Arkeology

  • Uploaded by: Amila Luk
  • 0
  • 0
  • January 2021
  • PDF

This document was uploaded by user and they confirmed that they have the permission to share it. If you are author or own the copyright of this book, please report to us by using this DMCA report form. Report DMCA


Overview

Download & View Arkeology as PDF for free.

More details

  • Words: 2,062
  • Pages: 9
Loading documents preview...
ARKEOJEOFIZIK

DERS NOTLARI

jeofizik.comu.edu.tr 2007

Bölüm I Bu bölümde genel tanimlar verilecektir...

Arkeoloji Arkeoloji arkeos logos kelimelerinden türetilmistir.arkeos:eski logos da: bilimdir.Yani arkeoloji kazi bilimi degil eskinin bilimidir. Arkeoloji eski kültür ve uygarliklarive onlardan kalan maddi kalintilari açisindan inceleyen yer ve zaman saptamakla ugrasan bir bilimdir.Bana göre arkeoloji toplumun geçmisini tanimasina ve insanlarin benliklerine sahip çikmasini saglamak için olusmus bilim dalidir.

Arkeolog Insanin dünya üzerinde görülmesinden Ortaçaga kadar geçen süreç içinde insana iliskin her türlü kalinti ve buluntuyu, dogal çevre ile insan arasindaki iliskileri, yüzey, sualti arastirmalari ve kazilarla ortaya çikaran, inceleyen, degerlendiren ve koruyan kisidir.

Arkeometri Arkeolojide çesitli fen ve doga bilim dallarinin matematiksel ölçüm ve analiz yöntemlerinin uygulanmasi ve kullanilmasi olarak tanimlanabilir. Bu bilim alaninda günümüzde yapilan arkeolojik arastirmalarin kültür tarihi açisindan, elden geldigince eksiksiz olarak degerlendirilebilmeleri için, fen ve doga bilimlerinin çesitli dallarindan birlikte yararlanilir. 2.Dünya Savasina kadar arkeolojik buluntularin degerlendirilmesi için, gerek çesitli kimyasal ve fiziksel yöntemlerle yapilan malzeme analizleri, gerekse mutlak tarihlendirmeler için daha birçok yöntemlerin gelistirildikleri görülür. Ancak arkeolojiye dönük bu arastirmalarin “ARKEOMETRI” adi altinda yeni bir boyut kazanmasi ve bugünkü konumuna kavusmasi 1950-60 yillari arasina rastlar.

ARKEOMETRININ UYGULAMA ALANLARI VE YÖNTEMLERI A. Arkeolojik toprak alti ve üstü kalintilarin, ören yerlerinin saptanmasinda: 1. Optik yöntemler (Prospection-Önceden görme- yöntemleri) Hava fotografi arkeolojisi Fotogrametri 2. Jeofiziksel / fiziksel yöntemlerden yararlanilmaktadir. B. Arkeolojide çesitli kalintilarin yas tayinleri ile mutlak tarihlendirmelerde. 1. Radyoaktif yöntemler 2. a. Radyoaktif parçalanmadan kaynaklananlar. C-14 (radyokarbon) K40 – Ar40 (potasyum-Argon) U-238 (Uranium 238)

U-235 (Uranium 235) Th-232 (Thorium 232) Fizyon izleri sayimi v.b gibi b. radyasyon etkisiyle enerji birikiminden kaynaklananlar. TL (Termoluminesans) ESR (Elektron Spin Rezonans) 3. Radyoaktif olmayan yöntemler Jeofiziksel / manyetik alan degisimlerine dayananlar: paleo/arkeomanyetizma Rasemizasyon (kemiklerde amino-asid degisimi) Uranium / Florin (U ve F miktarinin ölçümüne dayananlar) Obsidiyen Hidrasyonu (hidrasyon tabakasinin ölçümü) Cam yüzeyi tabakalari (cam yüzeyin degisiminden olusan tabakalarin ölçümü) Varv analizi (balçik tabakalari sayimi / ritmik doga olaylarindan kaynaklananlar) Dendrokronoloji (agaç halkalari sayimi / ritmik doga olaylarina bagladi; C-14 için denetleyici ve düzeltici tarihlendirme yöntemi) Polinoloji (pollen analizi, pollen spektrumlarinin belirleyici özelligi) Hayvan kemigi analizleri (hayvan kronolojisi) gibi yöntemler çogunlukla uygulanmaktadir. C. Arkeolojik kalintilarda ham maddelerin saptanmasi / Kaynak analizleri. Hammaddelerin tesbiti ile teknolojik düzey, ticaret, kültürel iliskilerin aydinlatilmasinda yararlanildigi gibi, dolayli olarak da dogal çevre ve iklim hakkinda da bazen bilgiler edinilebilir. Bu amaçlar için genellikle tas, mermer, obsidiyen, kil çanak çömlek, toprak, metal, curuf vs örneklerin analizleri yapilir. Bugün çogunlukta islak kimyasal yöntemler yerlerini daha çok asagidaki yöntemlere birakmislardir: 1. Radyoaktif yöntemler TL (termoluminesans) Neutron aktivasyonu Atomik sogurma spektrometresi 2. Diger fiziksel yöntemler Optik mikroskobi Optik Emisyon spektrometresi (spektral analiz) X-isini- floresansi Elektron prob mikroanalizi X-isini saçinimi Kizilötesi sogurma vb gibi. Kaynak analizlerinde bu ve benzeri yöntemler, çogu kez birarada da kullanilir. TL analizlerinde optik mikroskobiden yararlanildigi gibi. D. Dogal çevre ve biyolojik ortamin, ekolojinin aydinlatilmasi, besin ekonomisi, eski toprak kullanim alanlarinin belirlenmesinde, nüfus saptamalarinda: Palco/arkeo-antropoloji Paleo/arkeo-botani Polinoloji Paleo/arkeo-zooloji Jeomorfolojik ve Jeokronolojik çesitli yöntemler Toprak analizleri v.s den yararlanilmaktadir.

Havadan çekilen fotograflarla yapilan çalismalara örnekler

Kerkenes Kentinin 1.400.000 tekil GPS okumasindan 3D topografya haritasi. http://www.metu.edu.tr/home/wwwkerk/index.html

Nemrud dagi fotografi http://www.nemrud.nl/tr/index.htm

TARIH ÖNCESI DEVIRLER ve TARIH DEVIRLERI TARIH ÖNCESI DEVIRLER a) Paleolitik Dönem - KABA TAS DEVRI - (M.Ö. 6006-10.000) Insanligin en ilkel ve en uzun dönemidir. Bu dönemde henüz araç ve gereç yapimi baslamamistir. Insanlar kendilerini korumak için dogadaki sivri taslari oldugu gibi kullanmistir. Arastirma açisindan “iz” yoktur. Bu dönemi ait Anadolu'daki yerlesim yerleri: Antalya Çevresinde: Karain magaralari Beldibi magaralari Belbasi magaralaridir. b) Mezolitik Dönem - YONTMA TAS DEVRI - (M.Ö. 10.000-8.000) Bu dönemde insanlar tasla ri yontarak ilk defa araç ve gereç yapmislardir. Bu aletler savunma ve avlanma amaciyla yapilmistir. Insan doganin asalagi durumundadir. Tüketici, avci ve toplayicidir. Ekonomik etkinliklerden ötürü göçebe bir yasam sürmüslerdir Magara duvarlarina hayvan resimleri yapmislardir. Dönemin sonlarina dogru ates denetim altina alinmistir. (Ates önce insanlari soguktan ve yirtici hayvanlardan korumus, daha sonraki dönemlerde ise insanligin gelisimine önemli katkilarda bulunmustur. Toprak kaplarin yapiminda madenle rin islenmesinde oldugu gibi) Yontma Tas Devrinin sonlarina dogru buzullar çözülmüs, iklim yumusamistir. Konaklama yerleri olarak kullanilmasi nedeniyle arastirma yerleri genelde magralardir. Buluntulari tanimlamak uzmanlik gerektirir. Insanlarin toplayicilik ve avciliktan vazgeçip üretim ekonomisine geçis dönemidir. Tarimla birlikte yerlesik hayat baslamis, köyler kurulmustur. Bu dönemi aydinlatan merkezler: Antalya'da: Beldibi Göller Bölgesinde: Baradiz Ankara'da: Macunçay Samsun'da: Tekkeköy'dür. c) Neolitik Dönem - Cilâli Tas Devri : M. Ö. (8.000-5.500) Tarimla birlikte yerlesik hayat baslamis, köyler tesekkül etmistir. Yeni Tas Devri: Türkiye'de genis bir alana yayilmistir. Bu dönemde alet yapimi gelismis sert ve düzgün aletler yapilmistir. Tasin yanisira ilk defa topraktan da araç gereçler yapilmistir. (Toprakkaplar yapilmis, seramiksanati ilerlemistir.) Insanlik için güzel bir dönemin baslangicidir. Insan doganin asalagi olmaktan kurtulmus ilk defa üretim faaliyetlerini baslatmistir. Ilk defa tarim baslamis, hayat tarzi degiserek yerlesik yasama geçilmistir. Bunun sonucunda ilk köyler kurulmus, hayvanlar evcillestirilmistir. Menhir ve Dolmen adi verilen anitlar dikilmistir. Bitki liflerinden elbiseler dikilmistir. Arastirma yerleri yerlesim ve tahil depolama yerleriyle tanimlanabilen “buyuk evlerdir”. Bu bölgeler; Konya'da : Çatalhöyük

Diyarbakir'da: Çayönü Gaziantep'te: Sakçagözü'dür. MADEN DEVIRLERI Bakir Devri Islemesi kolay oldugu için ilk kullanilan madenler bakir, altin ve gümüstür. Ancak dogada fazla bulundugu için bakirdan daha fazla araç ve gereç yapilmis ve döneme damgasini vurmustur. Tunç Devri Bakir ve kalayin karisimindan tunç elde edilmis ve böylece daha sert dayanikli araç gereçler yapilmistir. Bu dönemde karasaban bulunmus ve tarimda gelisim saglanmistir. Tüketim fazlasi üretim elde edilmis bu da ticaretin gelismesini saglamistir. Ilk sehir ve devlet yapilari kurulmustur. Bu dönemin en önemli teknolojik bulusu kagni biçimindeki dört tekerlekli arabadir. Bu evrede Anadolu'da yapilan arkeolojik kazilarda ortaya çikarilan en önemli yerlesim yerleri Truva I, Demircihöyük, Semahöyük, Beycesultan, Tarsus, Alisar, Alacahöyük, Karaoglan, Ikiztepe, Kültepe ve Norsuntepe olarak sayilabilir. Demir Devri Demirin yüksek isida islenebilmeye baslanmasi ile sanayide önemli gelismeler saglanmistir. Ticaret hizlanmis ve dönemin sonlarina dogru yazi icat edilmistir. Çanakkale'de Truva Denizli'de Beycesultan Burdur'da Hacilar Yozgat'da Alisar Çorum'da Alacahöyük Van'da Tilkitepe'dir. Samsun da Akalan kalesi Mimari yapilar gelismeye basladigindan tasyapilar (sur duvarlari, saray kalintilari vb) arastirmalara konu olmaktadir. Ayrica mezarlara konan adak malzemeleri ile yerlesim yerlerindeki gündelik esyalarda arastirmalara konu olmaktadir.

TARIH DEVIRLERI Tarih, yazinin icadi ile baslayan zaman dilimi içerisinde devirlere ayrilirken, insanlik tarihini etkileyen büyük ve önemli olay ve buluslara göre dört bölüme ayrilir. ILK ÇAG Yazinin bulunmasiyla baslayip (M.Ö. 4000-3500) Bati Roma Imparatorlugunun yikilisina kadar sürer. En uzun süren çag olarak bilinir. ORTA ÇAG Bati Roma Imparatorlugunun yikilisindan (476), Istanbul'un Türkler tarafindan fethine kadar (1453) sürer. YENI ÇAG Istanbul'un fethinden, 1453 tarihinde baslayip, 1789 tarihli Fransiz Ihtilaline kadar sürer.

YAKIN ÇAG 1789 Fransiz Ihtilali ile baslayip, günümüze kadar sürer. Arkeolojik arastirmalar açisindan sadece ilk çag devirleri inceleme konusu olur

ANADOLU MEDENIYETLERI: Anadoluda kurulan uygarliklar sirasiyla sunlardir: 1) MÖ 2000 – MÖ 600 yillari arasinda - Hititler, - Frigler, - Lidyalilar, - Iyonlar, - Urartular 2) Persler (M.Ö 543-333) 3) Iskender Imparatorlugu 4) Roma Imparatorlugu 5) Bizanslilar (395-1071) 6) Türkler (1071-....)

1)-MÖ.2000 – MÖ 600 YILLARI ARASINDA ANADOLU MEDENIYETLERI −

HITITLER

Hititler'in Anadolu'ya göç tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. MÖ 2000 yillarinda Hint-Avrupa kavimlerinin doguda Kafkasya üzerinden Anadolu'ya girdikleri en kabul gören tezlerdendir. Tezlerden bir digeri Çanakkale Bogazi'ndan, bir baskasi ise, Karadeniz'den geldikleri varsayimidir. Yeni gelenler yerli Anadolu Hatti Beylikleri'ni egemenlikleri altina almislar, kismen politik ve askeri, bir dereceye kadar da ekonomik gücü ellerinde tutmuslardir. Anadolu'da ilk kez organize devlet kuran Hititleri'in baskenti olan Bogazköy (Hattusa), daglikengebeli bir arazi kurulmus olup Çorum,a uzakligi 82 km'dir. Bogazköy'ün gerçek tarihi M.Ö. 1900'den az sonra baslar. Geç Hitit ve Asur belgelerinden ögrendigimize göre Bogazköy; Hattustu ve Pijusti adli krallarla son bulan bir hanedanligin merkezi idi. M.Ö. 19. ve 18. yy.'da Hitit öncesideki dönemde Bogazköy'de, Hattiler ve Asurlu tüccarlar da konaklamaktaydilar. Sehirde Asurlu tüccarlarin ticaret yaptiklari "karum" denilen bir pazar yeri bulunmaktaydi. Bogazköy, M.Ö. 1200 yillarina kadar Hititler'in baskenti olma özelligini korumustur. Ilk Hitit krali olarak Hattusa'li anlamina gelen Hattusili'yi görüyoruz. Kentin asil merkezini büyük kale teskil eder. Büyük kalenin kuzeybati yamacinda Hitit Imparatorluk dönemine ait özel evler ile Büyük Mabed'in yer aldigi "asagi sehir" bulunmaktadir. Sehrin güney kismini teskil eden "yukari sehir"; M.Ö. 13. yy krallari tarafindan yapilmis sandik seklindeki surlarla çevrilmistir. Bu surda Kral Kapisi, Potern, Sfenskli Kapi, Aslanli Kapi yer almaktadir. Yukari sehir içinde Yenice kale ve Sarikale tahkim edilmis olarak yapilmistir. Hitit Kralligi; M.Ö. 1200'deki Deniz Kavmi Göçleri sonunda Trak asilli kavimlerin baskilari sonucu

yikilmis olup, dolayisiyla Bogazköy de baskent olma özelligini kaybetmistir. M.Ö. 750 yilinda Friklerin yerlesimine sahne olmustur. Hellenistik çagda ise Bogazköy; büyükçe bir yerlesim alani olmaktan öte gidememistir. Bizans çaginda da iskan edildikten sonra Bogazköy'e 18. yy.'da bugünkü sakinleri yerlesmistir. Antik Hattusa harabeleri ile Yazilikaya Açik Hava Mabedi birer açik hava müzesi olarak önem tasimakta olup, ayrica; Milli Park projesi kapsamina alinmis ve Dünya Kültür Mirasi listesine dahil edilmistir. - FRIGLER M.Ö. 750 Yillarinda kuruldu. Baskenti Gordion, yani Yassihöyüktü.Frigyalilar Kaya mimarisi, dokumacilik ve kilimcilikte ileri gittiler. En önemli sanat eseri Midas Mezari'dir. Frigyalilar Fenike harf yazisini kullandilar. Tarimi koruyucu yasalar yaptilar. M.Ö. 676 yilinda Kimmerler ve Lidyalilarin saldirisi sonunda yikildi. Arastirma konusu açisindan kaya mezarlari, höyükleri, ve mezarlari ve Yer alti sehirleri öne çikmaktadir. - LIDYALILAR (M.Ö. 700-300) Bati Anadolu'da Gediz ve Küçük Menderes yörelerinde oturan bu halkin nereden geldigi kesin olarak belirlenememistir. Bu krallik ne tam anlamiyla dogulu, ne de tam anlamiyla batili devletlere benzer; her iki blogun siyasal ve kültürel etkilerinden olusmus yeni bir Anadolu Kralligidir. Antik dönem yazarlari onlarin güneydeki Karyalilar ile kuzeydeki Mysialilar ve Frigler ile akraba olduklarini söylerler. Hint-Avrupa karakterli bir dilleri olan Lidyalilarin Bati Anadolu'da M.Ö. 2. binyilin ikinci yarisindan itibaren varolduklari kabul edilmektedir. Lidya'nin parlamasinin nedeni bölgede bulunan altin madenleriydi. Bu madenin M.Ö. 7. yüzyilin basindan beri Sardes'te isletilmeye baslamasi Lidya'lilari zenginlestirmis ve güçlendirmisti. Lidya'nin Anadolu'daki uygarliga katkisi daha çok ekonomi dalinda olmustur. Altin sikkeler basarak ticaretteki degis-tokus usulünü deger ekonomisine çevirmislerdir. Lidya soylulari ölülerini, Friglerdeki gibi tümülüslere gömüyorlardi. Bu tümülüsler Sardes'in kuzeyinde Marmara Gölü kiyisinda yer alirlar. Bunlardan 355 m. çapinda ve 61 m. yüksekligindeki tümülüs Anadolu'daki en yüksek yigma mezar örnegidir. Sardes'te yapilan kazilar Son Tunç Çagi'nda (MÖ 1400-1200) Lidyalilar'in, Yunanistan'dan gelip Bati Anadolu'ya yerlesen Mikenlerle ticaret yaptiklarini ortaya çikarmistir. Ayrica Hitit arsivlerine göre Hitit Imparatoru Tudhaliya IV (MÖ 1250-1220) "Assuwa Konfederasyonu" adiyla birleserek kendine karsi gelen bir takim devletlere sefer yapmis, bu ülkeleri yikima ugratmistir. Nitekim arkeolojik kazilar 2.bin yilin sonlarinda bir düsman güç tarafindan yakilip yikildigini göstermistir. MÖ 6.yy'in ortalarinda beliren Pers tehlikesini gören ve önlemler alan Kroisos Sardes yakinlarina gelen Pers ordusuyla karsilasti ve yenildi. Sonuçta Iranlilar tüm Anadolu'ya hakim oldular ve Lidya devleti tarih sahnesinden silindi. Lidyalilar mimaride ileri gittiler. Kuyumculuk ve heykelcilikte ilerlediler. Parali askerlerden olusan bir ordu kurdular. Fenike harf yazisini kullandilar. Tarihte parayi ilk defa Lidyalilar kullandi. Dünyanin en eski serbest pazar sehri Sart'i kurdular. Sart'tan baslayan ve Ninova'da biten Kral Yolu'nu yaptilar. Kibele, Artemis, Zeus ve Apollo gibi Yunan tanrilarina taptilar. Biraktiklari sehirler ve tapinaklar genelde yer yüzündedir ancak zaman içinde toprakla örtülen kisimlarinin aranmasi arastirma konusu olmaktadir.

- IYONYALILAR Iyonya Devleti, Bati Anadolu'da Akalar tarafindan kuruldu. Bati Anadolu'da polis (Sehir devletleri) kurdular. Bu polislerin en önemlileri Milet, Foça, Efes ve Izmir'dir. Iyonyalilar daha çok dini

mimaride ileri gittiler. En önemli sanat eserleri, Artemis Tapinagi ve Apollo Tapinagi'dir. Fenike harf yazisini kullandilar. Özgür düsünce, demokrasi ve bilimde ileri gittiler. Denizcilikle ugrastilar, koloniler kurdular. M.Ö. VII. Yüzyilda Lidyalilar'in ve Persler'in saldirisi sonunda yikildi. Biraktiklari sehirler ve tapinaklar genelde yer yüzündedir ancak zaman içinde toprakla örtülen kisimlarinin aranmasi arastirma konusu olmaktadir.

- URARTULAR Urartu Devleti M.Ö. IX. Yüzyilda Hurriler tarafindan kuruldu. Baskentleri Tuspa, yani bugünkü Van'di. Mimaride oldukça ilerleyen Urartular, bir çok kale, bend ve kanal yaptilar. Urartular'dan günümüze kadar gelen en önemli sanat eserleri, Van Kalesi, Çavustepe Kalesi ve Altintepe Kalesi'dir. Urartular çivi yazisini kullandilar. Urartu saraylari genellikle iki katliydi. Alt kat mutfak, banyo, tuvalet gibi hizmet birimlerine ayrilmisti. Üst katta ise büyük bir kabul salonu ile yatak odalari bulunmaktaydi (Çavustepe ve Adilcevaz Urartu saraylari gibi). Urartu devletinde her türlü alt yapi hizmeti devlet tarafindan planlanmisti. Bunlar arasinda sulamaya özel bir önem verilmisti. Kral Menua’nin yaptirttigi 56 km. uzunlugundaki su kana li (samram Kanali) 2800 yil önce yapilmis olmasina ragmen bugün hala Van’da hizmet vermektedir. Ayni sekilde Toprakkale için insa edilmis olan Kesisgöl Baraji bazi onarimlarla günümüzde de kullanilmaktadir. Ayrica Urartu sehirleri arasindaki ulasimi saglayabilmek için bir karayolu sebekesi kurmuslardi. Dünyanin en eski ulasim sistemlerinden olan Urartu karayollarinin en etkileyici kalintilari Bingöl daglari üzerindedir. Van’dan Palu, Harput ve Malatya’ya uzanan bu karayolu ortalama 5.40 m. genisliginde olup, her 25-30 km. de bir konaklama istasyonu bulunuyordu. Urartulardan kalma eserler; Van, Toprakkale, Kayalidere, Çavustepe ve Tilkitepe kalintilaridir. Medler tarafindan yikilmislardir. M.Ö. 600 yilinda,Iskitler ve Medler'in saldirisi sonunda yikildi. Yapilarin yuzeyde izlenemeyen kesimleri arastirmalara konu olmaktadir.

Alinti yapilan Kaynaklar http://www.uslanmam.com/tarih/11185-ilkcag-tarihi-ve-ilkcag-uygarliklari.html http://ansiklopedi.turkcebilgi.com/ http://www.tarihsayfam.com/medeniyetler-tarihi/hititler.html http://arkeolog.atspace.com/urartu.htm http://www.tayproject.org/

Related Documents

Arkeology
January 2021 1

More Documents from "Amila Luk"

Arkeology
January 2021 1
January 2021 0