?» sorularsellellahu
«
mukabele etmi.. Daha sonrada onlardan «imdi gidebilir miyim?» deyip izin istemitir... Akabede vukua gelen cin olay bundan da garibdir: Abdullah bin Mes'ut dedi ki: Resûlüllah (Sellellahu aleyhi vesellem), ben ve Ali bir karanlk gecede yürüyorduk. Birden kendisi durdu ve bizi de durduttu. Biraz sonra ne görürüz, oracktan bir adam çkp, «Buyur Ya Resûlellah demez mi» ?
na
da, «Evet!» diyerek
Bunun sini verip,
bir delikten
üzerine bana, üstündeki fazlalk olan elbiseAlinin
(K.V.)
aaya
elinden tutup yerden görülen
indiler.
Beni yerimde oturttular. Sabah afak açnca beraberlerinde Zat'a benzer adamlar olduu halde döndüler. Resûlüllah sellellahu aleyhi ve sellem, ite bunlar Cin Tai-
Yanmda hurmadan yaplm su vard. Ondan biraz içti ve abdest ald.. Bu olay da üzerinde en ufak bir münakaa yaplmayan bir
fesinden
mümin
kardelerindir, dedi.
olay olmutur. (1) Kendini bilmez
baz
nefis
mahkûmlar bunu
tevile
arzularna göre yorumlamlardr. Bu ve benzeri olaylarn içyüzünü anlamak isteyen varsa, lütfen eserlerimizden (Meayibul-Mezahib) adl kitabmza ba-
kalkmlardr,
vursun. 1
1
1
(1)
Sahiheyn ve dier (hadis) kitablarnda bunu teyâd ede-
cek haberler mevcuttur..
—
147
—
Zaim bin BePam'in hikâyesine gelince, o da garip ve akla hayret veren bir kssadr: Bir gün NiPin nereden çkmerak etmi ve yola koyulmu. Yolda giderken Hzra rastlam ve hzr ona, bir yerlere gireceksin demi
tn
ve o yerin alametlerini vermi.. Nihayet bir daa vasl olmu ve o dada yakuttan dört direk üzerine kurulmu bir kubbe görmü. ki, Nil (nehri) onun altndan akyor. Orada hiç bozulmam meyvalar da görmü...
Bakm
kökler, evler ve alemler gördüm.. Saçma ak bir ihtiyardm. meltem esdi de saçm simsiyah yapt, ve beni gençletirdi. O
dümü
köklerden «
Bama
çarldm:
— Bize gel
efendi, bize gel!
Buras tekvaya
erenle-
yurdudur!» Ben öyle manevi bir hava içerisinde mest olmu bir vaziyette dururken hemen beni Hzr geri çekti ve oraya girmekten menetti.. rin
Bunun hikmetini, Resûllüllah sellelahu aleyhi ve sellemin mübarek hadisinden daha iyi anlam oluruz: «—Yedi nehir, Cennetten gelir: Ceyhun, Seyhun? Dicle, Frat, Nil, Burdunda bir pnar ve Kudüsdaki Sil-; van.. Çünkü Zemzem suyu onlardandr..»
u
Bu anlattklarmdan daha
garip olan, Bilokya
ile
Af-
fan'n hikâyesidir.
Bu
hikâye gayet uzuncadr. Biz birazm anlatalm: «Onlar yolculua çkmlard. Giderlerken Süleyman aleyhiselâmn bulunduu yere vasl oldular. Bilokya, par-
mandaki yüzüü almak
atld. Orada muvekkel bulunan (Ettenin) ismindeki bir cin ona üfürüp yakt. Affan ona Karûresiyle vurup diriltti. kinci ve üçüncü defa elini uzatt ve ayn akibete maruz kald. Affan onu ancak üç defa diriltmee muvaffak oldu.. Dördüncü defasnda tamamen yanp helak oldu.. için ileri
—
148
Affan:
«— Onu eytan bararak
öldürdü!..» diye
çkt..
Bunun
üzerine
(Ettenîn)
dene bakalm, dedi ve «
eytan
öldürdü!..
u sözü
ona yaklap bir de sen de sözlerine ekledi:
— Bu yüzük Muhammed Sellellahu teala aleyhi ve-
sellemden baka hiç kimseye verilmez! Peygamber ola^ rak geldii zaman ona deki: Mele-i âlâ ehalisi, seninle
dier peygamberlerin
fazi-
(üstünlüü) hakknda tarttlar. Allah seni bütün peygamber den üstün kld..»
leti
Sonra bana emretti, yüzüü Süleymann parmandan çkartp ite gördüün gibi sana getirdim.. Allah elçisi sellellahu aleyhi ve sellem yüzüü alp, Ali'ye (K.V.) verdi. Ali (K.V.) Onu parmana geçirince, bütün kular, ve insanlar baladlar. cinler
yanna akm
ettiler.
Sonra Eddimiryat denilen (Bunun bahsi epeyce uzundur.)
Ölen namazna
Onu
O mehur
seyr
etmee
Cin de geldi.
durunca, Cebrail bir dilenci
kln-
da gelip saflarn arasnda dolamaa balad. Rukua vardklar zaman, Alinin arkasmda dilenmek maksadiyle durdu, derken yüzük Ali'den sail halinde gelen Cebraile uçup geçdi.. Bunun üzerine melekler hayretten kala kald. Sonra Cebrail kendi suretinde gelerek öyle dedi:
—
Allahn kendilerine in'am etmi olduu ehli beytsiniz! Allah sizden ricsi gidermi ve sizleri tertemiz klmtr.. «Peygamber sellellahu aleyhi ve sellem bunu Ali'ye haber verince Ali öyle dedi: «
Siz
— Geçici nimetleri,
mutlaka zail olacak mülkü, helalna hesab, haramnda ikap bulunan dünyay ne yapa«
lm
biz?..»
,
— «
—
Madem
149
—
neden Muaviye
dünya için vad?» diye bir itiraz varit olursa cevabmz hazr: «O, dünya için deil, kendisini Hakka ulatracak
Hak cud,
için
öyle,
ile
sa-
bir
savamtr!»
Tahkime gelince: Bu, batldr. Çünkü tahkim, mevmahdud, maruf, malum üzerine olur.. îte fkh ve
eriat dediin budur!.. Söyleyin bakalm,
baka
ne istiyorsunuz? Olan bitenler hakknda daha geni açklama arzu edenler, (Nesimüttesnim) diye ad verdiim eserime ba vursunlar. Orada bunlar ve zil-Karneyn kssasndan kâfi derecede bilgi
vardr
1
..
îbni
Ebiddünya'nn (Riyazunnedim) kitab
ile,
(Kita-
bul-Ekâlim ve Kitabul-Mesalik vel-Memalik, Musullu Maverdi'nin kitablar)
na
ba
vursunlar...
Feleklerin birbirine nisbetle geniliini bilmek ister-
u
sana bu hususta bilgiyi verebiliriz: Yer göü bir gecede kat' eder. Havai felee gelince, Onu ay, bir ayda kat' eder. Bir gece ile bir ayda kat etme arasndaki fark gayet açktr. Ate feleine gelince onu da güne tam bir senede sen,
kat' edebilmektedir.
Zuhal feleine gelince: O, en büyüüdür.. O, feleini otuz alt sene içinde ancak kat* edebilmektedir. Bu anlat-
tklarmzn
üstünde, yedi cennetin-onlardan birinin genilii yedi kat gök ve yer kadardr. Tavann tekil eden
Kürsî
ile
Ar
vardr..
Bu Ne
anlatlanlardan bir eyler elde edebilirsiniz! oluyor da, himmetin böyle noksan ve ksr oluyor?.. Bir türlü yüksek merdivenleri trmanamyorsun, saadet okunu kucaklayamyorsun?..
Çünkü Sen, nefsine yem vermekle ve onun hizmetine canla komakla megulsün! Kanck bir eee gönlünü
x
:
— kaptrm
150
:
—
nekadar da benziyorsun.. O kimse, o kanck eekle megul olurken kâfile kalkarda hiç farkna varmaz ve sonra da Ekiyalarm kurduklar tuzaa bir zavallya
düüverir. Evet, bu, rüyalar ülkesidir. Peygamberler de bu rüyalar yorumlamak için gelmilerdir.
Sen bu uykudan uyandn zaman, o yorumlarn doru olduklarn göreceksin.. ikaz duymadn « nsanlar uykudadr, öldükleri zaman uyanra
u
—
m
lar!..»
Dünya hayatnda
sen, bir
batmda yatan
u
a benzersin: arkadana: — Buradan çkaym, belki daha geni bir
iki
çocu-
Biri, «
alem gö-
rürüm!» der ve çkar. Annesinin kanmdan daha geni olan dünyay görünce o çocuk tekrar annesinin karnna dönmek ister mi?.. te sen de tpk o çocuk gibi, ahiret alemine göçünce orasn buradan daha geni bulunca tekrar bu darack dünyaya dönmei arzular msn?., (elbetteki hayr..)
Sen Mevlanm kapsnda, kiraln yanna girmek
yen aç bir
Kapda
adamn
halini
iste-
andrrsn
ekmek bir de köpek görür. Köpek onu kiraln sarayna sokmak istemez.. imdi O adam eer azim ve gerçek büyük bir himmet sahibi ise. Kiraln huzuruna girmei, orada bulunan ekmee sahip olmaa tercih eder. Çünkü O, kiraln yanbir
na girdii zaman, o ekmekten daha
yumuak
ve üstelik çeitli yemeklere sahip olacaktr.. Ve böylece kendi çektii açlk ve sefaleti de unutmu olacaktr.. çeriye girmei baaramayp da, bütün gayesi o ekmei yemek olursa ve yerse netice ne olur? Netice ekmek karnnda kokar küflenir daha sonrada darya çkarr.
—
151
ite (Arkada) dünya O ekmektir. Köpek ise eytandr.. Seni Kâinatn halik olan Allah'n huzuruna girmekten alkoymak istiyor. Öyleyse O ekmei o köpee atver de huzura kavu! Sana, ahiretini kazandracak her biri bir cevher olan güzel ameller
kazanmaa
bak'k'i, ahiret
köklerinin kaplar sana ardna kadar açlp
hurilerle
zevkle zifafa girebilesin!..
Senin durumun una benzer: Bir topluluk karanlk bir vadiye gider:
knda nip lik
bilgisi
bulunan
biri: «
— Bunun
O
vadi haktalarndan yükle-
çkarsanz kazanrsnz!» diye seslenir. Hüsn-ü zan sahibi olan alr, kötü zan
sahibi tembel-
ederek almaz.
karanlktan güne aydnlna çknca ne görseler: Talar birer inci ve yakut deiller mi?.. Bunun üzerine ta yüklenenler kazançl çktklar için sevinir, yüklenmiy enler de zararl çktklar için yerinirler.. îte bu bir misaldir: Dünyadaki hareket tarzn an-
O
brak, az doymaa bak, karnn haramdan temizle, gözünü de fazla uyumaktan alkoy! Böyle yaparsan belki alacan alrsn. Sen ki, teninin ter kokutur, vücudunu tahta kurusu yer de zayflatr, da bunlara kargelemezsin.. Nasl olur da elbisen ipek, tatlm hurmann çeitli tatls, ekmein Francala olabiliyor? Hiç düünmedin mi yarn üstünün toprakla örtüleceini?.. Duymadn m; Cenab Hakk'n, Nebisini, arpa ekmeKibirlilii
i
ile
bir kerrecik
karnn doyurduu
için
ini ve ona öyle buyurduunu?: «Sonra and olsun, o gün elbet ve den sorulacaksnz.» (1)
ETTEKÂSUR:
(1) 8.
muhasebe
etti-
elbet nimet (1er)
YÜCE HMMETLERE VE GAYELERE NASIL
ERLR?
unu
bilmi ol ki: Himmet, niyet ve kasd eden kimsenin, kalbini gayeye vasl olmak için olanca gücü ile ona (Allaha) tevcih etmesidir; bakasna deil... iyi
Himmet erbabnn hemmi
(kasd)
ayr ayr
birçok
eyleri elde etmek için olmamaldr! Mesela: Birçok ii bir arada yürütmek isteyen kii, hepisini birden yürütemez. Onun için onlar sraya koyar bir bir yapar.
te
manevî alandaki hayatn da böyledir. (Bütün ibadetleri bir arada yürütemezsin. Önce farzlar yapacaksn, sonra nafile ibadetlere geçeceksin..) unu da iyi bil ki, himmetler nefsin kollardr. Bu da ancak nefsin irtifai ile ölçülebilir. (Buradaki nefisden
murat ruhtur.) Herkesin himmeti, ruhî kudsiyyet ve yüceliine göredir.
Görmüyor musun: Kenefci,
süpürgeci, derici, ges-
ve adi sanatlarla itigal eden kiilerin basit himmetlerini.. îte bunlarn himmet ve azimleri kendi basit ve hasis himmetlerine göre olmutur! Saadet erbeti dalrken, ona talih hamurundan düen pay o kadar olmutur.. Bu ise acizlerin mazeret beyan sal gibi basit
.
edebilecekleri bir keyfiyettir!
Onun için kiinin himmeti senin maukundur.
alî
olmal, Melik (Allah)
Basit eylere ülfet etme! Bu, baba-ana gibi belirli neseb ve asalet ii hiç deildir! Buna ancak himmet yücelii
ile eriilir!
153
—
Âlimler ve meliklerin himmetleri, Küllî ruhdan fkran ilk feyazan olmutur- Sonra ana kaynaktan uzaklatkça dier himmetler o himmetlere oranla alçak olmutur. Nitekim hayvan derecesi insan varlndan sonra gelmektedir.
Görmüyor musun:
Babas dokumac
Fil
olan,
ve merkebin himmetleri, yeme
Heyelan'dan
doma
Zul-Kar-
neyn'in himmetine bir bak: Himmetinin yücelii sayesinde basit eylere iltifat etmemi, yüksek mevküer ve haki-
miyetler elde etmitir! Yeryüzünde bunun örnei gayet çoktur:
Eski insanlar, Musiki makamlarn elde ettiler. Onun feleklerin seyr ve devranndan meydana geldiini iddia ettiler. Felek dönünce ondan usul ve vezin bakmndan mükemmel nameler iitildiini ileri sürdüler. Onlar öyle nameler ki, onlar, Musa'ya (Aleyhisselam) Vadide verilen namelerin dnda mütalaa etmek imkânszdr!
ksm
insanlarda Ud'un, bir dada asl bulunan ve burnunda uddaki olan delikler adedince delikler iddia etmilerdir. bulunan bir kuun eklinden
Dier
bir
alndn
te bunlar, Demek
ki
sunduum himmet kollarnn
kaçdr.. himmet olmadan gayelere eriilmemekte-
size
bir
dir.
Alimler
mak,
okumaa
tiyaçlara
kar
olur.
ti
himmetleri elde etmek, gayelere uladevam etmek açla ve benzeri bedenî ihsabr ve tahammül göstermekle mümkün
için,
.
Memlekete sahib olmaa de artk ona göre olur. tiraz:
talip olan
kimsenin himme-
:
154 «
— Bu anlattklarn,
— dei-
ezelî saadetler zincirinin
mez, eskimez halkalardr, Kaderde kime yazlm ise ona nasip olur. Kulun aln yazsm kim deitirebilir ki?..
Cevab: «
— itirazn yerindedir,
doru
söyledin, fakat kader-
hakknda ne yazlm olduundan haberin olmad için, eref ve haysiyet peinde olmalsn, en iyisini elde de
etmek, en erefli mevkilere yükselmek için çaba sarf etmelisin. Bunlar elde etmek için adeta erilmelisin. Tabii bunlar, ehvet ve zillet mezbeleliinde kazanlamaz Nitekim bu gerçei yukarda geçen bir iirde belirtmitik: « erefi ve haysiyeti alevler içinde dahi olsa ara! Ebedî istirahat ve refah karargâh olan cennette olsa dahi zilleti terk et!» !
—
Muaviyenin sözünü duymutun: «
—
üphe
Yüce ileri elde etmek için himmet gösterin! yok ki, ben hilâfet ehli deildim. stedim, çaltm
ve elde ettim..» (Sirru
bezânetil-Hudâ
vel-emedil-Aksâ
ila
sidretil-
Müntehâ) adl kitabnda öyle bir hikâye anlatmtm: «Eski kr allardan biri ölmü, ehir kaplar kapanm, her taraf kitlenmi.. Sonra karara varmlar: Biz bu ehrin anahtarn, kolunda a-â-nî'nin nurunu tayan kimseden bakasna vermeyiz..» Aradan biraz geçtikten sonra, kolunda eski knrallarmnkine benzeyen bir nur ta-
u
yan
çka
gelmi.. Vezirin ince tedkikinden geçtikten sonra onu melik yapmlar. iBr gün Vezir, Ona Ud-i Kanârîden yaplan büyük bir tabak gibi olan bir hediye
bir fakir
ile
yanma girmi.
Melik
— Bunu nerede buldun — Bunun bizim nehir ?
gibisini
çokça
getirir..
155
—
—
Bunun nereden geldiini hangi memlekette bulunduunu bana haber vermedikçe, vezarette bir dakika bile duramazsn, ihtarnda bulunur. Bunun üzerine Vezir,
nda
dan
eteine gelir orasgeçer. Öbür tarafa geçince orada bir memleket gö-
bir ata binip yola koyulur, bir
rür ki aaçlar ra daa doru
ayn
kendi hediyesine benzemektedir. Son-
kouan
bir kalabalk
— Bunlar ne yapyorlar? Diye alr: — Bunlarn hepisi hakimiyet ve
halk görür. sorunca
u
cevab
memleketin idare-
mücahede ve mücadelelerle bir senedir bunun peindedirler. Kimin bileinde beyaz bir nur belirirse onu melik olarak kabul ediyorlar. Sonra Vezir dönüp Kirala kssay anlatnca, ondan cevab alr: Kimseyi hakir görmeki seni de hakir görürler.. Çal çabala ki, herkes tarafndan anlasn. ite açlk ve mücahede ile elde edilen yüce himmet!.. Alî himmet neticesini kendi gözlerinle gördün. Sen de böyle yüce himmetler elde etmek istersen, aç sini elde
etmek
sevdasndadrlar. Çeitli
u
kalmal, ilim tahsil etmeli, inzivaya çekilmelisin!
O
za-
Kâinatn srlarna dair belirtiler görünmeye balar. Önce îste, sonra çal... Çal... Zira çalmadan, yorulmadan yüceliklere kavumak hay âldan baka frr
man
ey
sana.
deildir..
Hamd
Salatu Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. Selâm Peygamberlerin ulusuna olsun. Amin... ile (Balarm). Rahman ve Rahim olan Allah'n Hamd; kendi zâtna devamllk (ebedîlik) tahsis eden, kendisinden bakasna insrâm (yok etmekle) hükm eden, ölümü, küfür ehline de îslâm ehline de mukadder klan, Ezelî ilmi ile hükümlerin tafsilâtn veren, Ahireti, dünyadan sonra bir halef klan ve onu kullarndan erefli
Ad
kimselere
bah
eden Allaha mahsustur...
—
156
—
Cenab-Hak: «Her canl ölümü tadcdr..» (1) Buyurmu ve bunu Aziz kitabnn üç yerinde tesbit etmitir: Allah, Uç alemin ölümünü murad etmitir: Dünya denilen alemde ikamet eden ölür. Melekût aleminde yaayanCeberut aleminde yaayanlar da ölür. Birinci nevi, Adem ve zürriyeti, üç nevi ile, hayvan-
lar ölür,
lardr..
kinci alem, Melâike ve cinlerdir.. Üçüncü alem Melaikeden seçilmi olanlardr.
ise,
Kur' an Kerim'in bir ayetinde Allah, «Allah, hem meleklerden, hem insanlardan peygamberler seçer.» (2)
O
seçkin melekler, Ruhanî olanlarla hamele-i ar ve birde Celâl çardaklarnn sahibleridir. Onlar Allah öyle
vasf etmitir: «Göklerde ve yerde kim varsa, hep onundur. Onun huzurundakiler kendisine ibadet etmekten asla kibirlenmezler, yorulmazlar da. Onlar, gece
gündüz ara
vermeyerek onu tebih (ve tenzih) ediyorlar.» (3) Onlar Allann yannda kymetli varlklardr. Bu kurbiyet ve eref üzere ölürler. Ölüm, onlarn bu ereflerini asla azaltmaz. Önce sana, dünyevî ölümden bahs edeceim. Bir halden dier bir hale insan nasl intikal eder?
Onu anlatacam. Allah, Resûlü ve ahiret
gününe gerçekten iman
edi-
yorsan iyi dinle! Gerçekleri sana ayet ve sahih hadislerle isbat edeceim, delil ve mesnedsiz hiç bir ey nakl etmiyeceim... Allah,
Adem
aleyhisselâmm
srtn
svazlaynca,
iki
kabze ald: Birincisini saa ikincisini de sola alarak toplad. Sonra hepisini Adem aleyhisselâmm gözü önünde
msr
danesi gibi serdi.
(1)
El-Enbiyâ:
(2)
El-Hacc
(3)
El-Enbiyâ: 19,20.
35.
sûresi:
75.
—
157
—
Adem
onlara iyice bir bakp gördü. Allah ona (Ademe) bunlar Cennet ehlinin ameli gibi iler yaptklar için cennete girecekler, sen aldrma.. ii yaptklar için Bunlarda Cehennem ehlinin
yapt
Atee
atlacaklar, bunlara da aldrma! Dedi.. Adem, Nedir, Cehennem ehlinin ameli? diye sorunca,
— — Bana erik komak, peygamberlerimi yalanlamak, emir ve yasak hususunda kitabma kar çkmak — Kendilerine, kendilerini ahit göster, yapdedi.
belki
mazlar..
Bunun
N
üzerine Allah, onlar
kendi nefislerine
kar
ahit tutarak: «Ben sizin rabbiniz deil miyim?»
Hepsi
sordu..
«Evet!» dediler.
Onlarn bu itiraflarn Meleklere ve Ademe de
teyid
ettirdi.
Onlar Allann Rubûbiyetini ikrar etikten sonra, onlar tekrar yerlerine iade etti. Böylece onlar Cisimsiz birer canl ruhu oldular. Onlar Ademin sulbüne red edince onlar tekrar öldürdü, ruhlarn kapz etti ve ar bekçilerinden bir bekçinin
yannda muhafaza
etti.O
mahut nutfe rahme düünce,
rahimde karar kld, ekli olutu oysa ruh ölü
idi.
Melekûtî cevheri, Cesedin kokmasn önledi. Allah o cesede tekrar ruh üfürünce, zamanmda alp da ar bekçilerinin birinin yannda muhafaza edilen ruhu tekrar gönderdi ve
Ana karnnda çocuk kmldamaa balad.
Nice Çocuklar anne rahminde kmldarlar.
Onlarm
bu hareketlerini baz kadnlar duyarlar, bazlar da etmezler.
m
his
.
Buraya kadar oluyoruz..
Birinci ölümle ikinci
canlan
anlat-
BÖLÜM Sonra Allah onu, ömrü boyunca dünya da durdurmutur.. Tayin edilen eceli yaklap, takdir edilen rzk tamamlanp da ecel gelip yakasna yapnca, Dünyevî ölümle ölmesi kararlatrlmca Allah ona dört melek indirir: Biri,
baka
ruhunu
biri
de
sa
sa
ayandan, dieri
elinden,
dördüncüsü
sol
ayandan,
sol elinden çekip
çkarr...
ruhunu teslim etmeden, çou defa Melekûti iler kendisine ayan olup, melekler, kendi alemlerinden ona dünyadaki amelinin gerçek yönünü gösterirler. Eer dili çözülmü ise, onlarn varlklarndan söz Halet-i nezide olan kii,
eder..
Bazen de kendi kendine bireyler mrldanr. Kendisine gösterilen eylerin bir eytan ii olduunu sanr. Dili balanr, konuamaz hale gelir. Tam O srada melekler, parmaklarnn etrafndan ve uçlarndan ruhunu çkarmaa çalrlar. Eer iyi bir kimse ise ruhu, kapdan su boanr gibi rahatça vücudundan boanr..
Kötü kimse ise, Islak yünden çöplerin ayklanmas gibi gayet güç bir ekilde çkar.. eriat Sahibi bunu böyle izah etmitir.. Ölecek adam, karnna diken doldurulduunu sanr, sanki ruhu inenin deliinden geçecekmi gibi his eder kendini. Sanki Gök üzerine çökecekmi gibi bir hal alr.. Ka'b (R.A.) a ölüm hakknda sordular:
—
160
— *
—
adamn kamna sokulan diken dal gibiO dal kuvvetli bir insan çekmee balarsa, o daim «
dir.
O, bir
ksm
bir
kopar,
çkar dier
bir
ksmda
içerde kalr..»
diye cevab verdi.
Resûlüllah sellellahu aleyhi ve sellem buyurdular: « Ölüm Sekreterinin bir sekresi, üçyüz klmç dar-
—
Ölüm annda insann vücudu gider, burnu ier, barsaklar bü-
besinden daha iddetlidir! terler, gözlerinin feri
yür, rengi sararr..» (1)
Aie
(R.A.)
Resûllüllah sellellahu aleyhi vesellem,
odasnda uzanp yatarken ölüm anmadaki o hazin görünce öyle demi: «Bu aclar sen çekme» ben yim.
halini
çeke-
— Bundan
önce herhangi bir Cin çarpmasna uramadn, yüksek ahsiyetin hiç bir eyden korkmad... imdi ben neden yüzüne böyle bakaydm .. Ölecek bir adamn rengi çekilince o anda senin nurun hertaraf aydnlatrd...» «
—
Allahm, bana sekerat- mevtimi kolaylatr!» Ruhu gelip kalbe taklnca, dili tutulur.
Ruh göüste niz
mutlaka 1
iki
toplannca, kiiyi konuurken görürse-
yönden
— Durumu
gösünü
konutuunu
son derece
bilin:
fecidir..
Zira biriken ruh,
Görmüyor musunuz: Kii gösünden ar bir darbe yeyince, dehete kaplp bazen konuur, bazen de konuamaz! Denekle döülen kii muttazyik etmitir.
laka ses çkararak
o ses 2
barr. Gösüne
çkarmadan düer. Konumas, büyük
—
bir hararetten ileri gelir
bu ruhun çkmasna ve ölen kimsenin ile
karlamasna
vurulan müstesna,
iki
durumdan
ki,
biri
sebeb olur:
Buhar! ve Müslim Sahihlerinde, Aie (R.A.) dan naklet^ Peygamber aleyhisselâmn öyle buyurduunu rivayet etmilerdir: (1)
—
— rtifa 2 — Burudet 1
161
—
hali hali..
Çünkü O, o anda harareti yitirmitir. Bu hal karsnda mevtann durumlar deiiktir: Kimine melek, ateden
zehirli bir
topuz vurur.
Ruh darya çkp
kaçar. Son-
ra zebanilere teslim ederler onu.
Kimi ölü de vardr ki ondan ruh, yava yava çkar. Gelip hulkuma taklr. Sonra hulkumdanda -kalple müttesl bir parças müstesna- çkar. Ruh, biraz evvel bahs ettiimiz darbeden yemedikçe kalbi brakmaz. Bunun hikmeti udur: O, ölüm denizine daldrlr. Sonra kalbe konunca sun, öldürücü bir zehir gibi bütün cesedine yaylr. Çünkü hayat sun ilk konurken kalbe konmutur...
Baz
filozof larn fikri:
«Hayat, ruhdan
hun lur.
baka
bir eydir.
Bunun mânâs, Ru-
cesedle ihtilat halinde olmasdr...»
Can hulkuma geldii zaman, kii imtihana tabi tutuÇünkü o anda îblis, bütün avenesini o insana gönde-
Onlar ona-kendinden evvel hayata gözlerini yuman, ana, baba, karde ve yakn akrabas girerek-öyle diyerek ivâ etmee çalrlar: Ey fülan sen mutlaka öleceksin. Biz biliyorsunki, senden önce öldük.. Yahudi olarak öl. Çünkü gerçek din, yahudi dinidir.. Bu tekliflerini ayet red ederse, o zaman bakalar gelir ve teklifte bulunurlar: Sen hiristiyan olarak öl, çünkü Allah katnda en mekbul din, Mesih'in tebli etmi olduu dindir.. Musa'nn dini o dinle nesh edilmitir. Hulâsa Onun imann çalmak için her dinin akidelerir.
klna
u
rinden bahs ederler.. Allah O anda diledii kimsenin
te
imann kaydr-
verir..
Âlemlerin
Srr
—
11
162
—
«Ey Rabbimiz bizi hidayete erdirdikten sonra, îmanmz kaydrma!» mealindeki ayet ite bunu dile getirmektedir!..
Bunun onu, ondan
rahmet
aksine, Allah kulunu
sabit tutmak,
kaydrmamak murat
gelir..
ettii zaman, o anda ona Kimisine göre bu rahmetten murat, Ceb-
(aleyhisselâm) dr..
rail
imannda
Ölüm döeinde yatan hastann
yanndan eytan kovar. Hasta onu görünce sevincinden gülümsemee balar... Bu durumu baz ölüm döeinde olan kimselerden
çou
kez
müahede
ederiz..
Cebrail ona, ey fülan beni
tanmadn m, Ben
Cebrail'im.. Bunlar da senin dümann olan eytanlardr.. Korkma-ben nurdaym- Dini îslâm ve Muhammed (S.A.V) in eriat üzere öl Diye ikazda bulunur. Kii için, o anda, bundan daha sevinçli ve sevimli bir ey tasavvur edilemez.. «Canibinden bize rahmet bala, çünkü sen, ziyadesiyle balaycsn!» mealindeki ayet de bu gerçei dile !
!
bu tavsiyesi ve müjdesinden o insan Ftrat üzere ölür..- Yani müslüman
getirmektedir!..
sonra) tabu ki
(Cebrailin
Kimi insan da var
ki,
ani bir ölüm dardesiyle can ve-
Ayakta, oturmu bir halde, yahut iinin banda, yada Allann yasak ettii kötü yerlerde nameru ilerle urir.
rarken birden ölüverir.. ite buna ani ölüm derler. Bu ekil ölenlerin ruhu birden kabz edilir. (Yani
ce-
sedinden birden çkverir..-) Kimisinin ölümü de öyle:
alaan yakn akrabalarm
Can hulkuma
O
gelir,
yann-
anda öyle bir baki, insandan mada bütün varlklar onu duyar. ayet insan onu duyacak olsa tahammül edemez düüp ba-
da
rr
ylr..
görür.
— 163 Ölen kimsenin en son gaip ettii ey, duyudur. Çünkü ruh, bütünü ile kalpden ayrlnca göz görmez olur. kulakdaki duygu hassesi, ruh tamamen çkmadkça git-
îte bu sebebledir ki Allah elçisi vesellem) öyle buyurmutur: « Ölecek olan kimseye ehadet mez.,
—
(sellellahu aleyhi
kelimesini telkin
edin!»
Ancak ölecek kimse çok skntl bir halde olduu için, ona ehadet kelimesini durmadan telkin edilmesiniyani devaml olarak telkin edilmesini- yasaklamtr.
baktn
Ölecek kimseye
zaman, salyas
akm,
du-
daklar takallu etmi, burnu kararm, gözleri adeta yerinden
frlam,
kötü-dir..
bir halde görürsen bilki o
adam aki-
Anlaki ahiretteki bedbaht hayat kendisine daha
o anda gösterilmitir.
ayet
az
kurumu, yüzü mütebessim
bir halde gö-
Ona, ahirette kavuaca nimetler ve saadetler müjdelenmitir. Melek, o temiz ruhu kabz edince, hemen, üzerinde güzel elbise, vücudlarmda güzel koku bulunan iki güzel yüzlü melek alr, Cennet ipeinden yaplm bir ipek çarpafa sararlar. O bir ar kadar küçük bir insan eklini rürsen,
bil
ki,
kazand
akldan hiç bir ey yitirmemi bir halde onü alp semaya çkarrlar.. -Bu keyfiyeti kimi bilir, kimisi de bilmez- Etrafa yaylan çekirge gibi çok olan geçmi milletlerin yanndan geçerek nihayet dünya semasma gelirler. El-Emîn kapy çalar: Bir ses: alr.
Dar- dünyada
ilim ve
— Kimsiniz?
— Ebu — Ne güzel
Salsiyail yani Cibrilim...
Yanmdaki de
filân
kimsedir.. 1
gazeldi.
Ne mutlu
adamdr
O,
onun
akidesi ve ameli de
ona, diye eevab verilir.
.
kinci Sema'ya gelince: Yine kapy çalar. Bir ses: Kimsiniz? Cebrail ilk verdii cevab verir. geldiniz, safa geldiniz. Ne mutlu yanmda ki adama ki, bevakit namazn klm, orucunu tutmu, Allann bütün emirlerini yerine getirip, neyh ettii eylerden de kaçnmta Sonra üçüncü semamn kapsm çahr, Sen kimsin?» diye sorulur ve Cebrail birinci ve ikinci gibi cevab verir. Yanndakinin ismini söyledikten sonra üçüncü seolur: madan duyulan ses
—
— Ho
u
«— O
çok güzel bir adamd. Allann kendine ihsan
maln hakkna
ettii
riayet ederdi.
Onu gerei
gibi har-
card..»
Nihayet dördüncü semaya gelirler.- Sen kimsin, diye sorarlar, birinci defasmda olduu gibi gayet nazikâne bir sözlerle güzel bir cevabda bulunur. Onlar da kendisine muabelede bulunurlar:
u
«
— gu orucunu artlarna riayet ederek, yalan, giy-
bet ve orucun yüksek manasma armarak tutan adamla beraber
zd düen kötü huylardan
ho
geldiniz!..»
Beinci semaya vasl olunca, yine kapy çalar, kim olduu sorulur, Cebrail kendini ve yanmdakini tantr. verirler: Bunun üzerine onlar da
u karl
«
— Ho Hac
geldiniz, safa geldiniz.
Ne mutlu yanndaki-
gösteri ve her türlü art düüncelerden armarak, tam bir mümine yakr ekilde eda et-
ne
ki,
farizesini,
mitir..»
Altnc semaya
gelince, yine
kim olduu
sorulur, ce-
vab verir ve onlar da:
— Merhaba!
Seher vakti çok istifarda bulunan, tasaddukda bulunurken gizlilii muhafaza eden su vann«
I
:
— daki
165
adam ne mutlu ve ansl
— kimsedir, bir bilse!» diye
taltif ederler..
Sonra kendilerine kaplar tam ardna kadar açlr ve ilerlemee balarlar. Celâl ve azemet çardaklarna gelince Cebrail mutad veçhiyle
kapy
çalar. Kendisine,
kim olduu
sorulur. Ce-
vab verdikten sonra, bir ses duyulur: « Temiz bir ruha sahip olan, istifar bol, marufu emr edip, kötülüklerden neyh eden, yoksullar doyuran salih kulumla ho geldiniz!» Ordan ayrdktan sonra, melekler topluluu yanndan geçerler, hepsi onlara müjdelerde bulunup, cenneti tebir
—
u
ederler. El
skrlar, derken
kendilerini sidre-i müritehâ-
da bulurlar. Cebrail kapy çalar, yine karlkl ayn konumadan sonra duyulan ses bu defa udur: « Srf Allah rzas için ilenmi, salih bir amelin sahibi bulunan mutlu bir adamla geldiniz. Merheba size!..»
—
Açlan kapdan geçerler: Ate, nur, karanlk, su, kar, buz denizlerini Her deniz'in kafi tam bin sene tutar.
Rahman'n
ar
geçerler.
üzerindeki perdeler yrtlr,
seksen bin çardak görülür. Her çardan seksen bin erefesi vardr. Her bir erefe üstünde, Allah tehlil, tebih ve tenzih eden bir ay vardr ki, bunlardan bir tanesi dünya göüne deecek olsa onu yakp kavurur.
Çardaklarn ardndan mukaddes bir
huzurdan
bir
ses duyulur:
«—
—
Buraya kadar getirdiiniz zat kimdir? Felanolu felandr..
*
Celil (Celle Celaluh)
«Onu bana yaklatrn, der ve kuluna hitaben, Sen ne güzel bir kuldun! Dedikten sonra onu baz günâhlar ile
knamaa
balar, kul da cezaya
çarptrlacan zan
eder.
—
166
—
Derken Allah onu afv eder ve sonsuz sevinç ve
nes'e
ile
geçirir günlerini..
Kad Eksüm olu Yahya hakknda
bir hikâye nakle-
derler:
onu rüyasnda görür ve sorar: Durumun nasl geçti? Allah beni huzurunda durdurarak, ey kötü eyh unu unu yaptn diye çknca bana, ben «Yarabbi bunlar anlatmadm.. Pekâla neleri anlattn öyleyse??.. Diye sorunca, dedim ki: «Zuhrî, Mamer'den, Oda Utveden, Aieden, Peygamberden, Cebrailden, ve nihayet Zat-i Kibriyan'dan unu nakletmitir: «slâm yolunda saçn, sakaln aartan kimseye azab etmekten haya ederim!..» « Sen, Zuhri, Ürve, Aie, Muhammed, Cibril, heBiri,
— —
—
doru
piniz
söylediniz,
haydi
git,
afv ettim seni!..»
Benâne hakknda anlatrlar: Bir def asnda biri onu rüyasmda görür, ve ona nasl cevab alr: muamele gördüünü sorar, Allah beni huzuruna çarp sordu: «Sen, ne güzel konuuyor, desinler diye veciz sözler söylerdin..» cevab verdim: Allahm, Seni noksan sfatlardan tenzih ederim. Ben dünyada sadece senin varlndan bahs etim.. Öyleyse, dünyada söylediin gibi söyle bakalm:.. Onlar yaratan öldürdü, konuturan susturdu. tbni
u
— — —
Yok
ettii
gibi,
var edecek,
datt gibi tekrar bir araya
toplayacak onlar...
—
Doru
söyledin,
baladm
seni, serbestsin,
haydi
gidebilirsin, diye lutufda bulundu..
Ammârolu Mansur hakkmda anlatmlardr: Onu rüyada görüp, Allah tarafndan nasl müamele cevab verdi: gördüünü sordular. «
— Allah
u
beni huzuruna
ey Mansur diye sordu.
çarp, bana
ne
ile
geldin
— 167 — — Otuz alt kere Hacce gittim, o ibadetlerle geldim huzuruna.. — Hiç kabul etmedim, baka ne getirdin söybakalm? — Sadece senin rzan okumu olduum üçyüz birini
»
le
için
altm
hatim, getirdim..
— Onlardan kabul etmedim, baka getirdiin eyin var m? — Sana, Rahmetinle geldim, rahmetine güvendim.. — imdi oldu ite, haydi baladm birtanesini bile
bir
git,
Bu
seni!..
daha nice böyle güzel hikâyeler vardr ki,- hepisini burada sert etmek imkânsz..însanlardan kimi de var ki, Kursî-Ye geldii zaman: «
hakikatlar
— Geri
dile getiren
çevirin onu!» diye bir ses duyulur ve per-
delerden geri çevrilir.
vasl olacaklar, ancak Onun arifleridir! Onun huzurunda duracaklar ise Dördüncü makam ehliAllah'a
dir...
KÖTÜ KMSEYE GELNCE Kötü kimsenin ruhu
cebir suretiyle
ikence
ile
kabz
edilir.
Yüzü hanzel yemi kimsenin yüzüne Ölüm melei ona: «
benzer.
— Ey habis ruh, habis cesedden çk!»
diye
barr.
merkep anrmas gibi pek çikin bir sesle alamaa balar. Tam o anda Azrail, yannda sert bakl, simsiyah
O
da,
korkunç bir ekilde zabaniler bulunduu halde badikilmi, kldan yaplm bir aletle ruhunu zorla çekmee koyulmular.. O, Ruh çekirge ekilde bir insan ahsna inklâp eder. Kafirin cismi, mümine nisbetle ahirette daha büyük olacaktr.Sahih bir hadisde varit olmutur: «— Kâfirin bir dii kyamet günü atete Uhud (da yüzlü,
na
kadar) büyük olacaktr.» (1) Kayayl adnda bir melek alp onu
Dünya semasma çknca kapy
— Kim o — Beraberindeki — Falan olu — Söze merhabe
çalar.
göe
Ordan
çkartr.
bir ses:
kim?
falan..
Ona gök kaps da açlmayagök kaplar açlmayacak, Onlar, deve yok.
ine
«Onlar için deliine girinceye
dir.»
(2)
cak..
kadar
Emin bu sözü duyunca onu
cennete
girmiyecekler-
elinden
atp frlatacak-
tr...
Bu
Ahmed, Müslim, Tirmizî rivayet etmitir. Baz rivayetlerde kayd öyledir: «Kafirin dii kyamet günü Uhud (1)
hadisi,
gibidir.» (2)
El- Araf sûresi, ayet: 40.
-
:
— 169 — Ne perian ve korkunç hal bu! Yukardan frlatlp yere inince hemen zabâniler kapacak onu büyük bir kayadan yaplm hapis-haneye atacaklar.- orada ruhu barnmaktadr. Yahudi ve nesranîlere gelince:
kafirlerin
Onlar, Kürsî'den kabirlerine red edileceklerdir.. Bu, kendi dinleri ve eriatleri üzerine ölen kimsenin halidir..
Kendi
ykann
Mürike
ve defnini de seyr edecektir.
gelince:
Çünkü
O, bunlardan hiç birini göremiyecektir.
latlp
O, fr-
atlmtr.
Münafa gelince O da, ikincisi gibi, memkut kuruna red
ve
mebuz
bir halde çu-
edilecektir.
Müminlerden, amelde kusur edenlere gelince: Bunlarn durumlar deiik olacaktr:
klm
Kimini,
olduu namaz: «Allah
seni, beni
yok
ettiin gibi yok etsin!» diyerek red edecektir. Çünkü O,
yem toplar gibi klmtr.. vermi olduu zekât red edecektir. Çünkü
namazn hrszlama, Kimini
de,
tavuk
zekâtn desinler için vermitir. Çok defa, kadnlara, kendini beendirmek için vermitir. Kimisini, Orucu geri çevirecektir. Çünkü O, kendini
O,
yemekten al
koymu amma
nlardan uzaklaamamtr. lamadan
çkmtr,
kötü sözlerden, çirkin davraKoskoca bir ay, orucu onay-
de farknda olmamtr..
Çünkü O, Hacce gitmitir. Veyahut mukaddes yerleri
Kimini de için
para
ile
Hacc
desinler
geri çevirecektir.
haram
ziyaret etmitir.
Kimisini de, ana-baba nice böyle srlar
vardr
hakk
ki,
geri çevirecektir.
alimlerden
bakas
bilemez *
onlar..
Daha
ler
Bütün bu anlattklarmz hakknda varit olmutur.
eserler ve haber-
Amellerin reddi hakkmda Muaz bin Cebelin nakl ettihaber gibi.. Gayemiz, kitab muhteser yazmak olmasayd, bu babta cildler dolusu, sahih hadisleri ihtiva eden kitablar
i
yazardm. eriat
bunun doruluunu, evladlarm
ehli,
bildikleri
gibi bilirler..
Evet Ruh cesedine iade edilince, Onu, ykanrken cesedinin ucunda oturduunu görürsün. Çünkü salihlerden bir çok kimse için perde açür, onu dünyadaki k-
ba
lnda görmee Çocuunun
balar.. cenazesini
Çocuu ykarken
bir
ykayan
ahsn
biri
gelip
anlatt:
ba ucunda oturdu-
unu görür. Onu görmemek için, baka bir yöne döner. de ne görsün O ahs karsnda görmez mi ? Bu
Bir
ykanp
kefene sarlncaya kadar devam etti. Kefene sarlnca, herkes, onun na' üzerinde oturmu bir halde gördü.. vaziyet, ölü
Salih kimselerin bir Biri «
Naa
çoundan
nakl edilmitir:
seslendi:
— Falan' nerde? Ruh nerde? Bu ses etraf çnlatn-
ca kefen gösünden doru üç kere açlp kapand..» Rabî Bin Hay sem hakknda anlatlr:
ykayannn
kmldamtr.. Sddîk'm zamannda bir ölünün konutuu
O,
elinde
dillere
destan olmutur.
Ömer maceras
nm
güzel ahlâk ve ölümünden sonraki anlatla anlatla bitirilememitir.. (R.A.)
Ruh, Melekûtî olan ileri
bunu dilediine
duyurabilir..
müahede
edebilir.
Allah
yapm
halCenaze kefene sarlnca, Ruh gösüne de darda kalr ve korkunç bir sesle barr: « Çabuk olun, Rabbimin hangi rahmetine götürecekseniz götürün! Nereye gideceimi bir bilseniz, beni he-
—
men oraya
götürürsünüz!..»
kötü bir kimse ise, «-^ Ne olur, biraz yava olun! Benim ne gibi bir azaba sokulacam bir bilseniz, olduum yerde brakrsnz beni..» Bu sebeblerdir ki Allah elçisi (sellellahu aleyhi vesellem) yanndan geçen bütün cenazelere kalkard.
Eer
Sahihde varit olan bir hadis meali:
— Yanndan bir Cenaze sayg göstermek üzere hemen ayaa kalkt. — O, bir Yahudidir! dediklerinde, geçti,
«
—O,
insan deil midir? Diye
Resûl-i
Ekrem
(S.A.V.)
karlk
verdiler.
efendimiz bunu, zat- Risa-
ayan-beyan olduu için yaparlard.. Yanndan geçen cenazelere efkatle bakar, sevindirirdi. Çünkü, onlarn dilinden anlard.. letlerine
bütün melekûti
surlar
Cenâze kabre indirilip üstü örtülmee balaymca kabir ona öyle konuur: «Üzerimde gururla yürürdün imdi karnm&Ökederli olacaksn, üstümde çeitli renkte meyvalar yerdin, ler.»
imdi
ise içimde, kurtlar senin etini yiyecek-
daha buna benzer hakaret dolu
sözlerle
onu azarl-
yacaktr..
Üzeri toprakla kapannca ona (Ruman) denilen bir
melek nida edecek..
Mesuddan nakl edilen bir hadis meali: Dedi ki Ey Allann Resûlü Kii kabre konunca îbni
:
!
karlaacak olduu ey nedir? Ey ibni Mes'ut, bunu bana
—
sun, (anlataym):
ilk
.
ilk
defa sen soruyor-
— 172 — defa ona: (Ruman) adl bir melek öyle çaran cak: «Ey Allann kulu yaptklarn yaz bakalm, O diye-* cek ki: Ne var, ne de defter.. Senin avucun kâdn, tükürüün mürekkeb'in, kalemin ise parmandr. Bunun üzerine, Kefeninden bir parça koparp, kul,dünyada iken yaz bilmedii halde- orada yazmaa koyu?; lur. Bir gün içinde bütün iyilik ve kötülüklerini yazar.,; Sonra melek onu dürer ve boazna asar. «Herkesin (dünyadaki) amel ve (hareket) ini kendi boynuna dolailk
kadm
—
te
dk.»
(1)
Ayetini okudu, Allann elçisi.. O melek'in ii bitince hemen kabre iki melek daha gelir... dileri üe yerleri yaran, yerlere kadar dökülen uzunca sarkm saçlar, ve yldrm kadar kasp ka-
Az
vuran sözleri, imek gibi çakan gözleri, her taraf kasp kavuran frtna nefesleri ile iki siyah ve korkunç melek... kisinin elinde, bütün cihan bir araya gelse kaldramyacak kadar bir topuz! O topuzla en büyük bir kayaya vursalar paramparça yaparlar. Ruh onlar bu halleri ile görünce korkusundan titremee balar. Kaçacak bir delik bulamaynca doru gelir
ar
gösünde dirilir. Haleti nezideki halini alr, hiç kmldayamaz lâkin onlar görür ve söylediklerini de duyar. Hemen sual yamuruna tutarlar: ölü cesedinin içine girer, ölü
«
—
Rabbjn jffldjr^.cünin
Kblen, neresidir.?«
klm
Allann, muvaffak ise kolaylkla cevab verir:
(1)
Sizi
olduu kullarndan bana gönderen kim-
rabbimd^^e^gamberim de Muhammed slâm jd& dinimdir Kblem Kâbefe.
dir? Allah,
tafadr.
peygamberin kimdir ?
diye..
Eer biri
nedir,
!
îsra sûresi, ayet 13
Mu
r
Bundan sonra melekler, birbirine «Doru söyledi biz adama beyhude hakaret ettik.» derler ve ona kabrini bir kubbe halinde hazrlayp Cennete bakan bir pencere açaripekten gayet konforlu bir döek hazrlarlar. Cennetin güzel kokulu meltemi yüzüne esmee baDünyada ilemi olduu güzel hareket ve ileri güzel
lar,
lar..
kyamete kadar ona yaranlk ederler.. Kabri nurla dolup kyamete dein nee ve sevinç içinde olur.. Kyametin kopmasn biran evvel arzular, bu bir
arkada eklinde
gelip
arzusundan baka hiç bir keder ve endiesi de olmaz.. lmi ve ameli az olan müminin derecesine gelince: Onun gerçek ilim ve melekût surlarndan hazz yoktur.. Kabre ilk giren (Ruman) ismindeki melek' den sonra, kendi ameli gayet iyi giyinmi ve güzel kokular sürünbir halde ona gelir ve: « der. Beni tanyamadm
mü zel
—
m?
— Benim yalnzlm kabirde giderecek eklinle acaba sen kim — Ben senin dünya da yaptm olabilirsin
olan,
bu gü-
..
salih
amelinim..
Üzülme, korkma, biraz sonra yanma, Münker, nekir isminde iki melek gelip sana soru soracaklar, sakn onlardan korkmayasm, temkinli ve cesur ol, sorularna souk kanllkla cevab ver!
Sonra yanma Rumann dedii iki melek gelir-birisinin ad Münker, dierinin ismi Nekirdir.- Onu kaldrp oturttururlar ve (rabbin kimdir?) diye sorarlar.
Hemen:
«—
peygamberim Rabbim, Allah, kitabm kuran, Muhammed, kblem Kâbe, atam brahim milletim onun milleti...» diye cevab verir. Öna da öteki gibi «doru söyledin » derler ve ona ilk defa bahs ettiimiz salih kula yaptklar muameleyi yaparlar. Ne var ki, Ona, sol tarafdan, cehennemden bir kap açarlar. Orda ylanlar, çiyan,
— 174 — akrebler ve sair korkunç eyler görür. Ve korkmaa balaynca bu sefer de melekler ona: «— Bu senin yerin deildir. Önce bu senin yerindi; amma Allah, onu, olduun güzel ameller sayesini de cennetteki bir yerle deitirdi» diyerek açtklar o celar,
yapm
hennem
kapsm
tekrar kaparlar.. Kimi insanda var ki durumu bundan
baka
sarsk olduu için bir türlü (Rabbim Alla] .diyemez ve bundan baka lafzlar geveler durur.
Ona
Kabiri yanmaa balar. Ateler içinde alev alev olan kabir birkaç gün sonra yine eski haline gelir. Sonra yine yanmaya balar. Hulâsa kyamete kadar o hal, böyle devam eder. $nsanla.rdan -kimi de var ki Asi hir-hayat •
bir
darbe
indirirler.
yaad
i^in^mmjjsiâmdr! demesi güç darbe gibi
indirirler, kabri
ate
önceki
gelir kendine..
Önada
anlattmz insann
bir
kabri
olur.
diyemez. Çünkü onu okumu, fakat içindeküerle amel etmemi, nasihatlar ile öütlenmemi-yasaklarmdan kaçn-
mamtr.. Ona da
ilk ikisi gibi
muamele yaplr.
nsanlardan baz kimselerin ameli de köpek ekline girer, kabirde durduu müdetçe o köpek tarafndan azaba tabi tutulur. Haberde varit olmutur: « nsanlardan kiminin ameli domuz yavrusu ek-
—
line girer..»
Bazlar da (Peygamberim, Muhammeddir!» mez... Çünkü O, sünneti unutmutur.. Peygamberin nu takip etmemitir..
diye-
yolu-
insanlardan bazlar, kblem, Kâbedir. diyemez. Zira
namaznda, gerei gibi kiblenin aratrmasn yapmamtr.. Yahut abdesti doru almam ve yada namaz klar-
!
—
175
—
saa sola bakmtr. Yahut yapmamtr.
ken ru
Allah, üzerinde
mazn
da Rükû ve secdeyi do-
namaz borcu bulunan kimsenin naharam bir elbise içinde namaz klan
kabul etmez, kimsenin de namazn kabul etmez.. Baz^ kimseler de var ki. Atam brahimdir, diyemez. Çünkü Ibrahimin Yahudi veya nesranî olduu hakknda bir söz duymu ve üpheye kaplmtr.. O da, son iki zayf amelli insanlara revâ görülen cezalara çarptrlr..
artc
Biz bu çeit
bilgileri,
daha
tafsilatl olarak
(îhya)
adl kitabmzda anlattk...
Kötü insana
Ona
gelince:
melekler sorarlar:
Rabbin kim? Bilmiyorum!
'
Zaten dünyada iken anlamadn bilmedin derler.. Sonra ona demir kamç ile vurup yedi kat yerin dibine indirirler yer onu tekrar üste çkarr sonra tekrar vururlar o tekrar çkar böylece bu yedi defa
devam eder
Allaha asi gelmi kimselerin du rumu üphe yok ki deiiktir, kimi kimse varki ameli köpek ekline inkilap edecek ve kyamete kadar onu srp duracak! Bu snf insanlar üpheci olanlardr! Hulâsa kabir azab kabir ehline çeitli ekildekinin ameline göre taddrlacaktr. Biz bunu özet olarak anlattk aslnda kabir azab kiiye dünyada korkmu olduu ey eklinde tecelli eder
bu konuda insanlarn»
karekterleri ve
huylar muhtelif-
tir.
Pimanlk günü firet
ve selâmet
gelip
çatmadan cenab haktan
dileriz.
Eski kimselerden rüyalar nakl edilmitir:
ma-
:
176
—
adam rüyasnda birini görmü ve naslsn diyerek durumunu sormu. Ondan cevab alm Ben abdestsiz namaz klardm bu yüzden Allah bana bir canavar musallat etti durmadan beni srp duruyor Bir
u
onunla halim ne olacak bilmem!
Baka birini cevab alm:
rüyada görüp durumunu sormular
u
den Allah bana ateten bir gömlek giydirdi galiba kyamete kadar bu gömlek içinde ikence göreceim.. nasl kabirde
diye..
Cevab: Beni ykyan adam iddetle beni kprdatt ve tabutta bulunan bir çivi fena halde beni yaralad onun acsn halâ vücudumda his etmekteyim sabah olunca onu ykayan adama ^brdular evet onu sarsmak ve kmldat mak ii gayri ihtiyarî olmutu diye cevab verir.. Yine rüyada baka birini görürler ve halini sorarlar..
«Ben iyiyim ancak üzerimi örterlerken bir büyük ta koptu ve diimi krd hâlâ onun acsn çekmekteyim» diye cevab verir..
Onun bu sözü üzerine kabri açp bakanlar ve o tan orada durduunu görürler.
hâlâ
Bir çocuk çok önce vefat eden pederini rüyada görür ve rüyasnda babas ona:
—
«Ey vefasz ve
sel
evlâd, git
onu fena halde
babasnn
babann
ykmtr!»
kabrini der.
düzelt!
Sabah
olun-
kabrine baktrmak üzere bir adam gönderir. Adam gider bir de ne görsün, babasnn dedii gibi yamur ve sel suyu kabri ykp perian bir hale sokca çocuk,
mam m?
»
:
~
Bir Arabî ölen oluna, «Allah sana nasl muamele etti?» diye sorar.. Oul: « Bir ey olmad, yalnz falan kimsenin mezarna yakn bir yerde defn edildim. Meer o faskm.. Ben onu
—
azab edilirken ve çeitli ikencelere uratlrken görüyorum da fena halde korkuyorum..» diye cevap verir.. Kabir ehlinin ikence ve çeitli azaba uradklarna dair daha nice böyle ilginç hikyelâer vardr.. (Hepsini burada serd etmek imkânsz, tabiî..) bunun için burada eriat sahibi Hazreti Resûlullah'm bir sözünü nakl etmek kâfi gelir
sanrm:
«—
Ölen bir kimse kabirde, diri kalan kimsenin elem duyduu gibi elem duyar. 4ynca yüce Peyganber (S.A.V.), ölmü kimsenin kemiklerinin krlmasn yasak etmitir:; — Bir defasnda kabrin üzerinde oturan birine: « Ölülere kabirlerinde eziyet etmeyin!» diye çk.
.....
.-'-**._ -.„..; ,
.......
..r
-
.
puntll
U
i—
,J_'
—
mtr.. annesinin kabrini
(S.A.V.)
alad
ki
ziyaret etti
Ve
yanndakileri de alatt.
dedi ki: «
—
Ona istifarda bulunmak
için,
rabbimden
izin
istedim vermedi, sonra yalnz ziyaret için izin istediimde, ziyaret edebileceime müsaade etti..» Siz de kabirleri
Çünkü O, kiiye ölümü hatrlatr.. Kabirleri ziyarete gittiklerinde öyle derlerdi « Müslüman ve müminlerin diyar ehline
ziyaret edin!
—
selâm..»
fecejz... Siz.bi zd en
olacaz. ve onlar mafiret
finiz JbizLâe. size__tabi
Allahm, bizi
.
et!
Afv
mm)î^^ Hanmlarna, kabir
ay
ziyaretine
(ve kere-
*~
çktklarnda bu du-
öretirlerdi..
Salih El-Muzni: «Âlimlerden birine
Mezarlkta namaz Âlemlerin
Sim
—
12
—
—
178 neden yasak edilmitir?» diye sordum.
klmak aldm:
«— Bu
babta hadîs varit olmutur.» Sonra
u
cevab
u hadîsi
okudu:
«—
my
Ifezacbto namaz, klmaym* Çünkü bu, sonu oh an bir ha^reMn^edamettir..) » (1) Bazlarn öyle dedii nakl edilir: Bir gün scak basmt. Kabirde namaz klmak iste^
babama benziyen bF ahsm kabrin üzerinde oturduunu gördüm ve bana öygeldi? Çoktandr geliyor le çkt: «Yeryüzü sana dar
Tam namaza durmutum
dim.
ki
m
bizi
burada rahatsz ediyorsun!»
Bir hadîs meali: Allah'n Resûlü (S.A.V.), bir yetimin yanndan geçerken, onu, babasnn kabrinde alarken gördü. Buna dayanamad, kendisi de alad. Ve öyle buyurdu: »* « fili; nna aiP«irnn fllflmflsnyla gmfrp. urar..» (2) Yani bu, onu üzer ve kötü duruma sokar demektir.
—
Birini
— k
—
falan
rüyada görüp sorarlar:
Naslsn? berbat olmasna
Berbat! Halimin
kadn
sebep oldu.
falan adamla,'
Çünkü durmadan bana alyor-
lar..
Zndklar bunu için
bir türlü kabul
etmek
inkâra kalkrlar. Bir hadîs meali:
tandn
mü'min kardeinin kabrinden geçerken selâm veren kiiyi o, mutlaka tanr ve selâ-
«Hayatnda
mn
bir
alr..»
Bir defasnda Resûlü
Ekrme
(S.A.V.) defn ettii ce-
öyle Rivayet etmitir. Resûlullah (S.A.V.) buyurmulardr: «—Kabirde ve kabire kar namaz klmayn!» (2) Buhar! ve Müslim Sahihlerinde Ömer (R.A.) dan hadîsi, öyle nakl etmilerdir: «ölü dirinin alamas sebebiyle azaba u(1) Etteberâni
rar..»
—
179
—
nazenin kabrinden ayrlmlard. Buyurdular bizim ayak seslerimizi duymutur. Zira onlar, çok daha iyi duyarlar..»
Fükehâdan
biri,
bir
ey
«— O
ki:
bakalarn
vasiyet etmeden vefat
etti.
Sonra gece ailesini ziyaret ederek öyle dedi: «Falan kimseye kadar buday verin, falan kimseden de emânet olarak kitap almtm. O kitab bulun ve kendisine verin!» Sabah olunca kardeler gördüklerini birbirlerine anlattlar. Ve derhal babalarnn vasiyetini yerine getirmek için, dedii adama buday verdiler. Sonra kitab aradlar bulamadlar. Aradan zaman geçti ve nihayet kitab evin bir
u
kenarnda
buldular, getirip sahibine teslim ettiler..
Eskilerden biri anlatt:
Babamz, bize yaz öretmek için bir öretmen tuttu. Aradan biraz geçtikten sonra adam öldü. Alt gün sonra kendisini ziyaret etmek amac ile kabrine gittik/ Orada aramzda Allah'n emrini müzakere ediyorduk. Derken oradan bir yemiçi geçti ve biz biraz incir alp yedik, kabuklarn da kabrin üzerine frlatp attk.. O günün gecesinde babam hocamz rüyasnda görür ve halini sorar.. Hoca:
— yiyim çok ükür.. Lâkin çocuklarn kabrimi mez-
bele yaptlar.. Gelip orada küfre benzeyen sözler ettiler, der.
Bunun
üzerine
babam
hesaba çeker, böyle böyle yapmsnz! Hocanzn kabrinde küfre benzer sözler etmisiniz! diye çkr.. Biz buna karlk hayretimizi gizleyemedik ve öyle haykrdk:
«— yada
Sübhanallah!
bizi
Ne büyük
bir
zatm meer,
bizleri terbiye ettii gibi, ahirete
de göçtükten son-
ra bizleri uyarmaktadr!..» Bu çeit hikâyeler çoktur. Biz, konuyu uzatp
mamak
için
bu kadar
ile yetindik...
dün-
dat-
KABKOEKLEKÎN DURUMU Kabir ehlinin dört
hali
vardr: Kimi,
dizi üzerine otu*,
toprak halini alr.. Bun4 dan sonra kendisi dünya semasnn dünündeki bir mele-i kût âleminde seyr etmee balar. Kimi, de var ki Allah ona bir uyku verir. Uyumaa: balar ve kendisine yaplanlar duymaz, his etmez ve son-; rur, gözleri ufalanr, cesedi çürür,
ra birinci nefha ile uyanr. Kimisi de kabirde bir veya iki aydan fazla kalmaz, ruhu, kendisini cennete uçuracak bir üzerine biner, cennete uçar gider..
ku
Sahih bir hadîsin meali: «
—
Mü'minin ruhu, cennet
aacma konan
bir
ku-
tur!»
u
ehitlerin ruhlarndan soranlara cevab olmutur: « ehitler, cennet aacna konan yeil kularn;
—
kucandadr!» Kimisi de kabirde gözleri yok olunca «sûr»un yanma çkarlr, «sûr» öfürünceye kadar yanndan ayrlmaz.. Dördüncüsü: Peygamber ve velüere has olan bir mazhariyettir! Onlar hareketlerinde serbesttirler, içlerinden, yeryüzünde kyamete kadar dolap gezenler vardr. Bunlar çou kez gece görünürler.. Sanrm ki, Ebu Bekir ile Ömer el-Faruk bunlardandr..
Allah'n ResûhTne gelince: O, üç âlemi de dolap gezmekte muhayyerdir. Bu yüce irade sebebiyledir ki, bir gün buna iaret
ederek öyle buyurmulardr:
— Ben Allah
katnda çok deerliyim. yeryüzünde beni üçden fazla brakmaz!» «
Bu yüzden
.
Evet, O, onüç sene
nin
banda
yeryüzüne)
Zira Hüseyin otuzuncu seneöldürülmütü. (Bu sebeple Ulu Peygamber idi:
kzp göe çkmtr..
Salihlerden 'biri onu
rüyada gördü ve sordu:
— Ya Resûlullah? Anam babam sana feda ümmetin hakknda ne düünüyorsun?» — Allah onlarn çoaltmtr.. Renim «
olsun,
fitneleri
fitnesini
rm
hat-
saymadlar da Hüseyni öldürdüler.. Peygamberlerden bazlar da yedinci kat gökte
may
tercih ederler:
brahim Aleyhisselâm
kal-
gibi..
Isa Aleyhisselâm ise beinci kat göktedir.
Göklerin her birinde bir peygamber kalmaktadr. «sûr» üfürülünceye kadar onlar oradan ayrlmazlar.
Tâ
>
(îbrahim Aleyhisselâm), Kelim (Musa Aleyhisselâm), Ruh (îsa Aleyhisselâm), Habîb (Muhammed Aleyhisselâm) dan baka hiç biri muhayyer deildir. Kaldklar yerden ayrlamazlar. Amma bu saydmz peygamberler serbesttirler, istedikleri yerlere gidip gezebiHalil
lirler,
dolap
oturabilirler..
Velilere gelince:
Dünyevî bize üzerine duranlar vardr: ¥]b\ Yezid gibi.. O jtrsnL.aJ t nd a dunnojnuntazaman yemek yer, fte kabirdekilerin durumu bu dört "halden ibarettir: Kimi azaba urar, kimi rahmete kavuur, kimi azarlanr, kimine de ikramda bulunulur. Yukarda izah ettiimiz bu dört keyfiyet için, gece ve gündüzler gibi mefhumlar tasavvur edilemez. Ancak gözü yukarya çkamayan kimseler hakknda düünülebilir bu gibi mefhumlar.. .i
Onlardan bazlarnn da den haberleri
olur.
Cuma
ve bayram günlerin-
:
—
182
—
biri ölüp geldi mi,
hemen yanlarna
ürler. Kimi babasndan, kimi evlâdndan sorar. Herkes
akrabasnn durumu örenmee kalkr.. Bazan da insan ölür, fakat tandklarndan göremez. Çünkü fecî ve son derece tehlikeli
kendi seyi
hiç kimbir
ölüm
geçirmitir: Yahudi veya hristiyan olarak ölmütür.. O,
doru onlarn koularna
gider.
Dünyadan biri göçüp dünyadan ne haber? diye.
geldi
mi komularndan sorar:
rüyada görürler ve kendisine sorarlar: Allah, sana nasl muamele etti? Ben, falan, falan -tam be kii sayarak- kimseler hep cennetteyiz, diye cevap verir. Onu haricîler arkadaBirini
—
—
lar
ile
birlikte öldürmülerdi..
adam hakknda
Cabir (R.A.)ya bir
sordular.
Cevap
verdi
—
Onu
görmedik..
O
kendini yüksek bir yerden
atp
bomutu.
Allah kendi katmerini, (yani intihar edenleri) cezalandrr, dedi. Bir hadîs meâli: «Her kim kendini demir parçasyla öldürürse, kyamet gününde onu, karnna saplam bir halde, cehennemin tâ ortasna ebedî kalmak üzere atlr.. Kendini, bir tepesinden atarsa, öylece cehenne.
da
me yuvarlanp
gider.»
Zina cezas
ayn acy Musa
ile
his eder. ile
Âdem
kadn, sûr üfürülünceye kadar Ondan sonra ikinci hayat balar.. Aleyhisselâm arasnda geçen bir muölen
havere:
— Allah
yaratt, ruhundan üfürdü, bütün melekleri sana secde ettirip, seni ayrca cennette
iskân
etti.
Âdem
seni kendi eli
Neden ona
ile
asî geldin?
(Aleyhisselâm):
— —
183
Bir
günâh
Elli
bin sene önce..
—
ilenmeden,
kefe
sene
önce
takdir
edilir?
—
—
sene önce,
Elli bin
hakkmda
edilen bir
takdir
günâhtan dolay beni nasl knyorsun? Bir hadîs meali: «îsra gecesi Peygamber (S.A.V.) bütün peygamberlere iki rek'at namaz kldrd. Haruna (Aleyhisselâm) selâm verdi. O, ona ve ümmetine hayrla dua etti. dris (Aleyhisselâma) selâm verdi, o da ona ve ümmetine ha-
yrla dua
etti..»
Onlar ölmü, gözleri gaip olmutu. Öyleyse bu ancak ruhlarn hayatdr. I /) Bundan sonra üçüncü bir hayat jg*la**r vGbj&g Birinci hayat, Allah'n ruhlar, kendi varlna ahit tuttuu anda balar ki bu dünya hayat saylmaz. Hz. >
Alî (K.V.) den nakl edilmitir:
«—
nsanlar uykudadr,
zaman uyanacaklardr..» îte ölülerin hayatlar ve durumlar bundan
öldükleri
Kimi bir yerde kalr, kimi diledii yerleri ne sopa atlr, kimi de azaba uratlr..
tir:
Kabir
azabn
(Azabdan
ibaret-
gezer, kimi-
isbat edecek sahih bir delü:
biri de)
atedir ki onlar,
sabah,
akam
buna arz olunacaklar, kyametin kopaca gün de «Firavun hanedann azabn en çetinine sokun» (denilecek.) (1) (1)
El-Mü'min:
46.
—
184:
—
KIYAMET KOPARKEN NELER OLACAK? «Sûr »un üfürülüünden sonra, Cenab- Hak, kyametin kopmasn murad ettii zaman, Dalar birbirine kaynacak, günein ziyas sönüp kapkara kesilecek, Denizler
kaynamaa
balyacak, Dalar, gök âlemi gibi birbirine girecek, âlem yklp gidecek, Yldzlar bir tebih dizisi gibi yerlerinden kopup dalacak, Gök, gül gibi eriyecek, deirmen dönüünü andran bir dönüle dönecek.. Yer eiddetli bir deprem halinde sallanmaa balaycak, kâh kapanacak, kâh açüacak, Allah bütün
birbiriyle
ya
bütün feleklerin yerlerinden
sökülüp dökülmesini
emre-
decek..
Yedi kat yerler, yedi kat gökler, Kürsî ve sair canl, cansz hiç bir varlk kalmyacak... Yer ve gök, sakinlerinden tamamen boanacak.. Sonra Allah makama tecelli edip, yedi kat g§f|f; sama, yedi kat yerleri soluna alp öyle selenecek: « Ey dünya, ey alçak dünya! Hani sahiplerin, hani arkadalarn nerede?.. Hani cilvelerinle ümid verdiin, geçici zevklerinde ahiretlerinden alkoyduun dostlarn
^
—
nerede?..»
Daha sonra Ebedîlii ve sonsuz azameti ile kendi kendine öünerek öyle buyuracak: «Bugün hâkimiyet kimindir?..»
di
Cevap veren yok!... Sonra bu haykrna yine kenkendine öyle cevap verecek: « Bir olan, Kahhar
—
olan Allah'ndr!..»
Bunu müteakiben, varlklar
akna
uratacak, daha
büyük bir i yapacak: Bir parmana (kudretine) yerleteri, dier bir parma,ma (kudretine) gökleri saracak, iddetli bir
sarstktan sonra öyle diyecek:
185
—
deyyân benim! Nerede benden gayri bir sürü eylere tapan puperestler? Nerede bana irk koanlar Nerede benim ihsan ettiim rzklar yeyip de bana kar nankörlük yapanlar? Nerede rzkm na meru yer«Melik-i
..
lerde sarf edenler?.. ni
Nerede cebbarlar? Nerede kendini beenenler?.. Hamülk kiminmi imdi?.»
Aradan böyle
kama kadar
zaman geçer.. Artan madüünen ve duyan canl bir varlk
sessizce bir
hiç bir
yoktur..
Huriler ve vildanlar,
barndklar
cennette o an için
sar olmu
ve duymaz hale sokulmutur.. Sonra Allah,Sakar adl cehennemden bir kuyu açar. Ondan ate alevleri yükselir her taraf kuatr. yüne sarlr gibi tam ondört denize yaylr. Onlardan bir damla su bile kalmaz.. Yerler simsiyah kesilir, gökler eri-
Atlm
bakr gibi kavruk zeytin ya haline sokulur. O mUazzam atein alevleri gök kubbesine saldrmak istediinde Allah onu meneder ve geri püskürtür. Söner. Bir daha alev çkmaz olur. Bundan sonra Allah Ar Hazanelerinden bir hezâ-
mi
bir
ne'yi açar orada hayat denizi denilen bir deniz vardr.
O
kurumu yerlere yamur yadrr canlanmaa yüz tutar. O kadar yamur yaar ki
deniz,
ölmü
ve
ve yer suyu yerde krk arn kadar kabarr. Cisimler yeniden dirilmee yerden bitmee balar. Bir hadîs meâli: « insanlar, bel kemiinden yaratlr, yine bel kemiinden avdet edeceklerdir!» Baka bir rivayette «kiinin her taraf eskir, bel kemii eskimez, balangç ve dönü noktas orasdr..» olarak varit olmutur.. O bel kemii dedii ey, nohut kadar özü olmyan bir
—
kemiktir.
— te
186
—
kabirlerinden insanlar bir bakla gibi o kemikten
Hem
de birbirlerine girmi, kiminin arkas kiminin banda, kiminin da kiminin ayaklarnda oldubitecektir..
u
ba
halde bitecekler.
Çünkü o gün
insanlar yerlerin ala-
muhakkak
bilmiizdir. Nezdimiz-
mad kadar çok olacaktr. te «Toprak, onlardan neleri (ycyip)
eksilttiini biz
(her eyi)
de de
dr..» (1) âyetinin
Bu
hfz
(ve
tesbit)
srr meydana
eden
çkm
bir kitap
var-
olacak..
hususta (hya) kitabmzda geni malûmat ver-
dik..
Ne'et -yerden dirilme ii-
yal, kadn, erkek herkes ve her varln ne'eti tamamlannca Allah arn altndan lâtif bir rüzgârn esmesini emr edecek.. Bunun üzerine yerler, hiç bir inii yokuu olmyan dümdüz bir genç,
yer halini alacak.
Sonra Allah ilk defa israil Aleyhisselâm diriltecek ve ona Beytil-mukaddeste bir yerden (sûr'a) üfürmesini
emr
edecek..
(1)
Kaf
Sûresi, âyet:
4.
.
— StlR
187
—
NEDÎR? *
ondört dâiresi bulunan nurdan bir boynuzdur. Her bir dâirede Karada yaratlmlarn ruhlarnn adedince delik vardr. Bütün ruhlar ar uultusu «Sûr»,
gök arasn doldurasonra her ruh kendi cesedine girecek.. Ondan sonra
gibi bir ses
cak,
çkararak
ku
dirilecek, yerle
varlk dirilecek. (Birinci) «Sûr »a üfürülmü (üfürülecek), artk Allah'n diledikleri müstesna olmak üzere, gökler de kim var, yerde kim varsa hepsi düüp ölmütür, (ölecektir). Sonra ona bir daha üfürülmütür (üf ürülecektir) O anda görürsün ki (ölüler dirilip) ayakta baknp duruyorlar. (1) âyetinde belirtildii gibi ayakta Sayha, demektir. Nitekim Allah: Zecre-i Azime: «Fakat o bir tek haykrtr. Ki o zaman onlar (görürsün ki) hemen (diri olarak) topran yüzündedirler.» (2) Buhayvan,
insan,
ve her
.
!
yurmutur, âyette
.
.
anlam açklan-
(Zecre) kelimesinin
§
Essahire, alçak yer demektir. Herkes kabirden kalknca, kabirleri üstünde alabildiine düzlük, inii yokuu,
bayr olmyan
bir arazide,
çrl-çplak
akn
bir halde,
gayet düünceli bir durumda oturacaktr.. Bir hadîs meali: « Çplak ve sünnet
—
ler.
olmam
bir vaziyette dirilecek-
Yalnz gurbette mü'min olarak ölüp de kefene
mam
sarl-
kimseler, Cennetten kendilerine elbise verilip giydirilmi bir halde dirilecekler. ehit olarak ölenler de öyle giyinik
olarak dirilecekler.»
(1)
EZZÜMER:
(2)
En-Nâziat:
68. 13, 14.
—
188
—
Peygamber Efendimizin Sünnetine smsk sabir ine delii kadar bile ona hanet etmiyenler
Bir de rlanlar,
giyinik olarak dirilecekler.
Bir hadîs meâli: «
—
Ölülerinizi,
kefenleri ile dirilecektir..
Bu
hadîsi
Çünkü ümmetim,
iyice kefenleyin!
Dier ümmetler
Ebu Süfyan müsned
Yine bir hadîs meâli:
«
—
ise
çplak...»
olarak rivayet etmitir.. Ölü, kendi elbisesi içinde
dirilir..»
Bir
adam
ölürken, falan elbisemi getirin,
demi,
din-
lememiler onu iç çamarlar ile gömmüler*. Sonra onu rüyada görüp de halini soranlara cevab vermi:
u
—
Sizden elbisemi istedim, vermediniz böylece benim böyle iç çamarmla ba baa kalmama sebep oldu«
r-.uz.
Onun
için
de çok üzgünüm..»
K NEFHA *
(SÜR ÜFÜRÜMÜ) ARASINDA
BEKLEME
O, ikinci bir ölümdür.
hislerden
Çünkü bu
alkoymutur. Cismanî
ölüm,
ölüm
insanlar
ise kiiyi
iç
zahirî
hislerden alkor.. Zira cürümler hareketi gerektirmekte-
Bu
halde onlar, ne namaz klarlar, ne oruç tutarlar, ne de ibadet ederler. Allah bir melei bir Cusseye idhal etseydi mutlaka orada ikamet ederdi.. Çünkü O, kendi dir.
âleminde bir his sahibidir.
Ruh, basit bir cevherdir. Cesede girinci hayat ve hareketi düzenler. Bilginler, iki ettiler.
nefha arasndaki süre hakknda
ihtilâf
— 189 — Cumhura göre bu
süre,
krk yldr.
lmine ve marifetine güvendiim birinden dinlediime göre bu süreyi Allah'dan baka hiç kimse bilemez.. O,
bunun Rubûbiyet srlarndan
Baz
istisnalar olabilir deyince
biri
atldm
olduunu
ileri
u soruyu sor-
dum:
— Pekâlâ
Peygamber Efendimizin
«Kyamet günü
topran ilk diriltecek olduu kii benim.. Yalnz kardeim Musa (Aleyhisselâm)n ar sütununa yapm bir halde görünce (aacam..) O, benden evvel mi dirildi yoksa O, Allah'n müstesna kullarndan mdr, bilmiyorum..» sözünün
anlam
nedir?
— Anladmza göre, bu hadîsin kapsamndan cisim olmyanlar hariç
mu
tutulur.
Çünkü Musa'nn imdiki duru-
cisimsiz bir keyfiyet arz etmektedir, diye
konuyu izah
etti.
ÖmeV binil-Hattabm yannda, bu makamn dehetinden bahs edilirken Kâ'p öyle demitir: '
«
— Bu yetmi Peygamberin amelini ilemi olsan da-
Allah'n istisna ettii kullardan deilsen, onun dehetinden kurtulamazsn, ey Hattab olu!»
hi,
dördüncü makam Musa (Aleyhisselâm) da bunlardan biridir.. (îte kurtulacak
ki,
ehlidir
olanlar)
•
stisna ettii kullarn durumu da bizce pek bilinmemektedir. Çünkü onlar duyacak his edecek olsalard mutlaka Allah'n «Bugün Hâkimiyet kimindir?» Sorusuna, «Ey Bir Olan ve Kahhar olan Allah, hâkimiyet senindir!» diye cevap verirlerdi..
—
190
—
KABRDEN KALKI Her
kalkp üzerine oturduu zamankimi çplak, kimi giyinik, kimi kapkara, kimi bembeyaz olacak.. Kimin de büyük bir lâmba gibi (Lüküs) nuru olacak, kiminin de nuru güne gibi olacak... fert kabrinden
Ne var ki, herkesin ba tam bin sene eik olacak, ne yapacan, nasl hareket edeceini kestiremiyecek.. Nihayet herkesi mahere sürecek olan batdan uultusu her taraf kaplyacak olan bir ate doacak.. însan, cin, hayvan -ehlî ve vahisi dahil olarak-
bütün varlklarn eilecek,
ba
o atei görünce korkudan daha da
tir tir titreyecek..
Herkesi, dünyada
ona:
ku
— Haydi
ilemi olduu
kalk, haydi
mahere,
ameli
tutacak ve
diyecek..
kl-
Ameli, salih olan kii'ye, kendi ameli bir katr na girecek, kiminin ameli merkep girecek, kiminin ameli de -bazan üzerinde bazan da yere frla-
klna
tad,
tp attHer
bir
koç eklini alacak..
birerlerine (ameli iyi olanlardan) her
taraf ay-
dnlatan nur verilecek onun altnda yürüyecekler. «Nurlar önlerinde sa taraflarnda yürüyecektir» mealindeki âyet
bunu
dile getirmektedir.
nur olmyacaktr. Sol taraflar takaranlk kaplyacak, hiç kimse oraya bakamya-
Sol taraflarnda
mamen
caktr. Kâfirler, üpheciler, o karanlklar içinde kvranp duracaklardr. Mü'minler de onlarm o, içleri paralyan
görünce Allah'a hamd edecekler. Kendileri öyle durumlara maruz braklmadklar için sevinecekler..
hallerini feci
•
Mü'minlere bir cemile olmas için. o gün Allah mü'minlere perdeyi aralyacak Küffarn o meum hallerini seyr ettirecektir.
Cennet ehline, nar ehlinin halini seyr ettirdii Nitekim bir âyette:
gibi.
cehennem tarafma çevrildii zaman da: «Ey Rabbimiz bizi zalimler gurûhu ile beraber bulundurGözleri ehli
ma»
derler. (1)
ey
Dört
Hayatn la,
var ki ancak dört eyle kymeti bilinir: kymeti ölümle, shhatin kymeti hastalk-
zenginliin kymeti fakirlikle, saf ann kymeti cefa
ile
ta.kdir edilip bilinir..
Kimi insan da, ayaklar ve elleri üzerinde yürüyecek, kimileri de bazan yanan ve bazan sönen bir nur -imanlarna göre- yürüyecekler. Ba's (dirilme) günü, herkesin nuru, imanlar miktarmca, atacak olduklar admlar hz da amellerine göre
nda
olacaktr.
Resulü Ekrem'e, nasl dirileceklerini sordular, öyle cevap verdiler: «— Bir deveye bir kii, bir deveye be kii, bir deveye on kii bindirilmi halde...» Bu hadîsin anlam (Allahu âlem) öyle olsa gerek: islâm dininde kader birlii yapm insanlara, Allah acyacak ve onlar için, amellerinde üstüne binecekleri deve yarstt&cftk
»
zayf olmasndan ileri gelmektedir. Bunu, bir örnek vermek suretiyle izah edelim: Meselâ birkaç arkada bir olup yolculua çkarlar. çlerinden hiç biri, tek bama bir deve almaa gücü yetmez. kisi veya üçü birleip, kendilerini gidecekleri yere
Bu
(1)
amellerinin
El-Araf: 47.
;
192
ulatracak
satn
bir deve
Ve münavebe
alrlar.
veye binerek gidecekleri yere giderler. îmdi sen de çal ve ahirette yalnz cein bir deveyi hak et.
Takvaya Onlarn
bana
ile
o de-
binebile-
erenlerin haline gelince: halini
u âyet ne güzel
getirmektedir:
dile
«Müttakyleri o çok esirgeyici (Allah) huzuruna (süvari elçiler gibi) toplayacamz gün.» (1) Resûlullah (S.A.V.) eshabna hitaben öyle buyurdu:
— ledii — Ne
îsrail
oullarndan
için, sizinle
beraber
bir
har
adam var
—
çok hayr i-
olunacak..
yapard, ey Allah'n da öyle cevap verdiler: «
ki
sorduklarn-
elçisi? diye
Babasndan çok miktarda,
mal kalm-
kendisine
bahçe satn alarak fakirler yararna vakf etti ve bu, Allah katnda (ahirette) benim bostanm olacaktr, dedi. Ayrca fakirlere birçok para da datt. Ve bununla da ahirette kendime cariye satn alacam, dedi., t. Bir
Yolda, kâh yüryen, kâh yerlere yuvarlanan bir amâ, gördü, dayanamad ona da bir merkep satm ald. bu
te
da ahirette benim binecek
hayvanm
olur.
kudretinde olan Allah'a kasem ederim onu, arasatta
binmem
için,
bana,
ki,
Nefsim yedi anda sanki
u
eerlenmi
bir vaziyette
görüyorum... dedi.»
Baz
müfessirler
:
«imdi yüz
üstü,
düe
mekte olan kimse mi daha çok hidayete
kalka yürü-
yoksa doru bir yol üzerinde düpedüz, (dimdik) yürüyen mi? (düünün!)» (2) âyetinin tefsirinde, bunun, kyamet günü, mü'minlerle kâfirlerin durumunu açklayan bir misal olduunu ileri sürmülerdir.. Nitekim Cenab- Hak «Müc(1)
Meryem
(2)
El-Mülk:
sûresi, 22.
âyet: 85.
erendir,
'[
193
—
yaya olarak cehenneme sevk ederiz..» buyurmu ve günahkâr mücrimlerin orada yaya kalacaklarm açk rimleri
*•
îte bu, baz müf essirlerin sözü ve görüüdür. Kanaatmca, bu onlarn dedikleri gibi deildir. Çünkü Mücrimyürüyeceklerler kâh yüz üstü sürünerek, kâh ayakta dir. Binaenaleyh onlarn yorumu biraz uzak bir ihtimalden öteye geçmemektedir. Zira Kur'an'da varit olan baz âyetlerde ayaklar da zikr edilmitir... Onlar (Kör, dilsiz, sar) kelimelerinin
bulunduu
Yani onlarn tefsir ettikleri gibi büsbütün ahirette kör sar ve dilsiz olmayacaklardr. Çünkü onlar ahiretin dehet, vahet ve fecaat dolu durumunu görecekler, duyacaklar, ve alayarak da âyeti de hatal tefsir etmilerdir.
dile getireceklerdir.
yürüyemiyen,
îyi
kimselere araplar, kör,
bu anlam kasd
duyamyan veya konuamyan sar, ve dilsiz derler. Âyetten de
iyi
edilmelidir,
büsbütün körlük,
sarlk
ve
kasd edilmemelidir.. Çünkü onlar, yukarda da arz ve beyan ettiimiz gibi, bulutlarm parçalandn, feleklerin yerinden kopup büyük bir hzla yere dütüünü, göün paramparça olduunu, yldzlarn tebih dizisinin sökülüp dalmas gibi dalp gök yüzünden yere döküdilsizlik
leceklerini göreceklerdir..
dehet ve yürek paralayc korsikusunu âyet ne güzel anlatmtr: «(peki) bu da Yoksa (yine büyülendiniz de) görmüyor musuhir?!
Kyamet gününde
ki
m
u
nuz?!»
(1)
Kyametteki körlükten, zulmete boulmak ve Allah' görememek kasd edilmitir. Zira Allah'n nuru, her taraf aydnlatacaktr. Onlarm gözlerine perde çekildii için göremiyeceklerdir.. _
(1)
Et-Tûr:
15.
*
Alemlerin
Srr
—
13
— 194 — da mühürlenmitir onlarn: ne ve ne de meleklerin haykrn duyacak
Gözleri gibi, kulaklar
Allah'n sözlerini onlar?.. -
Artk Allah'n
.
korku ve endie, üzüntü ve ke* der yoktur. Siz ve eleriniz hep birden cennete girin haydi!» sözünden de menedile çeklerdir. Onlar sanki birer dilsiz kesilmilerdir. Bunu âyet (Size
u
ne güzel açklar: «Bu, hepsinin dillerinin tutulaca bir gündür. Onlara izin de verilmeyecek ki özür dilesinler.» (1) neyi itiyad Kimi insanlarda, dünyada neye edinmi ise onunla har olunacaklar. Ud ve sair çalg âletlerini çalan ve bunlar hiç yanlarndan ayrmayan insanlar, yarn maherde onlarla dirilecekler ve onlar sa yannda gördüklerinde haydi gidin buradan siz bizi Allah' zikr etmekten, ona ibadet etmekten alkoydunuz de-
alm,
yip kovduklarnda onlar:
— Hayr gitmem,
arkadanm.. Allah aramzda hangimiz hakl, hangimiz haksz olduu«
nu
bildirinceye
çünkü ben senin
kadar senden
ayrlmam!.» diye direne-
cektir..
Sarho sarho
olarak,
Zurnac zurnac olarak har
olunacaktr. Hülâsa herkes, kendisini Allah yolundan al-
koyan sfat ve ileri
ile
gelecektir, huzura...
Bir hadîs meâli:
«arap içen kimse, arap fçs boynunda, kadeh de elinde olduu halde har edilecektir. O, yeryüzündeki her leten daha fena kokacaktr. Yanndan geçen herkes ona lanet okuyacaktr.»
Hakszla urayan caktr. (1)
El-Mürselât: 35, 36.
kimse,
kyamette
hakkn
ala-
—
195
—
Sahih bir hadîsde varit olmutur: « Allah yolunda öldürülen kii (ehit) kyamette bir halde gelecek, fakat üzerinden akan eyin rengi kan, kokusu da misk olacaktr. Allah'n huzurunda öy-
—
le
duracaktr..»
MAHER
HALKININ BÎR ARAYA TOPLANMASI
ku
ve dier hayvanlar.. Hülâsa bütün maher halkm bir araya sevk edip topladklar zaman, etraflarn, serapa bembeyaz gümüten olan ikinci bir yerdeki melekler kuatacaklar. Âlemlerin ardnda bir halka halinde olacaklar... Saylar yeryüzü ahalisinin on misli fazla olacak.. Sonra Allah ikinci semadaki meleklere emredip, yirmi misli fazla olarak onlar da halka olacaklar.. Üçüncü semadaki melekler, otuz misli fazla olarak gelip halka olacaklar... Dördüncü semann melekleri de krk misli fazla olarak gelip halka olacaklar, beinci semann melekleri de, elli misli fazla olarak gelip halka olacaklar. Sonra altnc sema melekleri, altm misli fazla olarak gelip halka olaMelekler, insan, cin,
caklar, yedinci
semann
melekleri,
yetmi
misli fazla bir
halde gelip halka olacaklar..
kadar kalabalk bir manzara arz edecek ki maher, herkes birbirine girecek, her taraf lebalep dolacak,
O
hncahnç
olacak..
nsanlarn kimi
<
kimi, kulaklara kadar, kimi,
boaza kadar
göüse
kadar,
kan-ter içinde kalacaklar..
Kimisi de dizlerine kadar tere boulacak, kimisi de
hamamdaym
gibi terleyecek..
Kimisi de susuz kalacak.. Görü ve söz sahipleri, kürsü sahipleri olandr. Dizlere kadar tere gark olanlar, boulanlardr.. (iyi insanlara melekler): «Korkmayn, üzülmeyin!» diyecekler..
Fudayl bin
yaz
gibi
baz
âlimler, Meleklerin
bu ef-
mazhar olacaklarn, çok ibadet eden kimselerin olduunu açklamlardr. Çünkü Cenab- Peygamber: « Günahna sdk ile tevbe eden, günah ilememi gibi afvu mafur olur!» buyurmutur.. katli sesleniine
—
Bu üç snf
ve üzerlerine su serpilenler, bir de boularak ölenler- kyamette yüzleri beyaz olacak olanlardr.. Derece itibariyle bunlarn dününde olanlarn -eh-li rey,
yüzleri ise siyah olacaktr.
Orada terleme mzrak boyu inmi
veel
sknt
nasl olmasn
ki,
güne
bir
atsan tutabilecek kadar, insanlarn
üstüne çöreklenmi!... Selef âlimlerinden biri «
— Güne,
acak
olursa,
öyle
der:
kyamet günündeki
ekliyle dünyaya do-
bütün yerleri yakar, kavurur,
dalar
eritir,
denizleri kurutur...»
nsanlar oralarda dolarlarken oras, buras gibi olanlatld gibi mayacak, yerler ve gökler, Kur'an'da
deiik
olacak..
Evet, insanlar
manzara
maherde, dünyadakinden deiik
bir
gurur ve kibirlerinden yanlarna varlmayan mütekebbirler, orada zerre kadar ufalacaklar, küçülecekler, herkes çineyip geçecek onlar.. Herkes susuzluktan kvranrken kimi insanlar da olacak ki, berrak tertemiz buz gibi su içecekler. (Nasl m?) onlara sabi iken ölen çocuklar cennetten su tayp arz edecekler: burada
sunacaklar.
197 Selef âlimlerinden biri
—
öyle der:
Rüyamda kyametin koptuunu gördüm: herkes perian bir vaziyette 'ana baba gününü yayordu. Ben de fe-
susam
bekliyordum. Bir de -baktm ki küçük çocuklar gelip insanlar suluyorlar. Onlara seslendim: « Ne olur bana da bir yudum su veriniz» diye. ç-
na halde
— lerinden — çimizde, — Hayr! biri:
kendi öz evlâdnz var
m?
dedi.
Öyleyse sana su yok, dediler.. Bu hadise de evliliin ne kadar kymetli bir ey olduunu en güzel bir ekilde anlatmyor mu, bizlere... Ancak su veren çocuklar hakkmda baz artlar vardr ki biz onlar (ihya) kitabmzda bir bir anlattk.. Bir gürûh insanlar da var ki bir göe gelip, günein scandan onlar kurtaracak. O insanlar da riyasz sa-
daka
verenlerdir..
Maher halk bu
halde tam bin sene bekletilecekler.. Sonra korkunç bir ses duyulacak! Bu da Kur'an'm srlarndandr. Biz bunu da (hya) kitabmzda anlattk.
Herkes o sese kulak kesilecek.. Korkacaklar... Bu sesi kyamet azabn haber veren bir sesdir zannyla ürkecekler... Bir de bakacaklar ki, Sekiz melek ar omuz-
lam
geliyor..
Her melein
att
bir
adm, tam
yirmi bin
senelik yolu alyor.
Bölük bölük melekler geliyor, tebih sesleri bütün afaki çnlatyor, öylesine sesler ki akllara durgunluk verir.
Nihayet, srf bunun için yaratlan bir beyaz yere aryerletirecekler.
Balar eilecek... Peygamberler bile tir tir titriyecek.. Ülema korkudan ne yapacan bilmez hale gelecek...
:
—
198
Derken, günein ziyasn perdeleyecek ve hükümsüz klacak büyük ve muazzam bir nur ortal aydnlatacak... Allah, onlara hiç bir soru sormadan, onlar korkula-
rndan doru Âdem Aleyhisselâma koacaklar. Ve:
— Ey beerin atas, görüyorsun, halimiz pek yaman, durumumuz oldukça
perian..
Ne
olur
Rabbimize söyle
de biran evvel hesabmz görsün, cennete gidecekler, cenedilsin.., Yeter ki nete, atee atlacaklar da atee sevk korkunç durumundan kurtulalm. burann
u
Sen
ki Allah seni kendi
eh
ile
(kudretiyle)
yaratm,
melekleri sana secde ettirmi, kendi ruhundan sana can,
vermitir..
Ne
olur bize
merhamet etde efaat
et ve
Rabbimiz biran
hesabmz
görsün her birerlerimizi bir bir yarglasn da nereye gönderecekse göndersin!.. Bilyorsunuz ki ben yasak aaçtan yedim ve bu yüzden Allah'a âsi oldum. Ona gitmek ve arac olmaktan utanrm, ne olur mazur görün beni..
evvel
—
imdi
beer
atas olan Nuh'a, (Aleyhisselâm) gidin, belki o size efaat eder, diye tavsiyede bulunur. Bunun üzerine düünmek ve bir karara varmak için tam bin sene beklerler. Sonra kalkp Nuh siz,
neslinin
ikinci
(Aleyhisselâm) a giderler.
—
Ey Nuh
saylrsn. Ne
mz
(Aleyhisselâm) sen, beerin ikinci atas olur Rabbine söyle de biran evvel hesab-
görsün, derler.
— Biliyorsunuz
Nuh ki
(Aleyhisselâm)
ben
Allah'a dua
ettim ve bütün
bouldu, imdi ikinci bir dilekte bulunmak için ona ba vurmaktan hayâ ederim. Durmayn doru Allah'n dostu olan brahim'e gidin. O önceden size müslüman ismini vermiti. Belki size o efaat eder, deyip bandan millet
savar.
—
199
—
Durumu görümek üzere tam bin yl beklerler ve nihayet brahim Aleyhisselâma gitmee karar verirler. Ey brahim, ey müslümanlarn babas, Allah seni kendine dost edinmitir! Ne olur ona yalvar da bizlerin biran evvel iini görsün durumumuz belli olsun, diye yalmukabelede bulunur: varrlar. brahim
—
u
— Ben slâm urunda, srf
dini
müdafaa etmek
için
Bu makamda Allah'dan böyle bir dilekte bulunamam, haya ederim. Hemen vakit gaip etmeden doru Allah'n kelimi olan Musa'ya gidîn belki O, bir üç kere yalan söyledim.
Musa Aleyhisselâm'a yollar.. Yine durumu aralarnda görümek üzere tam bin yü beklerler ve nihayet Musa Aleyhisselâm'a gitmeye karar verirler. çare bulur, deyip onlar
—
Ey
Bize Allah'n kelimi Musa (Aleyhisselâm) efaat et de biran evvel durumumuz belli olsun diye yalvarrlar, Musa da onlara, ben Allah'tan imdiye kadar çok dileklerde bulundum. Afv ve mafiret sahibi hiç üphe
yok
!
Daha fazla ricada bulunmam doru bir hareOnun için siz doru Allah'n ruhu olan sa'ya
ki odur.
ket olmaz.
gidiniz, der.
Aralarnda konuyu müzakere etmek üzere yine tam bin yl beklerler, nihayet sa Aleyhisselâm'a gidip duru-
mu
anlatrlar,
Ona: Sen Allah'n ruhu ve kelimesisin! Allah sana dünya ve ahirette erefli kulum demitir. Ne olur Rabbine yalvar da durumumuz biran evvel belli olsun., diye yalmukabelede bulunur: varrlar: sa (Aleyhisselâm) Biliyorsunuz ki, kavmim beni ve annemi mabut
—
—
u
kouluna ve kendisiyle birnasl kalkar da efaatta bulunabibulunsa, onun da para dolu bir
ittihaz ettiler. Kendisine ortak likte ibadet edilen biri, lir.
çinizde bir yiit
— 200 — az
mühürlenmi olsa o mührü nüfuz edip paray elde edebilir mi?
kesesi olsa ve o kesenin
almadan kesenin içine diye sorunca «Hayr!» diyecekler. Öyleyse Peygamberlerin seyyidi ve Resullerin hatemi olan arap kardeim Mu-
hammede
(S.A.V.) gidin.
efaat hazinesi ondadr. Ümmetine efaatini saklamtr: Kavmi ona ikence yapt: alnn yardlar, diini krdlar da o yine kavmine hidayet talep etti (beddua etmedi)
ef aati
gidin
ondan isteyin mutlaka
iinizi göre-
cektir.
ve kemalat hakki, kulaklar ve yürekleri biran eyvel ona gitmek arzu ve evkiyle dolacak.. Nihayet onun minberinin yanma gelip boyun eecek-
Peygamber Aleyhisselâmn knda o kadar bügi edinecekler
fazilet
ler ve:
— Sen Allah'n Ne
geçer.
olur bize
belli olsun..
Nuh'a
sevgilisisin! Sevgilinin sevgiliye sözü
efaat
Önce Âdeme
gittik,
îbrahime
eyle de biran evvel
durumumuz
Nuh'a havale etti, Musaya, ona gittik, îsaya
gittik o bizi
gittik,
(Allah'n selâm üzerlerine olsun!) o da, size havale etti. imdi senden baka gidecek ba vuracak kimsemiz kal-
mad. Ne
olur bizleri
ber (S.A.V.)
bo
çevirme!.. Diyecekler..
Peygam-
u karl verecek:
— Evet o paye
bana mahsustur.. Allah o pâyeyj kullarndan istediine ve holanp raz olduuna verir..» «
Bunu
söyler söylemez
doru
Celâl çardaklarna ko-
ar, huzura kabul edilmesi için izin ister, kendisine gereken izin verilir. Ara girer, secdeye kapanr. Secdesinde tam bin yl bekler. O ana kadar hiç kimsenin yapamad söyliyemedii hamd sözleri ile Allah'a hamd ve senada bulunur.
Baz
ariflere göre,
mahlûkat yaratma nefsine kullanmtr..
O hamd
kelimelerini Allah
iinden fari olduktan
sonra kendi
— 201 — Peygamber efaat
dilerken,
maher halknn
duru-
mu
yürekler acsdr!.. Hepsi dünyada cimrilikleri yüzünden veremedikleri eylerin skntsn çekmektedirler...
zekâtn vermeyen. Bir da kadar büyük ve homurtular çkaran bir deveyi omuzlarna alm
Devesinin çirkin
bekleyecek
Srn zekâtn vermeyenler
ise,
srlarn
omuzlar-
na yükletilmi, kan-ter içinde bekletilmekte..
Tarnn mahsulünün zekâtlarm vermiyenlerin srtna çuval çuval tahl yükletilip bekletilmekte..
Parann zekâtm vermeyenlere de
olmu boynuna dolanm
derha
o paralar birer ej-
feci bir
ekilde
bekletil-
mekte..
Bu
ar
yükler altnda inim inim mliyen kiiler
ba-
racaklar:
— Nedir bu çektiklerimiz? kencelere tabi sindir
Neden bu kadar ar itutuluyoruz? diye.. Meleklerin cevab ke-
:
îte bunlar, zekâtla
—rn
kyp
da
veremediiniz
mallarmzdr!..
«Onlarn cimrilik ettikleri ey, kyamet günü boyunlarna dolanacaktr.» (1) ayeti bu gerçei ne güzel dile geKimilerinin de fercleri (avret mahalleri)
imi,
dur-
maz, etraf ve komular rahatsz edecek fena kokular saçarak irin aktacaklar. Bir insanlar da ateden yükselen aaçlara aslacaklar, dier bir güruh da dilleri göüslerine kadar uzam bir ekilde ikence görecekler. Zaniler, lutîler bir de yalanclardr, bunlar...
ksm
(1)
Al- i îmran: 180.
202
—
Di,er bir ksm insanlarn da karnlar dalar kadar büyüyüp iecek ite bunlarda riba yiyenlerdir.. ite günah kendi çirkin cehresini, sahibinde göstere^ çektir...
Celil (Celle Celâluh) sesleniyor:
— Kaldr ban ey Muhammedi
Dile
benden dileinj
kabul olunacak..
sana efaat makamn verdim!.. Yarab! uzun zamandanberi bekleen kullarnn; hesabn gör herkes günahn itiraf ediyor.. « Evet ya Muhammedi...» Ondan sonra Allah Cennete emredecek, Cennet, be-: yüz senelik mesafedenmi gibi kokusu his edilen b r meltemle yaklap gelecek.. Kavrulan, kalpler souyacak, scaktan bunalan ruhlar rahat bir nefes alacak.. Yalnz
efaat
—
et,
u
—
;
amelleri çirkin olanlar
bundan mahrum kalacak.
yannda durmas emredilecek Sonra emredilip Cehennem dehet saçacak..
Arn
Cennete.. getirilecek.
Etrafa korku ve
Kendisini getirenlere:
— Allah benimle kime azab edecek? Biliyor musunuz diye soracak. — Hayr, Allah seninle ancak asilerden intikam ala-
cak, sen zaten onlar için
yaratldn! Diye mukabele ede-
cekler..
Sonra her bir yularda yetmi bin halka bulunan bir gemle üzerinde yetmi bin zebani olduu halde, dört ayak üzere gelecek.
O
zebanilerden bir tanesine,
dalar parçalamas 'em-
hemen parçalar.. Cehennem büyük sesler çkararak Zebanilerin elinden kurtulup arasat meydanndaki halkn üzerine hücum edecek redilse
Barmaa, çarmaa saa
sola
saldrmaya kalkar, her-
— 203 — olmu
dehetli bir korku içlerini kemirmi bir halde, ne yapacaklarn, nasl hareket edeceklerini kestiremezler.. Herkes korkudan iki büklüm olmu..
kes, sus-pus
;
Peygamber bile ayn korku içinde... brahim, Musa, îsa korkularndan ara duruyorlar. Biri Kurban yapmaa raz olduu olunu, dieri kardei Harunu öbürü annesi Meryemi unutmu, her biri aman yarabbi kurtar beni, kendimden bakasn düünemiyorum, diye yalvara-
yapm
cak..
(Acaba Hazreti
Muhammed de ayn durumda
m
ola-
cak?)
Hayr! O, onlar gibi kendi nefsini istemeyecek.. I
,
«Ümmetim, ümetim!..». «Kurtar ümmetimi, kurtar ümmetimi! Allahm!» diye haykracak..
O anda durum
çok daha baka: Kimsenin dizleri tutmuyor, herkes dizi üzere çökmü oturuyor: «Ve sen (habîbiri) her ümmeti diz çökmü bir halde göreceksin. Her ümmet kitab (nn ba) na çarlacak.» (1) ayeti ne de güzel canlandryor o hazin manzaray...
Öbür yandan Cehennem kudurmu, nerede sinden çatlayp ikiye bölünecek: «Öfkesinden
men çatlyacak
ise,
öfke-
hemen
he-
gibi olur o..» (2)
Böyle kuduran cehennemin yularndan, Peygamberimiz tutar ve onu haydi dön geriye, hemde perian bir vaziyette kahrolurmucasna döneceksin, ne duruyorsun, gitsene! der.
— diyecek
Cehennem:
Ya Muhammed brak beni, yoluma mani olma ama ar çardaklarndan gelen bir ses duyulacak :
(1)
El-Câsiye: 28.
(2)
El-Mülk:
8.
— «Onu
dinle!
nem oradan
Ona
204
—
e!» bunun
l>oyun
üzerine Cehen-
çekilecek..
Arasat ehlinin korkusu, endiesi biraz olsun hafifleecek. Böylece: « Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik..» ayetinin
srr
zahir olacak..
Sa
îte orackta mizan kurulmu duruyor..
keffesi
nurdan, sol keffesi zulmetten olan bir mizan... Daha sonra Allah Cemalini gösterecek. Maher halk ona tazim ederek hemen secdeye kapanacaklar. Kâfirler müstesna. Onlarn belleri demir kesmitir.. Eilemezler,. bir türlü secdeye varamazlar...
«(Hatrlaki o gün) baldr (1ar) m açlaca, kendilerinin secdeye davet edilecei bir gündür.. Fakat (buna)
güç yetiremiyeceklerdir. (1) Buharî bu ayetin tefsirinde, Allah bekçisi (sallallahu aleyhi veselleme) isnad ederek öyle demitir: «
—Allah
kyamet günü
kendisini gösterecek..
Erkek
dii herkes ona secde edecek..» Hadisi yorumlamaktan korktum, bunu inkâr edenlerden de yüz çevirdim..
Mizann ne ekilde olduunu anlatmaktan da çekindim.. Onu, dünya ölçü ve tartlarna benzetenlerin fikirlerini
ler,
de tezyif edip çürüttüm.. Çünkü hasenat (iyilikler, sevablar) seyyiat( kötülükgünahlar) birer arazdrlar. Arazlar ancak melekûtî
mizanlarla ölçülebilir.
Bu
sebeble
bunu dünya
dili ile anlat-
madm. Bütün arasat halk secdede
iken, Allah,
herkesin,
uzak ve yaknda bulunan herkesin duyabilecei bir seslenir: (1)
El-Kâlem:
42.
sesle
205
—
«—
Melik Benim! Deyyân benim!..» imam Buharînin rivayetine göre kayd öyledir: « Zalimin zulmü bana dokunamaz, dokunmaa yeltendii an helak ederim!.» Sonra hayvanlarn davasma bakar: Boynuzsuz koyunun hakkn, boynuzludan alr.. Vahi hayvanlar ve her
—
kularn da hesab görülür. Onlar muhakeme ettikten sonra:
türlü
«
rak
— Haydi toprak olun!» diye emreder ve hepsi top-
olurlar..
Bunlar görünce,
kâfirler de toprak
olmak temenni-
sinde bulunurlar, ancak istekleri kabul edilmez..
Sonra yine Canib-i îlâhi'den bir ses yükselir:
— Nerde Levh- Mahfuz?!. — Buradaym!! der ve hametle «
meydana çkar.
Kadir-i mutlak ona:
— Tevrat, Kur'andan sana yazdklarm ne oldu? Diye sorar. öyle cevab verir: — Ruhul-emin (Cebrail) alp götürdü Bir incil,
onlar...
ses:
Çarn
Cebraüi!
Cebrail
büyük
bir korku,
tahammül edilmez
bir ür-
keklikle gelir, dizleri tutmaz bir halde huzura çkar.. Al-
lah ona:
— Levh- Mahfuz, Kelâmm ondan alp götürdüüdiye sordu. nü iddia ediyor, dorumu — Evet yarabbi! — Pekâlâ, ne yaptn onlar söyledikleri,
«Tevrat Musa (ya, ncili îsya'ya, Furkan Muhammed (Allann selâm üzerlerine olsun!) e götürüp teslim ettim.. Her Peygambere kitabn ulatrdm. Suhuf ehline de suhuflarn verdim.. Bir ses Nuh (aleyhisselam) çaryor...
206
Nuh
—
aleyhisselam, her taraf titriyerek
getiriliyor
huzura..
Allah ona soruyor:
— Ey Nuh, Cebrail, senin kendisine kitab verilen peygamberlerden olduunu iddia ediyor, doru mu — Evet yarabbi! — Pekâlâ yola getirebildin mi bari? — Hayr.. Onlar gece gündüz doru yola davet ettim. milletini
Bir türlü yola gelmediler. Ben çardkça onlar yüz çevirip uzaklatlar. Bütün gayretlerime ramen onlar yola getiremedim..
«Ey Nuh Kavmi!» tirilirler..
diye bir nida.. Hepisi
hemen
ge-
Allah onlara.
(aleyhisselâm) kavmin tebligatta
bulunduunu inkâr ediDiye sorduunda «evet,
ahidin var mdr Muhammed ve onun ümmeti benim ahidimdir» diyecek, Bunun üzerine cihann serveri, kâinatn rehberi Peygamberler peygamberi Hazreti Muhammed Mustaf a Ümmeti ile birlikte huzura çarlacaklar. Allah, «Ey Muhammed, Nuh Resulüm, îlâhi emirleri ve nehiyleri kavmine tebli ettiine dair sizleri ahid gösteriyor. ehadette bulunur musunuz?» diye soracak. Peygamber Muhammed (S.A.V.) evet! Diyecek ve Kurandan bu hususla alâkal olan sûreyi okuyacak.. Bu uzun muhakemeden sonra Nûh kavmi haksz çkarlr ve yor, elinde bir
Allah onlara, siz azab hak
olduu gibi,
sizin
hakknzda da azab
lar.
doru
hakknda sabit olmu-
her kâfir kelimesi
tartlmadan, yaptklar bir bir cehennemin dersliklerine atlr-
tur, der, emreder, amelleri
hesab edilmeden
ettiniz,
— Sonra Allah
207
—
seslenir:
— Ad nerede? Diye.. Hûd kavmi, Nuh'un kavmi muamele görür ve yine Peygamber Ümmetiyle hit gösterilir.
Muhammed
(S.A.V.) onlarla
birlikte
ilgili
gibi
a-
ayeti oku-
duktan sonra derhal cehenneme atlrlar.. Sonra Salih peygamber kavmi ile birlikte çarlr, onun kavmi de inkâra kalknca, Peygamberimiz ahit gösterilir ve onlarla ilgili ayeti okur, bunu takiben de doru cehenneme atlrlar.. Sonra srasyla bütün peygamberler, kavimleri ile birhükümleri verilir. çekilir ve likte davet edilir, hesaba Kur'an- Kerim bunlardan haber vermi ve bizlere gayet açk olarak bilgi vermitir: «Nuh kavmini de( evet) peygamberleri tekzip ettikleri vakit biz onlar da (tufan ile) boduk ve kendilerini insanlara bir ibret yaptk. Biz zalimler için (daima) ackl bir azap hazrlamzdr.
Ad'
m
Semud'u da, (Ress eshab) da ve bunlarn arasnda (geçen) bir çok nesilleri de (helak ettik) (1). îte bu ayetlerde, (Yarh, Mârih, Duh, Esr( gibi azgm da,
kavimlere iaret vardr.. Bundan sonra sra, Eshab- Ress, Tubbe ve brahim kavimlerine gelir.. Onlara, mizan kurulmaz, hesablan görülmez, doru cehenneme atlrlar. Onlar Allah görmekten de mahrum kalacaklardr..
Tercüman vastasiyle görüülecektir onlarla.. Zira Allann cemalini gören, Allaha konuan kimse asla azaba uramaz.. Bundan sonra sra Musa aleyhisselâma gelir.. Onu çarrlar. Frtnal günde düen bir yaprak gibi huzura gelir. Cenab- Hak ona: (1)
El-Furkan:
37,
38.
208
—
— Ey Musa Cebrail sana Risâliyei Tevrat tebli
etti-
ini iddia ediyor dorumu? Diye soracak. Musa (aleyhis^ selâm)
— —
Evet! Öyleyse sana vahiy olunan oku! Bunun üzerine Minbere çkar, okumaa balar.. Tevrattan öyle parçalar okur ki, Ahbar (Yahudi alimleri) sanki onu hiç duyma*gibi sanacaklar.. Bir ses: «Ey Davud!» Davut aleyhisselâm büyük bir korku içinde huzura gelir, Allah ona: Ey Davut! Cebrail sana Zebûru tebli ettiini söylüyor. Dorumu söylüyor? Diye soracak. Davut: Evet yarabbi!
m
— — —
Öyleyse dön minberine de sana vahiy olunan oku,
der.
Bunun
üzerine
Davud minbere çkar, maher halkm
vecde getirecek bir sesle-ismi üstünde Davudi bir sesle
okumaa
balar..
ahinde
olmutur: « O, ehli Cennetin mezamiri sahibidir..» O kadar güzel ve tiz bir sesle okuyacak ki, sesi tâ Sekine Tabutunun önünden duyulacak.. Bir adam onun sesini duyunca saflar yara yara doru Davud'un yanna gider, yakasma yapr. Bu Zebûr kitab sana öüt vermedimi de bana kötülük düünmütün! der ve maher halknn huzurunda rezil eder. Yakasndan yapr doru Allann huzuruna götürür ve öyle der:
—
varit
— Allahm bu,
beni kasden harbe gönderdi ve beni
da kendisinin doksan dokuz zevcesi olduu benim hanmm ald. imdi bundan davacym,
öldürttü, sonra
halde
-
hakkm
istiyorum..
Celil (Celle Celâluh)
Davuda döner
ve:
— Bu adam doru mu söylüyor ey Davud,
diye so-
— ban
Utancndan öyle der: rar.
—
209
—
eer, yere bakar ve
itiraf
eder de
—
Davud aleyhisselâm korktuu zaEvet Yarab! yukareerdi, bir eyi umduunda ise man ya kaldrrd..
ban
ban
adama:
Allah,
Onun
yerine, sana cennetten kökler, seninkinden da-
ha güzel kadnlar vereceim, der adam
da.
«Raz
oldum,
davadan vaz geçtim» diye mukabele eder.
Davud aleyhisselâma da: Haydi
git,
baladm,
seni..»
diyerek lutf ve ih-
sanda bulunur.. (1) Çünkü ikram ettii kimseleri balamak Allann afv-kereminin büyüklüündendir.. Sonra Davud (aleyhisselâma): Haydi, minbere çk da Zebûrdan geri kalan ksmoku! Diye emreder, oda çkar, okur, îsrail oullar, bir ksm müminlerle, dier bir ksm da mücrimlerle olmak
—
n
üzere ikiye bölünürler... Sra Isa aleyhisselâma gelir. O çarlr. Allah ona: « Sen, beni ve lannemi mabût ittihaz edin, dedin mi?», diye soracak. îsa (aleyhisselâm): Allahm, seni noksan sfatlardan tenzih ederim. Ben, ancak gerçek ne ise onu söyledim. ayet böyle bir
— —
.
ey
söylemisem muhakkak ki sen bilirsin! Zira sen benim içimde ne var hepisine vakf sn. Ben senin nefsindekini bilemem.. üphe yok ki, Sen Gaipleri çok
iyi bilensin!
öyle der (1)
Bunun
üzerine Allah
tebessüm
ederek
:
Bu Hikâye
îsrailiyattandr.
Bunu okurken
gerekir.. (Mütercim)
A
dikkatli
olmak
— «
210
—
— te bugün, doru ve dürüst olmalar kendilerine
menfaat salyacak sadklarn günüdür! Doru söyledin ey îsa! Haydi git minberine çk ve Cibnl-emin'in sana getirmi olduu ncili oku!» îsa aleyhisselâm minbere çkar ve ncili okumaa balar. O kadar güzel okur ki herkesin yukarya kalkar ve onu vecd içinde dinlemeye koyulur.
ba
Ruhbanlar akna urarlar. Çünkü onlar, o anakadar bu kadar güzel bir ses ve parçalar duymamlardr,. Bundan sonra, Mümin ve Kâfir olarak onlarnda (kavminin'de)
ikiye
bölündüü tezahür
eder..
Bir ses daha:
— Muhammed (S.A.V.) Nerde?«.» derhal Muhammed aleyhisselâm — «Burdaym Yarab!» diye cevab Allah Ona: — Ya Muhammed (S.A.V.) Cebrail sâna, Kur'an«
gelir ve.
verir.
doru mu
Kerimi tebli ettiini-iddia ediyor,
söylüyor?..
— Evet! Yarabbi doru söylüyor.. — Öyleyse hadi makamna de git
Bu emir
Kur'an- Kerimi
Müjde
e ve
ki
üzerine
cihan serveri
okumaa
okumaa bala! makamna çkarak
balarlar.
Takvaya erenler, sevinmemutluluklar içinde gülmee, Cennete biran
âyetlerini okurken,
yüzleri
evvel gitmek için
sabrszlanmaa
balarlar..
Azab ayetlerini okurken, Mücrimler üzülürler, yüzleri büyük bir korku ve telâ içinde renkten renge girer. Cehenneme girmek üzüntüsü içinde yüzleri ve yürekleri burkulur durur!..
Peygamberler ve ümmetleri böyle çetin bir sual ve hesaba maruz kalacaklarna dair delil isterseniz, ite ayet: «Kendilerine (peygamber) gönderilenlere de mutlaka
— 211 — soracaz, onlara gönderilen (peygamber)
lere
de her
halde soracaz..» (1)
Bir ayet daha:
«O günde
ki Allah
bütün peygamber-
toplayp da:» size verilen cevab nedir? Diyecek, onlar da: «Bizim hiç bir bilgimiz yok. üphesiz kayplar hakkyle bilen sensin, sen» diyeceklerdir. (2) leri
kitabmzda da taf silâtiyle anlattmz gibi daha evlâdr. Çünkü peygamberler derece ba-
(El-ihyâ) birinci kavil
kmndan
birbirlerinden farkl ve
üstündürler.. Mesela,
Mesih aleyhisselâm onlarm büyüklerindendir. Çünkü O, Allann ruhu ve kelimesidir...
Peygamber
sallallahu aleyhi ve sellem Kur' an okudu-
u zaman, Ümmeti sanki o ana kadar
m
hiç bir
ey
duyma-
gibi hissedecekler kendilerini.
El-Esmaî'ye dediler
— Sen, unu
ki:
Allahn kitabn en
iyi
ezberliyenlerden oldu-
iddia ediyorsun, ne mutlu sana!
—
Kyamette Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onu okuduu zaman sanki hiç bir ey duymam ve bilmemi gibi olacama üpheniz olmasn, Ey kardeim olu!
Diye mukabelede bulunmutur..
Her peygamberin kitab okumas sona erdikten sonra çardaklardan yolda bir ses duyulacak: «Ey günahkârlar bugün siz (bir tarafa) ayrln!» (3)', Bu hitabn iddetinden meydan arasat büyük bir deprem geçirecek. Herkes korku ve dehetlerinden bir birine
u
girecek..
Bakyorsun (1) El-Araf:
ki,
melekler Cinlere
6.
(2) El-Maide: 109. (3)
Yasin
sûresi, âyet: 59.
karm,
Cinler de
!
— 212 — karm,
insanlara
I
tam
meydan- arasatta... Bunu müteakiben
bir
kemeketik hüküm sürüyor
bir ses
daha yükselir:
Ey Âdem hadi evlâdlarndan Cehenneme Ne kadarm yarabbi
«-r-
— — Her binden,
yolla
î
doksan dokuzunu
de Cennete yolla!
Bu emir
üzerine
Adem
aleyhisselâm, Cehennemlikle^
nkarclar, gafiller, f âklardan ayklamaa balyacak.; O kadar ayklayacak ki, Rabbin avucu kadar bir ey kalacak meydan da. Nitekim Sddîk öyle demitir: «Rabbin avuçlarndan bir avuç kadar bir ey...»
ri;
;
Ba
eytan da
kendisi dahil,
eytanlar cehenneme
ayracak..
Onlardan bazlarna mizan
kayverir de kötülükleri
iyiliklerinde fazla gelir..
eraiatn tebli edüdii herkes
Ayrlp
için
helak olacaklarn anlaynca:
— Âdem bize hakszlk yapmtr.
mzdan
yapp
du, diyecekler..
hitab
mizan kurulacak..
bizi
Zebanilerin yaka-
sürüklemeleri hep onun yüzünden
Onlarn bu haksz
söylentilerini Allah
ol-
u
susturacaktr: «Bugün Zulüm yok! üphesiz Allah Hesab Süratli olandr!» Onlara dou ile bat -arasn ihata edecek kadar büyük bir kitab çkarüacak. Büyük, küçük, bütün günâhlar bir bir saylarak top-
lanp
ile
yazlan kitab... Bu nasl olmasn ki, yaratklarn iledikleri iyi veya kötü eyler, saati saatine, kelimesi kelimesine yazlp halk- Azam'a sunulmaktadr... O da Kiram- Berere'ye emredip onlar yazdrmaktadr.. içine
— «üphe yok
ki neler
213
—
yapyor
meleklere) yazdryorduk..»
iseniz biz
idi
(hepsini
(1)
çarlp
hesaba çekilecek. Eller, ayaklar tanklk yapmaa balyacak: «O günde ki Aleyhlerine kendi dilleri, kendi ayaklar, onlarn neler yapa gel-
Sonra herkes bir bir
diklerine ahitlik edecektir.» (2)
Haberde varit olmutur: «Onlardan biri, Allann huzurunda durdurulup Allah
Ey
kötü kul Mücrim ve asî oldun!
— — olarak
Yapmadm,
yarabbî!
Aleyhine delillerim var denir ve melekler ahit getirilir..
—
az
Bunlar yalan söylüyor», diyecek olan kul'un Yukarda serdmühürlenir, azalar konumaa balar. Ondan ettiimiz ayet buna bir delil tekil etmektedir. sonra bütün azalar (Organlar) onun aleyhinde tanklk «
—
yaparlar.
Bu
Daha sonra da Cehenneme
defa da organlarn
—
girmesi emredilir.
»knamaa
balar. Fakat Or-
ganlar.. «
— Bu, bizim ihtiyarmzla olmamtr. Her eyi ko-
nuturan
bugün de
Allah,
bizleri
konuturmutur, diyerek
onu sustururlar..»
Ondan sonra Cehenneme atlmak üzere doru zebanilerin ellerine tesüm edilir, alamaa ve çlklar koparmaa balar, (amma, dinleyen yok, nedamet ve pimanlk tabii ki ogün faide vermeyecektir!..» .
Müminlere gelince:
Onlarn etrafn Rahmet ve müjde melekleri alarak: « Korkmayn, üzülmeyin, büyük mükafatlar sizleri
—
(1) El-Casiye: (2)
En-Nûr:
29.
24.
beklemektedir, sonsuz
mutlulua kavuacaksnz. îte
vad edilen mutlu gün bugündür!..»
size
derler..
BÜYÜK KORKU Büyük korku dört
yerdedir:
— Sûr öfürülünce, 2 — Cehennem, zebanilerin 1
sat
halkma 4
saldrd
elinden
kurtulup, ara-
dem,
— Asilerin zebanilere teslim
edildikleri dem...
Herkesin hesab görülüp cehenneme gidecekler yellerine yerletirildikten sonra arasat meydannda, mümin, müslim, sddk, ehid, salih, arif mürsel kiilerden baka hiç bir fert kalmad zaman Allah onlara öyle seslenecek:
— — — —
Rabbiniz kimdir? Allah...
Onu tanyor musunuz?.. Evet!
Bundan sonra
Arn
j
tarafndan yedi kat denizleri ba parmayla örtecek kadar büyük bir melek onlara görünüp ben sizin rabbinizim diyecek.. Hayr, Sen bizim rabbimiz deilsin, diye mukabesol
—
le edecekler..
arn sa
tarafndan ba parma ile ondört denizi biranda örtebilecek kadar büyük bir melek
Bu
sefer,
görünüp..
—
Ben
sizin
Rabbinizim, diyecek.. Fakat onlar, on-
dan da ötekisi gibi rablerine snacaklar.. Allah'n cemalini görmek için sabrszlanan
O
seçkin
—
215
—
müminlere, Allah bildikleri, duyduklar, örendikleri ekilde tecelli edecek. Ve onlara tebessüm edecek.. Hepisi onu görünce tazim maksadyla secdeye kapanacaklar.. Allah onlara: « geldiniz, deyip onlar alacak, srat geçirip doru cennete iletecek..
— Ho
Srat srasyla unlar
geçecekler:
Kendisine kitab verilen peygamberler, peygamberler, sddîklar, muhsinler, ehitler, müminler, arifler... ekil snflanacaklar: Yüzü Ondan sonra müminler üstü sürünenler, ârafda mahbûs kalanlar, imann tamamndan mahrum kalanlar, srat (köprüsünü) tam yüz sene-
u
de geçebilenler.. Srat köprüsünü tam bin ylda geçebilenler..
Bununla beraber Rabbini görenlerden hiç bir ferd atede yanmyacaktr.. Müslim, mümin, muhsin gibi seçkin zümreye gelince: Bunlarn her birerlerinin makamn (îstidrac) adl -
eserimizde anlattk..
Onlar kurtulanlardandr.. Açlk, susuzluk, yorgunluktan cierleri parça parça olacak, doru, Kâseleri gökteki yldzlar kadar çok olan, suyu kevser nehrinden olan, uzunluu îlya'dan San'aya kadar, genilii de Adenden Yesribe kadar olan bir havuzdan
kana kana su
içecekler,
yorgunluklarn
giderecekler...
Böylece Resûlüllâh (sellellahu aleyhi vesellemin Minberim. Havzmm üstündedir!) sözünün srr zahir olacak..
Bundan mahrum
olanlara gelince:
Bunlar srat köprüsü banda, günahlarna göre bekliyecekler:
Çünkü
mamtr,
nice abdest alanlar var ki, abdestini
doru
namaz küanlar var ki namazlarn, yerini bulsun diye klmlardr!.. Yani huzu ve huusuz namaz klmlardr... nice
al-
adet
— 216 — Namaz, önünden
karnca geçse
bir
kadar duygusuz ve laubali ler
mi
ona bakacak ekilde klanlar, mutlu olabilirbile
hiç?..)
Arifler öyle
mi ya?: Namaz
ayaklar kesilse bile, bile kmldayamazlar..
onlarm elleri, Allahdan korkularndan bir santim dahilinde,
Emirlerin birinin yannda bulunan kimse, meclisin huzur ve ahengini bozmamak için, kendisini bir akrep
soktuu zaman kmldayamyor da nasl olurda Kâinatn Haliknn azameti, heybeti ve Ceberutî karsnda ilgisiz kalabilir?..
Kmldayp saa
sola bakabilir?..
Zalim olan kii, yarm kyamette Allann huzuruna
çarlp
sorulacak:
Mazlum yakasna bundan
hakkm
Mazluma
yapp
isterim diye tutturacak..
u tarafa bakar msnz,
lacak. Birde ne görsün, ile
ondan davac
muazzam
önünde duruyor.. Yine bir
— Bunu satn almak — Param yok — Senden para isteyen
bir
olacak.. filede '
diye bir ses duyu-
kök
bütün güzellii
ses:
ister misin?
ki!..
u
yok ki... Senden sadece zalim kardeinden davac olmaman, ona hakkn helâl etmeni istedik. Tamam, kabul ettim, Allahm diyecektir, maz-
—
lum...
îte bu Allahn,
kendisini
tanyan
zalimlere lutf ettii
bir kolaylktr.
Allah: «Allah daima kendine dönenleri (ve çok tevbe edenleri) cidden yarlaycdr.» (1) buyurmutur.
(Kendisine denenleri) nin mânas, günahdan vaz geçip bir daha avdet etmiyenler, demektir. Ayetteki,
(1) îsra sûresi, âyet: 25.
—
217
—
Devvâb, Davud aleyhiselâma olduu peygamberlere de tesmiye edilmitir.
gibi,
bir çok
•
EHLNN ÇARILI EKLÎ VE BU KONUDA Kt GÖRÜ AYRILIKLARININ ZAHI ARASAT
Sahih bir hadisde varit olduuna göre, cinayetler-hakknda dâva görülecektir.
Mükâf atlar
ilk verilenler ise,
ilk
defa kan-
dünyada iken göz
ni-
mahrum kalanlardr.. Evet, kyamet günü ilk defa âmâlar çarlp, herkesönce sizin dâvanza bakmak gerekir. Çünkü siz buna
metinden ten
en çok lâyk olansnz, denecek kendilerine.. Allah onlardan hayâ edip onlara:
Sa
tarafa gidin, diyecek..
Onlar için bir sancak dikilecek ve bu sancak uayp aleyhisselâmn eline verilip onlara Lider olacak.. Ondan sonra saysz nur melekleri gelip etraflarn alacak ve bir gelin süsler gibi onlar süsleyecekler, ellerinden tutup srat berk- Hâtif gibi geçirecekler.. Çünkü onlar, son derece sabr ve tahammül göstermilerdir. Bunlara, bu ümmetten ibni Abbasi ve benzerlerini ör-
nek
verebiliriz..
Bundan sonra yükselecek
— Nerede, hastalanp
ses
u
olur:
uzun süren kiiler?.. Derhal hastala yakalanan kiiler huzura gelecek, Allah'a sonsuz selâm ve sayglarn takdim edecekler. Allah da onlar tehiyyelerini kabul ettikten sonra, yine sa tedavileri
tarafda onlar için yeil bir sancak dikilecek ve o sancak Eyyup aleyhisselâma verilip onlara lider olacak..
Bu ümmetten hastala yakalanp da sabr
gösteren-
— lere,
Ebu
Talip
olu Ukeyl
218 ile
— ve benzerlerini örnek vere-
biliriz..
Bir ses daha:
—Nerde
ve namuslu gençler? Bunun üzerine dünyada zina yapmam, her türlü gayr-i merû münasebetlerden uzak durmu tertemiz gençler gelecekler. Allah onlarn selâmn kabul ettikten sonra yine sa tarafa alnp kendilerine yeil bir sancak dikilecek ve bu da Yusuf (Aleyhiselâm)a verilecek.. Bu ümmetin namuslu, erefli, iffetli kiileri olarak sizlere Süleyman olu Rait ve benzerlerini örnek gösteiffetli
rebiliriz..
Bir ses daha: Nerede Allah için sevienler
—
..
Onlar da derhal Allah'n huzuruna çkarür. Onlara da Lütuf la muamele eder ve onlar sa tarafa alr. Allah yolunda sevienlerin mümeyyiz vasflar unlardr: Sabr, hilm ve dünyevi felaketlere aldrmamak. Buna örnek göstermek icab ederse hemen Ebu Talip olu Ali ve benzerlerini gösterebiliriz. Bir ses daha: Allah korkusundan alayanlar nerede?.. Derhal Allah korkusundan alayanlar getirilir. Onlarn göz yalar, ehit kanlar ve alimlerin mürekkebleri ile ...
—
tartlr, yadlar fazla gelir.
Sonra emr edilip sa tarafa alnrlar, ve onlara renkli nedenleri bir bayrak verilir: Çünkü alama ekilleri ve farkl ve çeitli olmutur: / Allahm rahKimi Allah korkusundan alam, kimi metini
umduu
için
yalvararak
alam,
kimi
ilemi
ol-
duu
günahlardan pimanlk duyarak alam.. Onlarn sancaklar Nuh aleyhisselâma teslim onlarm liderleri olur..
edilir
ve
»
— 219 — Bu
—
manzaray gören
güzel
alimler ileri atlp:
Bunlar alatan bizim ilmimiz olmutur! Derler. Nuh aleyhisselâma hitaben: «Yava ol ey Nuh!» sesi ortal çnlatr.. O zümre durur. Bu defada ehit kanlar ile alimlerin kalemlerinden damlayan mürekkepler tartlr, ehit kanlarnn bulunduu keffe basnca derhal em-
ar
sa
redilir,
onlar
sancak
dikilir.
alnr ve kendilerine renkli bir Bu da Yahya aleyhisselâmm eline verilir. tarafa
Yahya (aleyhihsselâm) onlar alp
ilerler.
Tam
o s-
rada yine alimler öne atlp:
— Bunlara
cihadn faziletini biz anlattk da ondan savatlar, önden gitmek bizim hakkmz olsa gerek derler..
Onlarn bu Allah
honut
—
hareketleri
rzasn mucip
Allann
olur ve
olarak öyle buyurur:
Onlar (âlimler)
benim katmda,
peygamberler
gibidirler.,.
Ey
alimler!
Kime efaat etmek
istiyorsanz, hadi
e-
faat edin, size efaat yetkisini veriyorum! Bunun üzerine alimler efaat etmee balarlar. Önce kendi aile efradna, sonra komularna, daha sonra da ar-
kadalarna efaat etmee koyulurlar.. Her birerleri bir melee öyle seslenmesi
için
emir ve-
rirler:
«Ey ehali? Falân alim efaat ediyor. Kim onun iini görmüse, kim ona bir lokma yedirmise, kim ona yudum su içirmise, hadi gelsin de onun efaatine nail sun
bir bir ol-
!
Bir hadis meali:
«Önce kendilerine kitab
verilen peygamberler, sonra
peygamberler, onlardan sonra da alimler efaat edecektir..»
Peygamberler
için
beyaz bir sancak
dikilir
ve Ibrahi-
220
min
(aleyhisselâm)
içinde en iddetli
— Çünkü
eline verir.
mükâefe
peygamberler
sahibi odur!
j
lir.
— Nerde fakirler?» diye Fakirler J — Merhaba ey dünya kendilerine zindan olan fakir-
ler!
Denildikten sonra
«
bir lir.
seslenilir.
sa tarafa
alnr ve
sancak hazrlanp sa (aleyhisselâm) m O günü, O, onlarn imam (lideri) olur. «
— Nerede
getiri-;
kendilerine
sar
eline teslimedi]
zenginler?..» diye nida edilir. Zenginler
de getirilir. Lâkin servetleri hesab edilirken aradan beyüz yl geçer. Sonra sa tarafa alnrlar ve kendilerine renkli bir sancak dikilir ve bu Süleyman aleyhisselâmm eline teslim edilir.. Onlara sa tarafndan lider ogün O, olur. Bir hadîs meali: •
«Dört
klp
ey
var
Ahire tte dört eyle
ki,
karlarna ç-
susturulur:
Zenginlere sorulur:
— Allah'n zikrinden ve taatndan ne alkoydu?.. — Bize Allah, mal ve mülk verdi ve bunlar ken— Süleymana sizden daha çok mülk verilmitir. Busizleri
bizi
na ramen, mali\onu, Allahtan uzaklatrmamtr, rek susturulacaklardr.. Hastalara çarlp Sizi Allah'n taatndan ne
— sorulacak.. Onlar, — Hastalk!..
—
:
diye-
,
alkoymutur?
diye
Diyecekler,
Eyyub'dan daha fazla hasta deilsiniz.. Eyyub (Aleyhisselâm) un hastal onu hiç biran Allah'n Siz,
zikrinden etmemitir... diye susturulacaklardr.. Gençlerle köleler çarlp, kendilerine:
— 221 —
Sizi
Allah'n zikrinden, taatndan ne uzaklatrd?
diye sorulunca: ler;
— Güzelliimiz ve köleliimiz, diye cevap verecekkarlarna u cevapla çklacak: — Yusuf (Aleyhisselâm) hem gem de köle..
güzeldi,
Eu
iki
vasf
hiç bir
zaman
kendisini Allah'n ibadetlerin-
den menetmedi.. Fakirler huzura alnp, sizi Allah'n taatndan ne alkoymutur? diye sorulunca, onlar:
— Diye cevap verecekler. Bunun üzerine öylece onlar susturulacaklardr: — îsa (Aleyhiselâm) Buna ramen hiç bir Fakirlik...
fakirdi.
zaman Allah'a ibadet etmekten geri durmad.. mdi, bu dört eyden biri kendinde bulunan kimse bir tezekkür etsin ve
ona göre tedbirini alsn...
Resûlullâh (S.A.V.) Dualarnda
na
«— Allah'm, snrm..»
öyle
derlerdi:
zenginlik ve fakirliin fitnesinden sa-
Öyleyse (Ey nsanlar!) sa Aleyhisselâm göz önünde tutun! Ondan ibret aln! Güvenilir kaynaklardan örenildiine göre O, hiç bir eye malik deildi.. Yünden bir Cübbeyi tam yirmi sene üzerinde tamtr.. Yolculuklarnda yannda bir tebih, bir tarak, bir testiden baka hiç bir ey bulunmazd.. Bir gün adamn birisini, el üe su içtiini görünce, elindeki destiyi de att.
Ondan sonra
eline
onu bir daha
almad. v
~™ ~-
Baka bir iadam, sakaln eliyle hilâllarken görünce, taran da frlatp att, bir daha onu eline almad.. sa Aleyhisselâm öütlerinde devaml olarak öyle derlerdi:
«—
Binek
hayvanm
iki
ayam,
evlerim, yer
maa-
!
222
ralarm,
gdam
—
yerlerin otlar, içecek
suyum da
yerlerin
nehirleridir...»
Gökten inen baz suhuflarda öyle yazldr: «Ey Âdem olu! yilik de kötülük de hayatn cilvelerindendir. Kasden veya hataen ilenen cinayetlerde, kefaretle karlanp da ksas yaplmazsa bunlardan kaçn
Çünkü bunlar çok büyük suçlardr..» Büyük günahlar ileyen kimseler
için
de efaat bek-
lenebilir.
Onlarn en ansllar, bin yü atete yanp da cehennemden kurtulabilenlerdir.. iki
El-Hasen El^Basrî (Allah'n rahmeti üzerine olsun) de bir, sözlerinde «— Ah keke O adam ben olabil:
seydim!..» derlerdi..
Malûm olduu
veçhile O, ahiret ilimlerini en iyi bilen-
lerdendi..
Kyamette lur.
Bir sevaba
günah
bir
adam huzura çarlr.
Terazisi kuru-
Yahut da sevap keffesiyle da bir sevaba ihtiyac kalr.
ihtiyaç olur.
müsavi olur, Allah ona acyarak: Hadi git, sana bir sevap verecek birini bul da, kurtul ve cennete gir! der. Adam bunun üzerine halk arakeffesi
—
snda dolamaa ve bir sevap aramaa balar. Kime gitti ise cevap hep ayn: «— Kusura bakma kardeim, belki mizanm hafif olur da o sana verecek
tiyacm
olduum
tek bir sevaba benim ih-
olur..»
Bunun
adam akn ve ümitsiz bir meydan- arasatta dolamaa
üzerine zavall
halde sersem tavuk gibi balar. Derken arkadan bir ses;
—
Ne
istiyorsun
— Tek bir
arkada?
sevap peindeyim.. Binlerce sevab bulunan kiilerin yanndan geçtim ve onlardan tek bir sevap
— 223 —
m
istedim de cimrilik ederek bana vermediler.. Ne yapacabilmez bir haldeyim, imdi.. Ümidsiz dolap duru-
yorum..
— Ben
baka
amel defterime
hiç bir
ey
baktm da
bulamadm.
onu da sana veriyorum,
göre,
Bunu alnca adam çok «
tek bir sevapdan
O
al
bana yaramayacana da bari sen kurtul...
sevinir ve terazisinin
bana
— Sana o sevab kim verdi?..» — Allah hereyi
lendir,
fakat hikmetleri
bildirmek için
bi-
kullarna böyle
sorar..
— Felân kimse.. — Benim Rahmetim,
lütuf ve
ihsanm, seninkinden
çok daha fazladr.. Hadi, o sana sevabm veren kardeinin elinden tut da ikiniz birlikte doru cennetime girin, diyerek lütuf ve ihsanda bulunur..
Bakyorsunuz
Bunun
bir adam, terazisinin iki keff esi de bir.
üzerine Allah
— Bu, ne
:
ne de cehennemlik., der. Öte yandan bir melek, içinde (Of) kelimesi yazl bulunan bir sahife getirip,
cennetliktir,
terazinin
böylece günah keffesi le
günah keffesine koyuverir. Ve Çünkü o, kelime bibasar..
ar
—
ana-babaya isyan belirten bir kelimedir. Cehenneme atlmas için emir verilir..
Allah'a
Tam
o
dönüp Senden tek bir dileim var
— yarabbi.. — Nedir o tek dilein, söyle bakalm.. — Ben naslsa Cehenneme gidiyorum.
Babam babamn azab-
orada yanyor bunu da biliyorum. Ne olur da bana ver de bari babam kurtulsun, niyaznda bu-
n
lunur.
—
Dünyada ona
asi
geldin, ahirette iyilik
yapmak
!
224
—
istiyorsun..
Mademki
seni de afv
ediyorum, hadi tut
öyle,
ediyorum ve elinden de dorul
dileini kabul
babn
,
cennetime girin beraber... Cehenneme giden herkesi melekler durdurup sorarlar: Çünkü onlar ahiret bilgilerini herkesten daha çok
— — Size
bilirler.-—
î
yardm
edecek yok
mu?
Onlar teslim olup günâhlarn
itiraf ederler.
Bu
tip
kimseler hep birden cehenneme atlrlar.. Genç, yal, kadn, erkek Ümmetin kebair ehli olanlara gelince:
Onlara zebaniler sorarlar: yüzünüz siyahlamam, bu kadar güzel Sizin yüzlü kimseleri bu ana kadar, buraya gelenler arasnda
—
Bunun sim nedir acaba?.. Buna ramen biz? Muhammed Ümmetinin kötü
görmedik..
—
olan kimselerindeniz..
Ne
— mez
brak da Alayn ama alamak, olur ey malik,
alayalm..
size bir f aide
temin
et-
ki?...
Nice
zk
bizi
yal
kiiler kendi sakallarndan tutup: «Eyvah!» Diye hayflanacak.. Nice orta yallar «yaolsun bizlere ne kötü bir durumdayz!.» diyecekler...
Nice delikanllar, «Mahv oldu gençliimiz!.» diye haykracak!. Derken Allah tarafndan bir ses duyulacak: Ey Malik (Cehennem gardiyan) Bunlar Birinci kapdan içeriye al! Bunu duyduklarnda hep bir azdan: «La îlâhe llallah!» diye baracaklar.. Bunun üzerine Cehennem onlardan beyüz senelik yere uzaklaacak.. Onlar yine alamaya balarlar. Bir ses daha: Ey ate yakala onlar! Ey Malik, tut onlar birinci kapdan içeriye sok
— Ate
gök gürültüsü
225
—
çkararak, kalplere alabildiine hücuma geçecek.. Malik ona çkacak: çinde Kur' an bulunan ve iman kab olan kalpleri yakma, Rahmana secde eden alnlar da yakma! Yine geri dönerler bir adamn sesini duyarlar, O ses gibi bir gürültü
—
öyle haykryor: Allah ona:
—
la
Nen var? neden cehennem çkyor sesin..
ehlinin hepsinden faz-
—
Allah'm, beni hesaba çektin, buna ramen rahmetinden ümidimi kesmedim. Beni duyacan, derdime
derman olacan da biliyorum. Bu yüzden ve sana yalvarmaa baladm..
—
«Rabbinin
keser..»
Hadi
nemden
kurtulur.
te
rahmetinden ümidini
git seni
Bu
baladm,
der.
Bu
ancak sapklar suretle Cehen-
sefer de Allah ona:
— imdi cehennemden çktn, hangi amelinle gireceksin? diye sual eder. — Yarabbi Cennetinden çok az yer
cenne-
isterim, faz-
bir
la
haykrmaa
istemem, diyecek.
Tam necek
o srada kendisine güzel bir
aaç
gösterilip de-
'
ki:
-
— Bunu sana — Hayr! O aacm
verirse,
gölgelendikten
fazlasn
ister misin?
meyvasmdan
sonra kendisine
baka
yeyip, gölgesinde bir
aaç
gösteri-
lerek:
— Bunu daha m sevdin? — Evet! — Peki bunu sana verirsem, baka misin? — Hayr... Derken ondan daha güzel ve mükemmel denilecek...
-
ister
bir
aaç
gösterilecek: Alemlerin
Sim
—
15
—
226
—
— ster misin, bunu da sana vereyim... ayet sem bundan bakasn isteyecek misin? Sorusuna: — Evet, Verirsen bundan bakasn istemiyece-
verir-
ver..
im,
diyecek..
Bunun
honut
üzerine Allah ondan
olarak cennetin*
koyacak...
Akllar hayrette brakacak,
durgunluk ve-
zihinlere
recek ahiret hikmetlerinden biri de udur: Cenab- Hakkn huzurunda, yüz binlerce kii, sanki bir
kiiymi
gibi, bir
anda hesaba
çekilir..
Allah onlarn hepsini, sanki bir kiiyi muhasebe ediyormu gibi, kimsenin kimseden haberi olmadan, yekdierlerinin ahvaline vakf olmadan, bir lâhzada ayn anda
muhasebe ve muhakeme Böylece: gibidir..»
O
edecek..
«Yaradlnz
mealindeki âyetin
ve
ancak bir kii
diriliiniz,
srr
zahir olur.
an
yüce olan Allah' tebih, tenzih ve tehlil ederim ki, birinin hesabn görürken dieri farkna varmaz... îte melekût srlarndan «akllarn idrak edemedii acayip srlarndan biri de budur!.. Kyamet günü adam, olunun yanma gelip öyle der: Ey olum! Biliyorsun, ben seni büyüttüm, yeti-
—
Sana yedirdim, içirdim, giydirdim. Küçük olduun için sen bunlar yapamazdn.. Sen küçükken sana gelecek fenalklar önleyemezdin de ben seni korurdum ve sana tirdim.
gelecek kötülükleri de önlerdim..
Kyametin
felâketini,
gözlerinle görüyorsun.
dehet ve
üzüntülerini
Babann günahlar
kendi
çoktur. Bir ta-
da yüküm h:ç olmazsa hafiflesin... Bu teklifi duyan çocuk babasndan yüz çevirip kaça-
nesini al
cak..
/
Anne yavrusundan, yavru annesinden, karde kardeinden, koca karsmdan, kar da kocasndan kaçacak:
— «(Evet) kiinin
227
—
kaçaca
gün: biraderinden babasndan, karsndan ve oullarndan..» (1)
anasndan,
îte çocuk babasndan kaçarken, benim senden daha çok ihtiyacm var diye
babasn bandan
savacak...
Bir hadîs meâli:
— Kyamette insanlar çplak olarak har olunacakAie: ne ayp ey, insanlar birbirine bakarlar., deyinResûlullah (S.A.V.) u âyeti okudu: — Herkesin «
lar.
ce
«
gün, kendisini
o-
megul edecek ii vardr..» Bu sözüne unu «Kyamet gününün deheti çok büyüktür.
da ilâve etti: .Kimse kimseye bakacak halde deildir..»
Herkes yerinde
istikrar edince, bir siyah bulut görü-
necek ve yaylm sahifeler yadracak. Mü'minin sahifesi gül renginde olacak. Kâfirinki simsiyah bir renkte olacak..
Salrfeler (amel
solundan
verilecek
defteri) kiminin
sandan,
bu kimsenin isteine
kiminin
terk edilmiye-
cektir..
Cennete,
yetmi bin kii hesapsz
kurulmayacak, amel üzerinde (Lâ ilâhe illallah.. terazi
yazl «
girecektir: Onlara
defteri verilmiyecek,
Muhammeden
yalnz
Resûlullah)
olan bir beraat sahifesi verilecek ve öyle denecek:
—
Bu, felan kimsenin, cehennemden kurtulup, cen-
nete girmesi için verilmi olan bir beraat sahifesidir !..»
Böyle bir müjdeye nail olan k msenin elinden bir melek tutup arasat meydann: :
«
—
Bu
falan kimsedir, günâhlar
tamamen afv
edil-
mitir. Cennetliktir. Bir daha sknt ve üzüntü görmiyecektir! Ne mutlu buna!..» diye dolatracak...
Kyamet Günü, (1)
Abese
Peygamberlerin minberleri ayr
sûresi, âyet: 34, 35, 36.
ola-
—
— 228 — cak, Âlimlerin minberleri de
ayr
olacak..
—Minberler de-
rece ve manevî rütbelere göre ayarlanacak.
lmi
ile
Nur Kürsüsü üzerinde
âmil olan âlimler
otu-
racaklar..
Her Peygamber Kürsü igal edecek..
mevkisi ve derecesine
kendi
göre
Kur'an okuyucular, Müezzinler hepsi srasna göre Misk minderleri üzerinde oturacaklar.. îte îslâmiyeti kendi ve aile hayatlarnda uygulayan kiiler, önce Âdeme, gidecekler sonra bütün peygamberlere ba vurduktan sonra yukarda yaptmz açklamaya göre— Son Peygamber Hazreti Muhammed Musehitler,
salihler,
—
tafa (S.A.V.)e gelecekler..
una
da hiç üphe yok ki, Kyamette Kur'an- Kerim, güzel yüzlü ve üstün huylu bir adam eklinde gelip okuyanna, dinleyenine efaat edecek. slâm dini de öyle... Kendisine smsk sarlanlar ahirette savunacak..
(El-îhya)
adl kitabmzda, islâm dininin Ömer ibnil - Hattab'la olan hikâyesini anlatmtk.. Evet slâm dini güzel bir klkta gelip, Allah'n diledii kimselerin koluna girip cennete götürecektir.. Dünya da çok çirkin beli bükülmü ihtiyar bir kadn
klnda
görünecek..
Ve
insanlara soracaklar:
— Bunu tanyor musunuz? — Hayr, Allah'a bundan snrz... diye.
—
îte
yek-dierinize
için
krdnz,
bu, birbirlerinizi
saldrdnz
onu elde etmek dünyadr, diye tanta-
caklar..
Cuma da
süslü bir gelin
klnda
gelecek..
Herkes
bana üüecek. Nihayet o da kendisini tutup
doru
klan kimselerin
cennete sokacak..
ellerinden
—
—
229
te
(Ey gafil insanlar!) Allah'n Rahmetine, Kur'an, islâm, ve cuma'nm cömertliine bakm da ibret aln!.. Bir düünün: Nasl onlar insan klna girecekler?.. Evet Kur'an ceberuti olarak mevcuttur... îslâm da; Oruç, Sabr,
Ölümle
Namaz
hereyin
hakl çkarmak söylemi olduu: «
gibi melekûtî olarak mevcuttur!...
— Eskiyen
için
bittiini,
iddia
Peygamberimizin
eden ve iddiasn
Hendek
günü
ile
karna
ruhlarn sahibi budikilecek olan kimseye
Bütün bunlar, büyük
ilimlere
muhtaçtr, kolayca hal
cisimlerin, fâni olan
lunan Allahm!» sözü sakn iltifat etme!
edilecek iler ve meseleler deildir..
Bunlara dier kitaplarmzda iaret ettik.. Sünnet yoluna sülük etmen için, bu kitabn muhtasar olmasn istedik..
însan
eytanlarnn, eriata
soktuklar
bir
takm
bid'at ve hurafelere de kulak asma!..
Mü'minleri irat ederek, Murad yoluna girmelerini temin et ve o güzel yolu kendilerine müjdele!
y
Allah'dan, lütuf ve keremi sayesinde, tertemiz olma(ve her iki cihanda) baarya ulamay d liyoruz. ;
Amin!.. Bize Allah, yeter!
Ne
güzel vekildir O!
Allah'n rahmeti, selâm, efendimiz (S.A.V.) âl ve eshab üzerine olsun...
SON
Muhammed