Sabiha Zekeriya Sertel Ve Turk Feminizmi

  • Uploaded by: Kadir Çandarlıoğlu
  • 0
  • 0
  • January 2021
  • PDF

This document was uploaded by user and they confirmed that they have the permission to share it. If you are author or own the copyright of this book, please report to us by using this DMCA report form. Report DMCA


Overview

Download & View Sabiha Zekeriya Sertel Ve Turk Feminizmi as PDF for free.

More details

  • Words: 4,550
  • Pages: 9
Loading documents preview...
lssN l300_]0]5

sAB iIüA

(zEKEniy§

SERTE

vErünxFEnnixizmi

I,

Z^FER TOPRAK Artrk bürrlyet mabduı bif zümrc?e tabsis edilenxez ue erkekleriv ,nümessillerinden mürekhep

bir

ıneclis ıırt& rıenıleketi İemsil eılemez. kanLux-ı

Bsasllıirl bütülL ()slnıınlılara

uerd,ıği bakkı btz-

ler.len khnse esirgelemez. Ümtt ederirn ki

leni

meclisilx JEni nebıüslan bu ı\okta!ı yaklnd.].n gö-

rür w bu

SeSi

yak ndan lşitirl,er,

sabiha zekeriya (sertel) 'Kadınlaı ve lntihap"

BüJ)ük Mecruua Cilıan Harbi eltesi, 1919 y mda 17 sayl yayımlanmış bif deIgi. Çarşamba günleri çrkan "edebi ve ilmi haftafuk mecmua"nın müdür ve

imtiyaz sahibi M. zekeiya (Sertel). ldarehanesi Cağaloğlu'nda Içtihad Evi. Savaşta yenik düşen Osmanlnın düş lğnkllğm1 gidermeye yönelik, gençliğe seslenen Biiyük Mecmua iki dünya savaş1 alasr oluşacak ulasal kirrıliğin öncü yayın organlaıından.

"VaI olan ve yaşarıak hakkına malik brılunan bir millet ne kadal bü},ıjk felaketlere maıuz kahrsa kalsrn, onrı kimse öldüremez" diyor okullaflna seslenirken. Sorun brı tür bif ulusal kimliğe sahip olup olmamakta, Eğer bu topraklarda yaşayan in,

sanlar "millet" olarak varsa "bedbini"ye, kötiimserliğe zaten yeı yok. Yok millet olarak vaı değilse o zaman herkese düşen göIev bir millet olmaya çalışmak ve bir millet olarak yaşayabilmek için ne noksansa onu sağlamak gerekıyor: "Ofurup elbirliğiyle çal§mak ve milledn hars itibariyle yükselmesini ve hakiki bil millet olmasını temine gayret etmek" değnin ilk saylda çıkan "Büyük Mecmua'run Gayesi" başlıklı yazısın
sabth, zekerlya sertet FotoğfLl/ür

Yıaız Senerin

ko leksi'/onunLlan

verlik"i kendiierine bir esas ittihaz elrnişti. Türkçülük Türkün maddi ve manevi vafllğınl ku!,vetıendirmeye çalışan ve bu güne kadaf da harsi sahadan ayılmayan milli bi. harekettiİ.

Bu satıllar milliyetçiliğe yeni biı yonüm 8etidyor. Bir başka deyişle, liberal bir milliyetçilik anla-

ylşıla yola Ekan ve belki de Cumhuriyetin milliyetçi]ik anlayışıru aydınlatan mua,

bf

derçi Büyük Mec-

Büjnik Mecmua'run amacı yeni doğacak Türki-

ye'yi "asri cemiyet" ya da çagdaş top]um olarak kurgulamak:

1,7l

ı,-

s€fteıle,

bif tavla pertlslnde.

Bugün her milletin gayesi as.i bir cemiyet haline gelmektiI| Çünkii, bu asırda hür.iyetiyle, istiklalMe, şerefiyle yaşayabilecek cemiyetler, ancak asri millederdir,

Derginin hedefi Batı. Çağdaşlaşma, bir anlamda Batılılaşına, Laik bir çizgiyi s^vıınan Bii!ük Mecmua'<1a, toplıımıın din, dil, ahlak, hukuk, eğitim, bilinr, sanat ve müzik gibi atanlarda yozlaştığ1, bütün bu unsurlann devlet ye milletin ayakta kalı,nası ve toplumun çağdaşlaşması için arık tamamen yete$iz kaldlğl ııırgulanmakta. Gündemde bir "Yeni Türkiye" yer alryor.

Büylik Mecmua'nın çağdaşlaştırıc1 misyonu

Cumhuriyetin bir anlamda habercisi. 7 Maft-25 ne lık 1919 arasl çıkan derginin dönem itibaIMe^ıazor koşullar altında yayımlandığınl hatıIlaünak yersiz. Brı nedenle birçok kez sansürün gazabına uğruyor, boşluklaı, hatta boş sayfa|ar|a çıkıyor. Bu yazlrun amac1 BüJ)ük Mecmua'nın işlediği ana temalardan birini incelemek. "Türk feminizmi" derginin belki de en gr-içlü yönli. sözcüsü ise y^zl yaşamına daha ilk adlmlannl atan Sabiha Zekeriya (Sertel). Mehınet Zekeriya (Sertel) ile evli Sabiha Zekeriya daha ilk sayıdan itibaren kadın sorununa de-

ğinmiş. Derginin sekizinci sayıslndan itibaren ise derginin müdür ve imtiyaz sahibi olmuş. Bundan böyle Sabiha Zekeriya meslek sahibi öncü kadınlardan.

Derginin hemen her sayısnda kadın (ve erkek) yazar|arın kadlnln topıumsal konumu ve kadın hakları üzeline görüşleri, dünyada kadın harekeü ile ilgili lubeIleI, yorumlar yer almış. Sabiha Zekeya'nn yanı sıra Haide Edip'in (Adıvar) yaılarına

da yer vermiş Büyük Mecmua. Dergide kadln yazaılara birçok cağdaşlaşma yanlısı eıkek yazar arka çıkmış. Mehmet Zekeiya, Galip Ata, Tekin Alp, lsmail Hakkı katkıda bulrınmu şIar Büyiik Mecmua'ya,

Sabiha Zekeriya, Türk kadının barış ve savaş yıllarında gösteldiği büluk gayret ve fedakirtıkla

toplumsal yaşamrn vazgeçilmez bt unsunü olduğunu oltaya koyduğunrı ve onı.ın her konuda Türk erkeğiyle eşit haklara sahip olması gelektiğini !,tıfguluyor. Kadınların kamusal alanın her köşesine girebilmeleri, kadınların seçme ve seçilme lrakkrna sahip olmaları gelektiğini söylüyor. 1908'de "hüıri yeth ilan" ile gündeme gelen "musavat-ı tamme" ya da "tam eşitlik" anlayışı aftlk toplumda yer etmeye başlıyor, Cum}ıuriyetin atlhmlan için ortam oluşuyor. Sabiha Zekeriya'run ilk sayda yer alan yazrslnln başlığl "Türk Kadnlı$nln Teıakkisi". Sabiha Zekeriya'ya göIe cihan Harbi tüm toplumsal yapılaıı

dönüŞüme Lüğratmış. Tüm dikkatlerin ceplrelere çevfildiği bir eırede kadınlık aleminde köktü değişiklikler yaşanmlş. Şöyte yazıyor Sabiha Zekeriya: "...kadınlık ileminde 50 senede vücuda,gele!ıeyecek olan bir tekamül, seri biİ tebeddül görüldü. Denebilt ki harpten en ziyade müstefit olan kadmlık Alemidir". o güne kadar yaln\z Bazete S^yfala, rında yer alan kadın hakkı, kadının görevi, Cihan Harbi'nde az çok gerçekleşmiş. Kadınlar iş hayah-

na girmişler, ticafethaneleıde, fabrikalarda çalışmaya başlamışlar. Maddi, manevi hayatta her tiirlü engele karşı göğlis gemişler, hayana mücadele edebilecek bir güce ve kafaya sahip oldı.ıklarını karut-

t8]

sABİH A (zEKERİYA)

§ERTEL

lamışlar. Dişçi ırıekeplerinde, Darülftinun'da, bak, teriyolojihanede çalşan kadınlar buna güzel bir ka-

nıt oluştumuşlar. Aynca, Hilal-i Ahmeı (Kzılay) bünyesinde kadrnların gösterdikleri yararlılıklİr,

hastanelerde, hatta cephelerdeki fedakarlıklan ülkede kadrnm ne denli sorumluluk üstlenebileceğini 8östermiş. Nihayet kadrnlar "fikri hayaf'a da katılmışlar, yazıp çizmişler. Halide Edip, Müfide Ferid, Şüküfe_ Nihal ka<Jın yazarlara bilkaç ömek. Kadırılarrn kamusal alana açıİması, giyim krışamuun da köklü değişikliğe uğfamaslna neden olmuşi

Türk kadınt hem yeni hayatna uygun olmak, hem de bütiin zaıafeti üzerinde toplamak üzeİe öyle güzel bir telebbüs (giyinme) tarzna sahip olmuştur ki.,.

Gerek yerli Hfistiyanlar, gerek ecnebi kadınları zevk-i selim daiİe§inde giyinmek hususunda Tüık halkrnın hayranıdır."

Brr satrrlar o günün "milli moda''sırın ne denli güçIü bir çiz8ide ilerlediğinin kan_ıtlan. Ancak -tejebbüs"le "tesetnir" ya da "giyinme" ile -örttinmekavgaslnln ne denti güçlü oldrığu o güniin gazetelerinde izlenmiş, -Te|ebbüs" tarzıru beğenmİyerek

kadınlaıın bu ttir giyinişlelinin ananeye r,e dini ddetlere ters düşttiğünü söyleyen kimi çeweler -te-

iebbüs" yanİlannca "kaİa tehlike" olarak nitelenmişleı. "Tesettiir"ün öncüsü Taşwir-i EJkar olmuş, "Tesettür"ü saırunanlar alasında Darülfünun miidür-i umumisi ya da ıektörü Naim Bey de yer al-

ıl

mrş, bu konı.ıda birçok yazı yazmlş, hükümetin ''te-

lebbüs"e müdahale etmesini istemiş. sabiha zeke ya yaısında "memlekette kala tehlikenin tahakkuku gayesini takiP eden brı zümrenin neşriyat ve telkinatı altlk tesir yapmaktan çok uzakİr'' diyorl "Çünkii hayatta geçmiş fikirler terakki etmiş, Ye tesettiir bir din meselesi olmaktan ziya
kuku itibariyle bu kanun fevkalade memnuniyetle kalşılanacak biı hadise." Sabiha Zekeıiya ikirüci ya^sını kadın hukukuna ayırmış: "Kadınlık Hukuku Bahsi" başlığıyla seçme seçilme hakkına değinm§. Feminizme "son ilmi cereyanlar" aıasrnda yeı vermiş. Hollanda, Danimarka, Finlandiya, Amerika gibi birçok ülkede kadınlara "hakkı intihab" velildiğini, son olarak da 1918'de İngiltere'de kadın-

sabtha zekeftya sertet

lann siyasal yaşama katılarak "inühab hakkı''nı elde ettiklerini, son seçimlerde bu ülkede kadınlardan bir rnebus seçildiğini, keza Nmanya'da da kadnlaIrn "hakk-r rey ve intihab'! elde ettiklelini, ve kadınlann 38 mebus çıkaıdıklannı hatırlatan Sabiha zekeriya, "süfrajet" hareketinin başanya ulaşmasında savaşın büyük etkisi olduğunu ıurgrılamrş. Al-

Sablha (solda) ve Zekedya s€fıel

I91

(yaornda) 3o'ıafda i§tanbuı'da bif lra§rİı balosuoda.

TüRK FEelİNİZ^Aİ SABİHA ZEKERİYA Harp bize, yeni açılan devirde hüfriyetiyle i§tiklaliyle yaşayabilecek milletlerin ancak asfi milletler oldı.ı-

ğunu gösteIdi.-. ve bu netice her milletin iffan hayatnda; harsında, medeniyetinde, içtimai hayatnda ciddi tahaıry,üller ve terakkiler doğurdu. Diine kadar hayali olarak tasawur edilen feminizm me§ele§i şen'i bil hayata mazhar oldu. Her millet muhitinin terakkisi, zihniyeti ve hayahyla mütenasip bif şekilde kadınlarına hak ve mevki verdi. Düne kadar haıp cephelerinde yüksek bit hiss-i şefkatle ça]§an vücutlara bugiin layık oldukları hakkı

vermeyi çok gö.mediler. Bize gelince şiiphe yok ki kadınrn hakkı meselesi garptaki şekliyle bizde mevzubahis olamaz. Bugün zihniyetimize, hayalrmlza uymayan haklar ve mevkilef istemek utopie'lar afkasnda koşmaktan başka bir şey değildir. Bugün hayatm aldlğü şekil karŞ$nda bizde de teessüs edecek yeni telakkiler, yeni diiŞiincelef ve yeni hayatlaİ vaİ. z^man bize aıtrk eski akideleı eski zihniyetlerle yüriinemeyeceğini acl bir şekilde göstefdi, tsu yeni hayatta kadlnln ıolü ne o]acak? Ihtiyacn doğurduğu bir mecbuıiyetle kadın hayata girdi. Fakat hef şube-i Tende, her şube-i sanatta mahdut bir dereceye yükselebilecek bir malumatla girdi.

Kadınlık hayatı için bunr.ın da teşekküfe layık bir terakki olduğuna şüPhe yok; fakat yatlr, için kafi değil,., Yeni hayaıta daha muvaffakiyetli adımlar atabil

mek iÇin yafmm ihtiyaçlanna, teİakkilerine göre hazırlaomak icap eder. Asri milletlerin geçtiği merhalelerdefi biz de ruhtımuza ve benliğimize uyan şekilde geçmeye mecb!ıruz. Bl.ıgı-in Gafb'da kadınln muvaffakiyetini şüphe yok ki mektepleri. darülfünunları hazııladı,.. Sarsılrnaz bjİ iünan]la bağlandıİlaı mefkfireler buradan aldıklaıı kuıvede tenemmüv [gelişip büyüme] ve inkişaf etti... Fakaı bizim için bu neticeye erişmek pek uzun.

Mekteplerimiz e,ı.Vela mefkiireyi vermeye elveİişli değil. Sonra bu kadaı mesaiye rağmen daha henüz erkek ve kad1n tah§ilinde müsavat yok. Geçende sıhhiye Cemi yeti kadmlafm fakülteye, dişçi mekteplerine girmesini

man kadmhğnln savaşta 8österdiği maddi Ve manevi çaba onlaIa Meclis'in kapısınl açmrş. Demokratik geçinen Fransa'da ise, savaştaki bütiin yarafhlıldanna karşu-ı brı hak kendilerinden esirgenmiş. "Hilal-i A}rmer Hanlmlar Cemiyeti" Sabiha Zekeriya'nn üçüncü yazısl. Hilal-i Ahmel'de, ya d2 KlzLlay'da görev alan kadrnlann ne denli Vatan sevgisMe ülkelerine hizmet ettikleİi \,ı.ırgulanmış. Hilal-i Aimer Harumlar cemiyeü, Besim Ömer Paşa'nın öncülüğünde kurulmuş Ve Balkan Harbi, ardından Cihan Harbi'nde "Türklüğiin iftihar edeceği bu mu-

t10

İeddetti ve tahsilin mütevazin ldenk] olmaması kadınlar

için ve memleket iÇin brı elim neticeyi doğuıdu. Bu maniin izalesi kadınlık kadaı memleketi de ve gençliği de a]akadar edei Hafsa [külttiİe] kuwet vemek, asri hayatl yaratmak gayeleri afkasmda koşan gençlik, bu ne harsa ne de asfi telakkileİe uymayan düştinceler karşısında kadınl* meselesini ve bilhassa şimdilik en mühim olan müsavi tahsil meselesini daha ciddi biı, şekilde düşünmeye mecbunüz. Madem ki kadmlığtn fikri hayata gifmesine tahsildeki müsavatstzlık sebep olarak göstefiliyor, bunun halli o kadar müşkil olnıasa geıek. Programlaf almı olduktan sonra tatbiki neden kabjl olmuyor? Eğer mr,ıallimelerin ehliyet§izliği mevzubahis ise, pek çok mek|eplerde tatbik edildiği üzere fen ve sanat defslefi erkeklere tahmil edilebilir; Eğef kzlaın §on §lnlfi itmama lüzum göfmeden çekilmesi ise, brF nun için de ailelefi renvir etmek maarifin, gençliğin Ve mİınel,vel kadlnhğın boİctıduf. Maatteessüf bizde kadınllğın hakkını, yeni hayattaki rolünü tetkik edecek, tetebbu edecek, memlekette kadınlık hayatıyla doğludan doğıuya alakadaı olacak bir kadınlık sınfı yok. Hatta kadnlık daha bif fikir etraflnda. bir mefküre eıraf1nda toplanmaüğndan bizde şurülu bir şekilde

femı

nDm ceıeyanl bile var denilemez. Yalntz yükselmek isteyen dağınık biı kadınllk zümresi vaf, o kadar. İstihsali uğrunda feldi her menfaatten teceffütle [vazgeçerekJ sff cemiyet için çal§an, daima a}T 11 fikiİ,

al,ırı gaye etrafrııda toplanan bi. kadnlık ekseriyeti teşekkül eüiği gün bizde feminizm cereyanl uyanacak ve hayattan aldtğı kanaaıleıle azim ve mücahede yolunda birçok taraftarlar bulacak, biıçok muhaliflerle çarpışaİak yüİüyecektif,.. Bugünkü bu tevakkuf maatteessüf mahza mefkoresizliken, müşte.ek heyecanlara ve düışüncelere malik olmamamzdan ileri geliyor. BLı cereyan uyandıktan soffa bizde ne şekilde tecelli edebilir... Bu ilmin halledeceği bir meseleden ziyade zamanm ve ihtiyacm halledeceği bfu meseledir. Bilıitk Mecmua, flo. 4 (27 M^rt 1979), s. 63

kaddes ve büyük ruhlu kadrılar" canla, başla çalış mrşlar, yaIaldan sal8l ve giyecek yetiştimek amacryla imalathane kurmuşlar, yüz binlerce parç^ ça-

maşlr üetmişler. Besim Ömer Paşa tarafindan Hi lal-i Ahmer Cemiyeti Hanırılar Merkezi'nde açdan dershanede biiimsel yöntemlerle hastabahcük eğitimi velilmiş. Keza demek bünyesinde yer alan kadınlar yaralrlann yanr slla, göçmenlere, yetim ço-

cuklarına, zabit aileledne, düşkün her kesime el uzatm4 Ve savaşın neden olduğu sefalet Ve yoksul, luğu olanaklar ölçüsünde gidermeye çallşmlşlar. ]

sABiHA (zEKERİYA)

sE RTEİ

Hilal-i Ahmer hanımları, "bu yl'ıksek ve ı.ılvi ana ıul,ıunrı" yalnız kendi askerlerine değil, düşmanlafına da aynı şefkat

aynı rikkatle göstermişler. Sabiha Zekeriya dördi.incti

yaz\Slna "Türk Feminizmi" başlığlnı vermiş. Savaşla biılik-

te feminizmin yükseldiğini, ka-

dınlaı,ın topluıı-ısal konumlarının güçtendiğini, lıaklarını elde ettiklerini vrırgulayan yazar, "kadının lıakkı" sorunıınun Batr'daki bo},ııtlanyla gü-

nün Tiirkiye'sinde istenmesinin bir tüf ütoPya olacağını kaydetmiş, "yeni lıayat" adını

verdiği bu lredefe çağdaş ulı.ısların geçtiği evreleıden Tı.iıklerin de ıuhlarına ve benlikleri-

ne rryan şekilde geçmeye -

s€.t€lter

mecbrır olduklarıru ileri sürmüş. Batr'da bu noktaya okullalla, üniversitelerle valrldlğını, "sarsrlm{Z

bir imarüa bağlandıklan met]rüreler"i buralardan aldıklaıı, Türkiye'de brı hedefe ıjlaşmak için uzun biI süre geçeceğini, okullann "mefküre" vermeye elverişli olmadığlnı, eğitimde kadln elkek e§itliğiniır henüz daha kurulamadlğınl yazmış. Kısa bir siire önce Sılılıiye Cemiyeti'nin kaünlann fakülteye, dişçi ııektepleline girmeledni reddettiğini, eğitimde eşitliğinin olmımasınrn kadınlar için de ülke için de eliın sontıçlar doğurduğunu söylemiş. Bu engellerin üstesinden 8elmenin kadlnlık kadar ülkeyi ve gençliği de ilgilendirdiğini, "asd hayatt yantnak" için "kadınlık nreselesi"ni ve özellikle o gtin icin en öneınli konu olen "müsavi tahsil ıneselesi"ni cidcli bir şekilde düşünmek gerektiğini vuıgulaırxş. Eğitimde eşitlik sorununu l)if sonraki yazısıncla "Kız Dirrülfünunı.ı Meselesi" başlığıyla ele alan Sabilra Zekefiyı o günlerin gündemini olrıştlüran "Darülftinun'da kadınlarla erkeklerin müşterek ders takibi ırıeselesi"ncle taassuba savaş açmlş, "Asrileşmeyi" yegane krırttıluş yolu olarık gören Sabilılı Zckeriya Dali]l[rintın'ıı asrileşınek vc -hırsrn yükselmek" için gerekli araçların en öneıılisi ve belki de birincisi olaıak göı,müş. Darülfunun'u bazı çevrelerin eski medrese şekline sokmak istediklerini, "yeni hayat"ı skolastik görüşlerle engelleır-ıeye çalıştıklarını, klerikalizmin can çekiştiği bir asırda, hayatın gereklerine göz kapayıp, oıtaçağ di.işüncesiyle ve taassupla bı-ı "mefküre ve hars ocagi'na haremi getirmeyi amaçladıklarını yazmış: Kadınla erkeği lıir katagöz perdesiyle ayırmak gülünç olmaktan başka bir netice vermez. Ahlak kadınln lesettürünü değil, ismet Ve nezahetini ister, Bu ise bir ba§örtüsü, bir çar§af ve sonra, dershaneleri ayıfmakla mümkiin olan biı şey değildir, Çalışan kadının karşılaştığr sorunlar ve cözümler Sahiha Zekeriya'nın altıncı yazısının konr.ısu, "Südne (siitanne) ve Dadı Mektebi" başlığı altında, kadınln t11

btf eradar Yrldrz. zekertya ve sabiha sertel

kanıusal alana ırçılını ve çalışmasıyla anne bebekçocuk ilişkisinin geçirdiği döniişr.inıleri ele alniış. Bu arada zevk ve eğlence düşkünü, nroda tutkı.]nu kadnların gebelik esnasında yxnhş ttıtunlanıra dikkat çekmiş, Doğunı yapacak bilçok kadmın son aylara kadaı, niksek ökçeli iskarpinlerle gezcliklerini, bunun bir cinayet olduğrıı]u, ytiksek ökçeler yriztinclen doğan çocuğun büyiik biı çoğunlı]ğunun teşekkülatlnın noksan olduği.ınu ileri stimrtiş. Bu yazıda bir anlan,ıdır aşırı "asrileşnre" eleştidlniş, toplun]u ilgilendiren Ve toplumsal zararıı neclen olan soıunlarcla kadının "serbestisine" sahip olnrakla lıerıber haİeketinclen sorumlrı oldı-ığunı.ı kaycletn]!ş. Sabiha Zekeriya kadınları .ev kzrclını", "uıeslek

kadıni' ve "diinya kadını Çem,nıe du ıııoııde)" o|nak tizere üÇe ayım]ış, Türkiye'de bu tiç tıir kadın birbirine karışnrış. Özellikle liçüncti trir kadırun giderek birçok monden ailelerde taklit edilııesi toplum iÇin gı.inden gtine clerinleşen bir yara olnrı,ış. Keürdi ya-

şanı tarzı nedeniyle sakat doğan bir çocuktan annesinin vicdanına, Allahına ve toplumuna karşı sorumlu olduğunu söyleyen Sabi!]a Zekeriya, anne olacak bir kadının biitiln ZeVk ve eğlencelere Veda etmcsi gerektiğini, yaşamtnı çocuğuna yakfetnrek zorunda olduğunu kaydetmiş. Oysa bazı kadlnlar eğlencesini çoQğuna tercilr etn]iş, çocuk cahil slitannelelin, Cladılann yetersiz bakıırrında, kötü beslennıe koşulla rında bilyür olnıuş, topluna "n]adcli, nıanevi. dimağı, ruhu bozuk insan kuklasf' yetiştirilnıiş. Yüksek ökçelerin yanı sıra kadınlarırı affetlilmez bir başka kusuıları şıklrk için Zengin dekolte tuvaletlelini terk edememeleri sonucu "sancılı, sıska ve kansız" çocuk doğ,umlanna neden olnralarıymış.

Sabiha Zekeıiya, bilgisizlikten kaynaklanan bı.ı tür sakncalara karşı illkede doğumevleri (veladethane) Ve emzi ne evleri (irzahane) öneıniş, Bu ttir evleİin diğer bi, yaraı çahşan kadlnlara müsait bir ortam yaratrflalarr. Kadırun çalışmaya başlamaslyla iilke nüfusu aıasında teIs bir orantl olacağlnı ]

PAMUK AYŞE HANIMI,A MUI,AKAT Kadnlann hayatl gi.mesi, hakk-ı reye malik olması gerek muhalif gerek taraftar mehafilde biıçok münakaşalara dedikodulara sebep oluyoı, Hef iki taraf da kendi nantık ve zihniyetine göre kendince doğru hükürıler vefiyor. Biz davarn|z|n kadınlar hususiyle eski kadın]ar arasında ne suretle telakki edildiği tecessüsüne mukavemet edemeyerek seksen yaşında görmüş geeifmiŞ hjr hanlm,n hi5siyatına müra(aat etmeyj miinas,P gördtik. Bize sinnine göıe Pek hüfriyetperverane muhakeme]er yüriiıen Pamuk Ayse Hanım seksen yısında oldrıkçı zıyıf fakJr zinde. kendi üabirince fele{lin (ırkından bin türlü imtihanlarla geçmiş bir hanımdır. Romatizmadan mustafip olduğıı için dizlerini kanepeden sarkıtm§, gözlüklerinin alkaslndan küçiik fakat yolgun gözleriyle adeta gtiÇlükle göıüyor gibiydi. Beyaz üzerine lacivert prıllu enrarisi, beyaz hırkasl, beyaz ipek saçlarını saran sarı yemenisiyle samimi Ve mülayim bir kadm gibi gödntiyofdrı. Fakat suallerimiz en derin noktalarına dokunmı,ış olacak ki o 1tımtışak ve munis {iözlefin alhnda asabi ve heyecanll auhrınu göstefmekten kendini men edemedi. kendisine ilk sual olarak: - Kadınların hayata giİmesini, yeni ticaİethanelere, dairelefe girmesini doğru br,ıluyor mus!ınrız?.. Gözlüıklerini kulaklarlnın arkasına iyice yerleştirdi, beni müdakkik hi. nazarl2 süzditkten sonra: Giıdikleri zaman kimseye sormadılaı, Şimdi bu soımadan ne çlkaf Hem şimdi hanrmlarıo girmesi farz oldu..- Onların girmediği yerde çember döomüyor. - Tıbbiye'ya girmelerini, erkeklerle beraber okuma,

, Eıkeklerden iyi becerirler. Kadınların elleri çevik-

tir. Kadftlartn eli her iŞe yatar, Zaten doktorluk göz boyamaktan başka bif şey değil. Ne sihirdif ne keramet, el çabuklugu marifet.

- Siz olsanız, kıııızı ayıı sınıfta erkeklerle okumak lizere gönderir misiniz? - Hay, hay eıkek yalnz ofada ml vaf... Çayırlarda, mesirelerde, kol kola geziyorlar da, bir §nlfta yan yana ofurmrıŞlar ne çıkar? - Ya avukat olmalarını nasıl brıluyorsunı,ız? - A.aıkat ml? onlar ezeiden avukat... Alaydan yetişme.., Yalancılık değil mi iŞi zaten? Bu sözüntizü hiÇ kabul edemen efendim. Hanımlaı yalan söylef mi? - Kırkta bir defa söylemezler... Ama gücenme kgım, erkekler alıştırdı. - Ya kadlnlann mebus olmast için ne dlişiinüyorsuflllz?

- Bırnu düştinmeye ne hacet.-. Hanginiz Çocl'rğ

nr"ı-

za baklyorsunuz... B!ıgüı sinema, yarın tiyatro, öbüf gün futbol... Kalfa çocrığuna iyi bak... Bunu güzel biiiİsiniz,., Marastiler daha iyi bakaı, hiç sd lma klzım. - sizce hangi kadınlar mebtıs olmal' - Harpıe en çok §ehiı Veren anJlJr.

laıını mlıvafık bultıyol musonuz? - Nereye girmediler ki oraya girmesinleİ, Hastaha nelere gittiler. Ytizlerce erkeğin arasında firıldak gibi döndülel Hasta]an ellediler, gülledileı. Olacak olanlaı hepsi old!ı. Arhk doktor niye olmasınlar. - Bu işi becerebileceklerini zannediyor musunuz?

Vurgulamlş, ancak diğel medeni ülkelerde olduğ].ı gibi doğ,ım evleri \/e emzime evleİi ile bu Soİuna çözl-im brılunabileceğini kaydetmiş: "Arıele sınıfına men§up bil kadın çocuğunu Veladethanede doğuldrıktan sonra Ve iİzahanede büyüttükten sonıa ço, cuktan aftık çekinnez" deniş. Sabiha Zekedya'nın yazlafl mantlksal bil süreci izlemiş. Nitekim biı, sonraki yaz§1 "Kadlnlara Çal§ ma Hakkf' başllğmı taşlnu. Savaşın geieneksel toplumsal yapıl;rrı çökefttiğini. erkeğini cepheye sevk eden kadlnrn çaitşmak zorunda kaldığını, sefaletle karşı karşıya kalan insanın tırnağıyla toprağı kazlya mk geÇimini teminden başka çöztim bı.ılamayacağlnl yazl1xş. Nitekim Tlırkiye'de de Halbiye'de, Ka-

Sonra, suale meydan vemedi,

- Doktor, mebus, a\,ı,ıkat... Daha bilmem ne? Daha kadın oimayı öğrenemecliniz, mebus olacağlnız de ne olacak... Fakat kabahat sizde değil. Erkeklerio. Biziüki-

ler olmalıydı da siz erkek ne demek o zaman anlaldlnz. Ama klzüm sözierime giicenme, akllma gençliğim geldi de sinirlendim... Olunuz yavrum, doktof da, a!.tF kat da, ne isterseniz olun, yalnz ihliyaf olmaymlz.

s(abiha) z(ekeri}.a) Biiyiik Mecmua, flo,15 (13 TeŞfiDisani 1919J, S. 23J 23a

hksız ve modasl geçmiş nazariye ve faıaziyelere da, yanarak yapılacak muhalefet, şediı yağm!ırlarn sti

İükieyip getirdiği taşkn nehiİlere kargıdan yapılan

setlerin m!ıhalefeti kadaı,çüırük ve kulvetsizdir. Bugün artlk br,t memleketteki boŞlrıklaıı doldıırnıak için doktof , al,ukat, çiflçi. sanatkar, daktilograf, fotogıafçı, tüccar, hğ sanat ve fen Şubesinde ihdsas kesbetmiş kadnlaIa ihıiyaç vai Artık krıftı m!ıhaiefet ve taass!pla geÇi.ecek saniyelerimiz tlikendi. müspet ve

ciddi icıaat karş§lnda daha çabuk dıişiinnrek, daha seri iş görmek ve yaflnm ihtiyaçlaİını keşfetmek mecbUriyeti karŞlsındayz.

Kadınların siyasi l,ıakları Sabiha Zekeriya'nın

"Kadınlar ve İntihap" lıaşlıklı yazısında yer ırlmış:

dlnları Çalışırma cemiyeti'nde, Miidafaa-i Milli

Düne kadaİ Türk Feminizmi ne olabilir? diye diişiin-

düğtim zaman kadınln intihabata iştifakini tasa\,n,ur bi le etniyoİdum. Heniiz erkeklerimizin bile rüştlerini ispat edemedikleri biİ meseieye Tüİk kadnrrıı da kanşiırmayl m,ıvafik göımiiyordum. Tti.k feminizmi, Tiirk kadmını bütün hakiannü istirdada laylk bir mevkie ç1karmakhn ibaret olmalıdıt diyordum. Pakat bugün memlekelin mukaddeıatl mevzu olduğrı şu sırada kadlnm niçin bu haktan mahrum ediodiğini düşi]ndüğiim zaman, mantüki bif mazeret bulamiorun], Tiiİk kadnü brt vatana erkekieıi kadar. bilhassa bazı anasırı

ye'de, benzeİ biİçok kuruluşta kadln iş bulmuş, geçimini sağlamış. Ancak savaş sonrasl çal§an bilçok kadın işsiz kalmış, kadınlarm çalışma haklaıı fiilen elieinden alınmış. Sabiha zekeliya feminizmin de desteğiyle kadınların çalışma yaşamnda daha faal olmalan gereğini şrı satflarla vurgulaı]tş: Feminizm hareketleri cihanrrı hef taıaflnda sefi adımlaİla yünirken ve bugün burada da bu ihtiyacl duyan büyük biı kadınlık ekseriyeti ve kuweti vaIken man-

[12

]

sABiH A (zEKERiYA)

yetleli" ve "Ruslar,

kadar merbut değil

midir? Erkeğe bu

,r*},-fı1

hakkı veıen sebepleri araştırırken on-

laıı kadının fevki ne çıkaran bir selıep bıılanııyorı,ını.

Büyük MecmLıa' da SabiIra Zekeı,iya'ııın 1ukaı,ıda ka1dedilenler clışında iki yazısı daha yer almış. Blınlardan biri çerçeve içinde tam

metnini Veıdiğiııiz "Pamuk Ayşe Ha-

nlıı'la Mülakat". Di-

ğeri ise Büyük Mec-

mLla'nla

kadlro|ar|rn

Darülfü nun'da er

keklerle birlikte

derslere girmele ri necleniyle yapılan anketle ilgili yazısı, Anket ii7erine biI yazımızı Topluınsal Taib'io \|eriki sayı larında |ıulacaksınız, Derside aynca kadın sorununa eğilen birçok başka yazı var.

Kimileri

iıTızasız. Bunlarln büyük bif olasılıkla sabiha ze-

sERTEt

a''4'ı''l6,ql'!J.'-)

n.:,l\.

Türkler" başlıklı ya-

zi^r| Bii},iik Mecmua'da yaylmt,annxş,

_ Sabiha Zeketıya

(Serte|) Büyüb Mec-

,,.;:":." ^

sABİüüAzEKERiY,(NIN BLrwiK MECMUA,DA çIKAN YAzltARI Sabiha Zekeriya, "Kadnlığa Dair: Tiirk Kadünllğ1nın Terakkisi", Bli,yük Mecmuıl, no, 1 (6 Mart 1919), s. 12. Sabiha zekeIiya, "Kadnlığa Daiİ: Kadının HukuL-u Bahsi", aryiıh MecmLıa, no. 2 (13 Mart 1979), 5. 29. Sabiha zeke.iya, "Kadınllğa Dair: Hilal-i Ahmer Hanırrülaİ cemi yeti", Büyük Mecmu4, no, 3 (20 Mart 1919), S. 47-42. Sabiha Zekeriya, "Kadnlığa Daif| Türk Feminizmi", Büyük MecınLı.!, oo. 4 (27 MarL 1919), §. 63.

sabiha zekeriya, "Kadınlığa Dair: Kız Danilfunrınu Me§elesi", Bwk MecmuL, no. 5 (11 Nisan 1919), s. 67. "Kadınllğa Dairi Darülfünun'da Kadıı", Bülıüh Mecınııa, no. 6 (24 Nisan 1339), s, 89. sabiha zekeriya, "Kadınlığa Dair: südne ve Dadı Mektebi", 8ryiik Mecünu.\ no. 28 (May6 191», s.127. Sabiha zekeIiya, "Kadın sahifesi: Kadınlara Çalışma Hakkf', Br!ük Mecffiııa, no, 11 (18 Eylül 1919), s, 170, sabiha Zekeriya, "Kadınhk Sahifesi: Kadınla. ve l1tl|\ap", Büyük Mecmua, flo. 14 (30 Teşriniewel 191», S. 2B 2I9. S(abiha) Z(ekeriya), "Kadınhk Şuunu: Pamuk Ayşe Hanımla Mnlakat", Bıj!,ük Mecmua, no. 15,13 Teşfinisani 1919, 5.237-238.

mua'da kendi deyi, şiyle "Tliı,k Feminiz-

mi"ne öncüliik etmiş bir kadn, Cumhu riyetiı-ü gündeminde yef alaca k olan belli bırşlı konulart SaVaş ertesi Büyük Mecmua'd^ öngöImüŞ Ve Cumhrıriyete açılıml sağ-

lamış. Kadınların kamusal alanlara açılımıyla biılikte

gündeme gelen top-

lrımsal sorunlardan siyasıl haklarına, taassuptan

aşlı

"asri-

leşme"ye çok deği-

şik alanlaıa giren bu yazılar Tü rki-

ye'de kadın çalışmaları için önemli

bir birikim oluştunıyor. Biiyüğün de-

ğelli aİaŞtlrmacl

Ve

sabiha zekeriya'nln

keriya tarafindan yaztldığı kanlsündaylz: -Teseütür Mese]esi'. "Fransa'da

Kadrnların lnıihap Hakkı . 'lngilrere'de llk Kadın Mebus""'Ameıika Kadınları Doktoı Olabilecekleıini [spat Ettiler", "Almanya'da Kadınlarn Hukuku", "Kadnllğa Hürmet", "Türk Kadın Defshanesi", "Saç Tuvaleti", "Gelin Tuvaleti" ve benzerleri. Kimi yazılal ise imzalı: Galip Ata'nln "Hanımlartn Tıp Tahsili" bunlarrn en ilginci, Sabiha Zekeriya dışında derginin

bir diğel ka(ün yaza Halide Edip| "Türk Kadınlafi

Hakkında", "Tarihin Köşe Başında", "Haftanın Zihni-

kızı -{ıldız Sertel, yayımladığl Annen,ı: Sabiha Sertel

Kimdi Neler Yazdı (lstanbul Yapl Kredi Yayınları, 1993) adlı eseıinde Bü!ük Mecmua'ya lıaksızlık ediyor ve sansüI yüzünden derginin "bir ylğın saçma sapan yaz arla dolu" oldrığrınlı kaydediyof, En azından kadın sorunu ile ilgili }T ıkarldaki velileIi içeren bir dergi bu yarglyı hak etİniyor, Der8i bence basın dünyasında cumhuriyetin inşaslna yönelik bir kilit taş1. Sabiha-Zekeriya ikilisinin yayın dünyanrızda gösterdikleri başa çizgisinin başlangıcı. ı

KADINI,AR VE

İNıiHnp

sABiHA zEKERiYA

"Biz de bu ı,atalıol eul.ıdl, bu meınleketin bayatı, tstiklalt lçilx elı ağür fedakarhklafa katlalxlrx, la|rulanlxl canıııd.ıLr| kopanp hudutlqftla kLırban ?ereıı uııalanz, Htç olmazsa öle1? çocuklanmızın ııamına biz,lm d.e sölleyecek sözleiniz ,ardrr, ELlatLrnfulzlül kalülx1 asırlatdan bel1 eüelx bu topf.üga befkesıel,ı zbü.ı.le

nabildi. Bütün memleket intihabat gü.ültüleriyle dolu.

Her ıaraf beş-on senelik siyasi tecfübenin, acı, elim bif

felaketin verdiği heyecanla mebuslarını intihaPla meşgul, Herkesin kalbinde memleketimize ait son karan imzalayacak olan mümessillere karşl bir tecessüs, bir heyecan var. Fakat erkek kadar. belki onlardan fazla l>ı ıatatıa merbı]t ve dşık olan kadınlar bu heyecanı canlı şekilde merbutıüz. Vataııa barşı olaıı barıtsrzlıklanü ilalı e.Ieıl yaşayamamak, memlekete at diişünce ve fikirlerini btı ederhen _ al,ıüSın musirrcrx tntibab.ıta iştirake dquat ıooraklara verdikleri milvonlarca kurbınlar namını olsun bizlci ib,nal etmek bem güııab, bem cinaJettir." sö'yleyememek be.lbahılİgında bulıını.ıyorlar. Uzun dedikodulardan sonra nihayet intihabata baŞla-

t13]

meselede lakalt lıırakııak, onları vatandxş h!ık!ük!ün dan ııatııı-ım etmek de mektir. Halbuki biz de lıu Vatanln evladı, bu memle-

Düne kadar Tlifk Femi nizmi ne olabi]ir? diye cit]Şiindliğiim zamen kadlnın intihabata i§tifakini tasav

v!ır bile etıİiyoldum. IIe-

ılt]z erkeklerinrizin bile

kelin hayatı için en ağ]r fe-

liiştlerini jspal edemedilrleri biı, nıeseleye Tijlk kadr nmı dx kaİıŞtlına,vı m!ıva fık gör1ni]yolduı]]. Taifk fe, minizni. Tt]ık kadııını lıt] tiin haklü,nl islirclada layık

dakirlıklaıa katlanan, yavııılarınr canrndan koparıp htıdı,ıtlaıdı lıuılıın veren Hie olmızsı şehit

^^alelv,, olan çcıcuklarımız namına

bizim de söyleyecek söziimüz vıldrl. Evlatlaı,ımızın

bir ııevkie çıkarmaktan

kınını asırlarden lıeri

ı[ıaret olmalıdır cliyoıdrıın,

emen b!ı toprağa biz her kesten ziyade meİbuttız. Vxtana karşt olan kayltslz-

|akat buglin meıİ]]eketin m!ıkadclerx[ ]ne\/zt] olduğLr şLı slrada kadının niçin bu haklan ınahf Lıın edildiğini diişl-indiiğrlın ze, man. mirnhki biı mazelet bu]amıyonım- Tilık l
iıklaıı alenen ilen edcn

timale 1ıtı§ilı'en davel ederken bizleıi ihnai et,

n,ıek heın giinalı, hem bir cinayetti1. Bu sevgili meınleket için bizio de tasav-

vur ettiğimiz reh. yo]larl, lıtı [ıedlıaht tilkenin mu

araştırı,ken onlaft kıdının fevkine ctkaran bir sebep [ırılırırvoıum. Bıı selıepIe

kadderah mevzubahis ola crk me.liste lıiziın cle düştindüğtimliz halas çareleıi

ri bireı biı,er tahlil ecle]im:

1- I(adınlar intihabata dahii değillerdi. Binnetjce

ü.ın-

surlar1 intihap haklarını is-

vardlr. Hıjılasa bizin] de sablha scrtcl'in mezafl. Bal§ı,

memleketjn ınrıkı
fırıvaffakiyetle bı-ı davaııın brıtlanlnı ispat ettiler ve inli lıap hakkını kazanııaya muvaffak oldu]aı, Bizde de aynl hai vaki olııadı mı? Bizc]e de harbe giden e[keğin yerini kadın doldurmadı mı?

Döıt haıp sene§inde elkeksiz kalan Anado]rı'da tarla larl kim süıdü, bize ve orduya erzakını kim lrazırl;ıdı? Ticaİethaneleıde ve fabrikalaı,da v(j daire]elde boş kalan yerleri l(ad1nlar dold!ınadı mı? Ve b!ı vazifc]efini n]uvaffakiyetle ifa etnrediler mi? Şu halde Avrupa'da kadın ne yaptıysa Türkiye'de de Tüı,k kadnı harbin oınuzlarına yüklediği vazifeyi ifadan çekinmedi. o halde bifisine Verilen bir haktan diğeıini mahr!ın1 ehİek doğrı,ı o1rrr mu?

2- Kadınlaf liyiıkatsizdir. Siyasi ı,ı,ıeselelere karıŞacak deıece.le lüŞtlerini ispat etmemi_slerdir diyorlar, Bunu

söyleycnlerin lıir defı da erkekleri göz önüne getiımelerinj rica ederim. Türkiye'de intihap hakkı ve siyasi hu kuk. istima] ile öğrenilen biı şey gibidir. Meşrutiyet ilan edildiği gtinden beİi on sene geçtiği ha1.le eı,keklerimiz brı riişd i siyasiye sahip o1duklarını ispat edebilniŞlef ırri dir ? Ştı halde böyle erkekler içiıı de Valit bir sebeple ka dınla11 inlihap hakkından mahrıııı etmek hodkAıılıktan başkı lıiı, şeyle tefsir eclilemez, Erkeklere ş!ünu Cia ihtar etmek isterim ki ııenleketle siyasi haklrnl i.lrak ve istihsa1 için nticahcale eden nüne\,,ver bir kadınlık sınıfı vırclrr ve onlar da erkek arkadaşJaıı da brı siyasi mticadelede ıııuvaffak olnıak için ]<efi derecede ııücelıhezdiıleı. 3- Fakat bltnlırın levkinde efendiler, bizim lntihap hakkınclan istifadeıniz iÇin öne süıeceğimiz kuweLli se lıcpleı ı.aı. Kadınlal,ı memleketin mukaddeıatına ail bir

söyleyecek söziiıIi'ız, ıİü-

daf)a edecek davarnrz vardır. Bu mıhfun,]i),etin ne kadar elim ve acl ojduğrünu bizim kadar hissedemezsiniz. 4- Menleketin niifrısunun nlsflndan fazlaslnı kadlnlar teşkil ediyor. Hakk]nı vc vazifesini bilen biı, ııeııleketin hıyat ve mukadderatından erkekleı kadar hak ve ııevki sahibi olan bu kadınlık ekseriyetinin hayatta kenclisini müdataa eden vekiilere ihtiyacl ı,aıdıı. Eıkekler daima kanunlaı yapıcı \,aziyette bul!ındukça, kadınlara karşı ku\.vet ve tagallilbe ınüstenit kanunlar yapıyorlar. Halbuki Türk kadını, artık erkek]erin bu müstebidane kanunla üna esiI olm:ık mecburiyetindeı krırtulacak kadaı ytikselmiştjr. Binaenaleyh Meclis'te söz söyleyen e.keğin yanında kendi hukukunu m]-idafair eden biı de kadın göı mek istiyor. Geçen sene]elde Meclis'ıe kadın mebrıslaı olsa idi, Hukuk-l Aile lQrarnamesi kadınlaıın seyahati meselesi ı,üevzubahjs oldrığrı zaman bizi mtidafaa edecek vekilleı bulunaLıilecekti. BLıIJün hayat yeni biı şekil alıyoı. Bü yeni hayatta kadınların hakları, vazifeleri, mevkileri yeni bir Şekilde tecelli edecek. Yeni toPlaflacak neclis, iÇtimai, iktisadi, il İli. siyasi birçok yefli ihtiyaçlaİa devalar bulmak meclıuriyetinde kalacak. Bu de\alar aranırken kadınlığln ihti

yıçlaıını kim müdafaa edecck?

Men]leket ıneden] kemalinde, harsi ve hatta siyasi te-

kiıniiliinde yine kadınları bt tarafa bırakafak üı }nifiiye-

cek? Memleketin ekseriyetini ıeşkil eden nüftısu, claiına vazifesiz, haksız, mevkisiz bif kitle gibi vatana ait işlerde

lakayt ı,Dı göİeceğiz? Afhk 1ıiirriyet n]ahdrıt biı, zlinİeye tahsis ediieınez Ve

eıkekLefin ıırümessillerinden mürekkep bir ııeclis artık meınleketi temsil eden]ez, Kanun-i Esasi'nin bıitttn O5 ınanlılara verdiği hakkl biz]erden kimse esirgeyemez. Ümit edefim ki yeni meclisin yeni mebrısiaı,ı bu nokıayı

yakından göıür ı,e bt] sesi ya]rndın işitiıler.

[14]

B|i!ük Meclnüla, oo.l.i (30 Teşrrİie\.Vel 1919), s, 218-219

Related Documents


More Documents from ""